AySe^^
Bayan Üye
Hoca Ali Rıza
Hoca Ali Rıza (d. 1858 Üsküdar İstanbul ö. 1930 Üsküdar), Türk ressam
Üsküdar Rüştiyesi, ardından 1880 yılında Kuleli Askeri İdadisi (Kuleli Askeri Lisesi)'ne, girdi. Öğrenimini Mekteb-i Harbiye-i Şahane’de sürdüren Hoca Ali Rıza, Osman Nuri Paşa, Süleyman Seyyid ve Mösyö Gués gibi seçkin hocaların öğrencisi oldu. 1881 yılında Harbiye Resim Sınıfı’ndaki başarılı çalışmalarından dolayı Sultan II. Abdülhamit tarafından Nişan-i Mecidi’yle ödüllendirildi.
1884 yılında Harbiye’nin Menşe-i Muallim progr******* Piyade Mülazım-ı Sani (Teğmen) rütbesiyle mezun oldu ve öğretmeni Osman Nuri Paşa’nın yardımcılığına atandı. 1891yılında Osmanlı Devleti’nin ilk başkentlerinde inceleme çalışmaları yapan bir heyete katılarak Türk-İslam eserlerine ait görünümleri defterlerine aktardı. 1895’te Kolağası rütbesindeyken Yıldız Porselen Fabrikası’nda porselen tasarımları yaptı. 1895’te Fausto Zonaro’yla tanışan sanatçı, 1897’de Değirmendere’de resim çalışmaları yaptı. 1897’de Türk Yunan savaşını anlatan muharebe konulu resimler çalıştı. 1903 yılında Mahmut Şevket Paşa’nın isteğiyle “Eski Osmanlı” kıyafetlerini kapsayan bir albüm çalışmasına katıldı. 1903 yılında Türk Esliha-i Antika Müzesi’nin kuruluşu için oluşturulan komisyonda görevlendirilen sanatçı. 1909 yılında Baş Ressam olarak başladığı Harbiye Matbaası’nda iki yıl süre ile çalıştı. 1909 ile1912 yılları arasında Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Başkanlığı görevini sürdürürken; 1909’da Üsküdar İskele Gazinosu’nda resim sergisi düzenledi. 1910 yılında Şehzadegan sınıflarında hocalık yapan Hoca ali Rıza, 1911 yılında Kaymakam (Yarbay) rütbesindeyken emekliye oldu.
1914’te İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’nde Peyzaj Muallimi olarak görev yaptı. 1917'de Maarif Nezareti’ne bağlı olan Sanayi-i Nefise Encümeni azalığına seçildi. 1918’de başladığı Çamlıca İnas Sultanisi’ (Çamlıca Kız Lisesi)’ndeki Resim Muallimliği üç yıl sürdü. 1921 Üsküdar Kız Sanayi-i Mektebi’nde Resim Muallimliği, ve 1929 yılında Sultan Ahmet Erkek Ameli Hayat Okulu’nda Muallimlik yaptı.
Karakalem ile suluboya tekniğindeki yetkinliği ve hızlı çalışma temposuyla, (beş bin gibi bir sayıya ulaşan) çok sayıda İstanbul peyzajı betimleyen, kentin mahallerini, Üsküdar’dan Bebek’e, Arnavutköy’den Burgazada’ya kadar semt yaşantılarını, kahvehaneleri, deniz kıyılarını yorumlayan sanatçı, 30 Mart 1930’da Üsküdar’da yaşama veda etti.
Sergileri
(1864-1935), Türk resim sanatında 1910'larda ortaya çıkan yeni anlayı*şın, ressam Halil Paşa ile birlikte öncüsü sayılır. Bazı kaynaklarda doğum tarihi 1858 olarak gösterilen Hoca Ali Rıza, İstanbul'da Üsküdar semtinde doğup büyüdüğü için "Üs*küdarlı", öğretmen olduğu için de "hoca"lakabıyla anılır. Zaman zaman bu iki lakap da birlikte kullanılarak kendisine "Üsküdarlı Hoca Ali Rıza" da denir.
Bir süvari binbaşısı olan ve hat (güzel yazı) sanatına meraklı babası resim konusunda küçük Ali Rıza'yı etkiledi. Ortaokul ve lise öğrenimini askeri okullarda yapan Hoca Ali Rıza burada sanatını geliştirme olanağını bul*du. Askeri lisede resim derslerine kendileri de ressam olan Osman Nuri Paşa ve Süley*man Seyyid Bey geliyordu. Resme meraklı arkadaşlarıyla birlikte okulda bir resimhane (resim atölyesi) açılmasını sağladı. 1885'te Harbiye'yi bitirince bu okulda resim öğretme*ni olarak çalışmaya başladı ve 30 yıl bu kuruluşta çalıştıktan sonra emekli oldu. Bir süre Çamlıca Kız Lisesi'nde de öğretmenlik yapan Hoca Ali Rıza, 1908'de kurulan Os*manlı Ressamlar Cemiyeti'nin başkanlığını da yaptı. Ölümünden üç yıl sonra çocukları tarafından yapıtları toplu olarak sergilendi.
Hoca Ali Rıza, resim öğrenimi için İtal*ya'ya gideceği sırada bu ülkede bulaşıcı bir hastalık baş göstermişti. Bu nedenle karanti*na uygulanınca İtalya'ya gidemedi. Daha sonra da yurtdışına çıkmadı. Avrupa'da öğre*nim görmediği, Avrupa müzelerini ve resim sergilerini gezemediği için Avrupa resminin etkisi altında hiç kalmadı. Tümüyle kendi yeteneğini kullanarak ve çağdaş anlamda çok yeni olan Türk resim sanatından yararlanarak resim yaptı. Daha çok ölü doğa (natürmort) ve manzara resimleriyle tanındı. Resimlerin*de insan figürüne pek rastlanmamasının nede*ni o dönemde modelle çalışma yapılmaması*dır. Başta Üsküdar olmak üzere İstanbul'un çeşitli semtleri, Boğaziçi ve ev içleri Hoca Ali Rıza'nın ilgisini çekmiştir. Bir yere bakmadan "zihinden" yaptığı resimleri de vardır.
Hoca Ali Rıza tüm yaşamını resme adamış bir ressamdı; bütün zamanını resimle uğraşa*rak geçirirdi. Her zaman yanında karakalem ve resim defteri taşırdı. Hoşuna giden bir görünümü hemen defterine çizerdi. Kimi zaman da, uygun ortam bulursa, yanında taşıdığı küçük suluboya takımını çıkartır, çizdiği resmi hemen renklendirirdi. Bu tür sayısız çalışması dışında yağlıboya ve guvaş çalışmaları da vardır ve bu çalışmalar onun açık hava ressamı özelliğini çok iyi yansıtır. Yetiştirdiği öğrenciler arasında ünlü ressam*lar bulunan Hoca Ali Rıza'nın resim anlayışı*nı bu ressamlar sürdürmüş ve bir "Ali Rıza Okulu" oluşturmuşlardır.
Üsküdar Rüştiyesi, ardından 1880 yılında Kuleli Askeri İdadisi (Kuleli Askeri Lisesi)'ne, girdi. Öğrenimini Mekteb-i Harbiye-i Şahane’de sürdüren Hoca Ali Rıza, Osman Nuri Paşa, Süleyman Seyyid ve Mösyö Gués gibi seçkin hocaların öğrencisi oldu. 1881 yılında Harbiye Resim Sınıfı’ndaki başarılı çalışmalarından dolayı Sultan II. Abdülhamit tarafından Nişan-i Mecidi’yle ödüllendirildi.
1884 yılında Harbiye’nin Menşe-i Muallim progr******* Piyade Mülazım-ı Sani (Teğmen) rütbesiyle mezun oldu ve öğretmeni Osman Nuri Paşa’nın yardımcılığına atandı. 1891yılında Osmanlı Devleti’nin ilk başkentlerinde inceleme çalışmaları yapan bir heyete katılarak Türk-İslam eserlerine ait görünümleri defterlerine aktardı. 1895’te Kolağası rütbesindeyken Yıldız Porselen Fabrikası’nda porselen tasarımları yaptı. 1895’te Fausto Zonaro’yla tanışan sanatçı, 1897’de Değirmendere’de resim çalışmaları yaptı. 1897’de Türk Yunan savaşını anlatan muharebe konulu resimler çalıştı. 1903 yılında Mahmut Şevket Paşa’nın isteğiyle “Eski Osmanlı” kıyafetlerini kapsayan bir albüm çalışmasına katıldı. 1903 yılında Türk Esliha-i Antika Müzesi’nin kuruluşu için oluşturulan komisyonda görevlendirilen sanatçı. 1909 yılında Baş Ressam olarak başladığı Harbiye Matbaası’nda iki yıl süre ile çalıştı. 1909 ile1912 yılları arasında Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Başkanlığı görevini sürdürürken; 1909’da Üsküdar İskele Gazinosu’nda resim sergisi düzenledi. 1910 yılında Şehzadegan sınıflarında hocalık yapan Hoca ali Rıza, 1911 yılında Kaymakam (Yarbay) rütbesindeyken emekliye oldu.
1914’te İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’nde Peyzaj Muallimi olarak görev yaptı. 1917'de Maarif Nezareti’ne bağlı olan Sanayi-i Nefise Encümeni azalığına seçildi. 1918’de başladığı Çamlıca İnas Sultanisi’ (Çamlıca Kız Lisesi)’ndeki Resim Muallimliği üç yıl sürdü. 1921 Üsküdar Kız Sanayi-i Mektebi’nde Resim Muallimliği, ve 1929 yılında Sultan Ahmet Erkek Ameli Hayat Okulu’nda Muallimlik yaptı.
Karakalem ile suluboya tekniğindeki yetkinliği ve hızlı çalışma temposuyla, (beş bin gibi bir sayıya ulaşan) çok sayıda İstanbul peyzajı betimleyen, kentin mahallerini, Üsküdar’dan Bebek’e, Arnavutköy’den Burgazada’ya kadar semt yaşantılarını, kahvehaneleri, deniz kıyılarını yorumlayan sanatçı, 30 Mart 1930’da Üsküdar’da yaşama veda etti.
- 1919 Dördüncü Galatasaray Sergisi
- 1926 Çamlıca’dan Marmaraya bir nazar ve “Çamlıca’da Namazgah” adlı tablolarıyla sekizinci Galatasaray Sergisi
- 1927 Beykoz’da İshakağa Çeşmesi, Odam, Ayazma Sokağı, Doğancılar’da Mektep, Şeftaliler, Deniz adlı tablolarıyla onbirinci Galatasaray Sergisi
- 1928 Celal Esad Arseven tarafından düzenlenen Paris Sergisi
![alirzaud8.png](http://img261.imageshack.us/img261/8562/alirzaud8.png)
(1864-1935), Türk resim sanatında 1910'larda ortaya çıkan yeni anlayı*şın, ressam Halil Paşa ile birlikte öncüsü sayılır. Bazı kaynaklarda doğum tarihi 1858 olarak gösterilen Hoca Ali Rıza, İstanbul'da Üsküdar semtinde doğup büyüdüğü için "Üs*küdarlı", öğretmen olduğu için de "hoca"lakabıyla anılır. Zaman zaman bu iki lakap da birlikte kullanılarak kendisine "Üsküdarlı Hoca Ali Rıza" da denir.
Bir süvari binbaşısı olan ve hat (güzel yazı) sanatına meraklı babası resim konusunda küçük Ali Rıza'yı etkiledi. Ortaokul ve lise öğrenimini askeri okullarda yapan Hoca Ali Rıza burada sanatını geliştirme olanağını bul*du. Askeri lisede resim derslerine kendileri de ressam olan Osman Nuri Paşa ve Süley*man Seyyid Bey geliyordu. Resme meraklı arkadaşlarıyla birlikte okulda bir resimhane (resim atölyesi) açılmasını sağladı. 1885'te Harbiye'yi bitirince bu okulda resim öğretme*ni olarak çalışmaya başladı ve 30 yıl bu kuruluşta çalıştıktan sonra emekli oldu. Bir süre Çamlıca Kız Lisesi'nde de öğretmenlik yapan Hoca Ali Rıza, 1908'de kurulan Os*manlı Ressamlar Cemiyeti'nin başkanlığını da yaptı. Ölümünden üç yıl sonra çocukları tarafından yapıtları toplu olarak sergilendi.
Hoca Ali Rıza, resim öğrenimi için İtal*ya'ya gideceği sırada bu ülkede bulaşıcı bir hastalık baş göstermişti. Bu nedenle karanti*na uygulanınca İtalya'ya gidemedi. Daha sonra da yurtdışına çıkmadı. Avrupa'da öğre*nim görmediği, Avrupa müzelerini ve resim sergilerini gezemediği için Avrupa resminin etkisi altında hiç kalmadı. Tümüyle kendi yeteneğini kullanarak ve çağdaş anlamda çok yeni olan Türk resim sanatından yararlanarak resim yaptı. Daha çok ölü doğa (natürmort) ve manzara resimleriyle tanındı. Resimlerin*de insan figürüne pek rastlanmamasının nede*ni o dönemde modelle çalışma yapılmaması*dır. Başta Üsküdar olmak üzere İstanbul'un çeşitli semtleri, Boğaziçi ve ev içleri Hoca Ali Rıza'nın ilgisini çekmiştir. Bir yere bakmadan "zihinden" yaptığı resimleri de vardır.
Hoca Ali Rıza tüm yaşamını resme adamış bir ressamdı; bütün zamanını resimle uğraşa*rak geçirirdi. Her zaman yanında karakalem ve resim defteri taşırdı. Hoşuna giden bir görünümü hemen defterine çizerdi. Kimi zaman da, uygun ortam bulursa, yanında taşıdığı küçük suluboya takımını çıkartır, çizdiği resmi hemen renklendirirdi. Bu tür sayısız çalışması dışında yağlıboya ve guvaş çalışmaları da vardır ve bu çalışmalar onun açık hava ressamı özelliğini çok iyi yansıtır. Yetiştirdiği öğrenciler arasında ünlü ressam*lar bulunan Hoca Ali Rıza'nın resim anlayışı*nı bu ressamlar sürdürmüş ve bir "Ali Rıza Okulu" oluşturmuşlardır.