HaSaNSaBBaH
Kayıtlı Üye
Gazali k.s'ın eleştri yöntemi
Gazali yapacağı işin bilincinde ve kararlı bir kişi olarak, kendisinden önce sistemli bir şekilde felsefeye karşı ciddi ve kapsamlı tavır alan bir bilgin tanımadığını söylerken hiç de tevazu göstermez. Bu ciddi ve kapsamlı eleştriyi yapabilmek için öncelikle bir eleştiri yöntemi geliştirmek zorundadır. Ayırdığı üç felsefe akımı içinde; Dehriyyun-Materyalistler, Tabiiyyun-Tabiatçılar ve İlahiyyun-Metafizikçiler yer alır. Gazali'ye göre görüşlerinin açıklıkla sorguya çekilmesi gerekenler üçüncüler yani metafizikçilerdir. Gazali bakış açısından metafizikle uğraşan bu filozoflar, felsefenin antik çağları gözönüne alındığında sonraki dönemlere tekabül ederler ve aralarında Sokrat, Eflatun ve Aristo vardır. Aristo onlara mantığı öğreten, ilimleri geliştiren ve kullanılabilir hale getiren en büyük temsilcileri sayılır.
Gazali'ye göre metafizik felsefe, kendisinden önceki materyalist ve tabiatçı felsefeyi ciddiyetle eleştirdi; başka akım ve kişilere söz bırakmayacak şekilde onların iç yüzlerini, tutarsızlıklarını ve çelişkilerini açığa vurdu. Onları birbirleriyle çarpıştıran Allah, mü'minlerin işini kolaylaştırdı. Pre-Sokrat filozofları sokrat'ın, Sokrat'ı Eflatun'un ve Eflatun'u da Aristo'nun eleştirdiğine işaret eden Gazali, kendisi için Aristo'nun kaldığını söyler.Gazali yunan felsefesinin bu son ve güçlü temsilcisini ağır bir yenilgiye uğratırsa filozoflarıda sarsacağına inanır. Ona göre Aristo'yu İslam dünyasında en iyi temsil eden ve felsefesini aktaran Farabi ve İbn Sina'dır, şu hâlde bu iki müslümanfilozofun çalışmalarını esas almak gerekir.
İbn Rüşd daha sonraları bu tutumundan dolayı Gazali'yi eleştirecek, Aristo'yu Farabi ve İbn Sina'nın yanlış aktardığını öne sürecektir.
Bilindiği gibi Gazali'nin felsefeye ilgi duymasının bazı nedenleri yanında pragmatik bir nedeni de var. amacı felsefi düşünüşün ve felsefenin kendisine karşı eleştiri geliştirmek değil, İslam toplumuna karşı bir takım komploları felsefi söylemler arkasına gizleyen, kişisel zaaflarına üstün entellektüel kılıflar giydiren, en önemlisi entellektüel düzeyde kendine olan güvenini yitirip Yunan felsefesini adım adım izlemeyi kendine geçerli bir bilgi yolu sananlara karşı uarıcı eleştiriler yapmaktır. Felsefe ise islam dünyasında Eflatun ve Aristo'nun otantik metinlerinden okunmuyor, daha önceki çeviri ve intikale ek olarak, Yeni-Eflatuncu felsefenin özel terimleriyle kaynaştırılarak okutuluyordu. Bu işi en etkin bir biçimde de kuşkusuz Farabi ve İbn Sina gerçekleştirmektedir. Şu halde felsefi önemleri Aristo'nun eleştiri gücü karşısında azalmış Sokrat ve Eflatun'un Gazali'nin gözünde ikinci planda tutulması ve birinci hedefi Aristo'nun teşkil etmesi gibi, Aristo'yu da özel terimleri, özel yaklaşım biçimleri ve anlatım tarzıyla tanıtıp savunan Farabi ve İbn Sina'nın dilini esas alarak eleştirmesi kolaycılık ve fırsatçılık değil, tam aksine varılmak istenen hedefler ve amaçlananlar açısından gerçekçi bir tutumdur. Kaldı ki Aristo'nun otantik düşünceleri ne olursa olsun, Gazali için önemli olan İslam düşünce hayatında etkin rol oynayan Aristo, yani Meşşailer eliyle "müslümanlaştırılmış Aristo"dur.
Devamı Daha Sonra
Gazali yapacağı işin bilincinde ve kararlı bir kişi olarak, kendisinden önce sistemli bir şekilde felsefeye karşı ciddi ve kapsamlı tavır alan bir bilgin tanımadığını söylerken hiç de tevazu göstermez. Bu ciddi ve kapsamlı eleştriyi yapabilmek için öncelikle bir eleştiri yöntemi geliştirmek zorundadır. Ayırdığı üç felsefe akımı içinde; Dehriyyun-Materyalistler, Tabiiyyun-Tabiatçılar ve İlahiyyun-Metafizikçiler yer alır. Gazali'ye göre görüşlerinin açıklıkla sorguya çekilmesi gerekenler üçüncüler yani metafizikçilerdir. Gazali bakış açısından metafizikle uğraşan bu filozoflar, felsefenin antik çağları gözönüne alındığında sonraki dönemlere tekabül ederler ve aralarında Sokrat, Eflatun ve Aristo vardır. Aristo onlara mantığı öğreten, ilimleri geliştiren ve kullanılabilir hale getiren en büyük temsilcileri sayılır.
Gazali'ye göre metafizik felsefe, kendisinden önceki materyalist ve tabiatçı felsefeyi ciddiyetle eleştirdi; başka akım ve kişilere söz bırakmayacak şekilde onların iç yüzlerini, tutarsızlıklarını ve çelişkilerini açığa vurdu. Onları birbirleriyle çarpıştıran Allah, mü'minlerin işini kolaylaştırdı. Pre-Sokrat filozofları sokrat'ın, Sokrat'ı Eflatun'un ve Eflatun'u da Aristo'nun eleştirdiğine işaret eden Gazali, kendisi için Aristo'nun kaldığını söyler.Gazali yunan felsefesinin bu son ve güçlü temsilcisini ağır bir yenilgiye uğratırsa filozoflarıda sarsacağına inanır. Ona göre Aristo'yu İslam dünyasında en iyi temsil eden ve felsefesini aktaran Farabi ve İbn Sina'dır, şu hâlde bu iki müslümanfilozofun çalışmalarını esas almak gerekir.
İbn Rüşd daha sonraları bu tutumundan dolayı Gazali'yi eleştirecek, Aristo'yu Farabi ve İbn Sina'nın yanlış aktardığını öne sürecektir.
Bilindiği gibi Gazali'nin felsefeye ilgi duymasının bazı nedenleri yanında pragmatik bir nedeni de var. amacı felsefi düşünüşün ve felsefenin kendisine karşı eleştiri geliştirmek değil, İslam toplumuna karşı bir takım komploları felsefi söylemler arkasına gizleyen, kişisel zaaflarına üstün entellektüel kılıflar giydiren, en önemlisi entellektüel düzeyde kendine olan güvenini yitirip Yunan felsefesini adım adım izlemeyi kendine geçerli bir bilgi yolu sananlara karşı uarıcı eleştiriler yapmaktır. Felsefe ise islam dünyasında Eflatun ve Aristo'nun otantik metinlerinden okunmuyor, daha önceki çeviri ve intikale ek olarak, Yeni-Eflatuncu felsefenin özel terimleriyle kaynaştırılarak okutuluyordu. Bu işi en etkin bir biçimde de kuşkusuz Farabi ve İbn Sina gerçekleştirmektedir. Şu halde felsefi önemleri Aristo'nun eleştiri gücü karşısında azalmış Sokrat ve Eflatun'un Gazali'nin gözünde ikinci planda tutulması ve birinci hedefi Aristo'nun teşkil etmesi gibi, Aristo'yu da özel terimleri, özel yaklaşım biçimleri ve anlatım tarzıyla tanıtıp savunan Farabi ve İbn Sina'nın dilini esas alarak eleştirmesi kolaycılık ve fırsatçılık değil, tam aksine varılmak istenen hedefler ve amaçlananlar açısından gerçekçi bir tutumdur. Kaldı ki Aristo'nun otantik düşünceleri ne olursa olsun, Gazali için önemli olan İslam düşünce hayatında etkin rol oynayan Aristo, yani Meşşailer eliyle "müslümanlaştırılmış Aristo"dur.
Devamı Daha Sonra