Salvo
Kayıtlı Üye
691 Irak, Abdul Melik Kontrolünde
Bizans cephesinde 698'da bir mütareke yapan ve Suriye'de kendine karşı olan bütün muhalefeti bastıran Âbdül Melik, bütün ilgisini, yeniden imparatorluk birliğinin sağlanmasına yoğunlaştırdı. Irak bütün bu kanlı iç savaşların yükünü çekerken, Abdullah bin Zübeyr hep Mekke'de kalmış, Abdul Melik ise, esas rakibine ait olan bölgede düşmanlarının birbiri ardınca yaptıkları savaşları rahat rahat seyretmişti. Artık, kardeşi Abdullah adına Irak'ı elinde tutan Musab'a karşı bir Irak seferi başlatmak için, kendini yeterince güçlü ve güvende hissediyordu. Fakat Iraklılar, memleketlerini durmadan bölmekte olan bu vahşi barbarlık ve din sarsıntılarından bıkmışlardı; bir hizbin zaferi, daha çok kan dökülmesine sebep oluyor, buna karşı muzaffer olan diğeri, rakibine karşı duyduğu hıncın hesabını merhametsizce veriyor ve bu böylece devam edip gidiyordu. İki ordu Dicle'nin Batı kıyısında, daha sonra 762'de Bağdat şehrinin kurulacağı noktanın Kuzeyinde, Deyrü'l-Cemacim denilen yerde karşılaştılar. Fakat Musab'ın subayları, bu defa, gayretleri tam olarak yeni iç savaşta dövüşmenin lüzumuna yeterince inanmadıklarından, Musab'ı öldürdüler. Böylece bütün Irak eyaleti Abdul Melikin eline geçti; Abdullah'a ise sadece Arabistan kaldı.
Bizans cephesinde 698'da bir mütareke yapan ve Suriye'de kendine karşı olan bütün muhalefeti bastıran Âbdül Melik, bütün ilgisini, yeniden imparatorluk birliğinin sağlanmasına yoğunlaştırdı. Irak bütün bu kanlı iç savaşların yükünü çekerken, Abdullah bin Zübeyr hep Mekke'de kalmış, Abdul Melik ise, esas rakibine ait olan bölgede düşmanlarının birbiri ardınca yaptıkları savaşları rahat rahat seyretmişti. Artık, kardeşi Abdullah adına Irak'ı elinde tutan Musab'a karşı bir Irak seferi başlatmak için, kendini yeterince güçlü ve güvende hissediyordu. Fakat Iraklılar, memleketlerini durmadan bölmekte olan bu vahşi barbarlık ve din sarsıntılarından bıkmışlardı; bir hizbin zaferi, daha çok kan dökülmesine sebep oluyor, buna karşı muzaffer olan diğeri, rakibine karşı duyduğu hıncın hesabını merhametsizce veriyor ve bu böylece devam edip gidiyordu. İki ordu Dicle'nin Batı kıyısında, daha sonra 762'de Bağdat şehrinin kurulacağı noktanın Kuzeyinde, Deyrü'l-Cemacim denilen yerde karşılaştılar. Fakat Musab'ın subayları, bu defa, gayretleri tam olarak yeni iç savaşta dövüşmenin lüzumuna yeterince inanmadıklarından, Musab'ı öldürdüler. Böylece bütün Irak eyaleti Abdul Melikin eline geçti; Abdullah'a ise sadece Arabistan kaldı.