Hayatın sonu..
Toprak altından gelen bir ses duyuluyor. Ya da hıssedılıyor. Üzerime gelen toprağı hissedebiliyorum. ''Yaşıyorum'' diye bağırıyorum ama kimse duymuyor. Herkes ağlıyor , herkes yasta. Bu güne kadar hiç yanımda olmayan insanları görüyorum karşımda. Hepsinin yanaklarından yaşlar süzülüyor. Niye ağladıklarını anlamaya çalışıyorum. Bir insan hiç görmediği biri için niye ağlar ki ? Anlamıyorum. Akraba olmalılar. Kan bağındandır belki.
Onlardan gözümü ayırıyorum bir süre sonra. Kendimi o kadar ağırlaşmış hissediyorum ki anlatamam. Çok değişik bir duygu..
Annemi görüyorum..
Toprağımı okşuyor. ''Yavrum'' diyor ilk defa. Ondan yavrum sözcüğünü duymak hoşuma gidiyor. Gülümseme oluyor suratımda. Ama bunu o görmüyor. Görmesini o kadar çok isterdim ki. Eğer görseydi ağlamaz , benimle birlikte gülerdi. Onun ağlaması içimi acıtıyor. Durduğunu sandıkları kalbim acıyor. Şuan onu gördüğümü ve içimin acıdığını bilseydi ağlamazdı biliyorum.
Bir süre sonra annemin başına toplanıyorlar. Ne olduğunu merak ediyorum. ''Anne'' diye bağırıyorum ama sesimi duyuramıyorum. Bir kaç defa daha deniyorum.
Anne..
Anneee..
Annemmm..
Yok olmuyor. Kimse duymuyor sesimi. Daha sonra annemi bir arabaya bindirip götürüyorlar. Herkes telaşlı , herkes ağlıyor.
Babamı görüyorum..
Mezar taşımı okşuyor. ''Kızım'' diyor her zaman ki içtenliğiyle. ''Babam'' diye karşılık veriyorum her zaman ki aşkımla (!) Duymuyor belki ama bunu söylemek içimi rahatlatıyor. Toprağımı karıştırıyor babam. Gözlerinden yaşlar süzülüyor. İlk defa ağlarken görüyorum babamı. Onu bu halde görmek hoşuma gitmiyor. Onu hep güçlü görmek istiyorum.Yanımda olduğunda kendimi güvende hissettiğim adamı geri istiyorum.
Babam..
Onu seviyorum. Onu cok (!) seviyorum.
Tam yanında abim beliriyor. Onuda ilk defa bu kadar güçsüz görüyorum. Dizlerinin üstüne çöküyor ve toprağımı öpüyor. Gülmesini istiyorum. Ağlıyor..
''Yeter artık'' diye bağırıyorum. Ağlamayın (!) Kimse üzülmesin (!)
Bir anda herkes gidiyor ve yapayalnız kalıyorum toprağın altında. Alışmalıyım sanırım bu yalnızlığa..
Toprak kokusu hoşuma gidiyor.. O kokuyu hiç bu kadar yakından duymamıştım. Yağmur sonrası o güzel kokudan çok farklı. Ölüm ve yaşam arasında duyulan son koku..
Bir anda biri geliyor mezarımın yanına. Yüzünü görüyorum ama kim olduğunu anlayamıyorum. Kendime hem çok yakın hemde çok uzak hissediyorum. Kalbim yine acımaya başlıyor. Ama bu anneminkinden çok farklı. İçim yanıyor adeta. Özlediğimi hissediyorum birden. Daha sonra gülümsüyorum. Karışık duygular.
Kim olduğunu naptığını göremiyorum ama varlığını hissediyorum. BU bile içimi acıtmaya yetiyor.
Binlerce kez ''sen o değilsin'' sözcüğü yankılanıyor kulağımda. Ne olduğunu anlıyorum yavaş yavaş. ''O'' diyorum. Ama neden , neden burda ? Toprağın altından çıkmak nefretimi kusmak istiyorum suratına karşı. Nefret ediyorum ondan. Burda olması rahatsız ediyor beni.Gitmesini istiyorum. Ne yüzle geliyor buraya ? Ne istiyor hala benden ? En önemlisi niye acıyor hala içim ?
Bilmiyorum..
Hiç birşey bilmiyorum..
Bir süre sonra o da gidiyor yanımdan. Her zaman olduğu gibi yalnız bırakıyor beni. İhtiyacım olduğunda hiç yanımda olmadı ki zaten..
Ve işte toprağın altından çıkıyor , gökyüzüne yükseliyorum..
Yanımda melek dediğimiz varlıklar var. Nereye gittiğimizi soruyorum. ''Başlangıca''diyorlar bir ağızdan.
Evet..
Başlangıç'a (!)
''Her son bir başlangıçtır''. Bu sözü hatırlıyorum. Tekrarlıyorum istem dışı.
''Her son bir başlangıçtır''..
Toprak altından gelen bir ses duyuluyor. Ya da hıssedılıyor. Üzerime gelen toprağı hissedebiliyorum. ''Yaşıyorum'' diye bağırıyorum ama kimse duymuyor. Herkes ağlıyor , herkes yasta. Bu güne kadar hiç yanımda olmayan insanları görüyorum karşımda. Hepsinin yanaklarından yaşlar süzülüyor. Niye ağladıklarını anlamaya çalışıyorum. Bir insan hiç görmediği biri için niye ağlar ki ? Anlamıyorum. Akraba olmalılar. Kan bağındandır belki.
Onlardan gözümü ayırıyorum bir süre sonra. Kendimi o kadar ağırlaşmış hissediyorum ki anlatamam. Çok değişik bir duygu..
Annemi görüyorum..
Toprağımı okşuyor. ''Yavrum'' diyor ilk defa. Ondan yavrum sözcüğünü duymak hoşuma gidiyor. Gülümseme oluyor suratımda. Ama bunu o görmüyor. Görmesini o kadar çok isterdim ki. Eğer görseydi ağlamaz , benimle birlikte gülerdi. Onun ağlaması içimi acıtıyor. Durduğunu sandıkları kalbim acıyor. Şuan onu gördüğümü ve içimin acıdığını bilseydi ağlamazdı biliyorum.
Bir süre sonra annemin başına toplanıyorlar. Ne olduğunu merak ediyorum. ''Anne'' diye bağırıyorum ama sesimi duyuramıyorum. Bir kaç defa daha deniyorum.
Anne..
Anneee..
Annemmm..
Yok olmuyor. Kimse duymuyor sesimi. Daha sonra annemi bir arabaya bindirip götürüyorlar. Herkes telaşlı , herkes ağlıyor.
Babamı görüyorum..
Mezar taşımı okşuyor. ''Kızım'' diyor her zaman ki içtenliğiyle. ''Babam'' diye karşılık veriyorum her zaman ki aşkımla (!) Duymuyor belki ama bunu söylemek içimi rahatlatıyor. Toprağımı karıştırıyor babam. Gözlerinden yaşlar süzülüyor. İlk defa ağlarken görüyorum babamı. Onu bu halde görmek hoşuma gitmiyor. Onu hep güçlü görmek istiyorum.Yanımda olduğunda kendimi güvende hissettiğim adamı geri istiyorum.
Babam..
Onu seviyorum. Onu cok (!) seviyorum.
Tam yanında abim beliriyor. Onuda ilk defa bu kadar güçsüz görüyorum. Dizlerinin üstüne çöküyor ve toprağımı öpüyor. Gülmesini istiyorum. Ağlıyor..
''Yeter artık'' diye bağırıyorum. Ağlamayın (!) Kimse üzülmesin (!)
Bir anda herkes gidiyor ve yapayalnız kalıyorum toprağın altında. Alışmalıyım sanırım bu yalnızlığa..
Toprak kokusu hoşuma gidiyor.. O kokuyu hiç bu kadar yakından duymamıştım. Yağmur sonrası o güzel kokudan çok farklı. Ölüm ve yaşam arasında duyulan son koku..
Bir anda biri geliyor mezarımın yanına. Yüzünü görüyorum ama kim olduğunu anlayamıyorum. Kendime hem çok yakın hemde çok uzak hissediyorum. Kalbim yine acımaya başlıyor. Ama bu anneminkinden çok farklı. İçim yanıyor adeta. Özlediğimi hissediyorum birden. Daha sonra gülümsüyorum. Karışık duygular.
Kim olduğunu naptığını göremiyorum ama varlığını hissediyorum. BU bile içimi acıtmaya yetiyor.
Binlerce kez ''sen o değilsin'' sözcüğü yankılanıyor kulağımda. Ne olduğunu anlıyorum yavaş yavaş. ''O'' diyorum. Ama neden , neden burda ? Toprağın altından çıkmak nefretimi kusmak istiyorum suratına karşı. Nefret ediyorum ondan. Burda olması rahatsız ediyor beni.Gitmesini istiyorum. Ne yüzle geliyor buraya ? Ne istiyor hala benden ? En önemlisi niye acıyor hala içim ?
Bilmiyorum..
Hiç birşey bilmiyorum..
Bir süre sonra o da gidiyor yanımdan. Her zaman olduğu gibi yalnız bırakıyor beni. İhtiyacım olduğunda hiç yanımda olmadı ki zaten..
Ve işte toprağın altından çıkıyor , gökyüzüne yükseliyorum..
Yanımda melek dediğimiz varlıklar var. Nereye gittiğimizi soruyorum. ''Başlangıca''diyorlar bir ağızdan.
Evet..
Başlangıç'a (!)
''Her son bir başlangıçtır''. Bu sözü hatırlıyorum. Tekrarlıyorum istem dışı.
''Her son bir başlangıçtır''..