DiReNiS
Bayan Üye
İbrahim Etem'den nükteler
Bir adam konuşmalarında diliyle hep cömertlikten söz ediyor, eliyle hiç cömertlik yapmıyordu. İşte bu cimri adam bir gün İbrahim Etem'e rica etti:
— Herkese nasihat ediyorsun, birkaç cümle ile bana da nasihat et.
— Tutar mısın? Dedi; İbrahim Etem.
— Elbette, dedi. Birkaç cümlelik nasihat tutulmaz mı?
İbrahim Etem de tek cümlelik nasihatini şöyle yaptı.
- Sen açığı kapa, kapalıyı da aç!..
Adam: "Açık nedir ki; kapayayım, kapalı nedir ki açayım?" diye sorunca İbrahim şöyle açıkladı:
— Açık olan hep cömertlikten söz eden ağzındır. Onu kapa. Kapalı olan da kimseye tek kuruş vermediğin kesendir, onu aç!
Adam, önce önüne baktı, sonra tebessüm ederek söylendi:
— Vallahi bir doğru; ancak bu kadar veciz söylenebilir! Bu söz gerçeğin ta kendisidir.
Bazen cömertlik gibi güzel hasletler bizim de hep dilimizde dolaşıyor, ama kesemize pek yaklaşmıyor. Bu durumda ister istemez biz de sormadan edemiyoruz. Acaba bu nasihatin bizimle de ilgisi olabilir mi? Bizim de cömertlik konusunda ağzımız açık; ama cüzdanımız kapalı sayılabilir mi? Bu konuyu bizim de düşünmeye ihtiyacımız var mı?
***
İbrahim'e, 'Piyasa çok pahalandı.' diye dert yandılar. 'Öyle ise, yine ben kazandım.' diye cevap verdi. Sordular: "Sen nasıl kazanıyorsun, piyasa pahalanınca?"
Şöyle açıkladı kazancını: "Pahalanan malı bir müddet almaz, beklerim. Böylece ucuzken verdiğim para da bana kalır. Bu sebeple her pahalılıkta ben kazanırım!"
Var mısınız İbrahim Etem gibi her pahalılıkta kazanmaya?
***
Rüyasında Hazret-i Cebrail'i elinde yazılı bir defterle gören İbrahim sorar:
— Nedir elindeki defter ey Cebrail?
— Hak dostlarının isim listesi.
— Bak bakalım benim ismim de yazılı mı Hak dostlarının listesinde?
Hazreti Cebrail, "Hayır, senin ismin Hak dostlarının listesinde yok, ama biraz aşağıda Hak dostlarını sevenlerin listesinde var." der. İbrahim Etem hemen teklifini yapar: "Ey Cebrail, 'İnsanlar sevdikleriyle beraberdir.' buyurdu Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem). Öyle ise çabuk benim adımı da sevdiğim Hak dostlarının yanına yaz. Hazret-i Cebrail aynen uygular. İbrahim'i sevdiği Hak dostlarının listesine yazar. Biz de kendimizi bir kontrol edelim mi? Kimleri seviyoruz acaba? Hak dostlarını seviyorsak biz de sevdiğimiz Hak dostlarıyla birlikte olacağız insallah...
***
İbrahim Etem çok mütevazı bir hayat yaşardı. Bundan da hiç zorlanmaz, aksine peygamberlerin, evliyaların hayatıdır, diyerek mutluluk duyardı. Kendisine bir gün şöyle sordular: "Nasıl sabrediyorsun bu mütevazı hayata?" Cevabi şöyle oldu: "Her şey küçük başlar, zamanla büyür. Fakat sıkıntılar büyük başlar, zamanla küçülür."
Bir adam konuşmalarında diliyle hep cömertlikten söz ediyor, eliyle hiç cömertlik yapmıyordu. İşte bu cimri adam bir gün İbrahim Etem'e rica etti:
— Herkese nasihat ediyorsun, birkaç cümle ile bana da nasihat et.
— Tutar mısın? Dedi; İbrahim Etem.
— Elbette, dedi. Birkaç cümlelik nasihat tutulmaz mı?
İbrahim Etem de tek cümlelik nasihatini şöyle yaptı.
- Sen açığı kapa, kapalıyı da aç!..
Adam: "Açık nedir ki; kapayayım, kapalı nedir ki açayım?" diye sorunca İbrahim şöyle açıkladı:
— Açık olan hep cömertlikten söz eden ağzındır. Onu kapa. Kapalı olan da kimseye tek kuruş vermediğin kesendir, onu aç!
Adam, önce önüne baktı, sonra tebessüm ederek söylendi:
— Vallahi bir doğru; ancak bu kadar veciz söylenebilir! Bu söz gerçeğin ta kendisidir.
Bazen cömertlik gibi güzel hasletler bizim de hep dilimizde dolaşıyor, ama kesemize pek yaklaşmıyor. Bu durumda ister istemez biz de sormadan edemiyoruz. Acaba bu nasihatin bizimle de ilgisi olabilir mi? Bizim de cömertlik konusunda ağzımız açık; ama cüzdanımız kapalı sayılabilir mi? Bu konuyu bizim de düşünmeye ihtiyacımız var mı?
***
İbrahim'e, 'Piyasa çok pahalandı.' diye dert yandılar. 'Öyle ise, yine ben kazandım.' diye cevap verdi. Sordular: "Sen nasıl kazanıyorsun, piyasa pahalanınca?"
Şöyle açıkladı kazancını: "Pahalanan malı bir müddet almaz, beklerim. Böylece ucuzken verdiğim para da bana kalır. Bu sebeple her pahalılıkta ben kazanırım!"
Var mısınız İbrahim Etem gibi her pahalılıkta kazanmaya?
***
Rüyasında Hazret-i Cebrail'i elinde yazılı bir defterle gören İbrahim sorar:
— Nedir elindeki defter ey Cebrail?
— Hak dostlarının isim listesi.
— Bak bakalım benim ismim de yazılı mı Hak dostlarının listesinde?
Hazreti Cebrail, "Hayır, senin ismin Hak dostlarının listesinde yok, ama biraz aşağıda Hak dostlarını sevenlerin listesinde var." der. İbrahim Etem hemen teklifini yapar: "Ey Cebrail, 'İnsanlar sevdikleriyle beraberdir.' buyurdu Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem). Öyle ise çabuk benim adımı da sevdiğim Hak dostlarının yanına yaz. Hazret-i Cebrail aynen uygular. İbrahim'i sevdiği Hak dostlarının listesine yazar. Biz de kendimizi bir kontrol edelim mi? Kimleri seviyoruz acaba? Hak dostlarını seviyorsak biz de sevdiğimiz Hak dostlarıyla birlikte olacağız insallah...
***
İbrahim Etem çok mütevazı bir hayat yaşardı. Bundan da hiç zorlanmaz, aksine peygamberlerin, evliyaların hayatıdır, diyerek mutluluk duyardı. Kendisine bir gün şöyle sordular: "Nasıl sabrediyorsun bu mütevazı hayata?" Cevabi şöyle oldu: "Her şey küçük başlar, zamanla büyür. Fakat sıkıntılar büyük başlar, zamanla küçülür."