Salvo
Kayıtlı Üye
Hz. Ali'nin Halife Olması
Hz. Osman'dan sonra Halifeliğe, Raşit Halifelerin dördüncüsü ve sonuncusu olan, Hz. Peygamber'in (s.a.v.) yeğeni ve damadı (632 sonunda veya 633 başında ölen Hz. Fatıma ile evliliğinden) Ali ibni Ebu Talip (h. 656-61) geldi. Ebu Talib fakir birisi olduğundan, Hz. Peygamber, kendi çocukluğunda amcasının yaptığı gibi, Hz. Ali'yi alıp kendi evinde büyüttü. Hz. Ali 10 yaşında müslüman olmuştu. 622'de Mekke'den Medine'ye göçte, Hicrette de: Hz. Peygamber'e (s.a.v.) refakat etmişti. Gençliğinde Bedir, Uhud ve Hayber gibi meşhur savaşlara katılmış ve nadir rastlanan bir cesaret sergilemişti. Hz. Peygamber (s.a.v.), bir kaç kez savaşın idaresini kendisine vermişti. Hz. Peygamber'in (s.a.v.) ölümünden sonra da Medine'de kalmıştı. Hz. Osman'ın öldürülmesinden kısa bir süre sonra, olayın dehşetinden, önceden Halifeye düşman olanlar bile korktuğundan, isyan bitti. Olanların ne kadar önemli olduğunun ve muhtemelen tekrarlanacağının ancak farkına varılabilmişti. Halife olması üzerine Hz. Ali aralarında sahabelerden Talha bin Abdullah ve Zübeyr bin Evvam'ın da bulunduğu bazı ileri gelen müslü-manlar tarafından, kuvvetli bir şekilde ve tekrar tekrar, Hz. Osman'ın katillerinin cezalandırılması konusunda sıkıştırılıyordu. Fakat her nekadar olanlardan müthiş bir şekilde müteessir olsa da, katillerden intikam alma konusunda bir teşebbüste bulunmuyordu. Artık devletin otoritesi tamamen kaybolmuştu ve kanunsuz şeyler, kontrolsüz bir şekilde kol gezmekteydi. Suikast, iki rakip aile olan Ümeyye ve Haşimiler arasındaki eski sürtüşmeyi, bir defa daha başlattı; Hz. Osman, Ümeyye, Hz. Ali ise Haşimilerdendi. Hz. Ali'nin, beş yıl gibi kısa bir dönem süren halifeliği süresince, savaş ve felaketten başka bir şey yaşanmadı. Sınırlarda hiç bir genişleme olmadı; bunun yerine mahvedici savaşlarda binlerce müslüman hayatlarını kaybetti.
Hz. Osman'dan sonra Halifeliğe, Raşit Halifelerin dördüncüsü ve sonuncusu olan, Hz. Peygamber'in (s.a.v.) yeğeni ve damadı (632 sonunda veya 633 başında ölen Hz. Fatıma ile evliliğinden) Ali ibni Ebu Talip (h. 656-61) geldi. Ebu Talib fakir birisi olduğundan, Hz. Peygamber, kendi çocukluğunda amcasının yaptığı gibi, Hz. Ali'yi alıp kendi evinde büyüttü. Hz. Ali 10 yaşında müslüman olmuştu. 622'de Mekke'den Medine'ye göçte, Hicrette de: Hz. Peygamber'e (s.a.v.) refakat etmişti. Gençliğinde Bedir, Uhud ve Hayber gibi meşhur savaşlara katılmış ve nadir rastlanan bir cesaret sergilemişti. Hz. Peygamber (s.a.v.), bir kaç kez savaşın idaresini kendisine vermişti. Hz. Peygamber'in (s.a.v.) ölümünden sonra da Medine'de kalmıştı. Hz. Osman'ın öldürülmesinden kısa bir süre sonra, olayın dehşetinden, önceden Halifeye düşman olanlar bile korktuğundan, isyan bitti. Olanların ne kadar önemli olduğunun ve muhtemelen tekrarlanacağının ancak farkına varılabilmişti. Halife olması üzerine Hz. Ali aralarında sahabelerden Talha bin Abdullah ve Zübeyr bin Evvam'ın da bulunduğu bazı ileri gelen müslü-manlar tarafından, kuvvetli bir şekilde ve tekrar tekrar, Hz. Osman'ın katillerinin cezalandırılması konusunda sıkıştırılıyordu. Fakat her nekadar olanlardan müthiş bir şekilde müteessir olsa da, katillerden intikam alma konusunda bir teşebbüste bulunmuyordu. Artık devletin otoritesi tamamen kaybolmuştu ve kanunsuz şeyler, kontrolsüz bir şekilde kol gezmekteydi. Suikast, iki rakip aile olan Ümeyye ve Haşimiler arasındaki eski sürtüşmeyi, bir defa daha başlattı; Hz. Osman, Ümeyye, Hz. Ali ise Haşimilerdendi. Hz. Ali'nin, beş yıl gibi kısa bir dönem süren halifeliği süresince, savaş ve felaketten başka bir şey yaşanmadı. Sınırlarda hiç bir genişleme olmadı; bunun yerine mahvedici savaşlarda binlerce müslüman hayatlarını kaybetti.