Hz. Süleyman'ın Asası Ve Cinlerle İlgili Yeni Açıklamalar

meridyen2

Kayıtlı Üye
Hz. Süleyman'ın Asası Ve Cinlerle İlgili Yeni Açıklamalar

Sayın Adnan Oktar’ın 4 Haziran 2010 tarihli Kocaeli TV röportajından

SUNUCU: ... “İyi akşamlar, saygıdeğer Hocam. Bugün okuduğum bir ayette ‘böylece onun (Süleymanın) ölümüne karar verdiğimiz zaman, ölümünü, onlara, asasını yemekte olan bir ağaç kurdundan başkası haber vermedi. Artık o, yere yıkılıp-düşünce, açıkça ortaya çıktı ki, şayet cinler gaybı bilmiş olsalardı böylesine aşağılanıcı bir azap içinde kalıp-yaşamazlardı.’ Sebepler dahilinde bir kurdun asayı yemesinin uzun bir süre alacağını düşündüm. Bu konuda sizin yorumunuz nedir? Bir de ayetin sonunda geçen ‘cinler gaybı bilmiş olsalardı böylesine aşağılanıcı bir azap içinde kalıp-yaşamazlardı’ bölümünü açıklayabilir misiniz?”

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım.“ Böylece onun (Süleymanın) ölümüne karar verdiğimiz zaman,” yani ölmüş, Allah rahmet etsin, “ölümünü, onlara, asasını yemekte olan bir ağaç kurdundan başkası haber vermedi. Artık o, yere yıkılıp-düşünce, açıkça ortaya çıktı ki, şayet cinler gaybı bilmiş olsalardı böylesine aşağılanıcı bir azap içinde kalıp-yaşamazlardı.” Bir kere ayetin son kısmını açıklayayım. Hz. Süleyman (a.s.) hem cinlere, hem şeytanlara tam hakim olmuştu. Tam anlamıyla emrindeydiler. Çok harika bilgilere sahip cinler. Yani bizim bildiğimiz fizik kanunlarına tabi olmadıkları için onların apayrı bir teknoloji anlayışı ve apayrı bir hayat modeli var. Bunu insanlara sunduklarında yepyeni bir alem meydana gelmiş oluyor. Çok şaşırtıcı bir bilgiye sahipler. Çok şaşırtıcı imkanlara sahipler. Bunları o devirde işte Hz. Süleyman (a.s.)’nın emrine sunmuş oluyorlar. Allah’ın dilemesiyle.

Mehdi (a.s.) devrinde de olacaktır bu. Geçen günlerde söyledim, başparmaktan dörtgen şekilde bir ekran oluşması ve ilgili olayın parmak üzerinde görülmesi apayrı bir sistem bu, çok acayip bir şey bu. İnsanın hiç alışmadığı bir şey. Ama biz internette, bilgisayarda bir görüntünün oluşması çok normal görüyoruz. Ama insanın başparmağında böyle bir görüntünün oluşması, üstelik kablo, mablo bir şey de yok. Elektrik de kullanılmıyor. Belirli yazıların, belirli duaların okunmasından sonra Allah’ın tabii yaratması o. İlgili görüntünün oluşması çok şaşırtıcı. Hayret verici. Süleyman devrinde bu ve buna benzer çok fazla harika olay olduğunu anlıyoruz. Fakat bu tabii alışma meselesi. Eğer alıştırılarak toplum bu sisteme doğru götürülürse cinleri de çok makul göreceklerdir. Yani mesela diyorlar ya uzaylılar falan. Hakikaten gelse uzaylılar öyle bir şey olsa. İnsanlarla konuşsalar alışırlar. Çok makul görürler. Yani alışmaları en fazla birkaç gün sürer. Birkaç gün heyecanını yaşarlar. Cinlere de öyle yani çok çabuk alışır insanlar. Öyle zannedildiği gibi değil, şu an korkuyorlar ama öyle değil.

SUNUCU: Çoğu insan korkuyor.

ADNAN OKTAR: Korkmalarının tabii çeşitli nedenleri var, inşaAllah. “Sebepler dahilinde bir kurdun asayı yemesinin uzun bir süre alacağını düşündüm. Bu konuda sizin yorumunuz nedir?” Şöyle olabilir, bu asa Hz. Süleyman (a.s.)’a silsile yoluyla gelmiş Peygamberlere ait bir asa olabilir. Mesela Hz. Musa (a.s.)’nın asası da olabilir. Böyle bir durumda çok uzun süre alacağı için, o süre içerisinde Cenab-ı Allah’ın orada görevlendirdiği bir kurt. Asanın içerisinde sürekli hareket halinde. O onun farkına varmayabilir yahut farkındadır. Ama uzun yıllar sürer. Mesela 100, 200 yıllık, 300 yıllık mobilyalar oluyor. Nitekim de bir süre sonra onların hakikaten kurt yeniği olduğunu görüyoruz. Yani eski olan eşyalar da bu daha çok olur. Değil mi? Yani çok eski olanlarda aşağı-yukarı mutlaka vardır. O zaman asanın çok eski olduğunu anlıyoruz. Çok makul yani öyle bir noktaya, raddeye gelir ki bir süre sonra o kırılır. Hz. Süleyman (a.s.) ayakta ve asaya dayanarak cinleri yönlendiriyor. Cinler de onu ayakta zannediyorlar. Hakikaten hayatta zannediyorlar. Ondan çok korktukları için; Allah’tan korkmuyorlar, Hz. Süleyman (a.s.)’dan korkuyorlar. Hz. Süleyman (a.s.)’ın onlara karşı tehditleri çok keskin çünkü, Kuran’da da bu görülüyor. Hz. Süleyman (a.s.)’dan çok çekiniyorlar. O da ayakta olduğu için onu sağ zannediyorlar. “Eğer” diyor Allah, “gerçekten bilgi sahibi olsalar onun öldüğünü bilmeleri gerekiyordu” diyor Allah. Yani onların nasıl aciz varlıklar olduğunu söylemiş oluyor Cenab-ı Allah. Normalde bir ölüyü, ölmüş bir insanı bilmesi lazım, cinin. Maden o kadar detaylı bilgiye sahip. Ancak asa kırılıp, Hz. Süleyman (a.s.) düştüğünde anlıyorlar Hz. Süleyman (a.s.)’ın vefat ettiğini. O vakte kadar da bayağı gayret ediyorlar, çalışıyorlar. Faaliyetlerine devam ediyorlar. Ama bu tabii çok çok uzun bir süre değildir. Belirli bir süredir, inşaAllah. O kısa süreyi Allah onların aczini göstermek açısından insanlara bunu bildiriyor. Birçok şeyi mesela geleceği bilmezler. Atar, tutarlar ama bilmezler. Ama geçmişi bilir cinler. Ama her şeye de hakim değildirler. Allah “Benim kontrolümdedir” anlamında bir açıklama yapmış burada. “Her şeyi Ben bilirim. Onlara da Ben gerekli bilgiyi veriyorum.” Onlar da Hz. Süleyman (a.s.)’nın vefatını bilmek son derece kolayken bunu bilememişlerdir. Dolayısıyla cinlerin bir gücü yoktur, anlamında Allah’tan bize bir mesaj olarak anlıyorum. Canan Hanım’a da bunu bu kadar açıklayayım. Bu konu tabii içinde çok fazla sır bulunduran, çok kapsamlı bir konu. Ben bunun şu an bu kadarını açıklıyorum. Yani o kurdun mahiyeti, asanın mahiyeti, Hz. Süleyman (a.s.) neden oradaydı? Değil mi? Cinlerle bağlantısı ne şekildeydi? Bunlar apayrı konulardır, inşaAllah. Fakat bu soru bu olduğu için ben bunu bu kadarla bitireyim, inşaAllah...
(röportaş harun yahya)
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst