İnkarcıların Alay ve Kin Dolu Sözleri

meridyen2

Kayıtlı Üye
İnkarcıların Alay ve Kin Dolu Sözleri

Tarihte pek çok örneği görüldüğü gibi, Allah'ın elçilerine ve onlara uyan müminlere karşı büyük bir öfke duyan, Allah'ın onlara verdiği maddi ve manevi zenginliklere, güzelliklere haset eden inkarcıların büyük kısmı, müminlere en incitici, en hakaret dolu sözleri söylemişlerdir. İnkarcıların müminlere yönelttikleri bu tür sözlerden bazıları bir ayette şöyle bildirilmiştir:

Kavminden, ileri gelen inkarcılar: "Biz seni yalnızca bizim gibi bir beşerden başkası görmüyoruz; sana, sığ görüşlü olan en aşağılıklarımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz ve sizin bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine, biz sizi yalancılar sanıyoruz" dedi. (Hud Suresi, 27)

Firavun'un Hz. Musa'ya karşı kullandığı ve kendi düşük aklının göstergesi olansaldırgan üslup da, inkarcıların içlerinde besledikleri kinin bir dışavurumudur. Ayetlerde şu şekilde bildirilmektedir:

Firavun, kendi kavmi içinde bağırdı; dedi ki: "Ey kavmim, Mısır'ın mülkü ve şu altımda akmakta olan nehirler benim değil mi? Yine de görmeyecek misiniz?" "Yoksa ben, şundan daha hayırlı değil miyim ki o, aşağı (sınıftan) bir zavallı ve neredeyse (sözü) açıklamadan yoksun olan (biri)dir." (Zuhruf Suresi, 51-52)

Firavun, yukarıdaki ayetlerde de belirtildiği gibi, Allah'ın elçisi olan Hz. Musa'ya karşı son derece seviyesiz sözler kullanmıştır. Tek kıstası dünyevi ve maddi değerler olan Firavun, bir insanın üstünlüğünün, sahip olduğu mallarda, mevki ve makamda olamayacağını anlayamayacak kadar akılsız ve vicdansızdır. Sözlerinden, Firavun'un insanları dahil oldukları sosyal sınıfa ve zenginliklerine göre sınıflandıran, onların bazı fiziksel eksiklikleri ile alay edebilen, son derece basit karakterli bir insan olduğu açıkça belli olmaktadır.

İşte tarih boyunca inkarcılar Firavun'un Hz. Musa'ya yönelttiği tarzda iftiralarla, hakaret dolu sözlerle, yalanlarla müminleri üzebileceklerini, onları yılgınlığa ve ümitsizliğe sürükleyebileceklerini zannetmişlerdir. Oysa müminler için inkarcıların en ağır sözleri dahi, ahirette kendilerine sevap olarak dönecek, sabır gösterilmesi gereken birer tavırdır. İnkarcılar bu sözleri inananlara zarar vermek için sarf ederler ama aslında büyük bir gaflet içinde inananların ahiretteki derecesini artırmaktadırlar.

Müminler bu sözlere gösterdikleri sabırla, gösterdikleri güzel tavırlarla, güzel sözlerle eğitilmekte ve cennete layık bir manevi olgunluğa erişmektedirler. Ayrıca inkarcıların bu tarz saldırılarına muhatap olmaları, müminlerin samimiyetlerinin, güçlü imanlarının bir göstergesidir; nasıl kendilerinden önce yaşamış salih müminler böyle suçlamalara maruz kaldılarsa, onlar da Allah'ın bir kanunu olarak benzer imtihanları yaşamaktadırlar. Bu açıdan bakıldığında inkarcıların hakaretleri, iftiraları ya da yalanlarıyla suçlanmak ve bunlara sabır göstermek müminler için büyük bir şereftir.

Firavun gibi, dünyadaki zenginliklerine ve güçlerine güvenen, ahireti unutan insanlar ise, bu gerçekleri asla göremezler. Onların büyük kısmı da ancak Firavun gibi öleceklerini anladıkları vakit, kibirlerini bir kenara bırakıp, pişmanlığa kapılırlar. Ancak insanın ölüm anındaki pişmanlığı ve geri dönüşü insana ahirette hiçbir fayda getirmez. Bu nedenle Firavun gibilerin sonları her insana ibret olmalıdır. Dünyada sahip olunan maddi herşey geçicidir ve insana ahirette hiçbir fayda sağlamaz. Kalıcı ve karlı olan ise insanın takvası ve güzel ahlakıdır. Allah dünyada sahip olduklarıyla büyüklenen ve Allah'ın gönderdiği elçiyi yalanlayan, ona hakaret dolu sözler sarf eden Firavun'un ve ona tabi olanların ibret verici sonunu Kuran'da şöyle bildirir:

Böylelikle kendi kavmini küçümsedi, onlar da ona boyun eğdiler. Gerçekten onlar, fasık olan bir kavimdi. Sonunda Bizi öfkelendirince, Biz de onlardan intikam aldık, böylece onları toplu olarak suda boğduk. Bu suretle onları, sonradan gelecekler için bir selef ve bir örnek kıldık. (Zuhruf Suresi, 54-56)

Allah'ın ayetinde de bildirdiği gibi, Allah'ın sevdiği ve dost edindiği kullarına yapılan her kötülük ve aleyhlerindeki her söz, Allah Katında bir azap sebebidir. Kötülüğü yapanlar, bunların kendi yanlarında kar kaldığını zannederler, ama Allah sonsuz adalet sahibidir. İftiracılar ve zalimler, ahirette, dünyada sarf ettikleri her kelimenin hesabını verecekler ve eğer bu söylediklerinden dolayı tevbe etmezlerse cezasını çekeceklerdir.

Allah dünyadayken iman edenlere karşı çirkin sözler kullanan, onları alay konusu edinen zalim insanların cehennemde karşılaşacakları şaşkınlığı şöyle haber vermiştir:

Ve derler ki: "Bize ne oluyor ki, kendilerini şerir (kötü)lerden saydığımız adamları göremiyoruz." Biz onları bir alay konusu edinmiştik; yoksa gözler mi onlardan kaydı?" Bu, cehennem halkının birbiriyle çekişmesi kesin bir gerçektir. (Sad Suresi, 62-64)
(alıntı harun yahya tarih boyunca müslümanlara atılan iftiralar)
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst