IMDb Top 250’de Filmi Olmayan 10 İkonik Yönetmen!

Silencio

Kayıtlı Üye
Film veritabanı IMDb’nin sinemaseverlerin bir araya geldiği en büyük sanal mecralardan biri olduğu su götürmez bir gerçek. Filmlerin, binlerce kullanıcının oyları ile değerlendirildiği sitede elbette bazı sürprizlere de rastlamak mümkün. Sitenin filmlerin puanına göre şekillenen meşhur Top 250 listesi de bu sürprizlerle karşılaşmamız en olası kısım. Kariyerleri boyunca başarılı işlere imza atmış, en az bir filmiyle sinema tarihine klasik olan ya da olabilecek yapım bırakmış ikonik yönetmenlerin hiçbir filminin bu listede bulunmaması da bu sürprizlerden biri. Biz de sizler için Top 250’nin güncel halinde bir filmi dahi bulunmayan bu yönetmenleri listeledik.

IMDb Top 250’de Filmi Olmayan 10 İkonik Yönetmen!

Tim Burton

tim-burton-filmloverss.jpg


Top 250’de Olması Gereken Filmi: Edward Scissorhands

İlk uzun metrajı Pee-wee’s Big Adventure ile başladığı kariyerine Beetlejuice ve Edward Scissorhands gibi klasik filmlerle devam ederek yarattığı kendine özgü tarzıyla sinemada büyük bir yer edinen başarılı yönetmen Tim Burton’ın neredeyse kült haline gelmiş birkaç filminden birinin dünyanın dört bir tarafından sinemaseverlerin oylarıyla oluşan IMDb Top 250 listesinde yer aldığını düşünüyor olabilirsiniz. Ancak ne yazık ki yönetmenin hiçbir filmi bu listede karşımıza çıkmıyor. Bizce Burton’ın en değerli ve en kişisel filmi olarak adlandırabileceğimiz, başrollerinde Johnny Depp ve Winona Ryder’ın yer aldığı 1990 yapımı filmi Edward Scissorhands hakkıyla bu listede yer alması gereken yapımlarından biri.

Wes Craven

wes-craven-filmloverss.jpg


Top 250’de Olması Gereken Filmi: A Nightmare on Elm Street

Geçtiğimiz Ağustos ayında kaybettiğimiz korku sinemasının usta ismi Wes Craven, 80’leri A Nightmare on Elm Street ile 90’ları ile Scream serisiyle sarsarak sinemada yeniliklerin öncülerinden biri olmuştu. Zaman içerisinde de sadece filmleriyle değil Freddy Kruger ve Ghostface gibi karakterleriyle de kültleşmiş, popüler kültürün birer parçaları olan işlere imza atmıştı. Kuşkusuz ki yönetmenin IMDb Top 250 listesinde görmek istediğimiz filmine cevaben pek çoğumuz korku sinemasının klasiği haline gelen 1984 yapımı filmi A Nightmare on Elm Street’i söyleyecektir. Zira film tıpkı kurbanlarını rüyalarında öldüren başkarakteri Freddy gibi seyirci olarak bizlerin de rüyalarını epeyce meşgul etmişti.

Terrence Malick

terrence-malick-filmloverss.jpg


Top 250’de Olması Gereken Filmi: Badlands

Kariyerine kendisinin de rol aldığı Lanton Mills adlı kısa bir filmle başlayan usta sinemacı Terrence Malick, oldukça uzun zaman aralıkları vererek filmleriyle buluşturuyor seyircisini. 1973 yapımı ilk uzun metrajı Badlands’in ardından altı film daha çeken yönetmen şimdilerde yeni filmi Weightless’ı seyirci karşısına çıkarmaya hazırlanıyor. The Tree of Life (2011) ve The Thin Red Line (1998) gibi filmleriyle de büyük başarı elde eden Malick’in IMDb Top 250’de olması gereken filmi ilk uzun metrajı olmasına rağmen filmografisinin en önemli filmlerinden biri olan Badlands’tir.

Wim Wenders

wim-wenders-filmloverss.jpg


Top 250’de Olması Gereken Filmi: Paris, Texas

Bazı usta yönetmenler vardır, yaşayıp büyüdüğü, havasını soluduğu coğrafyanın dışında çektiği filmler kendi topraklarında çektiği yapımları yakalayamaz. Muazzam bir üretkenlikle sinema yapmaya devam eden Alman sinemacı Wim Wenders ise anlattığı hikâyeler hangi coğrafyada geçerse geçsin kendi imzasını yapımlarına aynı yetkinlikle atabilen bir yönetmen. Der Himmel über Berlin, Alice in den Städten, Falsche Bewegung, Im Lauf der Zeit, Der Stand der Dinge ve The Salt of the Earth gibi birbirinden önemli yapımlara imza atan Wenders’in IMDb Top 250 listesinde bir filmi yer alacaksa bu Paris, Texas olmalı.

Mike Leigh

mike-leigh-filmloverss.jpg


Top 250’de Olması Gereken Filmi: Another Year

İngiliz Sinemasında kendine has tarzı ve duruşuyla önemli bir yer edinen yönetmen Mike Leigh, kariyerine 1971 yapımı ilk uzun metrajı Bleak Moments ile adım attı. İlerleyen zamanlarda televizyon filmlerine ve dizilerine de imza atan usta sinemacı Secrets & Lies (1996), Topsy-Turvy (1999), Vera Drake (2004), Happy-Go-Lucky (2008), Another Year (2010) gibi başarılı yapımlarıyla başta Akademi Ödülleri olmak üzere pek çok prestijli ödüle aday gösterildi. David Thewlis’in başrolünde yer aldığı 1993 yapımı filmi Naked ile de pek çok izleyicinin gönlünde tahta otursa da bizce Mike Leigh’in Top 250 listesinde yer alması gereken filmi En İyi Özgün Senaryo dalında Oscar’a aday gösterilen filmi Another Year’dır.

Michael Haneke

michael-haneke-flashmob-filmloverss.jpg


Top 250’de Olması Gereken Filmi: Amour

Amour, The White Ribbon, Caché, La Pianiste gibi birçok önemli yapıma imza atan Avusturyalı yönetmen Michael Haneke, bir dizi televizyon filmi ve bir de mini dizi ardından 1989 yılında çektiği Der Siebente Kontinent filmiyle kariyerini şekillendirmeye başladı. Filmlerinde genellikle modern toplum bireylerinin aralarındaki iletişimsizlikleri işleyen auteur yönetmen, özellikle 2012 yapımı filmi Amour ile ödülden ödüle koştu. Akademi Ödüllerine de beş dalda aday gösterilip Yabancı Dilde En İyi Film ödülünü kazanan bu başarılı yapım bizim de Top 250 listesinde yer almasını istediğimiz bir Haneke filmi.

Jean-Luc Godard

jean-luc-godard-filmloverss.jpg


Top 250’de Olması Gereken Filmi: À bout de Souffle

Fransız Yeni Dalga’nın öncü ve üretken yönetmenlerinden Jean-Luc Godard, sinema tarihine pek çok önemli yapım bırakmış, klasik sinemanın kaidelerini yıkarak modern sinemanın temellerini atmıştır. 1955 yılında adım attığı kariyerinde kısa filmleri, belgeselleri, dizileri de dahil olmak üzere sinema tarihine yüzün üzerinde yapım bırakan Godard’ın Une Femme est Une Femme, Vivre sa Vie, Le Mépris gibi pek çok önemli filminin yanı sıra Top 250 listesinde yer almasını gönülden istediğimiz filmi muhakkak 1960 yılında çektiği ve klasik sinemanın gerektirdiği kuralların dışına çıkarak modern sinemanın öncü filmlerinden biri olan ilk uzun metrajı À bout de Souffle olurdu.

Pedro Almodóvar

Pedro-Almodovar.jpg


Top 250’de Olması Gereken Filmi: Volver

İspanya Sinemasının önemli yönetmenlerinden biri olan Pedro Almodóvar, sıklıkla kadın filmlerinin yönetmeni olarak anılır, filmlerinde ataerkil ideolojiye karşı bir duruş olarak sergilediği tavrıyla bilinir. Todo Sobre Mi Madre, Mujeres al Borde de Un Ataque de Nervios, La Piel que Habito gibi saymakla bitiremeyeceğimiz başarılı yapımlara imza atan yönetmenin Top 250 listesinde bir filminin dahi bulunmaması oldukça hayal kırıklığı. Yönetmenin oyuncu kadrosunda Penélope Cruz, Carmen Maura, Lola Dueñas gibi isimlerin bulunduğu ve Cruz’a Oscar adaylığı getiren 2006 yapımı filmi Volver, bu listenin olmazsa olmazı olmalıydı.

Cafer Penahi

cafer-penahi-filmloverss.jpg


Top 250’de Olması Gereken Filmi: Offside

Sinemanın her gün daha da yükselen değeri İran Sinemasının usta yönetmeni Cafer Penahi, 1988 yılında kısa bir belgesel filmiyle kariyerine adım atmış, 1995 yapımı ilk uzun metrajı Badkonake Sefid ile başta Cannes Film Festivali olmak üzere pek çok ödül kazanmış ve adını duyurmuştur. İran ile oldukça sıkıntılı bir ilişkisi olan ve filmlerinin İran’da gösterilmesi de yasaklanan Penahi’nin geçtiğimiz yıl çektiği filmi Taxi ile büyük başarı getiren yönetmen ayrıca Berlin gibi festivallerden de önemli ödüllerle döndü. Yönetmenin Top 250’de görmek istediğimiz filmi, Shadmehr Rastin ile birlikte senaryosunu yazdığı ve stadyuma girmek isteyen fakat girilmesine izin verilmeyen İranlı kadınların mücadelesini anlattığı 2006 yapımı filmi Offside’dır.

Gaspar Noé

gaspar-noe-imdb-filmloverss.jpg


Top 250’de Olması Gereken Filmi: Enter the Void

Yeni Fransız Aşırılığı’nın sınırları zorlayan yönetmeni Gaspar Noé denildiği zaman akla gelen ilk film genelde yönetmenin ikinci uzun metrajı Irréversible olur. Monica Belluci ve Vincent Cassel’in başrollerinde yer aldığı film, vizyona girdiğinde uzun süren tartışmaların odağı olmuştu. Noé, sonrasında çektiği Enter the Void ve Love 3D ile sinemasal sınırları olmayan bir sinemacı olduğunu kanıtladı. Hâlâ Love 3D ile gündemde olan Noé’in filmografisinin zirvesinin ise şu an için Enter the Void olduğunu söyleyebiliriz. Tokyo’da kardeşi ile birlikte yaşayan uyuşturucu satıcısı Oscar’ın en iyi arkadaşı tarafından ihanete uğrayarak bir uyuşturucu satışı sırasında öldürülmesini ve vücudundan ayrıldıktan sonra içerisinde bulunduğu durumu algılamaya çalışan Oscar’ın ruhunu odağına alan film, izleyiciye nadir görülebilecek bir deneyim fırsatı sunuyor.

Hazırlayanlar: Emre Serbes, Melike Ölker




NOT: Bu yazının tüm hakları FilmLoverss'a aittir. İzin almadan veya kaynak belirtilmeden kopyalanması veya kullanılması yasaktır.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst