Alkolün 9.-10. yüzyıllarda Müslüman Ortadoğu da elde edildiği tarihi kayıtlara geçmişse de, içkinin ilk nerede damıtıldığı tartışmalıdır. Alkol, Arapça el-kuhl den gelmektedir. Avrupada İtalyanın kimyasal araştırmalarıyla ünlü Salerno tıp okulunda 1100 yılında, Çinde veya Sasaniler döneminden kalma bilgilere göre ikisinin arasında bulunan İranda ilk ispirtolu içki üretilmiş olabilir. Aqua vitae (yaşam su-yu) adıyla ilaç olarak kalan alkol, 15. yüzyıldan itibaren içki olarak içilmeye başlanmış, Fransada damıtma ruhsatı ilk kez 1514te sirkecilere verilmiştir.
Avrupa şarap ticaretinde aslan payını ellerinde tutan Hollandalılar, şarabın bozulma tehlikesine karşı (yanmak ve şarap sözcüklerinden gelen ve İngilizcedeki brandy den brandi biçimiyle bildiorniz) brandewijn adını verdikleri yeni içkiyi daha karlı bulmuşlar ve Avrupaya yaymışlardır 16. yüzyılda tahıldan elde edilen öteki damıtılan içki türleri de üretilmiş, 17. yüzyılda piyasa için üretim canlanmış ve teknik geliştirilmiş, 18. yüzyılda popülerlik kazanmıştır.
Her sınıfın kendi içkisi ve mekânı bulunması içki adabının ne kadar önemsendiğini, titizlikle korunduğunu gösteriyor. Ismarlaması, sofrası, ikramı, kadehiyle donanımı, içme sırası ve şerefe âdeti, ortak ve sınıfsal öğeleriyle içki kültürünü belirlemeye devam ediyor. Bu adetler direncini korurken, içki değişiyor. İçkideki dönüm noktasını mayalanmış içkilerden ispirtolu içkilere geçiş oluşturur. Şarap, bira gibi mayalanmış içkilerin alkol derecesi, ötekilerden on kat düşük. Yani şarap ve biradan cin, viski, konyak ve rakıya geçiş, çok daha kısa sürede çok daha fazla sarhoş olmak anlamına geliyor.
Güney Avrupada şarap, Kuzeyde bira, modern zamanlara kadar evlerde üretilen ve ciddi beslenme yolu olarak görülen içkiler. Alman köylüsü biranın çorbasını yapıp içerdi. Bu içkilerin tarihi, hasat zamanı törenlerine, Dionysos türü ayinlere kadar gider ve içki kutsanır. İspirtolu içkiler ise, esrar gibi, ilaç niyetine kullanılırken, Sanayi Devrimiyle birlikte yeni sınıfın tutkusu haline geldi.
Kapitalizme geçişin Avrupa veya Batı Avrupa gibi yaşanmadığı, içkinin dince yasak olduğu Türkiyede de, şiddet ve süresi farklı olmakla birlikte, benzer bır süreçten geçildiği anlaşılıyor. İçki türlerinden şarap, rakı, bira ve viskinin tarihi, bu dönüşümü ortaya koyuyor.
Bu zengin konuyu özetleyebilmek için, içki terminolojisinden seç-me örneklerle, içki kültürünün tarihi ve geçirdiği evreler hakkında fikir verilebilir: Osmanlı döneminde içki gedikli meyhanelerde satılır. Lonca sistemine bağlılığı ifade eden gedik usulü İkinci Meşrutiyette kaldırıldı Kaçak olanlara koltuk meyhanesi denildi.
14 Eylül 1920de kabul edilen Men-i Müskirat Kanunu ile içki. yasaklanmıştır. Yasak 9 Nisan 1924te kaldırılmıştır. ispirto ve ispirtolu içkiler 1925 yılında devlet tekeline alınmış, bir yıl boyunca bir Polonya şirketine verilen işletme, 1926dan itibaren doğrudan Tekel idaresince yürütülmeye başlanmıştır. Tekelin bir hedefi de halkı alkol derecesi yüksek olan rakı yerine şarap ve biraya alıştırmak olarak ifade edilmektedir. 1942 yılında şarap imalatı tekel dışına çıkarılmıştır.
Avrupa şarap ticaretinde aslan payını ellerinde tutan Hollandalılar, şarabın bozulma tehlikesine karşı (yanmak ve şarap sözcüklerinden gelen ve İngilizcedeki brandy den brandi biçimiyle bildiorniz) brandewijn adını verdikleri yeni içkiyi daha karlı bulmuşlar ve Avrupaya yaymışlardır 16. yüzyılda tahıldan elde edilen öteki damıtılan içki türleri de üretilmiş, 17. yüzyılda piyasa için üretim canlanmış ve teknik geliştirilmiş, 18. yüzyılda popülerlik kazanmıştır.
Her sınıfın kendi içkisi ve mekânı bulunması içki adabının ne kadar önemsendiğini, titizlikle korunduğunu gösteriyor. Ismarlaması, sofrası, ikramı, kadehiyle donanımı, içme sırası ve şerefe âdeti, ortak ve sınıfsal öğeleriyle içki kültürünü belirlemeye devam ediyor. Bu adetler direncini korurken, içki değişiyor. İçkideki dönüm noktasını mayalanmış içkilerden ispirtolu içkilere geçiş oluşturur. Şarap, bira gibi mayalanmış içkilerin alkol derecesi, ötekilerden on kat düşük. Yani şarap ve biradan cin, viski, konyak ve rakıya geçiş, çok daha kısa sürede çok daha fazla sarhoş olmak anlamına geliyor.
Güney Avrupada şarap, Kuzeyde bira, modern zamanlara kadar evlerde üretilen ve ciddi beslenme yolu olarak görülen içkiler. Alman köylüsü biranın çorbasını yapıp içerdi. Bu içkilerin tarihi, hasat zamanı törenlerine, Dionysos türü ayinlere kadar gider ve içki kutsanır. İspirtolu içkiler ise, esrar gibi, ilaç niyetine kullanılırken, Sanayi Devrimiyle birlikte yeni sınıfın tutkusu haline geldi.
Kapitalizme geçişin Avrupa veya Batı Avrupa gibi yaşanmadığı, içkinin dince yasak olduğu Türkiyede de, şiddet ve süresi farklı olmakla birlikte, benzer bır süreçten geçildiği anlaşılıyor. İçki türlerinden şarap, rakı, bira ve viskinin tarihi, bu dönüşümü ortaya koyuyor.
Bu zengin konuyu özetleyebilmek için, içki terminolojisinden seç-me örneklerle, içki kültürünün tarihi ve geçirdiği evreler hakkında fikir verilebilir: Osmanlı döneminde içki gedikli meyhanelerde satılır. Lonca sistemine bağlılığı ifade eden gedik usulü İkinci Meşrutiyette kaldırıldı Kaçak olanlara koltuk meyhanesi denildi.
14 Eylül 1920de kabul edilen Men-i Müskirat Kanunu ile içki. yasaklanmıştır. Yasak 9 Nisan 1924te kaldırılmıştır. ispirto ve ispirtolu içkiler 1925 yılında devlet tekeline alınmış, bir yıl boyunca bir Polonya şirketine verilen işletme, 1926dan itibaren doğrudan Tekel idaresince yürütülmeye başlanmıştır. Tekelin bir hedefi de halkı alkol derecesi yüksek olan rakı yerine şarap ve biraya alıştırmak olarak ifade edilmektedir. 1942 yılında şarap imalatı tekel dışına çıkarılmıştır.