meridyen2
Kayıtlı Üye
İnsan Mucizesi
Gerçekten insan, ziyandadır. Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka. (Asr Suresi, 2-3)
Allah bu ayetlerinde Allah rızasını kazanmak için yaşayanların, hakkı ve sabrı birbirine tavsiye edenlerin dışındaki insanların tümünün dünyada ve ahirette büyük bir kayıp içinde olduklarını bildirmiştir.
İnsanı doğru yola ulaştıracak ve ona ahirette büyük nimetler kazandıracak olan, iman etmesinin yanında, o imana uygun salih ameller işlemesidir. Çünkü salih amel, kişinin, yalnızca Allah rızasını gözettiğinin, samimi iman ettiğinin bir göstergesidir. Salih amel, insanın Allah rızasını kazanmak için dünyada gösterdiği çabadır. İslam ahlakının tebliğ edilmesi bu ahlakın yaşanması için çalışılması, Kuran'ın iyi anlaşılması için gayret gösterilmesi, Müslümanların her türlü sosyal ve kişisel problemlerinin çözümü gibi konuların hepsi; namaz, oruç, zekat, hac gibi ibadetlerin yanı sıra gerçekleştirilmesi gereken salih amellerdir. Gösterilen her salihane tavır, Müslümanların sabırlarını, kararlılıklarını, sadakatlerini, kısacası imandaki dirayetlerini ortaya çıkarır.
Allah'ın ayette bildirdiği gibi, sabrı ve hakkı birbirine tavsiye eden insanlar, kazanç içindedirler. Sabır, insanı pek çok yönden geliştiren, ona üstün bir ahlak kazandıran, din ahlakından uzak insanlarla kıyaslanmayacak derecede güzel ve huzurlu bir yaşam sunan bir özelliktir. Ayrıca iman eden insanların gösterdikleri sabrın karşılığını ahirette kat kat artırılmış olarak alacakları vaat edilmiştir. Tüm elçilerin hayatlarında gördüğümüz gibi, hayatı boyunca insanlara din ahlakını anlatıp, hakkı tavsiye etmek ve onlardan hiçbir karşılık beklememek önemli bir mümin özelliğidir. Bir mümin hangi devirde yaşarsa yaşasın, kimlerle beraber olursa olsun insanları Allah'ın beğendiği ahlaka çağırmakla, onlara, yaklaşmakta olan hesap gününü hatırlatmakla sorumludur. Yeryüzünde güzel ahlakın hakim olup zulmün ve adaletsizliğin ortadan kalkmasını isteyen tüm müminlerin yapması gereken de, insanlara Allahın varlığını, hesap gününü hatırlatmak, onları Kuran ahlakını yaşamaya davet etmektir. Yüce Allah Kuranda bu ibadeti hakkıyla uygulayan güzel ahlaklı; merhamet sahibi müminleri övmektedir:
Siz insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslama uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır ve Allaha iman edersiniz... (Al-i İmran Suresi, 110)
(makale harun yahya)
Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 74. sayı (Ağustos 2010) 2. sayfada yayınlanmıştır.
Gerçekten insan, ziyandadır. Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka. (Asr Suresi, 2-3)
Allah bu ayetlerinde Allah rızasını kazanmak için yaşayanların, hakkı ve sabrı birbirine tavsiye edenlerin dışındaki insanların tümünün dünyada ve ahirette büyük bir kayıp içinde olduklarını bildirmiştir.
İnsanı doğru yola ulaştıracak ve ona ahirette büyük nimetler kazandıracak olan, iman etmesinin yanında, o imana uygun salih ameller işlemesidir. Çünkü salih amel, kişinin, yalnızca Allah rızasını gözettiğinin, samimi iman ettiğinin bir göstergesidir. Salih amel, insanın Allah rızasını kazanmak için dünyada gösterdiği çabadır. İslam ahlakının tebliğ edilmesi bu ahlakın yaşanması için çalışılması, Kuran'ın iyi anlaşılması için gayret gösterilmesi, Müslümanların her türlü sosyal ve kişisel problemlerinin çözümü gibi konuların hepsi; namaz, oruç, zekat, hac gibi ibadetlerin yanı sıra gerçekleştirilmesi gereken salih amellerdir. Gösterilen her salihane tavır, Müslümanların sabırlarını, kararlılıklarını, sadakatlerini, kısacası imandaki dirayetlerini ortaya çıkarır.
Allah'ın ayette bildirdiği gibi, sabrı ve hakkı birbirine tavsiye eden insanlar, kazanç içindedirler. Sabır, insanı pek çok yönden geliştiren, ona üstün bir ahlak kazandıran, din ahlakından uzak insanlarla kıyaslanmayacak derecede güzel ve huzurlu bir yaşam sunan bir özelliktir. Ayrıca iman eden insanların gösterdikleri sabrın karşılığını ahirette kat kat artırılmış olarak alacakları vaat edilmiştir. Tüm elçilerin hayatlarında gördüğümüz gibi, hayatı boyunca insanlara din ahlakını anlatıp, hakkı tavsiye etmek ve onlardan hiçbir karşılık beklememek önemli bir mümin özelliğidir. Bir mümin hangi devirde yaşarsa yaşasın, kimlerle beraber olursa olsun insanları Allah'ın beğendiği ahlaka çağırmakla, onlara, yaklaşmakta olan hesap gününü hatırlatmakla sorumludur. Yeryüzünde güzel ahlakın hakim olup zulmün ve adaletsizliğin ortadan kalkmasını isteyen tüm müminlerin yapması gereken de, insanlara Allahın varlığını, hesap gününü hatırlatmak, onları Kuran ahlakını yaşamaya davet etmektir. Yüce Allah Kuranda bu ibadeti hakkıyla uygulayan güzel ahlaklı; merhamet sahibi müminleri övmektedir:
Siz insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslama uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır ve Allaha iman edersiniz... (Al-i İmran Suresi, 110)
(makale harun yahya)
Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 74. sayı (Ağustos 2010) 2. sayfada yayınlanmıştır.