ashli
Bayan Üye
Çeşitli olayları her insan farklı farklı algılama yeteneğine sahiptir. Algılama yeteneğimiz ne kadar güzelse seçimimizi o kadar kaliteli yapma şansımız vardır. Örneğin bir insan saatlerce TV seyreder ve bu onu hiç rahatsız etmez. Çünkü o anda onun algılayabildiği en güzel şey o TV'yi seyretmektir. Onun o halini gören hedeflerini belirlemiş ve 24 saatlik bir zamanda 25 saati arayan bir arkadaşı onun o kadar zamanı TV'nin karşısında nasıl geçirdiğini hayret ve endişeyle izler.
Birgün bir adam balık tutmaya karar verir ve oltasını denize fırlatır, oltaya büyük bir balık takılır. Ancak o kişi bu büyük balığı denize atar. Biraz sonra aynı hareketi tekrar yapar, sonunda küçük bir balık yakalar ve onu torbasına koyar. Yanındaki ona niçin büyük balıkları değil de küçük balığı tercih ettiğini sorduğunda şu ilginç cevabı verir:
- Tavam küçük olduğu için ancak küçük balıkları tercih ediyorum.
Yine bir seminerimde katılımcılardan biri şöyle dedi. Benim babamın moralinin iyi olup olmaması, hafta sonu tuttuğu takımın alacağı sonuçla orantılıdır. Eğer tuttuğu takım kazanmışsa bütün hafta bizim için ve onun için iyi geçer. Ama takımı kaybetmişse o zaman evdeki herkes için felaket olur.
İnanılacak gibi gözükmüyor değil mi? Bu ve buna benzer gerçekleri duydukça benim tüylerim diken diken oluyor ve şöyle düşünüyorum. İnsanlar algılayabildikleri şeylerin kalitesini mutlaka yükseltmeli. Ancak bilinç düzeyi yüksek insanların çoğalmasıyla toplumun ve insanlığın yükselmesi mümkündür. Bunu sağlamak için elimizden gelen en ufak bir çabayı dahi esirgememeliyiz.
Oğuz Saygın
Birgün bir adam balık tutmaya karar verir ve oltasını denize fırlatır, oltaya büyük bir balık takılır. Ancak o kişi bu büyük balığı denize atar. Biraz sonra aynı hareketi tekrar yapar, sonunda küçük bir balık yakalar ve onu torbasına koyar. Yanındaki ona niçin büyük balıkları değil de küçük balığı tercih ettiğini sorduğunda şu ilginç cevabı verir:
- Tavam küçük olduğu için ancak küçük balıkları tercih ediyorum.
Yine bir seminerimde katılımcılardan biri şöyle dedi. Benim babamın moralinin iyi olup olmaması, hafta sonu tuttuğu takımın alacağı sonuçla orantılıdır. Eğer tuttuğu takım kazanmışsa bütün hafta bizim için ve onun için iyi geçer. Ama takımı kaybetmişse o zaman evdeki herkes için felaket olur.
İnanılacak gibi gözükmüyor değil mi? Bu ve buna benzer gerçekleri duydukça benim tüylerim diken diken oluyor ve şöyle düşünüyorum. İnsanlar algılayabildikleri şeylerin kalitesini mutlaka yükseltmeli. Ancak bilinç düzeyi yüksek insanların çoğalmasıyla toplumun ve insanlığın yükselmesi mümkündür. Bunu sağlamak için elimizden gelen en ufak bir çabayı dahi esirgememeliyiz.
Oğuz Saygın