'hayaL
Bayan Üye
İnsan ömrü, çok hızlı bir şekilde geçmektedir. Her an; beklenmedik bir hastalık, kaza ya da hiçbir sebebi olmaksızın gelen ölüm, insanın bir sonraki gün salih amellerde bulunmasına, önceki günün hatasını telafi etmesine imkan bırakmayabilir. Hiç kimsenin "sonra telafi ederim" diyebileceği, güvende olduğu, kesin yaşayacağından emin olduğu bir sonrası yoktur. İnsan bu gerçeği de göz önünde bulundurarak hatalarından vazgeçmede, Allah'ın rızasını kazanacağı amellerde bulunmada acele etmelidir.
Yapılması gereken;
Her anı Allah'a ve kadere tam teslimiyetle tevekkül ederek yaşamak,
Her şartta asıl olarak Allah'ın hoşnutluğunu hedeflemek;
Vesveseden, üzüntüden, boş işlerden yüz çevirmek,
Gurur, kibir, enaniyet, inat, umursuzluk gibi kötü ahlak özelliklerini terk etmek,
Yapılan hata sonrasında Kuran ahlakına uygun bir tavır sergilemektir.
Kullarına karşı rahmet sahibi olan Rabbimiz, Kuran'da tevbe eden kullarını affedeceğini şöyle bildirmiştir:
"Ve hatırlayın, demiştik ki: "Şu şehre girin ve orada istediğiniz yerde bol bol yiyin, yalnızca secde ederek kapısından girerken 'dileğimiz bağışlanmadır' deyin; hatalarınızı bağışlayalım; iyilik yapanların (ecirlerini) artıracağız."" (Bakara Suresi, 58)
"(Savaştan) Geri bırakılan üç (kişiyi) de (bağışladı). Öyle ki, bütün genişliğine rağmen yeryüzü onlara dar gelmişti, nefisleri de kendilerine dar (sıkıntılı) gelmişti ve O'nun dışında (yine) Allah'tan başka bir sığınacak olmadığını iyice anladılar. Sonra tevbe etsinler diye onların tevbesini kabul etti. Şüphesiz Allah, (yalnızca) O, tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir." (Tevbe Suresi, 118)
"... Şüphesiz iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlara bir öğüttür." (Hud Suresi, 114)
"Kötülük işleyip bunun ardından tevbe edenler ve iman edenler; hiç şüphesiz Rabbin, bundan (tevbeden) sonra elbette bağışlayandır, esirgeyendir." (Araf Suresi, 153)
Kaynak: İlmi Araştırma Dergisi,
Yapılması gereken;
Her anı Allah'a ve kadere tam teslimiyetle tevekkül ederek yaşamak,
Her şartta asıl olarak Allah'ın hoşnutluğunu hedeflemek;
Vesveseden, üzüntüden, boş işlerden yüz çevirmek,
Gurur, kibir, enaniyet, inat, umursuzluk gibi kötü ahlak özelliklerini terk etmek,
Yapılan hata sonrasında Kuran ahlakına uygun bir tavır sergilemektir.
Kullarına karşı rahmet sahibi olan Rabbimiz, Kuran'da tevbe eden kullarını affedeceğini şöyle bildirmiştir:
"Ve hatırlayın, demiştik ki: "Şu şehre girin ve orada istediğiniz yerde bol bol yiyin, yalnızca secde ederek kapısından girerken 'dileğimiz bağışlanmadır' deyin; hatalarınızı bağışlayalım; iyilik yapanların (ecirlerini) artıracağız."" (Bakara Suresi, 58)
"(Savaştan) Geri bırakılan üç (kişiyi) de (bağışladı). Öyle ki, bütün genişliğine rağmen yeryüzü onlara dar gelmişti, nefisleri de kendilerine dar (sıkıntılı) gelmişti ve O'nun dışında (yine) Allah'tan başka bir sığınacak olmadığını iyice anladılar. Sonra tevbe etsinler diye onların tevbesini kabul etti. Şüphesiz Allah, (yalnızca) O, tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir." (Tevbe Suresi, 118)
"... Şüphesiz iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlara bir öğüttür." (Hud Suresi, 114)
"Kötülük işleyip bunun ardından tevbe edenler ve iman edenler; hiç şüphesiz Rabbin, bundan (tevbeden) sonra elbette bağışlayandır, esirgeyendir." (Araf Suresi, 153)
Kaynak: İlmi Araştırma Dergisi,