
Bilim insanları, Kudüste M.S 1inci yüzyılda inşa edilen bir mezar odasında Hristiyanlığa ait figürler içeren resim ve yazılar buldu.
Elde edilen bulgular, Hz. İsa'nın dirilişi ve nereye gömüldüğü tartışmalarını yeniden başlattı. Mezar odasındaki kemik kutuları üzerine işlenen tasvirlerin, Kudüste Hristiyanlığa ait en eski izler olduğu belirtildi.
Arkeologlar, mezar odasını uzaktan kumandayla kontrol edilen robot kamerayla inceledi. Kireç taşından yapılma kutulardan bir tanesinin üzerinde, Yunanca Tanrıya birisini kaldırması için çağrıda bulunan bir yazı olduğu belirtildi. Bir diğer kutuda ise ağzında Yunus peygamberi tuttuğu düşünülen bir balık resmi görüldü. Balığa ve Yunusun işaretine yönelik göndermelerin, Kudüsteki Yahudiler tarafından olmasa da, ilk Hristiyanlar tarafından yapıldığı biliniyor.
Ntvmsnbc'nin haberine göre Kudüste beş yıl önce başka bir mezar odasında yapılan araştırmalarda, kemiklerin konması için hazırlanan kutuların üzerinde Hz. İsa ve aile üyelerinin isimlerinin yazılı olduğu öne sürülmüştü. Arkeologlar, en son yapılan keşifle bu iddialarını güçlendirdiklerine inanıyor. Bilim insanlarını, araştırmalarını, The Jesus Book adlı kitapta yayımlayacak.
İSANIN MEZARI NEREDE?
Kudüsün eski Talpiot mahallesinde 1980li yıllarda keşfedilen mezar odalarının birinde, üzerinde İsanın oğlu Yehuda yazan bir kutu bulunmuştu. Arkeologlar, ilk olarak Mart 2007de, Kudüste keşfedilen ve ölülere ait kemiklerin saklandığı kutuları içeren 10 mezarlıktan birinde Hz. İsa ve ailesinin de kemiklerinin yer aldığını öne sürmüştü. O yıl Discovery Channelda yayımlanan ve Oscar ödüllü yönetmen James Cameronun yapımcıları arasında bulunduğu İsanın Kayıp Mezarı adlı belgesel yayınlanmıştı.
Kuzey Carolina Üniversitesinden James Tabor, Yapılan son keşifle İsanın Mezarı hakkındaki tartışmalar yeniden başladı dedi. DePaul Üniversitesinde Hritiyanlık tarihi uzmanı olan Dominic Crossan ise Hz. İsanın mezarı tartışmasının, yapılan keşiflerin üzerini örtmesinin utanç verici olacağını belirtti.
İDDİALAR DİNİ İNANIŞLARLA ÇELİŞİYOR
Tabor ve belgesel yapımcısı Simcha Jacobovici, incelenecek mezar odasını belirlemek için Hz. İsa ve ailesine ait isimleri taşıdığı öne sürülen kutuların bulunduğu mezarlık bölgesine gitti. Tabor ve meslektaşları, özellikle üzerinde İsanın oğlu Yehuda yazısı olan kutuya dikkat çekerek, Ortaya atılan iddialar, İsanın çarmıha gerildikten sonra kanlı bir şekilde dirildiği ve evlenip çocuk sahibi olduğu inanışlarıyla çelişiyor... İlk Hristiyanlar İsanın fiziken dirildiğine değil ancak ruhen yeniden doğduğuna ve arkasında eski giysileri ve bedenini bıraktığına inanmış olabilir açıklamasında bulundu.
İsanın Kayıp Mezarı belgeseli ve İsa Ailesinin Mezarı kitabı, büyük protestolara neden olmuş ve Tabor ve Jacobovici, kanıtlanması mümkün olmayan iddialar öne sürdükleri gerekçesiyle eleştirilmişti. Protestolara rağmen, arkeologlar araştırmalarına Avlu Mezarlığı adı verilen bir başka mezarda devam etti. Mezar adını, bir avlunun tam altında bulunması sebebiyle aldı.
ÇÖZÜMÜ YİNE TEKNOLOJİ SUNDU
İsrailli yetkililer ve Ortodoks Yahudiler, en son 1981de açılan mezarlığın incelenmesine karşı çıktı. Çözüm, havalandırma ve sondaj deliklerinden içeri sokulacak ve en fazla 4,5 metre derine inecek robotik bir kamerayla geldi. Haziran 2010da başlayan çalışmada, üzerine isim yazılı olan birçok kemik kutusu bulundu.
YAZILARIN ANLAMI
Kameranın çektiği görüntüleri inceleyen uzmanlar, Yunus ve balık resmini doğruladı. Dev bir balık tarafından yutulduğuna ve üç gün sonra canlı olarak kurtulduğuna inanılan Yunusun hayata geri dönüşü, İsanın da üç gün sonra dirilmesiyle bağdaştığı için Hristiyan dünyasında büyük öneme sahip.
Balık resminin Yahudilere ait kemik kutularında kullanılmayan bir tasvir olduğunun bilinmesi, Tabor ve ekibinin Kudüste Hristanlığa ait en eski izlere ulaştığı düşüncesini güçlendirdi. Balık resimli kutunun yanında duran ve üzerinde Yunanca, Tanrının birini kaldırması için çağrıda bulunan dört satırlık yazı bulunan kutu, araştırmacıları daha da heyecanlandırdı. Uzmanlar, yazının dirilmeyi çağrıştırdığını ve Yahovanın dirimesi veya kutsal mekana yükselmesini belirttiğini öne sürdü.
İSA BAĞLANTISI
Tabor ve meslektaşları, üzerinde balık ve yazı bulunan kutuları içeren mezarın İsanın önde gelen destekçileri tarafından hazırlandığını düşünüyor. İsmi en öne çıkan kişi ise İsanın cenazesini düzenlediğine inanılan Aramatyalı Yusuf. Ayrıca, balık ile Yunanca yazının bulunduğu Avlu Mezarlığı ile Yehudanın adının geçtiği mezar (İsa ailesinin mezarı deniyor) arasında sadece 60 metre mesafe bulunuyor.
Tabor ve Jacobovici ortak açıklamalarında, İsanın destekçilerinin, onun dirilişi ve ailesi hakkında bilinenler için ne düşündüklerini ortaya koyabilecek sonut delillere ilk kez ulaşmış oluyoruz ifadesini kullandı.
MEZARLARIN İSA İLE BAĞLANTISI YOK
DePaul Üniversitesi akademisyeni Crossan ise bu açıklamayı reddederek, Avlu Mezarlığı ile Aramatyalı Yusufu ilişkili kılan hiçbir delil yok dedi. Crossan, Söyleyebileceğimiz tek şey, bu bölgenin mezarlarla dolu olduğu yorumunu yaptı.
Asbury Theological Seminary İncil okulundan Ben Witherington, Crossanın görüşünü destekledi. Witherington, Taborun eski ve yeni teorilerinin, sadece birbirlerinin üzerine yığılmış spekülasyonlar olduğunu ifade etti.
Yine de araştırmayı başarılı bulan ve balık sembolünden etkilendiğini belirten Witherington, Balık sembolünün bulunduğu ve ikinci yüzyıla ait olduğu bilinen Hristiyanlara ait kemik kutuları var... Balık, ilk Hristiyanlara ait I-Ch-Th-Y-S (Hz. İsa, Tanrının oğlu, Kurtarıcı) sembolü. Elimizde olmayan delil, bu sembolün Yahudi kemik kutularında bulunduğu dedi. Witherington aynı zamanda Yunanca yazının dirilişle ilgili olduğunu söyledi.
ROMALILARDAN KORUMAK İÇİN GÖMDÜLER
Kudüsteki mezar odalarında bulunan kemik kutularının, M.S 70 yılında Roma askerlerinin yıkımından korunmaları için toprağın altına konduğu düşünülüyor. Bu düşünce doğruya, Avlu Mezarlığında bulunan kemikler İsayla aynı dönemde yaşamış destekçilerine ait olabilir.
Crossan, araştırmada öne sürülen iddialara rağmen, M.S 1inci yüzyılda Kudüste dirilişe inanan tek topluluğun Hristiyanlar olmadığına dikkat çekti. Ferisiler ve Essenilerin de ölümden sonra dirilişe inandığını belirten Crossan, Belki de ilk Hristiyanlar Yehudanın balığın ağzından çıktığı inanışını Yahudi geleneklerinden aldı dedi.