Salvo
Kayıtlı Üye
İmparatorluğun Doğu Kanadının Haccac Tarafından Güçlendirilmesi
İmparatorluğun Doğu bölgesinde, Haccac bin Yusuf, bütün önemli başkaldırıları bastırmıştı ve artık idaresini güçlendirme vaktinin geldiğini düşünmeye başlamıştı. 702'de, imparatorluğun en karışık iki şehri olan Küfe ve Basra arasına, Vasat (yol ortası anlamında) bir şehir kurdu ve daha sonra, henüz 52 yaşındayken öldüğü 714 Haziranına kadar imparatorluğun bütün Doğu bölgesini kontrolü altında tuttuğu bu stratejik şehri, kendi üssü haline getirdi.
Ayrıca dikkatini, bir zamanların zengin vilayeti, fakat geçen 20 yıllık iç savaş sırasında mahvolan Irak'taki sivil meselelere yöneltti. Daha sonraki dönemlerde, bu vazifeyi kendine has bir gayretle üstlendi ve aynı ölçüde başarılı oldu. Bu bereketli bölgede, pek çok yeni kanal açtırarak ve Fırat ile Dicle arasındaki eski kanalı tamir ettirerek, sulama sistemini geliştirdi. Fırat'tan Dicle'ye akan bu kanallar ağı, ayrıca Suriye ile Irak arasında mal taşımada da kullanılıyordu; hatta bu ağ sayesinde Suriye ve Irak'ın çeşitli bölgelerini, İran Körfez yoluyla Hindistan'a bağlayan deniz yollarını da açtı.
İmparatorluğun Doğu bölgesinde, Haccac bin Yusuf, bütün önemli başkaldırıları bastırmıştı ve artık idaresini güçlendirme vaktinin geldiğini düşünmeye başlamıştı. 702'de, imparatorluğun en karışık iki şehri olan Küfe ve Basra arasına, Vasat (yol ortası anlamında) bir şehir kurdu ve daha sonra, henüz 52 yaşındayken öldüğü 714 Haziranına kadar imparatorluğun bütün Doğu bölgesini kontrolü altında tuttuğu bu stratejik şehri, kendi üssü haline getirdi.
Ayrıca dikkatini, bir zamanların zengin vilayeti, fakat geçen 20 yıllık iç savaş sırasında mahvolan Irak'taki sivil meselelere yöneltti. Daha sonraki dönemlerde, bu vazifeyi kendine has bir gayretle üstlendi ve aynı ölçüde başarılı oldu. Bu bereketli bölgede, pek çok yeni kanal açtırarak ve Fırat ile Dicle arasındaki eski kanalı tamir ettirerek, sulama sistemini geliştirdi. Fırat'tan Dicle'ye akan bu kanallar ağı, ayrıca Suriye ile Irak arasında mal taşımada da kullanılıyordu; hatta bu ağ sayesinde Suriye ve Irak'ın çeşitli bölgelerini, İran Körfez yoluyla Hindistan'a bağlayan deniz yollarını da açtı.