İnsan Diliyle Melek

Efsunkar

Bayan Üye
Sa’d İbn Ebî Vakkas r.a. kumandasında İranlılar’la savaşa katılan Enes İbnü’l-Huleys isimli bir mücahit anlatıyor:

İranlılar’ın yenilgiye uğrayıp geri dönmesinden sonra Behüresîr şehrini kuşatmış bulunuyorduk. Bu arada İran şahının gönderdiği bir elçi geldi. Şah’ın şöyle söylediğini bildirdi: “Dicle nehrinden bizim dağımıza kadar bize ve Dicle’den sizin dağınıza kadar size olmak üzere barış antlaşması yapsak olur mu? Siz hâlâ doymadınız mı? Allah karnınızı doyurmasın!”

Bunun üzerine Ebu Müfezzer el-Esved isimli kişi hemen çıkarak diğer insanlardan önce söze başladı. Allah onu öyle konuşturdu ki, söylediklerini ne kendisi anlayabildi ne de biz anlayabildik! Elçi hemen kalkıp gitti. Ardından İran askerlerinin Medain’e doğru çekilip gittiklerini gördük. Biz dedik ki:

“Ey Ebu Müfezzer! Sen o elçiye neler söyledin?” O da şöyle söyledi: “Allah’a yemin ederim ki o anda ne dediğimi bilmiyorum! Ancak üzerimde büyük bir huzur hissediyorum ve ben en hayırlı şekilde konuşturulmuş olduğumu umuyorum.”

Bunu duyan halk, durumu ona sormak için akın etti. Hatta kumandanımız Sa’d da bunu duydu ve yanımıza geldi: “Ey Ebu Müfezzer! Sen adama ne söyledin? Vallahi hepsi kaçıp gitmişler!” dedi. Arkadaş ona da bize söylediği şeyleri söyledi. Nihayet kumandan Sa’d herkese seslenerek hücuma geçti. Mancınıklarımız düşmanlara taş yağdırıyordu. Fakat şehirde kimseler ortaya çıkmadı. Ancak bir adam çıkıp eman diledi, biz de ona eman verdik.

Adamcağız: “Şehirde size engel olacak kimse kalmadı.” dedi. Bunun üzerine adamlarımız şehre akın ettiler ve orayı fethettik. Fakat şehirde (savaşla ilgili) ne bir şey bulduk, ne bir kimse gördük! Ancak şehir dışında ele geçirdiğimiz esirler yanımızdaydı. O adama ve esirlere, şehir halkının neden kaçtığını sorduk. Adamlar şöyle garip bir haber verdi:

“Şah’ın gönderdiği barış elçisine sizden birisi:

Bizler Efrîzîn (diyarı) balı ve Kûsî (diyarı) turuncunu yemedikçe aramızda barış olmayacaktır, demiş. Şah bunu duyunca:

Eyvah! Melekler onların lisanıyla konuşarak onlar yerine bize cevap veriyorlar. Vallahi bu iş, sonumuz için konuşan o adamın diline bırakılmış bir şeydir. Derhal uzak şehre çekilin diye emretti.” dediler.

Tarîhu’t-Taberî, 4/7.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst