İlhan Ekşioğlu'ndan çarpıcı açıklamalar

Görünmezadam

Kayıtlı Üye
Fenerbahçe yöneticisi İlhan Ekşioğlu, Yargıtay'ın cezaları onaması ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Fenerbahçe'nin Asbaşkanı İlhan Ekşioğlu, "Gündem Özel" programında FB TV Genel Yayın Yönetmeni İhsan Topaloğlu’nun konuğu oldu. Yargıtay’ın onadığı dava ile ilgili birçok konuya açıklık getiren İlhan Ekşioğlu, birbirinden önemli açıklamalarda da bulundu ve soruları yanıtladı.

-Sayın İlhan Ekşioğlu dün Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu olarak, bir açıklama yaptığınız. Bu açıklamada Yargıtay’ın onadığı kararı tanımadığınızı ifade ettiniz.

Evet, biz bu kararı tanımıyoruz. Bu karar bizim için yok hükmündedir. Bu karara konu olan hemen hemen tüm makamlar; polis olsun, soruşturmaları yapan savcılar ve kararları verenlerin meşruiyetleri artık tartışmalıdır. Bu kişi ve kurumların ya görevleri değiştirilmiştir ya yetkileri ellerinden alınmıştır ya da haklarında soruşturma açılmıştır. Biz bu yüzden bu karara saygı duymuyoruz. Bu kararı kabul etmiyoruz. Taraftarlarımız da her şeyin farkında..

-Diğer tartışmalı ve gündemde olan davalar; Ergenekon, Balyoz’un kapsamında olduğu için mi bu davanın sonucunu tanımadığınızı açıklıyorsunuz.

Bunu bizim söylememize gerek yok. Soruşturmanın savcısı bunu söyledi. "Biz bu davayı da Ergenekon, Balyoz gibi 3 ay sonra unutulur sandık" söylemi soruşturma savcısının kendi beyanıdır. Eğer bu davalarda bir hukuksuzluk varsa, hepsinde vardır. Davaları ayıramazsınız. Bunlar gündemi meşgul eden ve vicdanları yaralayan davalardır. Bizim istediğimiz, bugün ülkede adil yargılanma ve yeniden yargılanmanın önü açılmalı. Biz diyoruz ki, hiçbir zaman gerçek adaletin verdiği karardan korkmayız. Asla hukuki zemine oturtulmayan bir dava ve diğerlerinden hiçbir farkı yoktur. Fenerbahçe’nin adil yargılanma hakkının gasp edildiği bir davadır bu dava. Biz tekrardan bunun önünün açılmasını istiyoruz.

-Yeniden yargılanma değil, ısrarla adil yargılanma diyorsunuz. Bunu biraz açar mısınız?

Hangi ülkede Yargıtay başkanı görülmekte olan dava ile ilgili görüş bildiriyor ve davanın ne zaman sonuçlanacağını söylüyor. Bu bize şunu gösteriyor. Aslında Yargıtay başkanı bu lafı ettiği zaman bizim davamızın kararı verilmişti. Bu ancak bizim gibi hukuksuzluğun olduğu bir ülkede ön planda olabilir. Biz yeniden ve adil yargılanma istememizin nedeni, herkes yargılansın. Bizim davaya konu olan herkes yargılansın. Kimse kayrılmasın. Bizi sadece tapelerle yargıladılar ve tapelerle mahkum ettiler. Bu tapelerle yargılanmayı biz zaten en başından kabul etmedik. Tapelerle yargılayacaksan da herkes yargılansın bütün tapeler çıksın, ortaya. Hep beraber yargılanalım, hep beraber tüm gerçekleri ortaya koyalım. Adil yargılamanın sonucu ne olursa olsun kabul edeceğiz.

-Yaklaşık 3 yıldır davanın içindesiniz ve bu sürecin bir kısmını tutuklu geçirdiniz. İlk defa bu davanın içinde olan Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi olarak, konuşuyorsunuz. Bu 3 yıl boyunca özeliniz, geneliniz kamuoyunda tapelerle konuşuldu, tartışıldı. Bu konularda neler hissetiniz? Bizimle biraz da bunları paylaşabilir misiniz? Ve bugün neden konuşmayı tercih ediyorsunuz?

Ben, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine ve kurumlarına saygı duyan bir gelenekten geliyorum. Özden ve içten konuşurum. Açık yürekli oldum. Benim babam da atam da böyleydi. Şimdi geldiğimiz nokta ise; biz kurulan bir pusunun kurbanı olduk. Bu konuşmalar yeni yargılamalarda Türkiye’nin gündemine geliyor. Yeni yapılan operasyonlarda da aynı sistem uygulanınca o dönem bize ses vermeyen insanların da vicdanları sızladı ve şimdi hassasiyet gösterilmeye başlandı. Biz masumiyet karinesine baştan beri inanan insanlarız. Bize bu özen gösterilmedi ama biz bu özeni gösteriyoruz. Ben bunun ne kadar önemli olduğunu daha da iyi anladım. İnsanlar maalesef günümüzde sevmedikleri kişiler yargılandığı zaman bir taraftar gözüyle bakarak, mahkum olmalarını istiyorlar. Halbu ki biraz sabrı öğrensek; adaletin herkese bir gün gerekli olabileceğini öğrensek; bu temel düşünceden uzaklaşacağız. Ben diğer yargılamalarda da aynı hassasiyeti gösteriyorum. Benim için, bir insan hakaniyetle, meşrutiyeti tartışılmayan makamlarca suçlu bulununcaya kadar o insan mahsumdur. Vasıfları ve kararları tartışılmayan ve adil yargılama sonunda insanlar suçlu bulunmadıkça her insan masumdur. Ben de diğeri de, yargılanan kim varsa bu kural geçerli. Ama Türkiye bunu yeni yeni öğrenmeye başladı. Davalar sırasınca bizi de çok yaralayıcı açıklamalar oldu. İnsanın başına gelince anlıyor. Bazı devlet büyüklerinin yaptığı açıklamalarda bizlerin canını çok yakmıştı. O açıklamalarda bizi üzüntüye boğdu. Operasyonların yapılış şekli de aynı. Daha önceki davalar da aynı. Aynı sistemler uygulandı. Bizim evimize sabahın altısında dikildiler. Bizde karakol nedir, bilmezdik. Bu ülke için çalışmış, çalışan insanlarız. Ama o günlere dönmek istemiyorum, haberler, konuşmalarımız, özel hayatımızdan alınan tapelerin servis edilmesi; o zaman ailelerin çektiği sıkıntılar; bunları kimse düşünmedi. Herkesin ailesi ve seveni var. Bunları düşünmek lazım. Sistem aynı. Önce toplumda algı oluşturun. "Bunlar kötü insanlardır, bunlar suç işlemişlerdir. Peşin hükümlü olun. Bunları mahkum edelim. Sonra yargılarız" düşüncesiyle hareket edildi. Şimdi görülen davalar da öyle. Ama demek ki, soy aynı. Bunları birbirinden ayıramayız. Mademki aynı savcılar, bu polisler görevde değil. Bunlar bizi yargıladı. Bir fezlekeden iddianame çıktı. İddianamede ne çıktıysa dün çıkan kararda da aynı şey yazıyor. UEFA’da iddianameden karar verdi. CAS’tan da sonuç alamadık. Dolayısıyla bunları görünce insanın içi acıyor.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst