aykut
Kayıtlı Üye
İslâm'da inanç kavramı, Allah'tan başka ilâh, (hâkim, krâl, kânun koyucu) güç tanımamak, Allah'ın gönderdiği bütün kitaplara ve bütün peygamberlere birisini diğerinden ayırmadan inanmak, yalnızca Allah'a ait olan sıfatları ve O'na has özellikleri Allah'dan başkasına yakıştırmamak, din sahibi olarak yalnızca Allah'ı görmek, öldükten sonra dirileceğine, bir gün hesap verileceğine, o günün sâhibinin Allah olduğuna inanmak olarak özetlenebilir.
İslâm dinine göre kişinin iflâh olması (kurtuluşa erebilmesi) için îmân etmesi gerekir.
Allah'a Îmân
Tevhîd, yânî Allah'ın varlığına ve birliğine inanmaktır.
Allah'ın yaratıcı, mülkün sâhibi, yaratılmışların bütün işlerini yürüten ve âlemlerde yegâne tasarruf sâhibi olduğuna inanmaktır.
Allah'ın gerçekten ibâdet edilmeyi hak eden ilâh, onun dışında ibâdet edilen herşeyin ise bâtıl olduğuna inanmak. Kur'an'da ve Muhammed'in sünnetinde bildirdiği üzere, en güzel isimlerin (esmâ'ul husna) Allah'a ait olduğuna inanmak.
Meleklere Îmân
Meleklere inanmaktır. Buna göre: Melekler, Allah'ın yalnız ona ibâdet etsinler ve onun emirlerini yerine getirsinler diye yarattığı üstün kullarıdır. Nur (ilâhî ışık)tan yaratılmışlardır. Allah onlara özel görevler vermiştir. Büyük meleklerden Cebrâîl, Allah'ın katından peygamberlere vahiy (mesaj/kitap) indirmekle; Mîkâîl, doğa olaylarıyla; İsrâfîl, Kıyâmet Günü ve yeniden diriliş günü Sûr'a üflemekle; ölüm meleği olan Azrâîl, hayâtı sona erdirmekle görevlidir.
Kur'an'ın ilk suresi olan Fatiha Suresi (Hattat Aziz Efendi).Kitaplara Îmân
Allah'ın peygamberlerine içinde doğru yolu, iyiliği ve kurtuluşu gösteren kitaplar indirdiğine, hepsinin Allah kelâmı olduğuna inanmak. Allahın zâtına âit olan kitapların aslını, yine kendisinin muhafaza edeceğine inanmak. Bu kitaplar, Muhammed'e indirilen Kuran, Mûsâ peygambere indirilen Tevrat, Îsâ peygambere indirilen İncil ve Dâvûd peygambere verilen Zebûr ve İbrâhîm peygamberin sahifeleridir (Suhuf).
Deyin ki: “Biz Allâh’a, bize indirilene (Kur’ân’a), İbrâhîm, İsmâîl, İshak, Yâkub ve Yâkuboğullarına indirilene, Mûsâ ve İsâ’ya verilen (Tevrat ve İncil) ile bütün diğer peygamberlere Rab’lerinden verilene îmân ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz ona teslîm olmuş kimseleriz.”(Bakara sûresi 136)[8]
Peygamberlere Îmân
Allah'ın peygamberler gönderdiğine, ilk peygamber Âdem ile son Peygamber Muhammed arasında gelen sayıları Allah tarafından bilinen bütün peygamberlere aralarında hiçbir fark gözetmeksizin inanmak.
"Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene îmân etti, mü’minler de (îmân ettiler). Her biri; Allâh’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine îmân ettiler ve şöyle dediler: “Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz.” Şöyle de dediler: “İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız Sana’dır.” (Bakara suresi 285)
Kader'e Îmân
Kader'e, hayr ve şer her işin O'nun irâdesinde olduğuna inanmak.
Allâh'ın ezelî ve ebedî ilmi ve bilgeliğinin gereği olarak herşeyin onun bilgisi dâhilinde olduğuna ve huzûrundaki “Levh-i Mahfûz”da yazıldığına inanmaktır. Allah, evreni dilemiş ve yaratmıştır. O’nun irâdesi ve yaradışı olmadan olmuş hiçbirşey yoktur.
Âhiret Gününe Îmân
Âhiret'e, yânî Âhiret Günü'ne, inanmak.
Âhiret Günü; Allah'ın insanları yeniden diriltip bir arada toplayacağı gündür. İslâm'a göre o gün insanlar ya nimetleri bol Cennet yurduna ya da elem verici azâbın olduğu Cehennem'e gireceklerdir.
İslâm dinine göre kişinin iflâh olması (kurtuluşa erebilmesi) için îmân etmesi gerekir.
Allah'a Îmân
Tevhîd, yânî Allah'ın varlığına ve birliğine inanmaktır.
Allah'ın yaratıcı, mülkün sâhibi, yaratılmışların bütün işlerini yürüten ve âlemlerde yegâne tasarruf sâhibi olduğuna inanmaktır.
Allah'ın gerçekten ibâdet edilmeyi hak eden ilâh, onun dışında ibâdet edilen herşeyin ise bâtıl olduğuna inanmak. Kur'an'da ve Muhammed'in sünnetinde bildirdiği üzere, en güzel isimlerin (esmâ'ul husna) Allah'a ait olduğuna inanmak.
Meleklere Îmân
Meleklere inanmaktır. Buna göre: Melekler, Allah'ın yalnız ona ibâdet etsinler ve onun emirlerini yerine getirsinler diye yarattığı üstün kullarıdır. Nur (ilâhî ışık)tan yaratılmışlardır. Allah onlara özel görevler vermiştir. Büyük meleklerden Cebrâîl, Allah'ın katından peygamberlere vahiy (mesaj/kitap) indirmekle; Mîkâîl, doğa olaylarıyla; İsrâfîl, Kıyâmet Günü ve yeniden diriliş günü Sûr'a üflemekle; ölüm meleği olan Azrâîl, hayâtı sona erdirmekle görevlidir.
Kur'an'ın ilk suresi olan Fatiha Suresi (Hattat Aziz Efendi).Kitaplara Îmân
Allah'ın peygamberlerine içinde doğru yolu, iyiliği ve kurtuluşu gösteren kitaplar indirdiğine, hepsinin Allah kelâmı olduğuna inanmak. Allahın zâtına âit olan kitapların aslını, yine kendisinin muhafaza edeceğine inanmak. Bu kitaplar, Muhammed'e indirilen Kuran, Mûsâ peygambere indirilen Tevrat, Îsâ peygambere indirilen İncil ve Dâvûd peygambere verilen Zebûr ve İbrâhîm peygamberin sahifeleridir (Suhuf).
Deyin ki: “Biz Allâh’a, bize indirilene (Kur’ân’a), İbrâhîm, İsmâîl, İshak, Yâkub ve Yâkuboğullarına indirilene, Mûsâ ve İsâ’ya verilen (Tevrat ve İncil) ile bütün diğer peygamberlere Rab’lerinden verilene îmân ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz ona teslîm olmuş kimseleriz.”(Bakara sûresi 136)[8]
Peygamberlere Îmân
Allah'ın peygamberler gönderdiğine, ilk peygamber Âdem ile son Peygamber Muhammed arasında gelen sayıları Allah tarafından bilinen bütün peygamberlere aralarında hiçbir fark gözetmeksizin inanmak.
"Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene îmân etti, mü’minler de (îmân ettiler). Her biri; Allâh’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine îmân ettiler ve şöyle dediler: “Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz.” Şöyle de dediler: “İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız Sana’dır.” (Bakara suresi 285)
Kader'e Îmân
Kader'e, hayr ve şer her işin O'nun irâdesinde olduğuna inanmak.
Allâh'ın ezelî ve ebedî ilmi ve bilgeliğinin gereği olarak herşeyin onun bilgisi dâhilinde olduğuna ve huzûrundaki “Levh-i Mahfûz”da yazıldığına inanmaktır. Allah, evreni dilemiş ve yaratmıştır. O’nun irâdesi ve yaradışı olmadan olmuş hiçbirşey yoktur.
Âhiret Gününe Îmân
Âhiret'e, yânî Âhiret Günü'ne, inanmak.
Âhiret Günü; Allah'ın insanları yeniden diriltip bir arada toplayacağı gündür. İslâm'a göre o gün insanlar ya nimetleri bol Cennet yurduna ya da elem verici azâbın olduğu Cehennem'e gireceklerdir.