Hiç yüzünü görmeden âşık oldunuz mu birine?
Ezelde âşık olmuşum sadece bir isme...
" Bu nasıl iştir ?! " demeyin...
Ben de bilmiyorum ama oldu işte!..
Her an şaşılacak işler olmuyor mu yerde ve gökte?..
Bir ismin peşinde koştum durdum yıllarca ümitsizce...
Acaba kimdir bilir miyim yüzünü görür müyüm? diye...
Ansızın karşılaşıverdim O nunla zamanın bir yerinde...
Yer ve gökte ararken Öz de buldum
Sen de ararken Ben de buldum derler ya
İşte öylesine...
Meğer ne de güzelmiş O Gül yüzün...
Ey benim nazlı yarim sevda çiçeğim aşk bahçem...
Öyle bakma! O bakışın bir hançer canım Kudret elinde...
Ne yana dönsem sadece Sen ! Yalnız Sen !
Mecnûnum aşkından olmuşum bir divâne...
Bir varmış Bir yokmuş evvel zaman içinde zaman hayal içinde
Hani o vakitler çağırmıştın beni gönülden sessiz ve gizlice ?..
" Çiçeği dalından kim kopardı seni BEN den kim ayırdı ?
Ben Gül üm sen bülbül dön gel yine BEN im ol ! " diye...
Gelmez miyim Yâr Belî ! elbette ! elbette !
İşte o gün bir yemin ettim ilâhi aşkımız üstüne...
Sözleştik O Arşın altında BİR leşmek üzere...
Vakit o vakit bugün neş e var aşk var evimizde...
Düğün dernek kuruldu Gül bahçemizde...
Melekler koşuşuyor bir telaş pür telaş içinde..
Bir o yana bir bu yana hepsi de delicesine...
En güzel ilâhiler söylenirken o yüksek burçlarımda...
Güneş ay ve yıldızlar raks eder semalarımda...
Bir bir çıkarıp attım o eski elbiselerimi de...
Kuğular gibiyim bembeyaz gelinliğimle...
İnciler taktılar sırma saçımın örgüsüne
Sürmeler çektiler gözümün kısırdöngüsüne
Gül suları serptiler aşkınla yanan şu zavallı göğsüme
Hûriler kan kırmızı bir şerbet verdiler elime
Taze gül yaprakları da dökülmüş üstüne...
Mikâil tatlı bir meltem estiriyor başımda yine...
Cebrâil hayretten secde etmiş çok şaşkın bu işe
Ömründe hiç böyle aşk görmemiş mi ne?!..
İşte duyuyorum defler çalınıyor bir yerlerde
Sevdiğim sesleniyor Bir AN da ansızın geliver ! diye...
Ne duruyorsun İsrâfil artık şu Sûr a üfle!
Varsın kıyamet kopsun külliyen alemde bundan kime ne?
Aşk ile BİR olacağız kâinat duysun ezelden ebede...
İşiten gören bilen herkes dâvetli bu düğüne...
Selâmu aleykum Azrail !
Çok sevindim seni gördüğüme...
Hazırım gidelim...
Örtün artık şu duvağı yüzüme!
Ezelde âşık olmuşum sadece bir isme...
" Bu nasıl iştir ?! " demeyin...
Ben de bilmiyorum ama oldu işte!..
Her an şaşılacak işler olmuyor mu yerde ve gökte?..
Bir ismin peşinde koştum durdum yıllarca ümitsizce...
Acaba kimdir bilir miyim yüzünü görür müyüm? diye...
Ansızın karşılaşıverdim O nunla zamanın bir yerinde...
Yer ve gökte ararken Öz de buldum
Sen de ararken Ben de buldum derler ya
İşte öylesine...
Meğer ne de güzelmiş O Gül yüzün...
Ey benim nazlı yarim sevda çiçeğim aşk bahçem...
Öyle bakma! O bakışın bir hançer canım Kudret elinde...
Ne yana dönsem sadece Sen ! Yalnız Sen !
Mecnûnum aşkından olmuşum bir divâne...
Bir varmış Bir yokmuş evvel zaman içinde zaman hayal içinde
Hani o vakitler çağırmıştın beni gönülden sessiz ve gizlice ?..
" Çiçeği dalından kim kopardı seni BEN den kim ayırdı ?
Ben Gül üm sen bülbül dön gel yine BEN im ol ! " diye...
Gelmez miyim Yâr Belî ! elbette ! elbette !
İşte o gün bir yemin ettim ilâhi aşkımız üstüne...
Sözleştik O Arşın altında BİR leşmek üzere...
Vakit o vakit bugün neş e var aşk var evimizde...
Düğün dernek kuruldu Gül bahçemizde...
Melekler koşuşuyor bir telaş pür telaş içinde..
Bir o yana bir bu yana hepsi de delicesine...
En güzel ilâhiler söylenirken o yüksek burçlarımda...
Güneş ay ve yıldızlar raks eder semalarımda...
Bir bir çıkarıp attım o eski elbiselerimi de...
Kuğular gibiyim bembeyaz gelinliğimle...
İnciler taktılar sırma saçımın örgüsüne
Sürmeler çektiler gözümün kısırdöngüsüne
Gül suları serptiler aşkınla yanan şu zavallı göğsüme
Hûriler kan kırmızı bir şerbet verdiler elime
Taze gül yaprakları da dökülmüş üstüne...
Mikâil tatlı bir meltem estiriyor başımda yine...
Cebrâil hayretten secde etmiş çok şaşkın bu işe
Ömründe hiç böyle aşk görmemiş mi ne?!..
İşte duyuyorum defler çalınıyor bir yerlerde
Sevdiğim sesleniyor Bir AN da ansızın geliver ! diye...
Ne duruyorsun İsrâfil artık şu Sûr a üfle!
Varsın kıyamet kopsun külliyen alemde bundan kime ne?
Aşk ile BİR olacağız kâinat duysun ezelden ebede...
İşiten gören bilen herkes dâvetli bu düğüne...
Selâmu aleykum Azrail !
Çok sevindim seni gördüğüme...
Hazırım gidelim...
Örtün artık şu duvağı yüzüme!