Bir STEVEN SPİELBERG Filmi !
Indiana Jones ve Kristal Kafatası Krallığı / Indiana Jones and the Kingdom of the Crystal Skull (2008)
Indiana Jones ve Kristal Kafatası Krallığı, 22 Mayıs 2008'de vizyona giren, Indiana Jones macera serisinin dördüncü filmidir. George Lucas yapımcı olarak, Steven Spielberg yönetmen olarak bu yapımda yerlerini aldılar. 1950'li yıllarda çevrilen bilim-kurgu filmlerinden esinlenerek çekilen filmin konusu 1957 senesinde geçmektedir. Harrison Ford maceraperest arkeolog Indiana Jones rolünü burada da tekrarladı. Aktöre Karen Allen, Cate Blanchett, Ray Winstone, John Hurt, Jim Broadbent ve Shia LaBeouf gibi isimler eşlik etmiştir.
Filmin senaryo aşaması çok uzun sürdü. Çünkü Lucas ve Spielberg, serinin ruhundan uzaklaşmak istemiyordu. Filmin senaristliğini David Koepp yapmıştır. Filmin çekimlerine 18 Haziran 2007'de New Mexico'da başlandı. Serinin önceki üç filminde görüntü yönetmenliği yapan Douglas Slocombe'nin görevini burada Janusz Kaminski aldı.
Film 22 Mayıs 2008 tarihinde vizyona girdi. 784 milyon dolar hasılat yapan film, Kara Şövalye'nin ardından 2008 yılının en çok gişe hasılatı kazanan filmi oldu. Genellikle iyi eleştiriler alan yapım, Indiana Jones fanatiklerini de çoğunlukla memnun etti.
Rus askerleri Amerikan askerlerinin üniformalarını giyerek gizli bir hava üssüne gelirler. Indiana Jones ve yakın dostu Mac, Nevada'da bulunan bir hava meydanında Sovyet ajanları tarafından kaçırılarak zorla getirilmiştir. Çünkü Rus ajan Irina Spalko'nun istediği bilgi Indy'de vardır. Indy Ruslardan silahlarındaki barutları ona vermesini ister, çünkü aradıkları kutunun manyetik özelliği vardır. Ruslar, Indy'nin bu isteğine ilk başta gülerler fakat Irina Spalko'nun emri üzerine Jones'un isteği yerine getirilir. Jones'tan yardım alarak istediği kutuyu bulan Spalko amacına ulaşır. İstediği kutunun içinde ölmüş bir uzaylı cesedi vardır. Şaşkınlık içerisinde bulunan askerlerin bu durumundan faydalanmak isteyen Indiana Jones kamçısını kullanarak kendine ve Mac'e silah edinir. Rusları, Spalko'yu öldürmek ile tehdit eden Jones arkadaşı Mac'in bir hain olduğunu öğrenir. Buradan kaçarak nükleer bir tesise giren Indy yanlışlıkla bir bombayı çalıştırır. Bir buzdolabının içine saklanarak ölümden kurtulan Indy, evine döndüğünde Mac ile olan arkadaşlığı yüzünden FBI ajanlarının dikkatini çeker. Ayrıca Irina Spalko'nun istediği kutunun, yıllar önce kendisi ve birkaç arkeologun camları siyaha boyanmış bir otobüs ile araştırmaya gittikleri kutu olduğunu öğrenir. Ölen Marcus Brody'nin yerine gelen Indy'nin arkadaşı Dean Stanforth, ona üniversiteden kovulması için hükümetin baskı yaptığını söyler Üniversite tarafından tatile çıkması istenen Jones bir trene bindiğinde asi ruhlu genç Mutt ile tanışır. Kişisel sorunlarını çözmesi için Mutt'a yardım ettiği takdirde insanlık tarihinin en görkemli arkeolojik keşiflerinden birisini yapabilecek; büyünün, batıl inançların ve korkunun efsanevi objesi olarak tanınan Akator'un Kristal Kafatasını ele geçirebilecektir. Bu genç Jones'a, kendi annesi tarafından gönderilmiştir.
Ancak antik mezarlar, unutulmuş kâşifler ve efsanevi altın kentinin ülkesi olarak bilinen Peru'nun en ücra köşelerine giden Indy ile Mutt Harold Oxley'nin yattığı akıl hastanesine giderler. Oxley'in bıraktığı ipuçları ile küçük bir antik şehire giderler. Burada Francisco de Orellana'nın bulunamayan cesedini keşfeden ikili bu dünyadan olmayan canlılar ile ilgili ipuçları bulurlar. Oranın yerli halkı ile savaşan ikilinin yalnız olmadıklarını fark etmesi uzun sürmez. Sovyet ajanları da Kristal Kafatası'nın peşinde sıcak takiptedir. Sovyet ekibinin şefi, buz gibi soğuk ve acımasız güzel ajan Irina Spalko'dur. Yönettiği seçkin askeri ekiple birlikte, ele geçirip sırlarını çözebildikleri takdirde Sovyetler'in dünyaya hükmedeceğine inandıkları Kristal Kafatası'nı bulmak için buralara gelmiştir.
Acımasız Sovyet ajanlarını safdışı etmenin bir yolunu bulmak zorunda olan Indy ile Mutt, akıl sır ermez gizemin peşinde koşarken rakipleriyle ve hareketleriyle kuşku uyandıran dostlarıyla mücadele ederler. Fakat Ruslar tarafından yine kaçırılan Jones, Mutt'ın annesinin eski sevgilisi olan Marion Ravenwood olduğunu öğrenir. Indy, Mutt, kafatası yüzünden aklını kaçırmış olan Oxley ve Marion dörtlüsü kamptan kaçarlar. Fakat Marion ve Indy bataklığa saplanırlar. Mutt'ın yardım getirmesini bekleyen Jones burada Marion'dan çok önemli bir gerçeği öğrenir. Mutt, Indiana Jones'un oğludur. Mutt tarafından kurtarılan Marion ve Indy, Oxley yüzünden yakalanırlar. Bindirildikleri kamyondan da kaçan Indy, Marion ve Mutt Oxley'i ve FBI için çalıştığını söyleyen Mac'i Irina Spalko'dan kaçırarak bir harabeye gelirler. Burada yıllardır bahsedilen hazineyi ve kafataslarını bulan Indy, Mutt, Marion ve Oxley, yıkılmaya başlayan bu yerden kurtulurlar. Fakat hazineyi toplamaya çalışan ve Indy'nin tüm çabasına rağmen kurtulamayan Mac ile büyük sırrı keşfetmek isteyen Spalko burada ölürler.
Indy'nin babası olduğunu ilk başta reddeden Mutt bu duruma alışır. Indiana Jones ve Marion Ravenwood da bir kilise de evlenirler. Dostları, Indy ve Marion'ı kutlarlarken kilisenin kapısı açılır ve Indiana Jones'un şapkası yere düşer. Mutt şapkayı yerden alıp tam da başına takacakken Indy şapkasını geri alır ve eşi ile dışarı çıkar. Ayrıca Indiana Jones, Marshall Koleji'nde öğretmenlik yapmaya devam eder.