Hz. İSA
Rabbin emrettiği zaman gelir. Büyük deccal GEORGE BUSH çıkar. Beraberinde hemen İSA çıkar. Onun başa gelişinde bile Rabbin eli vardır. Sürekli onu tutmaktadır. İsa her geçen gün olgunlaştırılmaktadır. Deccal fitne saçarken, YECÜC VE MECÜC dünyanın her yerine yayılmış iken , DÜNYA ya kardeşliği dostluğu, huzuru ve birlikteliği anlatan. Zorda kalanlara yardım etmeyi öneren bir adam çıkar. KARŞIMDA IŞIK GİBİ PARLAYAN İSA YI GÖRÜYORUM. İnanın bana.‘VALLAHİ O ŞU ANDA SİZLERİN İÇİNDEDİR.’sizden her kim ona erişirse , benden selam götürsün’’ demişti peygamberimiz. Vallahi ben ona eriştim. Onunla selamlaşmaya ve selam götürmeye gideceğim ancak çok meşgul bir adam , görüştürmezler sanıyorum. Onlara , aralarından bir Peygamber geldiğinde derler ki. ‘Hadi oradan. O peygamber olamaz.’derler. ‘ O da bizim gibi bir insandır’ derler. ‘Onun geçmişini de biliyoruz’ derler. Sizler de geçmişte söylenen bu sözleri tekrarlamayınız.
Ne bekliyordunuz. Olağan üstü bir insan mı.? Her şeyiyle mükemmel ve dualarıyla her bir şeyi yapan mı? Ne kadar saçma şeyler bekliyorlar.
Halbuki O da Bizim gibi bir insandır.
İSA Rabbin iradesidir. Ezelde taktir etmiştir.
Hiçbir şeyi kendisi yapmıyor. Sadece Kendisini Allah a teslim etmiş.
Allah yapıyor. O çeviriyor. O konuşturuyor. Her şey ondan gelmedir.
O nun İSA olduğunu yakında anlayacaklar. Her Peygamber gibi O da hata yapabilir. Aldanmayınız. İyi işleri pek çoktur. Adaleti ve doğruluğu savunur.Barışı ve huzuru ister.
BÜYÜK İŞARETLER
O gelmeden önce, doğudan ışık veren bir kuyruklu yıldız görünecektir. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 53)
O yıldızın doğması, Güneş ve Ay tutulmasından sonra olacaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 32)
Hadislerde belirtildiği gibi:
- 1986 yılında (Hicri 1406'da) yani 14. yüzyıl başlarında "Halley" kuyruklu yıldızı Dünyamız'ın yakınından geçmiştir. Bu kuyruklu yıldız parlak ışıklı bir yıldızdır.
- Hareket yönü doğudan batıya doğrudur.
- 1981 ve 1982 (Hicri 1401-1402) yıllarında meydana gelen Ay ve Güneş tutulmaları olayından sonra ortaya çıkmıştır.
Bu yıldızın doğuşunun da diğer çıkış alametleri ile aynı zamanda meydana gelmesi, Halley kuyruklu yıldızının hadiste işaret edilen yıldız olduğunu doğrular niteliktedir
Asrımızın başında, yani 1910’da Halley Kuyruklu Yıldızı dünyaya yaklaştığı zaman insanlar aynı endişelere kapılmış ve hatta 1914 yılında patlayan Birinci Dünya Savaşını Halley’in dünyanın yakınından geçtikten sonra dünyanın halleyin kuyruğunun içinden geçmesi sonucunda vuku bulmuştur. 1910 da geçen kuyruklu yıldızın, Dünyanın kuyruğunun içinden geçmesi 1.dünya savaşına delalet etmiştir.
Ancak 1986 daki kuyruklu yıldız hareket yönü açık ve güneşi arkasına alarak bünyesindeki donmuş su ve gazların ısınmanın da etkisiyle dünyadan gözükebilecek şekliyle , gökyüzünü tam aydınlatması kesinlikle Önemli bir adamın çıkmasına(Bir ülkenin Liderliğine getirileceğine) tam bir işarettir.
Halley kuyruklu yıldızının bir meleğin elinde meşale taşıyarak müminleri müjdelediğine inanmaktayım. Bu düşüncem açısı, yönü, geliş istikameti,kuyruğunun belirgin olması, gökyüzünü aydınlatması gibi nedenlerle kendini daha da fark ettiren özellikler taşımıştır.
1990-2010 yılları arasındaki yoğun gök olayları geriye dönük 200 yıldaki gök olaylarından fazladır. Nedeni ise Rabbin emrettiği zamanın yaklaşmış olduğundandır. Göktaşı yağmurları yoğunca görülmesinin nedeni de Rabbin yeryüzünde olacak olayları haberci meleklere bildirmesi ve görevleri alacak meleklerin haberdar edilmesi olayında Şeytanların göğe yaklaşarak bu bilgileri öğrenmek istemesinden dolayı melekler tarafından dinlenmemesi için taşlanması olayıdır. Bu nedenlerden dolayı göktaşı yağmurları fazlaca görülmüştür. Diğer gök olaylarını tek tek açıklamak uzun sürecektir, dilerseniz araştırabilirsiniz. Ancak yorumlamak bir ilim ister.
Bu ümmetin ömrü bin (1000) seneyi geçecek fakat bin beşyüz (1500) seneyi aşmayacaktır. (Kıyamet Alametleri, 299; Celaleddin Suyuti'nin "El-Keşfu Fi Mücazeveti Hazin el-Ümmeti El Elfe Ellezi Dellet Aleyh el-Asar" isimli kitabından nakil.
Bir başka hadis-i şerifte ise Hz. Muhammed (sav) şöyle bildirmiştir:
Hicretten 1400 sene sonraki akidlerden (*) iki veya üç akid say. O vakit Hz. Mehdi (as) -i Emin çıkar... (Esme-l Mesalik Lieyyam-il Hz. Mehdi (as) yy-il Meliki Li Küll-id Dünya Biemrillah-il Malik, Kelde bin Zeyd, 216) Bir akid on senedir.
Yukarda ki hadislerden tam zamanı olduğunu anlıyoruz. Tam bu zamandayız. Her şey doğruydu, sadece biz göremiyorduk.
O NUN İSA OLDUĞUNA İŞARETLER
Ben bu yola baş koydum. Ülkem için her şeyi göze aldım demişti. (İSA dan ve Peygamberimizden aldığımız bilgiler de O nun Ölümden korkmadığını göstermektedir. Bu sözleri hadisi doğrulamaktadır.)
O nunla görüşen herkes Onunla görüşmekten çok memnun kaldığını söylemektedir. Buna defalarca medyadan şahit oldum. (peygamberlere has özelliktir.)
Komşu ülkeleri ve diğer uzak kıta Ülkelerini bile düşmanlıktan , dostluğa kendisine güvenilen kişi ve ülke olmaya götürmüştür. Dış siyaseti mükemmeldir. ( dostluk kurup barış sağlamak ve güven inşa etmek peygamberlere has özelliktir.)
Orta doğuda ve Dünyada Barışa hizmet eder.( En Güzel davranıştır)(Peygamberlere has özelliktir..)
Ülkesinde Adaletin iyi işlemesini sağlaması, O nun adaleti sağladığını gösterir.(Peygamberimizin hadislerinde adaleti sağlayacağı ve iyi bir hakem olacağı bildirilmiştir. İlerleyen zamanlarda dünyada adaleti sağlayacaktır. Önce Ülkesinde sonra Dünya da.)
Her söyleneni fazla dikkate almaz. Hiçbir kınayıcının kınamasından korkmaz.(Bu onun özelliklerindendir. Peygamberlere hastır. kibir bulunmaz.)
Her kesimden insanla sohbet eder. Dostluk ve merhamet gösterir. Böbürlenmez. (Peygamberlere has özelliktir. ) (Medyadan gördüğüm kadarıyla simitçi , sakat bir vatandaş ,ev ziyaretleri vs. çok örneklerini görmüşüzdür.
Çok sinirlendiği zaman Öfkesine hakim olur.(bir gün meclisde siz de o olayı bilirsiniz ki haksız yere başkası nedeniyle iftira atarlar ve başka bir olay, eşi hakkında konuşurlar. Rengi öfkeden kırmızı olsa da ve tepki gösterse de Ağızdan kötü söz çıkmaz ve meclisi terk eder.) (Peygamberlere has özelliktir.)
Dostluğu , Kardeşliği , Birlikteliği ve Huzuru önerir. ( Bunlar Peygamberlerin görevidir. O bunu yapmaktadır.)
İçerde onca yaygara çıkarmalarına rağmen Rabbin eli ile hep başarılı olmuştur.
O nun yürüyüşü tam itidallidir. (Vücut dilini bilirseniz size çok şey anlatır.)
Güzel ve etkili konuşan ,yerinde kelime kullanan ve iyi bir hitabeti vardır.(Lider ve Peygamber özelliğidir. Musa bu durumdan yakınmış, Harun u destekçi istemiştir.)
Her cahil ve kafiri etkili bir şekilde susturur.(Hadiste Nefesini hisseden her kafir başarısız olur (ölür) denmiştir.(Onda bu özellik vardır)
Kim düşmanlıkla ve olumsuz düşüncelerle kendisine geldiyse hep yumuşatmıştır ve iyi savuşturmuştur.(Peygamberlere has özelliktir.)
Zorda kalmışlara yardım etmeyi önerir. ( Birkaç defa dış siyasette bu nedenle kriz yaşadık. Daha önce de tusunami için önermişti.Vs) (Peygamberlerin özelliğidir.)
Bir konu hakkında iyice bilgi almak, bilgi sahiplerine danışmak öyle kara vermek . O bunu yapıyor.(Peygamberlerin davranışlarındandır.)
Her kesimden her insanı memnun etmek için çalışır.( Takdire şayan hareketlerdir.)
Her bir oyunu ve yalan haberi Rabbin eli ile kovar.(çok şahit olduk.)
Çok çalışıyor, Çok mücadele ediyor. Kendinden ve bedeninden çok şey feda ediyor. Çok az uyuyor. Çok yoruluyor. Hangi insan ne için bunu yapar. (Peygamberimizin dediği gibi dünya huzur ve barışla dolana kadar yılmayacak , mücadeleden vazgeçmeyecek dediğini doğrulamaktadır.)
Diğer Ülke liderleri kendisine sevgi beslemeye başlar. Onlarla anlaşmalar yapar. Aralarında güven ve barış inşaa eder.(Peygamber özellikleridir.)
O nun çocuklara sevgisi daha bir farklıdır.(hediye ve harçlık verir, hoşnutluğu yüzüne vurur.)
O nun yüz ifadesi, beden dili,El hareketleri,konuşma tarzı ; basiretle bakan için Onun nasıl bir insan olduğunu anlatır.
O nun lider oluşunda bile Rabbin eli vardır. O na Engel olmuşlar dı.Ancak Allah onu başa getirmek istemektedir. Onun her hareketi Rabbin emri iledir. Kim ona düşmanlık beslerse Alemlerin rabbini karşısına almış demektir.
DECCAL ORTALIĞA FİTNE SAÇARKEN Cenab-ı Hak, MESİH MERYEM OĞLU İSA'YI gönderir... nefesini idrak eden, her kafir mutlaka yok olur. İsa (a.s) Deccal ile Lüdd kapısında (Beytül Makdise yakın bir belde) karşılaşır .23 (The Marmara bu istikamette baskın yemiş ve durum dünya lideri deccal e intikal etmiştir.)(google ye Obama aldatmacası diye yazarsanız neler göreceğinize inanamayacaksınız. O da yalancıdır.(deccaldir). Hiçbir söylediğini yapmamıştır. Müslüman dünyasına ılık durmasında bir oyun yatmaktadır. Önceki hedeflerini (Afganistan) tamamlamak için. Yalancılara aldanmayınız. Şimdi de Afganistan maden yatağı diyorlar. Kendi medyaları sürekli söylüyor.
İSA YA ORTAM
O ülke Öyle bir ülkedir ki. Bu zaman kadar hiç böyle bir lider görmemişlerdir. Yıllardır Böyle bir lidere Özlem duymuşlardır. Hep karmaşık , kargaşalı günler geçirmişlerdir. Hep Büyük bir liderin Özlemini duymuşlardır. Ülke de yönetim ve İdare çok karmaşık ve çok başlı bir sistemle yönetilmekte ve kargaşa hüküm sürmektedir. O İSA gelince Onu sıkıca tutarlar. O gerçekten Rabbin tuttuğu iyi bir liderdir. Önüne engeller de koysalar , Tehdit de etseler , üzerine de gitseler O nun ensesinse Rab vardır. Karşılarında Allah ı bulurlar. Çünkü O kendini Başta Allah a teslim etmiş bir adamdır.
O nun bütün hayatı iyi bir lider olması için değişik safhalardan geçirilerek bugün ki haline Allah tarafından getirilmiştir. Bunu kendisi daha iyi bilir.
Önce Ülkesi için çalışır , Sonra görür ki Rabbi ona daha büyük bir şey ihsan etmiştir.Sonra Küre ye döner. Dünya ve Rabbi için mücadele eder. O da bu duruma Şaşırır Çünki saf ve temiz bir kalple ve İyi düşüncelerle Kendisini Allah a teslim eder. Allah da artık yapacaklarını yapmaya başlar.
Yakında Rabbiniz Onu size açık açık tanıtacaktır. Her şey üst üste gelmeye başlayacak. Sonra O nun İSA olduğuna kanaat edeceksiniz.
Peygamberimiz rüyasında İSA yı görmüş ve saçından sular dökülüyor du demiştir. Rüyada saçların yıkanık ve sular döküldüğünü görmek başkalarının durumuna muttali olmaya basiret ile bakmaya şerefe ve şana hakimiyet sağlamaya işarettir.
Aynen İsa'nın dönemindeki gibi, çok belirgin bir şekilde, giderek yaklaşan kıyametsel bir olayın gölgesinde yaşıyoruz... Kontrol etmemizin imkanı olmayan bir gerçekliğe çaresiz biçimde teslim olmuş durumdayız Asırlardır beklenen bu tarihi müjde -Allah'ın izniyle- gerçekleşmek üzeredir. Ve bu durum, samimi olarak iman eden tüm insanlar için büyük bir şevk ve heyecan kaynağıdır.
Ben sizin Ülkenizden ve Sizin aranızdan sizin soyunuzdan sizden bir kimseyim. Doğru söyleyiciyim. Sağlam bir münadiyim. Çok Şanslısınız , İSA sizin Ülkenizden çıkmıştır. O Rabbin tuttuğu iyi bir insandır. Sizde O nu tutunuz. Sahip çıkınız. Böyle bir insan daha bulamazsınız. Ben gerçekleri Rabbin izniyle görüyorum. Sizlere yalan söylemiyorum, Atmıyorum, Uydurmuyorum. Ben Rabbimden korkarım.
İSA ile ilgili pek çok hadis vardır. İnceleyiniz. Yazdıklarımı doğrulamaktadır. Hepsini buraya alıp açıklayamayacağım.
Rabbin iradesi , Ezelde yazmış olduğu gerçekleşmiştir. Göksel egemenliği ve Rabbin görkemini herkes görecek. Rab büyük KRAL dır. Çok Şereflidir. Azizdir.
Böylece büyüklüğümü, kutsallığımı gösterecek, birçok ulusun gözünde Kendimi tanıtacağım. O zaman Benim RAB olduğumu anlayacaklar." (Hezekiel, 38:21-23)
Yazım:06.07.2010
YECÜC MECÜC
Yecüc ile Mecüc Kuran dahil tüm kutsal kitaplarda yer alan ve
insan ırkını ortadan kaldırmaya kadar ileri gidip bozgunculuğa çalışacakları söylenen bir toplulukdur.
Dünyaya büyük zarar verecekleri ve önlerine gelen herkesi öldürecekleri söylenen
bu topluluğun kıyamet alameti olduğu kesindir. Günümüzde Yecüc ve Mecüc ü çok net görmekteyiz.
YECÜC VE MECÜC LE İLGİLİ AYETLER.
KEHF SÛRESİ
83. (Ey Muhammed!) Bir de sana Zülkarneyn hakkında soru soruyorlar. De ki: “Size ondan bir anı
okuyacağım.”
84. Biz onu yeryüzünde kudret sahibi kıldık ve kendisine her konuda (amacına ulaşabileceği) bir yol
verdik.
85. O da (Batı’ya gitmek istedi ve) bir yol tuttu.
86. Güneşin battığı yere varınca, onu siyah balçıklı bir su gözesinde batar (gibi) buldu. Orada (kâfir) bir
kavim gördü. “Ey Zülkarneyn! Ya (onları) cezalandırırsın ya da haklarında iyilik yolunu tutarsın”
dedik.
87. Zülkarneyn, “Her kim zulmederse, biz onu cezalandıracağız. Sonra o Rabbine döndürülür. O da
kendisini görülmedik bir azaba uğratır” dedi.
88. “Her kim de iman eder ve salih amel işlerse, ona mükâfat olarak daha güzeli var. (Üstelik) ona
emrimizden kolay olanı söyleyeceğiz.”
89. Sonra yine (doğuya doğru) bir yol tuttu.
90. Güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu kendileriyle güneş arasına örtü koymadığımız bir halk üzerine
doğar buldu.(Ormanlık olmayan çıplak bir arazide yaşayan kavim)
91. İşte böyle. Şüphesiz biz onun yanındakileri ilmimizle kuşatmışızdır.
92. Sonra yine bir yol tuttu.
93. İki dağ arasına ulaşınca, bunların önünde, neredeyse hiçbir sözü anlamayan bir halk buldu. (farklı lisanda konuşan bir kavim)
94. Dediler ki: “Ey Zülkarneyn! Ye’cüc ve Me’cüc (adlı kavimler) yeryüzünde bozgunculuk yapmaktadırlar.(Bozgunculuk çok önemli bir kelimedir. Dikkat ediniz.)
95. Zülkarneyn, “Rabbimin bana verdiği (imkân ve kudret, sizin vereceğiniz vergiden) daha hayırlıdır.
Şimdi siz bana gücünüzle yardım edin de, sizinle onların arasına sağlam bir engel yapayım” dedi.
96. “Bana (yeterince) demir madeni getirin” dedi. İki yamacın arasındaki boşluğu (dağlarla) bir hizaya
getirince, “körükleyin!” dedi. Demiri eritip kor (gibi) yapınca da, “Bana erimiş bakır getirin, bunun
üzerine boşaltayım” dedi.
97. Artık onu ne aşabildiler, ne de delebildiler.
98. Zülkarneyn, “Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi (kıyametin kopma vakti) gelince onu yerle
bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir” dedi.
99. O gün biz onları bırakırız, dalga dalga birbirlerine karışırlar. Sonra sûra üfürülür de onları toptan bir
araya getiririz.
100,101. O gün cehennemi; gözleri Zikr’ime (Kur’an’a) karşı perdeli olan ve onu dinleme zahmetine dahi
katlanamayan kâfirlerin karşısına (bütün dehşetiyle) dikeriz!
Bu ayetler çok açıktır. Açıklamaya gerek duymamaktayım.İnsan olan iki kavimden bahsedilmektedir. O bölgede bozgunculuk yapmaktadırlar. İnsanları birbirlerine kışkırtarak savaş çıkartmaktadırlar. Zulkarneyn peygamber tek ulaşım yeri olan o kavmin önüne set yapmıştır.
YECÜC MECÜC LE İLGİLİ HADİSLER
Cahş (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir gün korkulu bir vaziyette odaya girdi. Şöyle diyordu: "Lâ ilâhe illallâh, yaklaşan bir belâdan Arabın vay hâline. Bugün, Ye'cüc ve Me'cüc'ün seddinden şöyle bir gedik açıldı." baş parmağı ile şehâdet parmağını halka yaparak gösterdi. Ben:
-"Ey Allah'ın Resulü, yani içimizde sâlih kimseler olduğu halde toptan helâk mı olacağız?" dedim.
-"Evet, dedi, fenalıklar artarsa öyle olur."
Peygamberimiz rüyasında gördüğü bu durum yecüc ve mecüc ün önündeki engellerin yavaş yavaş kaldırıldığına işaret etmektedir. Şöyle ki rüyada görülen ‘Ye'cüc ve Me'cüc'ün seddinden şöyle bir gedik açıldı’ ifadesi gerçek bir gedik ve toprak taş parçası değildir. Allah yavaş yavaş ,zamanla onların büyümesine izin verdiğine , Bu kavimleri ekonomik olarak veya sayıca büyüyeceğine ve dünyaya farklı beldelere yayılmanın ilk başlangıcını yapmış olduklarına işaret etmektedir. Bunun üzerine caşh sorar ‘içimizde sâlih kimseler olduğu halde toptan helâk mı olacağız?" der. Yani hepimiz ölecek miyiz der. Peygamberimiz"Evet, dedi, fenalıklar artarsa öyle olur. Fenalıklar artarsa ifadesi çok önemlidir.
Buhârî, Enbiyâ 7, Menâkıb 20, Fiten 4, 28; Müslim, Fiten 1, (2880); Tirmizi, Fiten 23, (2188).
696 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), (Zülkarneyn'in inşa ettiği) sed hakkında buyurdular ki: "(Ye'cüc ve Me'cüc) onu hergün oyuyorlar. Tam delecekleri sırada başlarında bulunan reis: "Bırakın artık, delme işini yarın yaparsınız" der. (Onlar bırakıp gidince) Allah, seddi, daha sağlam olacak şekilde eski hâline iâde eder. Böylece günler geçer, kendilerine takdir edilen müddet dolar ve onların insanlara musallat olmalarını Allah'ın arzu ettiği vakit gelir. O zaman başlarındaki reis: "Haydi dönün, yarın inşaallah bunu deleceksiniz" der -ve ilk defa inşaallah tabirini kullanır-."
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) devamla der ki: "Dönüp giderler. Ertesi gün geldikleri vakit seddi ne halde bırakmışlarsa öyle bulurlar ve (o günkü çalışma sonunda) derler. Açılan delikten insanların üzerine boşanırlar. (Önlerine çıkan) suları içip kuruturlar. İnsanlar onlardan korkup kaçar.
Yecüc ve Mecüc ün Her gün delmesinin ardından set tekrar hatta daha sağlam olarak eski halini alır ifadesi bildiğimiz seddin tekrar düzelmesi değildir. Allah mucizeleriyle iş yapmaz. Adeti üzerine gerçeklerle iş yapar. Yani burada anlatılmak istenen Büyümek ve Genişlemek için yeryüzüne fitne ve fesadı yaymak için mücadele eder. Ancak Allah onlara güç vermez. Yapmış oldukları küçük işleri bozar. Ülkelerinin dışına çıkacak güce kavuşamazlar. Belli bir zamana kadar bekletmektedir. Ne zaman ki Allah dilerse demişlerdir , o zaman Allah onları bulundukları beldeden yani ülkeden dışarı çıkıp yayılmalarına ,dağılmalarına izin verir.
(Önlerine çıkan) suları içip kuruturlar. İnsanlar onlardan korkup kaçar. İfadesi de gittikleri her yerdeki nimetleri alırlar.madenleri çıkartırlar, petrolü ,altını ve daha nice nimetleri çıkartırlar bununla elde ettikleri kazancı yerler şeklinde anlaşılır.
Ye'cüc ve Mecüc göğe bir ok atar. Bu ok kana bulanmış olarak kendilerine geri döner. Şöyle derler: "Arzda olanları ezim ezim ezdik, semâda olanları da alçaltıp alt ettik."
Allah onları enselerinden yakalayacak bir kurt gönderir. Bu kurt onları toptan helâk edip, herbirini parçalanmış halde yere serer."
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) sözünü şöyle tamamladı: "Muhammed'in nefsini elinde tutan Zât'a kasem olsun, yeryüzündeki bütün hayvanlar, onların etinden yiyerek canlanır, sütlenir ve semirir."
Tirmizi, Tefsir, Kehf, (3151); İbnu Mâce, Fiten 33, (4080).
Yecüc ve mecüc Şöyle derler; yeryüzünü mahvettik , hiç kimse bizim karşımızda duramıyor. Her kıtayı , Orta doğuyu, nice Ülkeleri ,insanları ne hale getirdim. Bu benim gücüm. Melekler de ,Allah da benim kim olduğumu gördü. Benim gücüm nasılmış anladılar mı derler. Büyüklenirler. Allah a bile meydan okumuşlardır. Bunun üzerine çorap söküğü gibi her şey gerçekleşir.
Çok yakın zamanda , Şimdi, Allah onları Enselerinden yakalayacaktır. Sonra enselerini kaşımaya başlayacaklar. Sonra şiddetlice kaşıyacaklar, sonra yaralar çıkmaya başlayacaktır. Bir de bakacaksınız ki yere düşmüşler. Ölmüşler. Yeryüzünün üçde biri bu hastalıktan ölür. Bazı Ülkelerde az ölümler olurken bazı ülke ve beldelerde çok az ayakta kalan olur. Öyle bir hal alır ki Yeryüzü ,atmosfer kokmaya başlar. Akbabalar ve diğer et yiyiciler iyice beslenirler. Boyunları deve boyunları gibi olur. İrileşirler ,memeleri sütle dolar.İnsana kıran girmiştir. Kokudan şikayet ederler. Sonra İSA Allah a dua eder. Rabbim bu leşlerin kokusunu kaldır. Allah yeryüzünü kaplayan bir bulut peydah eder. Uzaydan dünyaya baktığında dünyayı mavice değil beyaz bir küre sanırsın.İyi bir yağmurla atmosfer temizlenir. Artık dünya da yeni bir düzen başlamıştır. Herkes Rabbin büyüklüğünü görmüştür. Göksel gerçeklerin varlığına inanmışlardır. Sonra İSA yeni düzeni ,Huzuru, Birlikteliği , Kardeşliği inşaa eder.
Mirac gecesi Allah beni Yecüc ve Mecüclerin yanlarına gönderdi; Onları dine davet ettim; kabul etmediler.. Onun için onlar, Adem ve İblis neslinden Allah’a asi gelenlerle birlikte cehenneme gireceklerdir.21
Bu hadisten Yecüc ve Mecüc ün Allah a inanmadıkları. İnkarcı bir toplum olduğu görülmektedir. İnsan ve şeytanın çocuklarıdır. Peygamberin teklifini reddetmişlerdir.
• Hadislerde bildirildiğine gibi, "Fesat çıkaran bir topluluktur." 14
• 22 kabileden oluşan bir topluluktur: “Yecüc ve Mecüc yirmi iki kabileden ibarettir.” 15
“Ye’cüc ile Me’cüc, vaktiyle bir veya iki kavmin özel ismi olsa da, doğrusu herkesin bildiği mana şudur: Aslı ve soyu belirsiz, din vu ulus tanımaz karma bir insan topluluğudur ki, çıkmaları Kıyamet alametlerindendir. Yeryüzünü bozacaklardır.Peygamberimizin insanlar ve iblisin neslindendir demesi de sadece iki ırktan ibaret olmadığı anlaşılmaktadır. Karma bir toplumdur.
İŞTE YECÜC VE MECÜC
Osmanlı devleti Dünyaya adil davranan ve bozgunculuğu benimsemeyen yumuşak ve birleştirici bir devletti.1700 lü yıllarda Osmanlı devletinin gerileme döneminde Yecüc ve Mecüc Allah ın izniyle serbest bırakılır. Çünki Dünyanın lideri Osmanlı eriyor. Dengeler değişiyordu. Yecüc ve Mecüc başlangıçta kötülüğü fenalığı ve bozgunculuğu benimseyen iki ırk değil topluluktur. Settin hangi zamanda ve nerede yapıldığı bilinmemektedir. Çünki üzerinden yaklaşık 3000 yılı aşkın bir zaman geçmiştir. Bu zaman zarfında nice devletler, nice olaylar gerçekleşmiştir. İlk zamanlarda Seddi aşamayacaklardır. Set o zaman için onları engelleyen gerçekti. Zamanla Seddin önemi ve görevi kalmadı. Allah Ülkelerinin dışına çıkmasını , güç açısından geliştirmemesi ve büyümemesiyle engelleyecekti.. Bu kavimler Ancak seddi aşınca yerleri anlaşılmıştır.
Yecüc ve Mecüc ü bugün gördüğümüz den anlamaktayız ki İngiltere topraklarından dağılmıştır. Yecüc ve Mecüc has bozgunculuk düşüncesini başlatır .Yeryüzünde önce sömürgeciliğe başlamış, başka ülkelerin zayıflıklarından faydalanarak , kendi teknik gücünün de etkisiyle o ülkelerin yer altı zenginliklerini,nimetlerini , ticaretlerini elinden alarak sömürgeciliğe başlamışlardır. Önüne çıkan her suyu içmiştir. her nimeti yemiştir. Önce güney Asya yı , sonra Asya kıtasını, sonra Okyanus da ki ada ülkelerini ,sonra Afrika yı,sömürmüşlerdir. Sonra Coğrafi keşifler adı altında hem sömürge hem de katliamlara imza atmıştır. Hem O Ülkelerin nimetlerini almışlar hem de insan ticareti yapmışlardır.
Yeryüzüne yayılmaya başlamış giderek güçlenmiştir. Pek çok ulustan kendilerine katılan olmuştur. Amerika kıtasına yavaş yavaş koloniler kurmaya başlamışlar. Her tür nimetten yararlanmaya başlamışlardır. O zaman kuzey Amerika da Ormanlar , ağaç kereste, altın, tarım ve çeşitli hayvanlardan nimetler bol bol vardı. Bu kıta çok bereketliydi. Zamanla büyüdüler. Ticaretleri artmaya başladı. Güçlendiler. Önce o kıtadaki eski halkları güçlenmek için katlettiler. Sonra Afrika dan insanlar kaçırıp köle yaptılar. İnsan ticareti , silah üretimi ve silah sanayii ve daha niceleri.
Yecüc ve Mecüc ü özde şu düşünce oluşturmaktadır. Irk olmayan Yecüc ve Mecüc dünyayı isteyen. Her türlü nimeti ,zevki ,rahatlığı isteyen ve ilahını dünya yapan zihniyettir. Zenginliktir asıl hedef. Kısacası dünyanın ardına düşenlerdir. Arzuları ve istekleri onların dinidir. Bu düşünceleri taşıyan her insan yecüc ve mecüc e katıldılar. Bu düşünceleri taşıyanlar önce o kıtaya koştu. Sonra Çoğaldılar , sonra iyice arttılar ve yeryüzünün benimsenen düşünce oldu. Böylece Yeryüzünün her tarafına yayıldılar. Ve yıl 2010 oldu. Artık o kadar çoğaldılar ki her ülkede her şehirde, her mahalle de hatta çevremizde yecüc ve mecüc vardı. Bunlar kendi çıkarları için başkalarının üzerine basarlar, başkalarının ve başka ülkelerin malı için insan katletmekten bile hiç çekinmezler.gıybet edip iftira atarlar. Sadece kendilerini düşünürler. Sadece kendileri için yaşarlar. Zevk sefa eğlence onların her şeyidir. Her mekanda vardırlar . Mesela, İşyerinde yalakadırlar. Bozguncudurlar. O kadar çoklar ki denizdeki kumlar kadarlar.
Bazı Ülkeler de Hükümetleri ve yönetimleri eline alır. Daha fazlasını istemek onları çok hırslı ve acımasız hale getirmiştir. Geri plandaki çok büyük para babaları , çok zengin iş adamları ,birtakım baronlar Yecüc ve Mecüc ün meclisidir. Nitekim Dünya lideri ülkesinin yönetimi Mecüclülerin elindedir. Haksız yere insan öldürürler. Ülkeleri Ülke içindeki Halkları, Bir guruba karşı diger gurubu kışkırtırlar. Katliam üzerine katliam yaptırırlar.
Günümüz de dünya liderinin bu düşünce akımının yani mecüclülerin eline geçmesi bütün dünyanın bu zihniyeti benimsemesine neden olacaktır. Böylece en küçük toplum çekirdeği ailede bile görülmeye başlar. Bu tipler Acımasızca kendileri için her şeyi yaparlar. Sadece doğrular, dürüstler ve Allah dan korkanlar hariçtir.Yecüc ve Mecüc Ülke yönetimini iki ülkede eline almıştır. Hırsla büyümek isterler. Kendi güvenliğini bahane ederek acımasızca sağa sola bozgunculuk yapmaktadırlar. Hakimiyet sağlamak ve dünya amaçlarıdır onların.
Böyle bir dünya yönetiminde yeryüzünün hazinelerini çıkartmak için ve yeryüzünün nimetlerini yemek için yalancı bir yönetici yani deccal çıkacaktır. Kendi kazançları için nimetler elde etmek için insan öldürmekten çekinmezler. Amerika da çıkan deccaller zamanla kendisini dünyanın jandarması ilan edecekti. Dünyanın Jandarması demek Adaleti ve huzuru sağlayan demekti. Bunu dinimizde ancak Peygamberler sağlardı. YANİ DECCAL PEYGAMBERLİĞİNİ İLAN ETMİŞTİ. Önce ben peygamberim dedi. Sonra Elde ettiği güç ve saltanatla Seytanın telkinleriyle Ben veriyorum nimetlerinizi diyerek ilahlık da bulunacaktır.Dünya da adaleti sağlıyormuş gibi gözüküyordu.Gerçekte bozgunculuk yapıyordu. Yalanlar söyleyerek diğer ulus liderlerini akı kara karayı ak gösterip uydurma işlerle kandırıyordu. Önce Japonya , Kore ,Küba,Vietnam , Somali ,Honduras,Afganistan,Irak,Ürdün vb. inanın bana hepsini sayamıyorum. Birkaç örnek verdim. Yakın geçmişi açın okuyun. Pek çok ülkede beğenmediği liderlere karşı muhalefetleri desteklemekte, pek çok ülkede terör örgütlerini desteklemekte. Dünyaya gayri resmi silah satmakta , toplumlarda kargaşa çıkarmakta ,bir guruba karşı diğer gurubu destekleyip silah vermekte ve daha sayamayacağım kadar çok bozgunculuk çıkartmaktadır. Yeryüzü bozgunculuktan öyle bir hale gelmiştir ki sürekli kan dökülmektedir. Bütün ülkeler ,uluslar halklar hepsi kendi içerisinde kargaşadadır.Şu anda dünya ne kötü durumdadır.
Huzur ve güvenliğin hakim olacağı, yoksulluğun yerini bolluğun, zulmün yerini adaletin, çatışma ve gerginliklerin yerini barışın alacağı bir dünya, tüm insanların özlemidir. Özellikle geçtiğimiz iki yüzyılda yaşanan büyük acılar ve sıkıntılar ile günümüzde de dünyanın dört bir yanında devam eden sorunlar, insanların bu özlemlerini daha da artırmıştır. İnsanlığın önemli bir bölümü, kendilerine uzanacak bir yardım eli beklemekte, onları içinde bulundukları durumdan çıkaracak bir kurtarıcının gelmesini umud etmektedir.
Aynen İsa'nın dönemindeki gibi, çok belirgin bir şekilde, giderek yaklaşan kıyametsel bir olayın gölgesinde yaşıyoruz... Kontrol etmemizin imkanı olmayan bir gerçekliğe çaresiz biçimde teslim olmuş durumdayız Asırlardır beklenen bu tarihi müjde -Allah'ın izniyle- gerçekleşmek üzeredir. Ve bu durum, samimi olarak iman eden tüm insanlar için büyük bir şevk ve heyecan kaynağıdır.
Rabbin emrettiği zaman gelir. Büyük deccal GEORGE BUSH çıkar. Beraberinde bir ülke lideri olarak İSA çıkar. Onun başa gelişinde bile Rabbin eli vardır. Sürekli onu tutmaktadır. İsa her geçen gün olgunlaştırılmaktadır. Deccal fitne saçarken, YECÜC VE MECÜC dünyanın her yerine yayılmış iken , DÜNYA ya kardeşliği dostluğu, huzuru ve birlikteliği anlatan. Zorda kalanlara yardım etmeyi öneren bir adam çıkar. KARŞIMDA IŞIK GİBİ PARLAYAN İSA YI GÖRÜYORUM. İnanın bana.‘VALLAHİ O ŞU ANDA SİZLERİN İÇİNDEDİR.’sizden her kim ona erişirse , benden selam götürsün’’ demişti peygamberimiz. Vallahi ben ona eriştim.Onunla selamlaşmaya ve selam götürmeye gideceğim ancak çok meşgul bir adam , görüştürmezler sanıyorum. Onlara ,aralarından bir Peygamber geldiğinde derler ki. ‘Hadi oradan. O peygamber olamaz.’derler. ‘ O da bizim gibi bir insandır’ derler. ‘Onun geçmişini de biliyoruz’ derler. Sizler de geçmişte söylenen bu sözleri tekrarlamayınız.
İSA Allah a der ki: ‘Yeter artık. Yeryüzü zulümle doldu. İnsanlar nedensiz öldürülüyor Rabbim. Evlerinde huzurla otururken öldürülüyorlar. Yalvarırım Yardım et. Onlara Yecüc le Mecüc e gücüm yetmiyor. Sayıca çoklar. Silahça çok üstünler. Yalakaları ve destekçileri çok fazla. Rabbim onları katlet. Ortadan kaldır. Her dünyayı isteyen, bozgunculuk çıkaranları, zalimleri temizle.
Sonra Rabbimiz enselerinden yakalayacak hastalığı peydah eder.Yaşayanların üç de biri ölür.
Müjdeler Dünyaya. Müjdeler göktekilere. Rab bin emri gelmiştir. Yazım:03.07.2010
Böylece büyüklüğümü, kutsallığımı gösterecek, birçok ulusun gözünde Kendimi tanıtacağım. O zaman Benim RAB olduğumu anlayacaklar." (Hezekiel, 38:21-23)
Rabbin emrettiği zaman gelir. Büyük deccal GEORGE BUSH çıkar. Beraberinde hemen İSA çıkar. Onun başa gelişinde bile Rabbin eli vardır. Sürekli onu tutmaktadır. İsa her geçen gün olgunlaştırılmaktadır. Deccal fitne saçarken, YECÜC VE MECÜC dünyanın her yerine yayılmış iken , DÜNYA ya kardeşliği dostluğu, huzuru ve birlikteliği anlatan. Zorda kalanlara yardım etmeyi öneren bir adam çıkar. KARŞIMDA IŞIK GİBİ PARLAYAN İSA YI GÖRÜYORUM. İnanın bana.‘VALLAHİ O ŞU ANDA SİZLERİN İÇİNDEDİR.’sizden her kim ona erişirse , benden selam götürsün’’ demişti peygamberimiz. Vallahi ben ona eriştim. Onunla selamlaşmaya ve selam götürmeye gideceğim ancak çok meşgul bir adam , görüştürmezler sanıyorum. Onlara , aralarından bir Peygamber geldiğinde derler ki. ‘Hadi oradan. O peygamber olamaz.’derler. ‘ O da bizim gibi bir insandır’ derler. ‘Onun geçmişini de biliyoruz’ derler. Sizler de geçmişte söylenen bu sözleri tekrarlamayınız.
Ne bekliyordunuz. Olağan üstü bir insan mı.? Her şeyiyle mükemmel ve dualarıyla her bir şeyi yapan mı? Ne kadar saçma şeyler bekliyorlar.
Halbuki O da Bizim gibi bir insandır.
İSA Rabbin iradesidir. Ezelde taktir etmiştir.
Hiçbir şeyi kendisi yapmıyor. Sadece Kendisini Allah a teslim etmiş.
Allah yapıyor. O çeviriyor. O konuşturuyor. Her şey ondan gelmedir.
O nun İSA olduğunu yakında anlayacaklar. Her Peygamber gibi O da hata yapabilir. Aldanmayınız. İyi işleri pek çoktur. Adaleti ve doğruluğu savunur.Barışı ve huzuru ister.
BÜYÜK İŞARETLER
O gelmeden önce, doğudan ışık veren bir kuyruklu yıldız görünecektir. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 53)
O yıldızın doğması, Güneş ve Ay tutulmasından sonra olacaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 32)
Hadislerde belirtildiği gibi:
- 1986 yılında (Hicri 1406'da) yani 14. yüzyıl başlarında "Halley" kuyruklu yıldızı Dünyamız'ın yakınından geçmiştir. Bu kuyruklu yıldız parlak ışıklı bir yıldızdır.
- Hareket yönü doğudan batıya doğrudur.
- 1981 ve 1982 (Hicri 1401-1402) yıllarında meydana gelen Ay ve Güneş tutulmaları olayından sonra ortaya çıkmıştır.
Bu yıldızın doğuşunun da diğer çıkış alametleri ile aynı zamanda meydana gelmesi, Halley kuyruklu yıldızının hadiste işaret edilen yıldız olduğunu doğrular niteliktedir
Asrımızın başında, yani 1910’da Halley Kuyruklu Yıldızı dünyaya yaklaştığı zaman insanlar aynı endişelere kapılmış ve hatta 1914 yılında patlayan Birinci Dünya Savaşını Halley’in dünyanın yakınından geçtikten sonra dünyanın halleyin kuyruğunun içinden geçmesi sonucunda vuku bulmuştur. 1910 da geçen kuyruklu yıldızın, Dünyanın kuyruğunun içinden geçmesi 1.dünya savaşına delalet etmiştir.
Ancak 1986 daki kuyruklu yıldız hareket yönü açık ve güneşi arkasına alarak bünyesindeki donmuş su ve gazların ısınmanın da etkisiyle dünyadan gözükebilecek şekliyle , gökyüzünü tam aydınlatması kesinlikle Önemli bir adamın çıkmasına(Bir ülkenin Liderliğine getirileceğine) tam bir işarettir.
Halley kuyruklu yıldızının bir meleğin elinde meşale taşıyarak müminleri müjdelediğine inanmaktayım. Bu düşüncem açısı, yönü, geliş istikameti,kuyruğunun belirgin olması, gökyüzünü aydınlatması gibi nedenlerle kendini daha da fark ettiren özellikler taşımıştır.
1990-2010 yılları arasındaki yoğun gök olayları geriye dönük 200 yıldaki gök olaylarından fazladır. Nedeni ise Rabbin emrettiği zamanın yaklaşmış olduğundandır. Göktaşı yağmurları yoğunca görülmesinin nedeni de Rabbin yeryüzünde olacak olayları haberci meleklere bildirmesi ve görevleri alacak meleklerin haberdar edilmesi olayında Şeytanların göğe yaklaşarak bu bilgileri öğrenmek istemesinden dolayı melekler tarafından dinlenmemesi için taşlanması olayıdır. Bu nedenlerden dolayı göktaşı yağmurları fazlaca görülmüştür. Diğer gök olaylarını tek tek açıklamak uzun sürecektir, dilerseniz araştırabilirsiniz. Ancak yorumlamak bir ilim ister.
Bu ümmetin ömrü bin (1000) seneyi geçecek fakat bin beşyüz (1500) seneyi aşmayacaktır. (Kıyamet Alametleri, 299; Celaleddin Suyuti'nin "El-Keşfu Fi Mücazeveti Hazin el-Ümmeti El Elfe Ellezi Dellet Aleyh el-Asar" isimli kitabından nakil.
Bir başka hadis-i şerifte ise Hz. Muhammed (sav) şöyle bildirmiştir:
Hicretten 1400 sene sonraki akidlerden (*) iki veya üç akid say. O vakit Hz. Mehdi (as) -i Emin çıkar... (Esme-l Mesalik Lieyyam-il Hz. Mehdi (as) yy-il Meliki Li Küll-id Dünya Biemrillah-il Malik, Kelde bin Zeyd, 216) Bir akid on senedir.
Yukarda ki hadislerden tam zamanı olduğunu anlıyoruz. Tam bu zamandayız. Her şey doğruydu, sadece biz göremiyorduk.
O NUN İSA OLDUĞUNA İŞARETLER
Ben bu yola baş koydum. Ülkem için her şeyi göze aldım demişti. (İSA dan ve Peygamberimizden aldığımız bilgiler de O nun Ölümden korkmadığını göstermektedir. Bu sözleri hadisi doğrulamaktadır.)
O nunla görüşen herkes Onunla görüşmekten çok memnun kaldığını söylemektedir. Buna defalarca medyadan şahit oldum. (peygamberlere has özelliktir.)
Komşu ülkeleri ve diğer uzak kıta Ülkelerini bile düşmanlıktan , dostluğa kendisine güvenilen kişi ve ülke olmaya götürmüştür. Dış siyaseti mükemmeldir. ( dostluk kurup barış sağlamak ve güven inşa etmek peygamberlere has özelliktir.)
Orta doğuda ve Dünyada Barışa hizmet eder.( En Güzel davranıştır)(Peygamberlere has özelliktir..)
Ülkesinde Adaletin iyi işlemesini sağlaması, O nun adaleti sağladığını gösterir.(Peygamberimizin hadislerinde adaleti sağlayacağı ve iyi bir hakem olacağı bildirilmiştir. İlerleyen zamanlarda dünyada adaleti sağlayacaktır. Önce Ülkesinde sonra Dünya da.)
Her söyleneni fazla dikkate almaz. Hiçbir kınayıcının kınamasından korkmaz.(Bu onun özelliklerindendir. Peygamberlere hastır. kibir bulunmaz.)
Her kesimden insanla sohbet eder. Dostluk ve merhamet gösterir. Böbürlenmez. (Peygamberlere has özelliktir. ) (Medyadan gördüğüm kadarıyla simitçi , sakat bir vatandaş ,ev ziyaretleri vs. çok örneklerini görmüşüzdür.
Çok sinirlendiği zaman Öfkesine hakim olur.(bir gün meclisde siz de o olayı bilirsiniz ki haksız yere başkası nedeniyle iftira atarlar ve başka bir olay, eşi hakkında konuşurlar. Rengi öfkeden kırmızı olsa da ve tepki gösterse de Ağızdan kötü söz çıkmaz ve meclisi terk eder.) (Peygamberlere has özelliktir.)
Dostluğu , Kardeşliği , Birlikteliği ve Huzuru önerir. ( Bunlar Peygamberlerin görevidir. O bunu yapmaktadır.)
İçerde onca yaygara çıkarmalarına rağmen Rabbin eli ile hep başarılı olmuştur.
O nun yürüyüşü tam itidallidir. (Vücut dilini bilirseniz size çok şey anlatır.)
Güzel ve etkili konuşan ,yerinde kelime kullanan ve iyi bir hitabeti vardır.(Lider ve Peygamber özelliğidir. Musa bu durumdan yakınmış, Harun u destekçi istemiştir.)
Her cahil ve kafiri etkili bir şekilde susturur.(Hadiste Nefesini hisseden her kafir başarısız olur (ölür) denmiştir.(Onda bu özellik vardır)
Kim düşmanlıkla ve olumsuz düşüncelerle kendisine geldiyse hep yumuşatmıştır ve iyi savuşturmuştur.(Peygamberlere has özelliktir.)
Zorda kalmışlara yardım etmeyi önerir. ( Birkaç defa dış siyasette bu nedenle kriz yaşadık. Daha önce de tusunami için önermişti.Vs) (Peygamberlerin özelliğidir.)
Bir konu hakkında iyice bilgi almak, bilgi sahiplerine danışmak öyle kara vermek . O bunu yapıyor.(Peygamberlerin davranışlarındandır.)
Her kesimden her insanı memnun etmek için çalışır.( Takdire şayan hareketlerdir.)
Her bir oyunu ve yalan haberi Rabbin eli ile kovar.(çok şahit olduk.)
Çok çalışıyor, Çok mücadele ediyor. Kendinden ve bedeninden çok şey feda ediyor. Çok az uyuyor. Çok yoruluyor. Hangi insan ne için bunu yapar. (Peygamberimizin dediği gibi dünya huzur ve barışla dolana kadar yılmayacak , mücadeleden vazgeçmeyecek dediğini doğrulamaktadır.)
Diğer Ülke liderleri kendisine sevgi beslemeye başlar. Onlarla anlaşmalar yapar. Aralarında güven ve barış inşaa eder.(Peygamber özellikleridir.)
O nun çocuklara sevgisi daha bir farklıdır.(hediye ve harçlık verir, hoşnutluğu yüzüne vurur.)
O nun yüz ifadesi, beden dili,El hareketleri,konuşma tarzı ; basiretle bakan için Onun nasıl bir insan olduğunu anlatır.
O nun lider oluşunda bile Rabbin eli vardır. O na Engel olmuşlar dı.Ancak Allah onu başa getirmek istemektedir. Onun her hareketi Rabbin emri iledir. Kim ona düşmanlık beslerse Alemlerin rabbini karşısına almış demektir.
DECCAL ORTALIĞA FİTNE SAÇARKEN Cenab-ı Hak, MESİH MERYEM OĞLU İSA'YI gönderir... nefesini idrak eden, her kafir mutlaka yok olur. İsa (a.s) Deccal ile Lüdd kapısında (Beytül Makdise yakın bir belde) karşılaşır .23 (The Marmara bu istikamette baskın yemiş ve durum dünya lideri deccal e intikal etmiştir.)(google ye Obama aldatmacası diye yazarsanız neler göreceğinize inanamayacaksınız. O da yalancıdır.(deccaldir). Hiçbir söylediğini yapmamıştır. Müslüman dünyasına ılık durmasında bir oyun yatmaktadır. Önceki hedeflerini (Afganistan) tamamlamak için. Yalancılara aldanmayınız. Şimdi de Afganistan maden yatağı diyorlar. Kendi medyaları sürekli söylüyor.
İSA YA ORTAM
O ülke Öyle bir ülkedir ki. Bu zaman kadar hiç böyle bir lider görmemişlerdir. Yıllardır Böyle bir lidere Özlem duymuşlardır. Hep karmaşık , kargaşalı günler geçirmişlerdir. Hep Büyük bir liderin Özlemini duymuşlardır. Ülke de yönetim ve İdare çok karmaşık ve çok başlı bir sistemle yönetilmekte ve kargaşa hüküm sürmektedir. O İSA gelince Onu sıkıca tutarlar. O gerçekten Rabbin tuttuğu iyi bir liderdir. Önüne engeller de koysalar , Tehdit de etseler , üzerine de gitseler O nun ensesinse Rab vardır. Karşılarında Allah ı bulurlar. Çünkü O kendini Başta Allah a teslim etmiş bir adamdır.
O nun bütün hayatı iyi bir lider olması için değişik safhalardan geçirilerek bugün ki haline Allah tarafından getirilmiştir. Bunu kendisi daha iyi bilir.
Önce Ülkesi için çalışır , Sonra görür ki Rabbi ona daha büyük bir şey ihsan etmiştir.Sonra Küre ye döner. Dünya ve Rabbi için mücadele eder. O da bu duruma Şaşırır Çünki saf ve temiz bir kalple ve İyi düşüncelerle Kendisini Allah a teslim eder. Allah da artık yapacaklarını yapmaya başlar.
Yakında Rabbiniz Onu size açık açık tanıtacaktır. Her şey üst üste gelmeye başlayacak. Sonra O nun İSA olduğuna kanaat edeceksiniz.
Peygamberimiz rüyasında İSA yı görmüş ve saçından sular dökülüyor du demiştir. Rüyada saçların yıkanık ve sular döküldüğünü görmek başkalarının durumuna muttali olmaya basiret ile bakmaya şerefe ve şana hakimiyet sağlamaya işarettir.
Aynen İsa'nın dönemindeki gibi, çok belirgin bir şekilde, giderek yaklaşan kıyametsel bir olayın gölgesinde yaşıyoruz... Kontrol etmemizin imkanı olmayan bir gerçekliğe çaresiz biçimde teslim olmuş durumdayız Asırlardır beklenen bu tarihi müjde -Allah'ın izniyle- gerçekleşmek üzeredir. Ve bu durum, samimi olarak iman eden tüm insanlar için büyük bir şevk ve heyecan kaynağıdır.
Ben sizin Ülkenizden ve Sizin aranızdan sizin soyunuzdan sizden bir kimseyim. Doğru söyleyiciyim. Sağlam bir münadiyim. Çok Şanslısınız , İSA sizin Ülkenizden çıkmıştır. O Rabbin tuttuğu iyi bir insandır. Sizde O nu tutunuz. Sahip çıkınız. Böyle bir insan daha bulamazsınız. Ben gerçekleri Rabbin izniyle görüyorum. Sizlere yalan söylemiyorum, Atmıyorum, Uydurmuyorum. Ben Rabbimden korkarım.
İSA ile ilgili pek çok hadis vardır. İnceleyiniz. Yazdıklarımı doğrulamaktadır. Hepsini buraya alıp açıklayamayacağım.
Rabbin iradesi , Ezelde yazmış olduğu gerçekleşmiştir. Göksel egemenliği ve Rabbin görkemini herkes görecek. Rab büyük KRAL dır. Çok Şereflidir. Azizdir.
Böylece büyüklüğümü, kutsallığımı gösterecek, birçok ulusun gözünde Kendimi tanıtacağım. O zaman Benim RAB olduğumu anlayacaklar." (Hezekiel, 38:21-23)
Yazım:06.07.2010
YECÜC MECÜC
Yecüc ile Mecüc Kuran dahil tüm kutsal kitaplarda yer alan ve
insan ırkını ortadan kaldırmaya kadar ileri gidip bozgunculuğa çalışacakları söylenen bir toplulukdur.
Dünyaya büyük zarar verecekleri ve önlerine gelen herkesi öldürecekleri söylenen
bu topluluğun kıyamet alameti olduğu kesindir. Günümüzde Yecüc ve Mecüc ü çok net görmekteyiz.
YECÜC VE MECÜC LE İLGİLİ AYETLER.
KEHF SÛRESİ
83. (Ey Muhammed!) Bir de sana Zülkarneyn hakkında soru soruyorlar. De ki: “Size ondan bir anı
okuyacağım.”
84. Biz onu yeryüzünde kudret sahibi kıldık ve kendisine her konuda (amacına ulaşabileceği) bir yol
verdik.
85. O da (Batı’ya gitmek istedi ve) bir yol tuttu.
86. Güneşin battığı yere varınca, onu siyah balçıklı bir su gözesinde batar (gibi) buldu. Orada (kâfir) bir
kavim gördü. “Ey Zülkarneyn! Ya (onları) cezalandırırsın ya da haklarında iyilik yolunu tutarsın”
dedik.
87. Zülkarneyn, “Her kim zulmederse, biz onu cezalandıracağız. Sonra o Rabbine döndürülür. O da
kendisini görülmedik bir azaba uğratır” dedi.
88. “Her kim de iman eder ve salih amel işlerse, ona mükâfat olarak daha güzeli var. (Üstelik) ona
emrimizden kolay olanı söyleyeceğiz.”
89. Sonra yine (doğuya doğru) bir yol tuttu.
90. Güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu kendileriyle güneş arasına örtü koymadığımız bir halk üzerine
doğar buldu.(Ormanlık olmayan çıplak bir arazide yaşayan kavim)
91. İşte böyle. Şüphesiz biz onun yanındakileri ilmimizle kuşatmışızdır.
92. Sonra yine bir yol tuttu.
93. İki dağ arasına ulaşınca, bunların önünde, neredeyse hiçbir sözü anlamayan bir halk buldu. (farklı lisanda konuşan bir kavim)
94. Dediler ki: “Ey Zülkarneyn! Ye’cüc ve Me’cüc (adlı kavimler) yeryüzünde bozgunculuk yapmaktadırlar.(Bozgunculuk çok önemli bir kelimedir. Dikkat ediniz.)
95. Zülkarneyn, “Rabbimin bana verdiği (imkân ve kudret, sizin vereceğiniz vergiden) daha hayırlıdır.
Şimdi siz bana gücünüzle yardım edin de, sizinle onların arasına sağlam bir engel yapayım” dedi.
96. “Bana (yeterince) demir madeni getirin” dedi. İki yamacın arasındaki boşluğu (dağlarla) bir hizaya
getirince, “körükleyin!” dedi. Demiri eritip kor (gibi) yapınca da, “Bana erimiş bakır getirin, bunun
üzerine boşaltayım” dedi.
97. Artık onu ne aşabildiler, ne de delebildiler.
98. Zülkarneyn, “Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi (kıyametin kopma vakti) gelince onu yerle
bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir” dedi.
99. O gün biz onları bırakırız, dalga dalga birbirlerine karışırlar. Sonra sûra üfürülür de onları toptan bir
araya getiririz.
100,101. O gün cehennemi; gözleri Zikr’ime (Kur’an’a) karşı perdeli olan ve onu dinleme zahmetine dahi
katlanamayan kâfirlerin karşısına (bütün dehşetiyle) dikeriz!
Bu ayetler çok açıktır. Açıklamaya gerek duymamaktayım.İnsan olan iki kavimden bahsedilmektedir. O bölgede bozgunculuk yapmaktadırlar. İnsanları birbirlerine kışkırtarak savaş çıkartmaktadırlar. Zulkarneyn peygamber tek ulaşım yeri olan o kavmin önüne set yapmıştır.
YECÜC MECÜC LE İLGİLİ HADİSLER
Cahş (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir gün korkulu bir vaziyette odaya girdi. Şöyle diyordu: "Lâ ilâhe illallâh, yaklaşan bir belâdan Arabın vay hâline. Bugün, Ye'cüc ve Me'cüc'ün seddinden şöyle bir gedik açıldı." baş parmağı ile şehâdet parmağını halka yaparak gösterdi. Ben:
-"Ey Allah'ın Resulü, yani içimizde sâlih kimseler olduğu halde toptan helâk mı olacağız?" dedim.
-"Evet, dedi, fenalıklar artarsa öyle olur."
Peygamberimiz rüyasında gördüğü bu durum yecüc ve mecüc ün önündeki engellerin yavaş yavaş kaldırıldığına işaret etmektedir. Şöyle ki rüyada görülen ‘Ye'cüc ve Me'cüc'ün seddinden şöyle bir gedik açıldı’ ifadesi gerçek bir gedik ve toprak taş parçası değildir. Allah yavaş yavaş ,zamanla onların büyümesine izin verdiğine , Bu kavimleri ekonomik olarak veya sayıca büyüyeceğine ve dünyaya farklı beldelere yayılmanın ilk başlangıcını yapmış olduklarına işaret etmektedir. Bunun üzerine caşh sorar ‘içimizde sâlih kimseler olduğu halde toptan helâk mı olacağız?" der. Yani hepimiz ölecek miyiz der. Peygamberimiz"Evet, dedi, fenalıklar artarsa öyle olur. Fenalıklar artarsa ifadesi çok önemlidir.
Buhârî, Enbiyâ 7, Menâkıb 20, Fiten 4, 28; Müslim, Fiten 1, (2880); Tirmizi, Fiten 23, (2188).
696 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), (Zülkarneyn'in inşa ettiği) sed hakkında buyurdular ki: "(Ye'cüc ve Me'cüc) onu hergün oyuyorlar. Tam delecekleri sırada başlarında bulunan reis: "Bırakın artık, delme işini yarın yaparsınız" der. (Onlar bırakıp gidince) Allah, seddi, daha sağlam olacak şekilde eski hâline iâde eder. Böylece günler geçer, kendilerine takdir edilen müddet dolar ve onların insanlara musallat olmalarını Allah'ın arzu ettiği vakit gelir. O zaman başlarındaki reis: "Haydi dönün, yarın inşaallah bunu deleceksiniz" der -ve ilk defa inşaallah tabirini kullanır-."
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) devamla der ki: "Dönüp giderler. Ertesi gün geldikleri vakit seddi ne halde bırakmışlarsa öyle bulurlar ve (o günkü çalışma sonunda) derler. Açılan delikten insanların üzerine boşanırlar. (Önlerine çıkan) suları içip kuruturlar. İnsanlar onlardan korkup kaçar.
Yecüc ve Mecüc ün Her gün delmesinin ardından set tekrar hatta daha sağlam olarak eski halini alır ifadesi bildiğimiz seddin tekrar düzelmesi değildir. Allah mucizeleriyle iş yapmaz. Adeti üzerine gerçeklerle iş yapar. Yani burada anlatılmak istenen Büyümek ve Genişlemek için yeryüzüne fitne ve fesadı yaymak için mücadele eder. Ancak Allah onlara güç vermez. Yapmış oldukları küçük işleri bozar. Ülkelerinin dışına çıkacak güce kavuşamazlar. Belli bir zamana kadar bekletmektedir. Ne zaman ki Allah dilerse demişlerdir , o zaman Allah onları bulundukları beldeden yani ülkeden dışarı çıkıp yayılmalarına ,dağılmalarına izin verir.
(Önlerine çıkan) suları içip kuruturlar. İnsanlar onlardan korkup kaçar. İfadesi de gittikleri her yerdeki nimetleri alırlar.madenleri çıkartırlar, petrolü ,altını ve daha nice nimetleri çıkartırlar bununla elde ettikleri kazancı yerler şeklinde anlaşılır.
Ye'cüc ve Mecüc göğe bir ok atar. Bu ok kana bulanmış olarak kendilerine geri döner. Şöyle derler: "Arzda olanları ezim ezim ezdik, semâda olanları da alçaltıp alt ettik."
Allah onları enselerinden yakalayacak bir kurt gönderir. Bu kurt onları toptan helâk edip, herbirini parçalanmış halde yere serer."
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) sözünü şöyle tamamladı: "Muhammed'in nefsini elinde tutan Zât'a kasem olsun, yeryüzündeki bütün hayvanlar, onların etinden yiyerek canlanır, sütlenir ve semirir."
Tirmizi, Tefsir, Kehf, (3151); İbnu Mâce, Fiten 33, (4080).
Yecüc ve mecüc Şöyle derler; yeryüzünü mahvettik , hiç kimse bizim karşımızda duramıyor. Her kıtayı , Orta doğuyu, nice Ülkeleri ,insanları ne hale getirdim. Bu benim gücüm. Melekler de ,Allah da benim kim olduğumu gördü. Benim gücüm nasılmış anladılar mı derler. Büyüklenirler. Allah a bile meydan okumuşlardır. Bunun üzerine çorap söküğü gibi her şey gerçekleşir.
Çok yakın zamanda , Şimdi, Allah onları Enselerinden yakalayacaktır. Sonra enselerini kaşımaya başlayacaklar. Sonra şiddetlice kaşıyacaklar, sonra yaralar çıkmaya başlayacaktır. Bir de bakacaksınız ki yere düşmüşler. Ölmüşler. Yeryüzünün üçde biri bu hastalıktan ölür. Bazı Ülkelerde az ölümler olurken bazı ülke ve beldelerde çok az ayakta kalan olur. Öyle bir hal alır ki Yeryüzü ,atmosfer kokmaya başlar. Akbabalar ve diğer et yiyiciler iyice beslenirler. Boyunları deve boyunları gibi olur. İrileşirler ,memeleri sütle dolar.İnsana kıran girmiştir. Kokudan şikayet ederler. Sonra İSA Allah a dua eder. Rabbim bu leşlerin kokusunu kaldır. Allah yeryüzünü kaplayan bir bulut peydah eder. Uzaydan dünyaya baktığında dünyayı mavice değil beyaz bir küre sanırsın.İyi bir yağmurla atmosfer temizlenir. Artık dünya da yeni bir düzen başlamıştır. Herkes Rabbin büyüklüğünü görmüştür. Göksel gerçeklerin varlığına inanmışlardır. Sonra İSA yeni düzeni ,Huzuru, Birlikteliği , Kardeşliği inşaa eder.
Mirac gecesi Allah beni Yecüc ve Mecüclerin yanlarına gönderdi; Onları dine davet ettim; kabul etmediler.. Onun için onlar, Adem ve İblis neslinden Allah’a asi gelenlerle birlikte cehenneme gireceklerdir.21
Bu hadisten Yecüc ve Mecüc ün Allah a inanmadıkları. İnkarcı bir toplum olduğu görülmektedir. İnsan ve şeytanın çocuklarıdır. Peygamberin teklifini reddetmişlerdir.
• Hadislerde bildirildiğine gibi, "Fesat çıkaran bir topluluktur." 14
• 22 kabileden oluşan bir topluluktur: “Yecüc ve Mecüc yirmi iki kabileden ibarettir.” 15
“Ye’cüc ile Me’cüc, vaktiyle bir veya iki kavmin özel ismi olsa da, doğrusu herkesin bildiği mana şudur: Aslı ve soyu belirsiz, din vu ulus tanımaz karma bir insan topluluğudur ki, çıkmaları Kıyamet alametlerindendir. Yeryüzünü bozacaklardır.Peygamberimizin insanlar ve iblisin neslindendir demesi de sadece iki ırktan ibaret olmadığı anlaşılmaktadır. Karma bir toplumdur.
İŞTE YECÜC VE MECÜC
Osmanlı devleti Dünyaya adil davranan ve bozgunculuğu benimsemeyen yumuşak ve birleştirici bir devletti.1700 lü yıllarda Osmanlı devletinin gerileme döneminde Yecüc ve Mecüc Allah ın izniyle serbest bırakılır. Çünki Dünyanın lideri Osmanlı eriyor. Dengeler değişiyordu. Yecüc ve Mecüc başlangıçta kötülüğü fenalığı ve bozgunculuğu benimseyen iki ırk değil topluluktur. Settin hangi zamanda ve nerede yapıldığı bilinmemektedir. Çünki üzerinden yaklaşık 3000 yılı aşkın bir zaman geçmiştir. Bu zaman zarfında nice devletler, nice olaylar gerçekleşmiştir. İlk zamanlarda Seddi aşamayacaklardır. Set o zaman için onları engelleyen gerçekti. Zamanla Seddin önemi ve görevi kalmadı. Allah Ülkelerinin dışına çıkmasını , güç açısından geliştirmemesi ve büyümemesiyle engelleyecekti.. Bu kavimler Ancak seddi aşınca yerleri anlaşılmıştır.
Yecüc ve Mecüc ü bugün gördüğümüz den anlamaktayız ki İngiltere topraklarından dağılmıştır. Yecüc ve Mecüc has bozgunculuk düşüncesini başlatır .Yeryüzünde önce sömürgeciliğe başlamış, başka ülkelerin zayıflıklarından faydalanarak , kendi teknik gücünün de etkisiyle o ülkelerin yer altı zenginliklerini,nimetlerini , ticaretlerini elinden alarak sömürgeciliğe başlamışlardır. Önüne çıkan her suyu içmiştir. her nimeti yemiştir. Önce güney Asya yı , sonra Asya kıtasını, sonra Okyanus da ki ada ülkelerini ,sonra Afrika yı,sömürmüşlerdir. Sonra Coğrafi keşifler adı altında hem sömürge hem de katliamlara imza atmıştır. Hem O Ülkelerin nimetlerini almışlar hem de insan ticareti yapmışlardır.
Yeryüzüne yayılmaya başlamış giderek güçlenmiştir. Pek çok ulustan kendilerine katılan olmuştur. Amerika kıtasına yavaş yavaş koloniler kurmaya başlamışlar. Her tür nimetten yararlanmaya başlamışlardır. O zaman kuzey Amerika da Ormanlar , ağaç kereste, altın, tarım ve çeşitli hayvanlardan nimetler bol bol vardı. Bu kıta çok bereketliydi. Zamanla büyüdüler. Ticaretleri artmaya başladı. Güçlendiler. Önce o kıtadaki eski halkları güçlenmek için katlettiler. Sonra Afrika dan insanlar kaçırıp köle yaptılar. İnsan ticareti , silah üretimi ve silah sanayii ve daha niceleri.
Yecüc ve Mecüc ü özde şu düşünce oluşturmaktadır. Irk olmayan Yecüc ve Mecüc dünyayı isteyen. Her türlü nimeti ,zevki ,rahatlığı isteyen ve ilahını dünya yapan zihniyettir. Zenginliktir asıl hedef. Kısacası dünyanın ardına düşenlerdir. Arzuları ve istekleri onların dinidir. Bu düşünceleri taşıyan her insan yecüc ve mecüc e katıldılar. Bu düşünceleri taşıyanlar önce o kıtaya koştu. Sonra Çoğaldılar , sonra iyice arttılar ve yeryüzünün benimsenen düşünce oldu. Böylece Yeryüzünün her tarafına yayıldılar. Ve yıl 2010 oldu. Artık o kadar çoğaldılar ki her ülkede her şehirde, her mahalle de hatta çevremizde yecüc ve mecüc vardı. Bunlar kendi çıkarları için başkalarının üzerine basarlar, başkalarının ve başka ülkelerin malı için insan katletmekten bile hiç çekinmezler.gıybet edip iftira atarlar. Sadece kendilerini düşünürler. Sadece kendileri için yaşarlar. Zevk sefa eğlence onların her şeyidir. Her mekanda vardırlar . Mesela, İşyerinde yalakadırlar. Bozguncudurlar. O kadar çoklar ki denizdeki kumlar kadarlar.
Bazı Ülkeler de Hükümetleri ve yönetimleri eline alır. Daha fazlasını istemek onları çok hırslı ve acımasız hale getirmiştir. Geri plandaki çok büyük para babaları , çok zengin iş adamları ,birtakım baronlar Yecüc ve Mecüc ün meclisidir. Nitekim Dünya lideri ülkesinin yönetimi Mecüclülerin elindedir. Haksız yere insan öldürürler. Ülkeleri Ülke içindeki Halkları, Bir guruba karşı diger gurubu kışkırtırlar. Katliam üzerine katliam yaptırırlar.
Günümüz de dünya liderinin bu düşünce akımının yani mecüclülerin eline geçmesi bütün dünyanın bu zihniyeti benimsemesine neden olacaktır. Böylece en küçük toplum çekirdeği ailede bile görülmeye başlar. Bu tipler Acımasızca kendileri için her şeyi yaparlar. Sadece doğrular, dürüstler ve Allah dan korkanlar hariçtir.Yecüc ve Mecüc Ülke yönetimini iki ülkede eline almıştır. Hırsla büyümek isterler. Kendi güvenliğini bahane ederek acımasızca sağa sola bozgunculuk yapmaktadırlar. Hakimiyet sağlamak ve dünya amaçlarıdır onların.
Böyle bir dünya yönetiminde yeryüzünün hazinelerini çıkartmak için ve yeryüzünün nimetlerini yemek için yalancı bir yönetici yani deccal çıkacaktır. Kendi kazançları için nimetler elde etmek için insan öldürmekten çekinmezler. Amerika da çıkan deccaller zamanla kendisini dünyanın jandarması ilan edecekti. Dünyanın Jandarması demek Adaleti ve huzuru sağlayan demekti. Bunu dinimizde ancak Peygamberler sağlardı. YANİ DECCAL PEYGAMBERLİĞİNİ İLAN ETMİŞTİ. Önce ben peygamberim dedi. Sonra Elde ettiği güç ve saltanatla Seytanın telkinleriyle Ben veriyorum nimetlerinizi diyerek ilahlık da bulunacaktır.Dünya da adaleti sağlıyormuş gibi gözüküyordu.Gerçekte bozgunculuk yapıyordu. Yalanlar söyleyerek diğer ulus liderlerini akı kara karayı ak gösterip uydurma işlerle kandırıyordu. Önce Japonya , Kore ,Küba,Vietnam , Somali ,Honduras,Afganistan,Irak,Ürdün vb. inanın bana hepsini sayamıyorum. Birkaç örnek verdim. Yakın geçmişi açın okuyun. Pek çok ülkede beğenmediği liderlere karşı muhalefetleri desteklemekte, pek çok ülkede terör örgütlerini desteklemekte. Dünyaya gayri resmi silah satmakta , toplumlarda kargaşa çıkarmakta ,bir guruba karşı diğer gurubu destekleyip silah vermekte ve daha sayamayacağım kadar çok bozgunculuk çıkartmaktadır. Yeryüzü bozgunculuktan öyle bir hale gelmiştir ki sürekli kan dökülmektedir. Bütün ülkeler ,uluslar halklar hepsi kendi içerisinde kargaşadadır.Şu anda dünya ne kötü durumdadır.
Huzur ve güvenliğin hakim olacağı, yoksulluğun yerini bolluğun, zulmün yerini adaletin, çatışma ve gerginliklerin yerini barışın alacağı bir dünya, tüm insanların özlemidir. Özellikle geçtiğimiz iki yüzyılda yaşanan büyük acılar ve sıkıntılar ile günümüzde de dünyanın dört bir yanında devam eden sorunlar, insanların bu özlemlerini daha da artırmıştır. İnsanlığın önemli bir bölümü, kendilerine uzanacak bir yardım eli beklemekte, onları içinde bulundukları durumdan çıkaracak bir kurtarıcının gelmesini umud etmektedir.
Aynen İsa'nın dönemindeki gibi, çok belirgin bir şekilde, giderek yaklaşan kıyametsel bir olayın gölgesinde yaşıyoruz... Kontrol etmemizin imkanı olmayan bir gerçekliğe çaresiz biçimde teslim olmuş durumdayız Asırlardır beklenen bu tarihi müjde -Allah'ın izniyle- gerçekleşmek üzeredir. Ve bu durum, samimi olarak iman eden tüm insanlar için büyük bir şevk ve heyecan kaynağıdır.
Rabbin emrettiği zaman gelir. Büyük deccal GEORGE BUSH çıkar. Beraberinde bir ülke lideri olarak İSA çıkar. Onun başa gelişinde bile Rabbin eli vardır. Sürekli onu tutmaktadır. İsa her geçen gün olgunlaştırılmaktadır. Deccal fitne saçarken, YECÜC VE MECÜC dünyanın her yerine yayılmış iken , DÜNYA ya kardeşliği dostluğu, huzuru ve birlikteliği anlatan. Zorda kalanlara yardım etmeyi öneren bir adam çıkar. KARŞIMDA IŞIK GİBİ PARLAYAN İSA YI GÖRÜYORUM. İnanın bana.‘VALLAHİ O ŞU ANDA SİZLERİN İÇİNDEDİR.’sizden her kim ona erişirse , benden selam götürsün’’ demişti peygamberimiz. Vallahi ben ona eriştim.Onunla selamlaşmaya ve selam götürmeye gideceğim ancak çok meşgul bir adam , görüştürmezler sanıyorum. Onlara ,aralarından bir Peygamber geldiğinde derler ki. ‘Hadi oradan. O peygamber olamaz.’derler. ‘ O da bizim gibi bir insandır’ derler. ‘Onun geçmişini de biliyoruz’ derler. Sizler de geçmişte söylenen bu sözleri tekrarlamayınız.
İSA Allah a der ki: ‘Yeter artık. Yeryüzü zulümle doldu. İnsanlar nedensiz öldürülüyor Rabbim. Evlerinde huzurla otururken öldürülüyorlar. Yalvarırım Yardım et. Onlara Yecüc le Mecüc e gücüm yetmiyor. Sayıca çoklar. Silahça çok üstünler. Yalakaları ve destekçileri çok fazla. Rabbim onları katlet. Ortadan kaldır. Her dünyayı isteyen, bozgunculuk çıkaranları, zalimleri temizle.
Sonra Rabbimiz enselerinden yakalayacak hastalığı peydah eder.Yaşayanların üç de biri ölür.
Müjdeler Dünyaya. Müjdeler göktekilere. Rab bin emri gelmiştir. Yazım:03.07.2010
Böylece büyüklüğümü, kutsallığımı gösterecek, birçok ulusun gözünde Kendimi tanıtacağım. O zaman Benim RAB olduğumu anlayacaklar." (Hezekiel, 38:21-23)