iKi KErE hOşçAKal

kenankolik

Kayıtlı Üye
Kısacık bir geçmişin sığıntıları haykırır al yuvalarından...

Zor tutunuyorum iliklerimdeki dumanlı sancılarıma.Öyle bir an geliyor ki, her birini duvarlara fırlatıp resmetmek istiyorum.Apansız tutuklanmak çöken karartılarıma.Şimdi bu yarayı hangi bez tutar.Neresinden tutunayım yalancı baharın.Yana devrilmiş ece'yi kim tutar.

Nefesim içmiş kuyulara attıklarını.Saplanıp en'inde kalmış.Her ertesilere bıraktığım silmek istediğim alınganlıklarımı.Boşa sayıyorum tarihi geçmiş umutlarımı.Hem artık umut bile fotoğraf çektirmezken benimle...Direncim nabzımda seyirirken ve dokunurken en yerlerine...Hatıralarım sığınırken uzak yerlerden koynuma...Nasıl sallarım kırık beşiği.Nasıl uyuturum beyazında buz kesmiş kahverengilerimi..Hangi zemheri ortasında tutar kifayetsiz kafiyeler.

Dönüş yolunda, her gidişi seyrederken nasıl sallanır el.Hâlâ kalbinin bir yerlerinde yumuluyken iki solungaç.Ve hangi iz, dilin lâl oluşunu seyreder.Sabır ! Sahi, sabırda almış olduğu notlarını bir gün evde unutmaz mı? Korkularını sevip okşamaz mı döke döke yaşlarını..Hiç çıplak kaldın mı?

Parmaklarından geçmiş tırnaklarım, aralığa sıkışıp kalmış.Ne zaman eskiyecek, zaman son nefesini verirken mi?Herkese aralık, bir kendine kapalıymış meğer.Pencerenin en sözsüz yerinde sığıntı, kendine yabancı "iki çift karartı" hoşçakal der hoşçakal.

İşte hepsi bu...
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst