Ben bir alabalığım” derdi ”hep dikine yüzerim sularısularım berrak olmalı sularım soğuk…üşürüm üşümesine ya kolay belli etmem…sesinin sıcaklığına sığınmam sadece bu yüzden”
Bir o kadar dobrabir o kadar serkeş…Korkardım…
***
Nedendir bilmem her şimşek çakışında yüreğim ağzıma gelir ve o korkunç gürültü dağları devirir üzerimebir çivi gibi çakılırım olduğum yere…Islanır kanatlarımuçamam…
İşte böyle bir zamandı vurulduğumda…
***
Bir küçük kızdı/ insandı /insandı en insanından…çocukların en güzel saçlısıydı…en güzel gözlü…
Yağmur ertesi bir zamandı…
Kırlangıçlar yağmıştı
Gözüme baktı
Sırılsıklam oldum…kaçamadım…
Kırlangıç sağanağıydı
Uzun gelişlerinin ertesi…
Bahardı
***
Babamın bindiği servisten inerdikitaplarını koynuna bastırıp ta yürürdüufacık ayak izleri düşerdi yola. Gözlerimde ufacık lekelerkimseler görmezdi bir ben görürdüm bir ben yığardım gittiği yolları gidişime …
Arada bir günaydın derdi.Gülerdigülerdimgülüşürdük…Bakışlar tokuştururduk ders aralarındakaçamak…İçine içine gözlerimin …utanırdım utanmazdı …
Bir teneffüstü.Zil yine sadece bize çalmıştı yanıma yaklaştı “Bende hiç ben kalmadı” dedi “Bana senden birazcık verirmisin?” Ekmek ister gibi istedi yüreğimi…”Birazcık”…Ne kadarda pervasızdı…
Korktum
Sustum
Acıdım
Kendimi ikiye kırdım…
“Al” dedim
Sol yanım ona düştü…
(Fark edemedim henüz sıcaktım.Hem nereden bilebilirdim ki o benim iç kanamam olacako hiç durmayacak yıllarca kanayacak… Nereden bilebilirdim ki?)
Çocuktumazıcıktım ve ben o kadar azken kendimi paylaştım bir çocukla… Yağmur ertesiydi ıslanmış kanatlarımuçamazken…vuruldum…düştüm yüreğim üste…
Geceler haramdıokulda sever ve okulda ayrılırdık ne bir ağacımız oldu bizim nede o nehrin kıyısında bir öpüş hatırası…Oysa………..
Hafta sonları aynı kitabı okurduk birlikte olalım diye.Ayrı mahallelerdeayrı odalardaayrı lambaların ışığında ve Pazar mektuplarında biriktirirdik birbirimizi…(Bir seferinde yanında okumuştum mektubunu. Utanmıştıküsmüştü ağlamıştı...)
Beni türkülere sokardıkendi ardımdan gelirdi tebeşir kokulu koridorlarda umursamadan kimseyi…O serkeş ben ondan serkeş…
Ben resimlerini çizerdim onun ders notlarının on üzerinden olduğu zamanlardı ve kendisini defterlerime…kâh benzerdikâh benzemez ama oydu başucuna koyduğum yatağımın…
***
Sevdiğim tek bayram sabahıydı.Kışlada bayramlaşmailk kez sevinmiştim ardına geçtiğime dikenli tellerin ve asker disiplinin en yumuşak anıydı…
Gözlerim gözlerine deydi /
Gözlerindeydi /
Gözlerini yedi…gelmedi…içim içimi tüketti…İlk küsüşümdü beklide bu küsüşün meyvesiydi ordu evi sinemasındaki yanağıma düşen ilk öpüş…
***
Sonra okullar tatil oldu
Ve sonra olan…
…
…
Üç satırlık hizmete özel tayin yazılarıydı ayıran bizi birbirimizden
Çığ düştü Eylül’ümüzün orta yerine
Çığlık oldu / k
Gidiyoruz dedik /Sanki bilmiyormuşuz gibi/
Ağladı
Ağladım
Ağlaştık…
***
Bir gün gittik kendimizi birbirimizde yarım bırakarak…
***
Kırlangıçlar yağdı
Gözüm /üz /e baktı /k
Sırılsıklam …
Kırlangıç sağanağıydı
Uzun gidişlerinin arifesi…
Sonbahardı
Bir o kadar dobrabir o kadar serkeş…Korkardım…
***
Nedendir bilmem her şimşek çakışında yüreğim ağzıma gelir ve o korkunç gürültü dağları devirir üzerimebir çivi gibi çakılırım olduğum yere…Islanır kanatlarımuçamam…
İşte böyle bir zamandı vurulduğumda…
***
Bir küçük kızdı/ insandı /insandı en insanından…çocukların en güzel saçlısıydı…en güzel gözlü…
Yağmur ertesi bir zamandı…
Kırlangıçlar yağmıştı
Gözüme baktı
Sırılsıklam oldum…kaçamadım…
Kırlangıç sağanağıydı
Uzun gelişlerinin ertesi…
Bahardı
***
Babamın bindiği servisten inerdikitaplarını koynuna bastırıp ta yürürdüufacık ayak izleri düşerdi yola. Gözlerimde ufacık lekelerkimseler görmezdi bir ben görürdüm bir ben yığardım gittiği yolları gidişime …
Arada bir günaydın derdi.Gülerdigülerdimgülüşürdük…Bakışlar tokuştururduk ders aralarındakaçamak…İçine içine gözlerimin …utanırdım utanmazdı …
Bir teneffüstü.Zil yine sadece bize çalmıştı yanıma yaklaştı “Bende hiç ben kalmadı” dedi “Bana senden birazcık verirmisin?” Ekmek ister gibi istedi yüreğimi…”Birazcık”…Ne kadarda pervasızdı…
Korktum
Sustum
Acıdım
Kendimi ikiye kırdım…
“Al” dedim
Sol yanım ona düştü…
(Fark edemedim henüz sıcaktım.Hem nereden bilebilirdim ki o benim iç kanamam olacako hiç durmayacak yıllarca kanayacak… Nereden bilebilirdim ki?)
Çocuktumazıcıktım ve ben o kadar azken kendimi paylaştım bir çocukla… Yağmur ertesiydi ıslanmış kanatlarımuçamazken…vuruldum…düştüm yüreğim üste…
Geceler haramdıokulda sever ve okulda ayrılırdık ne bir ağacımız oldu bizim nede o nehrin kıyısında bir öpüş hatırası…Oysa………..
Hafta sonları aynı kitabı okurduk birlikte olalım diye.Ayrı mahallelerdeayrı odalardaayrı lambaların ışığında ve Pazar mektuplarında biriktirirdik birbirimizi…(Bir seferinde yanında okumuştum mektubunu. Utanmıştıküsmüştü ağlamıştı...)
Beni türkülere sokardıkendi ardımdan gelirdi tebeşir kokulu koridorlarda umursamadan kimseyi…O serkeş ben ondan serkeş…
Ben resimlerini çizerdim onun ders notlarının on üzerinden olduğu zamanlardı ve kendisini defterlerime…kâh benzerdikâh benzemez ama oydu başucuna koyduğum yatağımın…
***
Sevdiğim tek bayram sabahıydı.Kışlada bayramlaşmailk kez sevinmiştim ardına geçtiğime dikenli tellerin ve asker disiplinin en yumuşak anıydı…
Gözlerim gözlerine deydi /
Gözlerindeydi /
Gözlerini yedi…gelmedi…içim içimi tüketti…İlk küsüşümdü beklide bu küsüşün meyvesiydi ordu evi sinemasındaki yanağıma düşen ilk öpüş…
***
Sonra okullar tatil oldu
Ve sonra olan…
…
…
Üç satırlık hizmete özel tayin yazılarıydı ayıran bizi birbirimizden
Çığ düştü Eylül’ümüzün orta yerine
Çığlık oldu / k
Gidiyoruz dedik /Sanki bilmiyormuşuz gibi/
Ağladı
Ağladım
Ağlaştık…
***
Bir gün gittik kendimizi birbirimizde yarım bırakarak…
***
Kırlangıçlar yağdı
Gözüm /üz /e baktı /k
Sırılsıklam …
Kırlangıç sağanağıydı
Uzun gidişlerinin arifesi…
Sonbahardı