Hz. Ali’ye camilerde hakaret edilmesi

4MinoRMacH1Né

Hard Work Beats Talent
Kayıtlı Üye
Hz. Ali’ye camilerde hakaret edilmesi
Hazreti Ali, peygamberle birlikte İslam'ın kurulması, güçlenmesi, yayılması için canını ortaya koyarak mücadele ederken, Arapların ileri gelenleri ile de savaşmak zorunda kalmıştı. Bu yüzden de onun büyük kabileler arasında pek çok düşmanı ortaya çıkmıştı. Özellikle Mekke'ye egemen olan Emevi soyu, Ali'ye düşmandı.

Ebu Süfyan'ın oğlu Muaviye, amcası Osman'ın desteği ile Vali bulunduğu Şam'da özerklik kazanmış, sonra da iktidarı zorla ele geçirmişti. Muaviye zamanında Ali'ye ve soyuna camilerde küfredilmesi bir mecburiyet haline getirilmişti. Hazreti Ali'ye sövülmesi ilkin Şam'da başlatılmış, valilere de böyle yapmaları konusunda Muaviye tarafından emir verilmişti. (Belazüri'den aktaran Doç. İbrahim Sarıçam, Emevi-Haşimi İlişkileri, s.291).

Muaviye'nin Şam'da camide Ali'yi kötüleyen sözlerine halktan karşı çıkanlar olmuştur.
Muaviye'nin ve Asoğlu Amr'ın Şam'da Ali'ye küfretmeleri Mekke'ye de ulaşınca İmam Hüseyin, hacca gelen Muaviye'yi yakalayarak ona bu kötü işten vazgeçmesini söylemiştir. (Age, s.291).

Muaviye'nin valileri cumaları minberlerde Hz. Ali'ye lanet ediyorlar, sövüyorlar, ayrıca da halkı böyle yapmaya mecbur ediyorlardı. Muaviye, vali atadığı kişilere görevlerini sayarken, Ali'ye sövmeyi zorunluluklardan birisi olarak bildiriyordu. Örneğin Kufe'ye vali atadığı Mugire'ye böyle talimat vermişti. Mugire de Kufe mescidinde Ali'ye sövüyor, lanet ediyor, onun Kuran'a aykırı davrandığını, zalim olarak öldüğünü iddia ediyordu. Ayrıca bu vali Ali'nin yolundan gidenlere ve onu sevenlere de lanet okuyordu. (Age, s. 292).

Mugire'den sonra Kufe'ye vali atanan babası belirsiz Ziyad, Kufe'de valilik binasının önüne halkı topluyor, onları Ali'ye lanet etmeye mecbur tutuyor, karşı çıkanlara kılıcını gösteriyordu. Basra Valisi Büsr ile Rey valisi Kesr de cami minberinde Ali'ye sövüyorlardı. Bu küfürlere karşı çıkanlardan Adiyoğlu Hucr, Muaviye tarafından arkadaşlarıyla birlikte Şam yakınlarında öldürülmüşlerdi.

Bu küfrü resmi bir görev gibi yerine getirenlerin başında Mervan geliyordu. Muaviye tarafından Medine'ye vali olarak atanan Mervan, her cuma günü caminin minberinden Hazreti Ali'ye söverdi. (İbn Kesir, c.8, s.417)

Bilindiği gibi Mervan'ın babası El Hakem, Peygamberin en büyük düşmanlarından biriydi. Mekke fethedilince Müslüman olan Hakem, Peygamber'i taklit etmeye kalkıp kendisine de Kuran ayetleri gibi vahiy geldiğini iddia edince Taif'e sürgün edilmişti. Peygamber'e ve Ehlibeyt'ine karşı mücadele eden Emevi ailesi üç büyük soydan oluşuyordu.

l- Mervan soyu: Babası Hakem, dedesi Ebül As, büyük dedesi Ümeyye.
2- Muaviye'nin soyu: Baba Ebu Süfyan, dede Harb, büyük dede Ümeyye...
3- Osman'ın (3. Halife) soyu: Baba Affan, dede: Ebül As, büyükdede: Ümeyye.

Mervan, Halife Osman'ı da kullanmış, hatta onun öldürülüşüne yol açacak mektup yazarak Mısırlı isyancıları kızdırmıştı. Emeviler, Hilafeti zorla, hileyle, parayla elde ettikten sonra da Ali soyuna küfrederek, onları aşağılayarak kendi iktidarlarını güçlendirmeye uğraşıyorlardı.

Alevilerin dördüncü imamı Zeynelabidin'in (Hüseyinoğlu Ali) oğlu Zeyd, Emevi yönetimine karşı ayaklanmıştı. Bu olaydan önce Emevi yöneticisi Ömeroğlu Yusuf, duyduğu bir söylenti üzerine Vali Halid'i çağırtmış ve ona sormuştu: “Sen şu Zeyd'e emanet mal bıraktın mı? Bıraktıysan söyle de alalım.” Aldığı cevap şu olmuştu: “Hayır! Ben her cuma günü atalarına sövdüğüm halde nasıl olur da kendisine emanet mal bırakırım.” (İbn Kesir, c. 9, s. 535.)

Emevi yönetiminde ülkede Ehlibeyt'e sövgü genelleşmişti. Halife Abdülmelik oğlu Hişam, Hacca gittiği bir yılda onu 3. halife Osman'ın torununun oğlu Said karşıladı ve şöyle dedi: “Ey emirelmüminin (müminlerin beyi) senin aile bireylerin bu yerlerde Hazreti Ali'ye sürekli lanet ederler, sen de lanetle onu.” Hişam, bundan hoşlanmamış ve “Ben buraya birilerine lanet etmeye değil haccetmeye geldim.” diyerek akrabası Sait'ten yüz çevirmişti. (İbn Kesir, c.9, s.381).

Ali'yi sevenlerin, Ali’yle küfretmenin mecbur edildiği camiye giderek ibadet etmeleri elbette mümkün değildi. Bu yüzden Aleviler artık evlerinde ibadet etmeyi daha doğru buluyorlardı. İşte Ehlibeyt yandaşlarının Kuran'ın özündeki bu özel ibadete yönelmeleri de ibadet biçiminin ayrışmasını gündeme getirmiştir.

Camilerin Sünnilere ayrılması, evlerin ise ibadet mahalline dönüştürülmesi (cemevleri) bu tarihlerden itibaren başlamıştır.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst