Davette usul neden önemli?
Hz. Peygamber ( Sav ) Nasıl Irşad Etti?
Hz Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) her konuda olduğu gibi İslâm mesajını insanlara iletmede ve toplumu ıslah etmede de bizler için en güzel örnek ve rehberdir
Nitekim Yüce Allah bu hususta; “Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et Eğer bunu yapmazsan O’nun elçiliğini yapmamış olursun Allah seni insanlardan koruyacaktır Doğrusu Allah kâfirler topluluğuna rehberlik etmez” (Mâide 5/67) buyurmaktadır
İşte Hz Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) de Allah’tan aldığı tebliğ görevini yerine getirirken olanca gayretini sarf etmiş ve bu görevi bir metot üzere yapmıştır
Zira Yüce Allah: “Habibim öğüt vermeye devam et; çünkü öğüt müminlere fayda verir” (Zariyat 51/55) “Onlar kalplerindekini Allah’ın bildiği kimselerdir Sen o münafıklara aldırış etme; kendilerine öğüt ver içlerine işleyecek dokunaklı sözler söyle” (Nisa 4/63) buyurarak bu vazifenin bir metot üzere yapılması gerektiğini vurgulamıştır Bu metot da öğüt vermek işlenen fiillerin neticelerini hatırlatmak sevap ve ceza ile ilgili sözler söylemek Allah’ın emir ve yasaklarına uymayı öğütlemek anlamına gelen “mev’ıza-i hasene”dir
İslâm’da tebliğ ve irşat görevini yapacak ve insanları iyilik ve güzelliklere çağıracak olanlar başta din görevlileri olmak üzere İslâmî konularda ilim sahibi bütün Müslümanlardır Onlar “peygamberlerin mirasçısı” (2) olmaları sebebiyle birer davetçi ve yol göstericidirler
Genelde bütün müminlerin özelde din adamlarının görevi olan tebliğ irşat ve davette Hz Peygamber örnek alınacaktır Çünkü Yüce Allah; “Allah’ı ve ahiret gününü arzulayan ve Allah’ı çok zikreden siz müminler için Allah’ın Resulünde en güzel örnek vardır” (Ahzab 33/21) buyurmaktadır
Hz Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) davetinde sözü inancı tavrı ve davranışı ile en geçerli metotları uygulamıştır Tebliğ ve irşatta izlenecek metot çok önemlidir İrşat ve iknada bu kadar önemli olan tarz ve üslup; acaba Hz Peygamber’in tebliğ hayatında nasıldı?
İşte bu yazımızda önce genel bazı hatırlatmalarda bulunup ardından Hz Peygamber’in İslâm’ı tebliğde ve toplumu ıslah etmede kullanmış olduğu davet ve irşat tarzını örneklerle açıklamaya çalışacağız
Zamanlama ve talebin oluşması: Tebliğ ve irşatta zamanlamanın son derece önemli olduğu kesinlikle bilinmektedir Söylenecek sözlerin dikkatlerin dağılmayacağı bir süre içinde kısa ve özlü bir şekilde söylenip bitirilmesi kadar dinleyicilerin istekli olup olmadığını da dikkate almak gerekir
Hz Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) bu hususlara özellikle dikkat ederdi Hadislerinin kısa ve özlü her birinin birer vecize niteliğinde oluşunun sebebi budur Hz Peygamber’in karşısındakilerin dinlemeye istekli olup olmadığını dikkate alma konusundaki hassasiyetini Abdullah b Mes’ud (radıyallahu anh) şöyle anlatmaktadır: “Ashabı usanıp sıkılır düşüncesiyle Hz Peygamber bize her gün değil ara sıra vaaz ve nasihat ederdi” (3)
Sözde tekrar ve vurgu: Hz Peygamber’in tebliğ ve irşatta dikkat ettiği hususlardan biri de; önemli gördüğü konularda meselenin daha iyi anlaşılması için sözünü üç defa tekrar etmesidir Tekrar ederken sözleri dilinden sayılacak kadar net ve tane tane dökülür dinleyenler sözlerini âdeta ezberleyebilirlerdi (4)
Bilmediğine cevap vermemesi: Diğer bir özelliği de; bilmediği bir soru ile karşılaştığında cevap vermemesi ve gelecek vahyi beklemesidir Soruya açıklık getiren vahiy geldiği zaman soru sahibini arar bulur ve ilâhî cevabı ona aktarırdı
İnsanların anlayışına göre konuşması:
Hz Peygamber konuşmaları esnasında yanlış anlaşılır endişesi ile her şeyi herkese ve her yerde söylememiştir Bu sebeple dinleyiciler içinde kavrama kabiliyeti kıt insanların bulunabileceğine dikkat etmiştir Konunun önemine işaret eden Hz Ali: “İnsanlara anlayabilecekleri şeyleri söyleyin Sözü anlamayıp da Allah’ı ve Resulünü yalancı duruma düşürmelerini ister misiniz?” buyurmuştur (5) İnsanlara anlayabileceklerini söylemek kadar anlayabilecekleri bir dil ve üslûp ile konuşmak da önemlidir
Hz. Peygamber ( Sav ) Nasıl Irşad Etti?
Hz Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) her konuda olduğu gibi İslâm mesajını insanlara iletmede ve toplumu ıslah etmede de bizler için en güzel örnek ve rehberdir
Nitekim Yüce Allah bu hususta; “Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et Eğer bunu yapmazsan O’nun elçiliğini yapmamış olursun Allah seni insanlardan koruyacaktır Doğrusu Allah kâfirler topluluğuna rehberlik etmez” (Mâide 5/67) buyurmaktadır
İşte Hz Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) de Allah’tan aldığı tebliğ görevini yerine getirirken olanca gayretini sarf etmiş ve bu görevi bir metot üzere yapmıştır
Zira Yüce Allah: “Habibim öğüt vermeye devam et; çünkü öğüt müminlere fayda verir” (Zariyat 51/55) “Onlar kalplerindekini Allah’ın bildiği kimselerdir Sen o münafıklara aldırış etme; kendilerine öğüt ver içlerine işleyecek dokunaklı sözler söyle” (Nisa 4/63) buyurarak bu vazifenin bir metot üzere yapılması gerektiğini vurgulamıştır Bu metot da öğüt vermek işlenen fiillerin neticelerini hatırlatmak sevap ve ceza ile ilgili sözler söylemek Allah’ın emir ve yasaklarına uymayı öğütlemek anlamına gelen “mev’ıza-i hasene”dir
İslâm’da tebliğ ve irşat görevini yapacak ve insanları iyilik ve güzelliklere çağıracak olanlar başta din görevlileri olmak üzere İslâmî konularda ilim sahibi bütün Müslümanlardır Onlar “peygamberlerin mirasçısı” (2) olmaları sebebiyle birer davetçi ve yol göstericidirler
Genelde bütün müminlerin özelde din adamlarının görevi olan tebliğ irşat ve davette Hz Peygamber örnek alınacaktır Çünkü Yüce Allah; “Allah’ı ve ahiret gününü arzulayan ve Allah’ı çok zikreden siz müminler için Allah’ın Resulünde en güzel örnek vardır” (Ahzab 33/21) buyurmaktadır
Hz Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) davetinde sözü inancı tavrı ve davranışı ile en geçerli metotları uygulamıştır Tebliğ ve irşatta izlenecek metot çok önemlidir İrşat ve iknada bu kadar önemli olan tarz ve üslup; acaba Hz Peygamber’in tebliğ hayatında nasıldı?
İşte bu yazımızda önce genel bazı hatırlatmalarda bulunup ardından Hz Peygamber’in İslâm’ı tebliğde ve toplumu ıslah etmede kullanmış olduğu davet ve irşat tarzını örneklerle açıklamaya çalışacağız
Zamanlama ve talebin oluşması: Tebliğ ve irşatta zamanlamanın son derece önemli olduğu kesinlikle bilinmektedir Söylenecek sözlerin dikkatlerin dağılmayacağı bir süre içinde kısa ve özlü bir şekilde söylenip bitirilmesi kadar dinleyicilerin istekli olup olmadığını da dikkate almak gerekir
Hz Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) bu hususlara özellikle dikkat ederdi Hadislerinin kısa ve özlü her birinin birer vecize niteliğinde oluşunun sebebi budur Hz Peygamber’in karşısındakilerin dinlemeye istekli olup olmadığını dikkate alma konusundaki hassasiyetini Abdullah b Mes’ud (radıyallahu anh) şöyle anlatmaktadır: “Ashabı usanıp sıkılır düşüncesiyle Hz Peygamber bize her gün değil ara sıra vaaz ve nasihat ederdi” (3)
Sözde tekrar ve vurgu: Hz Peygamber’in tebliğ ve irşatta dikkat ettiği hususlardan biri de; önemli gördüğü konularda meselenin daha iyi anlaşılması için sözünü üç defa tekrar etmesidir Tekrar ederken sözleri dilinden sayılacak kadar net ve tane tane dökülür dinleyenler sözlerini âdeta ezberleyebilirlerdi (4)
Bilmediğine cevap vermemesi: Diğer bir özelliği de; bilmediği bir soru ile karşılaştığında cevap vermemesi ve gelecek vahyi beklemesidir Soruya açıklık getiren vahiy geldiği zaman soru sahibini arar bulur ve ilâhî cevabı ona aktarırdı
İnsanların anlayışına göre konuşması:
Hz Peygamber konuşmaları esnasında yanlış anlaşılır endişesi ile her şeyi herkese ve her yerde söylememiştir Bu sebeple dinleyiciler içinde kavrama kabiliyeti kıt insanların bulunabileceğine dikkat etmiştir Konunun önemine işaret eden Hz Ali: “İnsanlara anlayabilecekleri şeyleri söyleyin Sözü anlamayıp da Allah’ı ve Resulünü yalancı duruma düşürmelerini ister misiniz?” buyurmuştur (5) İnsanlara anlayabileceklerini söylemek kadar anlayabilecekleri bir dil ve üslûp ile konuşmak da önemlidir