Hollywood Gerçekleri

Geçtiğimiz günlerde yayınladığım Sinema Hakkında 75 Gerçek dosyası büyük ilgi gördüğü için tekrar klavyenin başına geçtim ve bu sefer yalnızca Hollywood odaklı ve 60 maddeden oluşan, kanımca ilk dosyaya göre daha ilgi çekici bilgiler ve gerçekler sunan bir liste hazırladım. Eminim daha önce hiç duymadığınız ve okumadığınız şeyleri aşağıda göreceksiniz ve ortamdan ortama koşarken çevrenizdekilere hava atabileceğiniz pek değerli ilginç bilgiler öğreneceksiniz (gülüşmeler). İşte başlıyoruz…



Hollywood’da yapılan ilk film D.W. Griffith’in 1910 yapımı In Old California’sıdır. Film iki günde çekilmiş olup daha sonra California valisi olacak bir adamla yasak ilişki yaşayıp bir erkek çocuk dünyaya getiren İspanyol bir genç kızı anlatır.

Horace ve Daeida Wilcox 1887 yılında Hollywood’u kurduğunda bu topluluğun dindar olmasını umuyordu. Hatta kendileri de o kadar dindardı ki kasabada likörü yasaklamışlardı ve kilise inşa etmek isteyenlere arsaları ücretsiz veriyorlardı.

Bugüne kadar kitapları/eserleri en çok kez filme uyarlanan isim William Shakespeare’dir. Bu uyarlamalara düz film versiyonları, modern uyarlamalar (West Side Story ve The Lion King gibi) ve parodiler de dahildir.

Sesli film dönemine geçildiğinden beri senaryosunda en kısa repliğe sahip olan film 1976 yapımı Silent Movie’dir. Filmde karakterlerden biri yalnızca bir defaya mahsus “non (hiçbiri)” der.

Korku filmlerinde en çok canlandırılan karakter Kont Drakula’dır.

*****grafik olmayan bir seks sahnesinin izlendiği ilk film 1933 yapımı Extase filmidir. Filmde kadın karakter kısır olan kocasından kaçar, çıplak olarak ormana doğru koşar, derede yıkanır ve bir kulübede genç bir adamla sevişir.

Bilinen en eski Amerikan *****grafik filmi 1915 yapımı A Free Ride’dır.
Beyazperdede en çok kez gördüğümüz Western kahramanı Buffalo Bill’dir. Onu Billy the Kid izlemektedir.

Herhangi bir filmde başrol oynayan ilk Afro-Amerikan oyuncu Sam Lucas’tır. Noble Johnson ise bu “onura” erişen ilk siyahi kadın oyuncudur.

Hollywood’da en çok başrol oynayan oyuncu John Wayne’dir. Toplamda 153 filmde boy göstermiştir. En fazla sayıda filmde gözüken oyuncu ise John Carradine’dir ve kendisi 230 filmde oynamıştır.

Amerikan Hümanist Derneği, 1994 yapımı Esaretin Bedeli filminde Brooks karakterinin kargaya solucan yedirmesine tepki göstermiş ve bir kargaya solucan yedirebilmek için o solucan doğal yollarla ölmüş olması gerektiği açıklamasını yapmıştır.

The Godfather filminde John Marley’in at kafası gördüğünde attığı çığlık tamamen gerçektir –rol gereği değildir; zira oyuncuya gerçek bir at kafası kullanılacağı söylenmemiştir.

Hollywood’un ilk çıplak sahnesi 1916 yapımı A Daughter of the Gods filminde yüzücü ve aktris Annette Kellerman’ın bedeninin görünmesiyle ortaya çıkmıştır.

ABD ve Kanada’da enflasyon düşünülmediğinde açılış gününde en fazla hasılat getiren beş film sırasıyla şöyledir: The Twilight Saga: New Moon (2009), The Dark Knight (2008), Transformers: Revenge of the Fallen (2009), Spider-Man 3 (2007), Harry Potter and the Half-Blood Prince (2009)

Enflasyona göre ayarlandığında en yüksek açılışları yapan filmler ise Gone With the Wind (1939), Star Wars (1977), The Sound of Music (1965), E.T. (1982) ve The Ten Commandments (1956) şeklindedir.

1923 yılında Mark Sennett, Harry Chandler ve Los Angeles Times gazetesi işbirliği yapıp daha sonra Hollywood olarak kısaltılacak ünlü Hollywoodland sembolünü yaptırmıştır. Toplam maliyet ise 21 bin Dolar.

The Twilight Saga: New Moon filminde kurt sürüsünde rol alan her bir oyuncunun yerli Amerikan kökenli olması zorunluluğu aranmıştır.

Roland Emmerich sıkı bir 50 Cent hayranıdır ve felaket filmi 2012’deki karakterlerinden biri olan Jackson Curtis’in ismi, ünlü rap müzik şarkıcısının gerçek isminin ters çevrilmiş halidir.

İlk Twilight filminin açılış haftasındaki hasılatı 70 milyon Dolar’dır. Bu, bir kadın yönetmen tarafından yönetilen ve bir kadın karakterin başrolünde oynadığı filmler arasında bir ilki yaşatmıştır. Ayrıca biletlerin yaklaşık %80’ini de kadın seyirciler almıştır.

ABD listelerinde zirveye oturmadan en yüksek hasılatı getiren filmler My Big Fat Greek Wedding (2002), Alvin and the Chipmunks (2007) ve Ice Age: Dawn of the Dinosaurs (2009)’dur.

Enflasyon dikkate alınmadığında tüm dünyada en çok hasılat yapan filmler Avatar, Titanic, The Return of the King, Pirates of the Caribbean: Dead Man’s Chest ve The Dark Knight’tır.

En çok para kaybettiren filmler ise Town & Country, Stealth, The Adventures of Pluto Nash, Final Fantasy: The Spirits Within ve The 13th Warrior’dır.

Movie Mistakes sitesinin raporuna göre en çok hata yapılan filmler ve hata sayıları sırasıyla Apocalypse Now (390), Harry Potter and the Prisoner of Azkaban (296), Harry Potter and the Chamber of Secrets (289), Superman IV: The Quest for Peace (267) ve The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring (262)’dir.

1945 yapımı To Have and Have Not, Nobel ödüllü bir yazar (Ernest Hemingway) tarafından yazılıp yine Nobel ödüllü bir yazar tarafından (William Faulkner) sinemaya uyarlanan tek filmdir.

1985 yapımı Day of the Dead filminde zombiler, insan eti gibi gözükmesi için özel bir sosla hazırlanmış hindi butlarını midelerine indirmişlerdir.

Rebel Without a Cause (1955) filminin üç ana karakteri de zamansız ölmüştür: James Dean araba kazasında, Natalie Wood boğularak, Sal Mineo ise bıçaklanarak hayata gözlerini yummuştur.

Sahnede ve beyazperdede Dracula’yı canlandırmış aktör Bela Lugosi’nin yüzü, 1940 yapımı Disney animasyonu Fantasia’da Şeytan karakteri için model olarak kullanılmıştır.

D.W. Griffith, Ku Klux Klan’ı anlattığı ırkçı filmi The Birth of a Nation filminde sinema tarihinin ilk yakın çekim, uzun çekim, karartma ve diğer pek çok film tekniklerini kullanmıştır.

Thomas Edison, bir kutu içinde hareket eden küçük resimler tekniği ile sinemayı icat edenler arasında gösterilir. Fakat kendisi daha kazançlı olacağı düşüncesiyle görüntüleri büyük bir perdeye yansıtmaktansa tek bir kişinin bir kutudan izlemesini daha uygun görmüştür.

Hollywood’un ilk film yıldızı Charlie Chaplin, Douglas Fairbanks ve D.W. Griffith’le birlikte Mary Pickford’dır. Kendisi kariyerinin zirvesindeyken bir haftada 10 bin Dolar (şimdilerde 200 bin Dolar’a denk gelir) kazanarak rekor kırmıştır.

Amerikan Ulusal Beyaz Irkın Yükselişi Derneği, 1947 yapımı Disney filmi Song of the South’u mutlu köleleri beyazperdeye yansıttığı gerekçesiyle boykot etmiştir. Film ayrıca ABD’de hiçbir zaman kaset veya CD formatında yayınlanmamıştır.

1969 tarihli müzikal Paint You Wagon’da “I Talk to the Trees, But They Don’t Listen to Me” şarkısını söyleyen Clint Eastwood, bu deneyimin kendi filmlerini çekmesi için öncü olduğunu itiraf etmiştir.

David O. Selznick, 1939 yapımı Gone with the Wind filmindeki “Frankly my dear, I don’t give a damn” repliği için 5000 Dolar para cezasına çarptırılmıştır.
Renkli olarak çekilen ilk film 1934 yapımı Becky Sharp’tır.

100 milyon Dolar hasılat barajını geçen ilk film Steven Spielberg’ün Jaws’ıdır (1975).

Oscar kazanan ilk Afro-Amerikan oyuncu 1939 yılında Gone With the Wind ile en iyi yardımcı kadın oyuncu kategorisinde galip gelen Hattie McDaniel’dır.

Amerikan listelerinde en uzun süre zirvede duran film 1982 yapımı Spielberg filmi E.T.’dir. Aralıksız zirve rekoru Titanic’teyken en az hasılat getiren 1 numara ise 1996 yapımı Jerry Maguire’dır.

Ghostbusters filminin özgün ismi Ghost Smashers şeklindedir.

Who’s Afraid of Virginia Woolf (1966) filmi uzun uğraşlar sonucunda 18 yaşın altında kimsenin sinema salonlarına alınmayacağının garantisi verilen ilk filmdir.

CGI teknolojisi ile çekilen ilk film 1995 yapımı Toy Story’dir.

Hitchcock’ın 1963 yapımı The Birds filminde Tippi Hedren’in üstüne eğitilmiş kuşlar salınmıştır. İlgili sekansın bir bölümü içinse kuşların bir kısmı naylon iplerle aktrise bağlanmış, böylelikle kuşların uçup kaçmasının önüne geçilmiştir. Birkaç saniyede bir çekim durdurulmuş ve oyuncunun üzeri kan kırmızı ise boyanmıştır.

Star Wars filminde kullanılan ışın kılıçları aslında yüksek derecede yansıtıcı materyalle kaplanmış cam elyafı çubuklardır. Aynalar aracılığıyla ışık bu çubukların üzerine yansıtılmış, renklendirme ise animasyon teknikleriyle yapılmıştır.

The Exorcist filminde Linda Blair’ın kafasının ters dönüşü gerçeğe yakın bir manken kullanılarak çekilmiştir. Boynun dönmesi sırasında çıkan ses ise eski bir deri cüzdanın mikrofona sürtülmesiyle ortaya çıkmıştır.

1957 yapımı The Bridge on the River Kwai filminde gerçek bir köprü ve köprünün üzerinden geçen gerçek bir tren havaya uçurulmuştur.

Warner Bros.’un eski yapımcıları, batmanın eşiğine geldikleri sırada daha önce benzeri görülmemiş bir risk alıp ilk konuşmalı film olan The Jazz Singer’ı yapmaya karar vermiştir.

Rüzgar Gibi Geçti filmindeki ünlü “Atlanta’nın yanışı” sahnesi King Kong, The Last of the Mohicans ve Little Lord Fauntleroy filmlerinin eski setlerinin yakılmasıyla çekilmiştir.

Oz Büyücüsü’nde Judy Garland’ın Over the Rainbow şarkısını söylediği sahnenin filmden çıkarılmasına karar verilmişti. Fakat son anda yardımcı yapımcı Arthur Freed, MGM sorumlusu Louis B. Mayer’ı ikna etmeyi başarmıştır.

Oz Büyücüsü filminde munchkin’leri oynamaları için 124 cüce işe alınmıştı. Bu cücelerden biri stüdyodaki tuvaletlerden birine düşmüş, biri onu bulana kadar da orada mahsur kalmıştır.

Bugüne kadar yapımında en çok ölümün gerçekleştiği film 1931 yapımı Viking’dir.

Filmin çekimleri sırasında yönetmen ve görüntü yönetmeni de dahil olmak üzere 27 kişi ölmüştür. Ölüm sebebi ise filmi çektikleri geminin bir buzdağına çarpması sonucu parçalanmasıdır.

Bir filmdeki en uzun sekans, 1996 yapımı Andy Warhol filmi Blue Movie’dir. Filmde Viva ve Louis karakterleri 35 dakika boyunca kesintisiz sevişmektedir.

Herhangi bir sahnesinin çekimi en çok tekrarlanan film 1931 yapımı Charlie Chaplin filmi City Lights’tır. Yönetmen bir sahneyi tam 324 kez çekmiştir.

En yüksek makyaj bütçesi ayıran film 1968 yapımı Planet of the Apes’tir. Tüm bütçenin yaklaşık yüzde 17’si (1 milyon Dolar) makyaja harcanmıştır.

Sinema tarihinin en küçük seti, tüm filmin tek bir botun içinde geçmesi sebebiyle Alfred Hitchcock imzalı 1944 yapımı Lifeboat’ta kullanılmıştır.

Hollywood’un ilk dublörü eski süvari Frank Hanaway’dir. 1903 yapımı The Great Train Robbery filminde kendini yaralamadan attan düşebildiği için dublörlük yapmıştır.

Dağıtımı yapılan ve tamamen sessiz çekilen son film 1930 yapımı The Poor Millionaire’dir.

Bodycounts.com sitesinin verilerine göre herhangi bir yapımda en çok karakterin öldüğü filmler sırasıyla The Lord of the Rings: The Return of the King (836), Kingdom of Heaven (619), 300 (600), Troy (572) ve The Last Samurai (558)’dır.

The Muppet Movie (1979) Yeni Zelanda hükümeti tarafından haksız şiddet içerdiği gerekçesiyle sansüre uğramıştır. İsveç ise E.T.’yi 11 yaşın altındaki çocuklara yasaklamıştır. Gerekçe ise filmde ebeveynlerin çocuklarına düşmanca(!) davranıyor olması.

Alien filminin göğüs patlatma sahnesinde yönetmen Ridley Scott, oyuncuların çığlıkları gerçekçi olsun diye yakındaki bir manavdan aldığı hayvan bağırsaklarını karakterlerin üzerine fırlatmıştır.

Bonnie & Clyde, The Graduate ve Easy Rider filmleri Hollywood’u “klasik” evreninden çıkarıp “yeni” veya “post-klasik” diye adlandırılacak bir döneme sokmuştur. Sebebi ise filmlerin pek çok sosyal tabuyu ve geleneksel film tekniklerini yıkıp geçmeleridir.

Hollywood’un en ünlü lanetleri, daha sonra oyuncu kadrosu ve teknik ekibin başına gelen trajik kazalardan anlaşıldığı üzere Rosemary’s Baby, The Poltergist, The Exorcist ve The Omen gibi korku sineması örnekleriyle bağdaşmıştır.​