Şehvetine yenik düşen kişi, altın karşılığında alınıp satılan köleden daha değersizdir.
Hz Ali İslam dininin ilk ve en başarılı öğrencisi olarak bu dinin getirdiği bütün değerleri kendisine erdem edinen yüce ruhlu bir insan olarak bütün bu değerlerin efendisi konumuna gelmiştir. Resulullahın en çok sevdiği kişi olan Hz Ali, üstadı Resulullahtan aldığı bütün emirler ve tavsiyeleri harfiyen uygulayan ve bu yolda hiçbir zorluktan korkmayan bir şahsiyettir öyle ki kişiliğinde yer eden birçok değerde Resulullaha en çok benzeyen ve ona en yakın kişi olmuştur. Bu benzerlik sadece kişilikteki özelliklerde kalmayıp dışarıda da kendisini göstermiştir öyle ki neredeyse aynı şekilde konuşuyor aynı şekilde yiyor ve aynı şekilde yaşıyorlardı. Nehcül-Belağa kitabı Kurana çok benzeyen akışıyla bu benzerliğin bir örneğidir.
Hz Alinin hayatının her köşesi, bütün davranışları ve hayat tarzı insanlık için bir ışık kaynağı ve doğruyu gösteren sağlam bir kılavuzdur. Bu yüce şahsiyetin hayatının her köşesi insanlık için bir ders, bir rehberdir. Kısacası Hz Ali, bütün insani değerlerin kahramanıdır.
Şüphesiz, gençlik dönemi, her insanın sadece bir defa elde edebileceği çok değerli bir gevherdir. Birçok yeteneğin bu dönemde kendisini göstermesi nedeniyle de insan hayatındaki en önemli dönemidir bu nedenle birçok büyük şahsiyet, bu konuda tavsiyelerde bulunmuş, gençlere yol göstermiştir.
Hz Ali gençlik konusunda birçok beyanlarda bulunmuştur. Bu yazıda Hz Alinin gençlik hakkında ve gençlere hitaben buyurduğu tavsiyelere kısmen de olsa yer vermek istiyorum.
Hz Ali, gençlik ve sağlığı iki değerli nimet olarak değerlendirerek şöyle buyuruyor:
Bu iki nimetin değerini ancak onları kaybeden kişi bilir. Gençliğin değeri için Resulullahın bu buyruğu yeter: Kıyamet gününde insanın ömür gençliğinin hesabı sorulacaktır, onları nasıl ve nerede harcadın diye.
Hz Ali, şöyle buyuruyor: Gençliğinizin değerini yaşlanmadan önce, sağlığınızın değerini ise hastalanmadan önce bilin.
Hz Ali, gençliğini gaflet içinde geçiren insanlar için şöyle buyuruyor: Sağlıklarında herhangi bir sermaye hazırlamamışlardır, hayatın ilk fırsatlarını güçlü iken ibret almaksızın kaçırmışlardır, hayatlarının en parlak dönemini hiçbir karşılık almadan kaybetmişlerdir. Gençliğinde sadece vücuduna bakan birisi, yaşlandığında yenilgi ve zilletten başka neyi elde edebilir?
Hz Ali, çocukların eğitimindeki, zamanın rolüne değinerek eğitim için çalışan ve çocuklarını eğitmek için çaba gösteren anne babalara seslenerek şöyle buyuruyor: Çocuklarınıza zorla kendi zamanınızın örf ve adetlerinizi kabullendirmeğe çalışmayın, onlar başka zamanın insanlarıdırlar.
Hz Alinin bu buyruğu yıllardan beri süregelen örf ve adetlerin zorla kabullendirilmemesi gerektiği yanı sıra bu örf ve adetlerin her zaman doğru olmadığını da açıklıyor.
Birçok yanlış örf ve adetler hala halkın arasında doğru değerlermişçesine uygulanıyor ve bu uğurda birçok insanın da canı yanıyor. Müslüman bir insanın tek doğruluk ölçüsü İslamdır dolayısıyla İslamla örtüşen örf ve adetlere uymalıdır ters düşenleri ise bir kenara bırakmalıdır.
Hz Ali, oğlu Hz Hasana şöyle buyuruyor: Allahtan başkasına kulluk etme, Allah seni hür yaratmıştır.
Şüphesiz gençlik döneminde insanın şehveti doruk noktadadır ve bu da birçok kötülüğe zemin hazırlıyor. Hz Ali, Şehvete karşı koymak doğrultusunda şöyle buyuruyor: Şehvetine yenik düşen kişi, altın karşılığında alınıp satılan köleden daha değersizdir.
Kendine saygı duymak, Hz Alinin gençlere yönelik diğer bir nasihatidir, Hz Ali, Hz Hasana şöyle buyuruyor: Kendine değer ver ve aşağılık işler seni istediğine ulaştırsa dahi hiçbir aşağılık işe bulaşma, hiçbir şey insanın şerefinin değerinde olamaz ve kaybolan şerefin yerini kendisinden başka hiçbir şey dolduramaz.
Hz Ali, oğlu Hz Hasana şöyle buyuruyor: Oğlum, senin terbiyen için çabuk davrandım, kalbin katılaşmadan ve aklın başka şeylerle meşgul olmadan, bilginler ve tecrübe sahibi kişilerin daha önce zorluğunu yaşadığı ve seni bu konuda ihtiyaçsız kıldığı işlere koşman için erken başladım, öyleyse onların bize ulaşan tecrübeleri sana da ulaşacaktır.
Gençliğin verdiği sarhoşluk hepimizin çok iyi bildiği başlı başına büyük bir tehlikedir, gençler bu konuya yeterli özeni göstermeyip dikkatsizce davrandıklarındaysa kendileri ve etraflarındaki insanlara zarar verebilirler.
Hz Ali, bu konuyla ilgili şöyle buyuruyor: Akıllı insan, kendisini para, güç, ilim, övgü ve gençlik sarhoşluğundan korumalıdır. Bu sarhoşlukların her birisi akılı yok edecek ve insanı küçük düşürecek zehirli rüzgârlara sahiptir.
Bu sarhoşlukların tedavisi ise ancak insanın kendi değerini bilmesiyle gerçekleşebilir. Hz Ali bu konuda şöyle buyuruyor: Ey gençler, insanlık şerefinizi edep ve terbiye ile koruyun, paha biçilmez değerli dininizi ilim ve bilgi ile kötü kişiler ve tehlikelerden uzak tutun.
Hz Ali, arkadaşlık konusunda gençlere hitaben şöyle buyuruyor: Din kardeşlerinizle olan arkadaşlığınızı sağlamlaştırın, onlar sizin dünya ve ahret sermayenizdirler. Allah için arkadaşlık yaptığı bir arkadaşını kaybeden kişi, vücudunun en değerli parçasını kaybeden kişi gibidir.
Hz Ali, bu konuyla ilgili, oğlu, Hz Hasana şöyle buyuruyor: Arkadaşlığındaki samimiyete güvenerek kardeşinin hakkını zayi etme zira hakların zayi olması arkadaşlıkları yok eder ve hakkını zayi ettiğin kişi senin arkadaşın olmaz.
Hz Ali, diğer buyruklarında ise gençlerin doğru yoldan ayıran sebepleri beyan ederken aşağıdaki sebeplere değinmişlerdir:
1- Bilgisizlik
2- Şehvet
3- Kötü insanlardan taklit etmek
4- Aşırı sinirlilik ve gazap
5- Üstünlük kazanmak duygusu
6- Çokluk isteği
7- Kibirlenmek
8- Aile terbiyesinden yoksun olmak
9- İmanın zayıf olması.
Hz Ali İslam dininin ilk ve en başarılı öğrencisi olarak bu dinin getirdiği bütün değerleri kendisine erdem edinen yüce ruhlu bir insan olarak bütün bu değerlerin efendisi konumuna gelmiştir. Resulullahın en çok sevdiği kişi olan Hz Ali, üstadı Resulullahtan aldığı bütün emirler ve tavsiyeleri harfiyen uygulayan ve bu yolda hiçbir zorluktan korkmayan bir şahsiyettir öyle ki kişiliğinde yer eden birçok değerde Resulullaha en çok benzeyen ve ona en yakın kişi olmuştur. Bu benzerlik sadece kişilikteki özelliklerde kalmayıp dışarıda da kendisini göstermiştir öyle ki neredeyse aynı şekilde konuşuyor aynı şekilde yiyor ve aynı şekilde yaşıyorlardı. Nehcül-Belağa kitabı Kurana çok benzeyen akışıyla bu benzerliğin bir örneğidir.
Hz Alinin hayatının her köşesi, bütün davranışları ve hayat tarzı insanlık için bir ışık kaynağı ve doğruyu gösteren sağlam bir kılavuzdur. Bu yüce şahsiyetin hayatının her köşesi insanlık için bir ders, bir rehberdir. Kısacası Hz Ali, bütün insani değerlerin kahramanıdır.
Şüphesiz, gençlik dönemi, her insanın sadece bir defa elde edebileceği çok değerli bir gevherdir. Birçok yeteneğin bu dönemde kendisini göstermesi nedeniyle de insan hayatındaki en önemli dönemidir bu nedenle birçok büyük şahsiyet, bu konuda tavsiyelerde bulunmuş, gençlere yol göstermiştir.
Hz Ali gençlik konusunda birçok beyanlarda bulunmuştur. Bu yazıda Hz Alinin gençlik hakkında ve gençlere hitaben buyurduğu tavsiyelere kısmen de olsa yer vermek istiyorum.
Hz Ali, gençlik ve sağlığı iki değerli nimet olarak değerlendirerek şöyle buyuruyor:
Bu iki nimetin değerini ancak onları kaybeden kişi bilir. Gençliğin değeri için Resulullahın bu buyruğu yeter: Kıyamet gününde insanın ömür gençliğinin hesabı sorulacaktır, onları nasıl ve nerede harcadın diye.
Hz Ali, şöyle buyuruyor: Gençliğinizin değerini yaşlanmadan önce, sağlığınızın değerini ise hastalanmadan önce bilin.
Hz Ali, gençliğini gaflet içinde geçiren insanlar için şöyle buyuruyor: Sağlıklarında herhangi bir sermaye hazırlamamışlardır, hayatın ilk fırsatlarını güçlü iken ibret almaksızın kaçırmışlardır, hayatlarının en parlak dönemini hiçbir karşılık almadan kaybetmişlerdir. Gençliğinde sadece vücuduna bakan birisi, yaşlandığında yenilgi ve zilletten başka neyi elde edebilir?
Hz Ali, çocukların eğitimindeki, zamanın rolüne değinerek eğitim için çalışan ve çocuklarını eğitmek için çaba gösteren anne babalara seslenerek şöyle buyuruyor: Çocuklarınıza zorla kendi zamanınızın örf ve adetlerinizi kabullendirmeğe çalışmayın, onlar başka zamanın insanlarıdırlar.
Hz Alinin bu buyruğu yıllardan beri süregelen örf ve adetlerin zorla kabullendirilmemesi gerektiği yanı sıra bu örf ve adetlerin her zaman doğru olmadığını da açıklıyor.
Birçok yanlış örf ve adetler hala halkın arasında doğru değerlermişçesine uygulanıyor ve bu uğurda birçok insanın da canı yanıyor. Müslüman bir insanın tek doğruluk ölçüsü İslamdır dolayısıyla İslamla örtüşen örf ve adetlere uymalıdır ters düşenleri ise bir kenara bırakmalıdır.
Hz Ali, oğlu Hz Hasana şöyle buyuruyor: Allahtan başkasına kulluk etme, Allah seni hür yaratmıştır.
Şüphesiz gençlik döneminde insanın şehveti doruk noktadadır ve bu da birçok kötülüğe zemin hazırlıyor. Hz Ali, Şehvete karşı koymak doğrultusunda şöyle buyuruyor: Şehvetine yenik düşen kişi, altın karşılığında alınıp satılan köleden daha değersizdir.
Kendine saygı duymak, Hz Alinin gençlere yönelik diğer bir nasihatidir, Hz Ali, Hz Hasana şöyle buyuruyor: Kendine değer ver ve aşağılık işler seni istediğine ulaştırsa dahi hiçbir aşağılık işe bulaşma, hiçbir şey insanın şerefinin değerinde olamaz ve kaybolan şerefin yerini kendisinden başka hiçbir şey dolduramaz.
Hz Ali, oğlu Hz Hasana şöyle buyuruyor: Oğlum, senin terbiyen için çabuk davrandım, kalbin katılaşmadan ve aklın başka şeylerle meşgul olmadan, bilginler ve tecrübe sahibi kişilerin daha önce zorluğunu yaşadığı ve seni bu konuda ihtiyaçsız kıldığı işlere koşman için erken başladım, öyleyse onların bize ulaşan tecrübeleri sana da ulaşacaktır.
Gençliğin verdiği sarhoşluk hepimizin çok iyi bildiği başlı başına büyük bir tehlikedir, gençler bu konuya yeterli özeni göstermeyip dikkatsizce davrandıklarındaysa kendileri ve etraflarındaki insanlara zarar verebilirler.
Hz Ali, bu konuyla ilgili şöyle buyuruyor: Akıllı insan, kendisini para, güç, ilim, övgü ve gençlik sarhoşluğundan korumalıdır. Bu sarhoşlukların her birisi akılı yok edecek ve insanı küçük düşürecek zehirli rüzgârlara sahiptir.
Bu sarhoşlukların tedavisi ise ancak insanın kendi değerini bilmesiyle gerçekleşebilir. Hz Ali bu konuda şöyle buyuruyor: Ey gençler, insanlık şerefinizi edep ve terbiye ile koruyun, paha biçilmez değerli dininizi ilim ve bilgi ile kötü kişiler ve tehlikelerden uzak tutun.
Hz Ali, arkadaşlık konusunda gençlere hitaben şöyle buyuruyor: Din kardeşlerinizle olan arkadaşlığınızı sağlamlaştırın, onlar sizin dünya ve ahret sermayenizdirler. Allah için arkadaşlık yaptığı bir arkadaşını kaybeden kişi, vücudunun en değerli parçasını kaybeden kişi gibidir.
Hz Ali, bu konuyla ilgili, oğlu, Hz Hasana şöyle buyuruyor: Arkadaşlığındaki samimiyete güvenerek kardeşinin hakkını zayi etme zira hakların zayi olması arkadaşlıkları yok eder ve hakkını zayi ettiğin kişi senin arkadaşın olmaz.
Hz Ali, diğer buyruklarında ise gençlerin doğru yoldan ayıran sebepleri beyan ederken aşağıdaki sebeplere değinmişlerdir:
1- Bilgisizlik
2- Şehvet
3- Kötü insanlardan taklit etmek
4- Aşırı sinirlilik ve gazap
5- Üstünlük kazanmak duygusu
6- Çokluk isteği
7- Kibirlenmek
8- Aile terbiyesinden yoksun olmak
9- İmanın zayıf olması.