İdeal bir gardırobun 10 sırrı

-Yüksek topuklar en iyisidir-


Yüksek topuklar bacakları daha uzun ve ince gösterir. Ayrıca kıyafet kullanımında çeşitlilik yaratır. Resmi bir kıyafet altına olacağı gibi, kot altına da çok şık durur. Yüksek topuklu ayakkabıları elbise, pantolon, jean, takım elbise gibi bir çok kıyafet ile kombinleyebilirsiniz.

Minik topuklu ayakkabılar rahat ancak çok yönlü değildirler. İnce topuklular ile de rahat yürüyemiyorsanız o halde kalın topuklu ayakkabıları tercih edebilirsiniz.


-Büyüklük ve uyum önemlidir-

Elbiselerinizin tümü bedeninizle uyumlu olmalıdır. Zayıflarım diye küçük beden ya da çok beğendiğiniz bir elbisenin başka bedeni olmadığı için büyük bedenini almayın.

Üst giyimde ideal uzunluk kemerin hemen altında olmalıdır. Kısa ceketler, kot pantolonlarla ve tişörtlerle harika durur.

Yırtık pantolonlar, ayak bileğinin en üst kısmında bitmelidir. Bootie'lerle, babetlerle ve topuklularla çok uyumlu olurlar.

-Klasikten vazgeçmeyin-

Sezon alışverişinizi yaparken mutlaka klasik parçalara da yatırım yapın. Onların modası asla geçmez, gardırobun joker parçalarıdır.

Yatırım yapmaya değer klasik parçalar:
- Trençkot
- Deri ceket
- Küçük siyah elbise
- Chanel tarzı ceket
- Nötr renkli gömlek ve tişört

-Renkler ile oynayın-

Dolabı siyah renkle doldurmak hiç fonksiyonel değildir. Arada renkli parçalar almanız lazım ki, dümdüz siyah bir takımı bile renklendirebilin. Hatta böylece hafta içi giydiklerinizi haftasonu da giyebilirsiniz.

-İlk olarak temel parçalara yatırım yapın-

Öncelikle broş ya da bir eşarba yatırım yapmayın. Ya da bunun gibi aksesuarlara. Onlar sonradan alacağınız şeyler. Para harcayacağınız ilk parçalar ceket, elbise veya dış giyim parçaları olsun. Bu pahalı ve temel öğeleri aksesuarlarla tamamlamak kolaydır. Ama pahalı bir aksesuarı ucuz kıyafetlerle tamamlamak zordur.


-Mükemmel kotu bulun-

Kot pantolonun bir çok insan için temel giyecek parçası olduğunu söylemek doğru olur.

Kaliteli bir çift kot pantolon, bir kadının en iyi dostudur.

-Vintage kıyafet konusunda dikkatli olun-

Vintage kıyafetlere meraklıysanız bu konuda dikkatli olun. Denemeden almayın ve kumaşta deformasyon, leke olup olmamasına özen gösterin. Çok şık da olsa, sonradan temizlerim diye düşünmeyin. Bazı lekeler ve yıpranmalar kalıcı olabilir.

Vintage parçalarda marka ve kalite almaya önem verin.

-Hayal gücünüzü uçurun-
Hoşlanmadığınız bir parça olduğunda onu hemen yok etmek yerine, tekrar düşünün. Belki bir kemer, kolye, eşarp ya da herhangi bir aksesuar ile kıyafete yeni bir yorum katabilirsiniz.

Kıyafetlerle oynamak ve onları başka parçalarla birleştirmek, ortaya çok güzel sonuçlar çıkarabilir. Bunun için hayal gücünüzü kullanın!

-İlk dakikalarda karar vermeyin-

Araştırmalar, beğendiğimiz parçayı gördüğümüz anda aslında onu almaya ilk dakikalarda karar verdiğimizi söylüyorlar. Bu yüzden sakin olun ve gerçekten o parçaya ihtiyacınız olup olmadığını düşünün. Böylece fuzuli ve birbirinin aynısı olan alışverişleri önlemiş olursunuz.

-Kuralları yıkın!-

Kurallar bazen yıkılmak içindir, değil mi? O halde moda kurallarının dışına çıkın. Çanta ayakkabı, eldiven eşarp uyumunu boşverin! Kendi içinde ahengi olan renkli parçaları birbirleriyle kombinleyin.

Uyumsuzluklardan da uyum çıkacağını unutmayın; çizgili bir parçayı içindeki aynı renklerden oluşan desenli bir parçayla deneyin mesela... Böylece dolabınızdaki parçaların kullanım alanlarını genişletmiş olursunuz.