Rachel
Bayan Üye
Türkiye'nin en yakışıklı baletleri arasında gösterilen Melih Mertel imrenilen vücudunu korumak için her sabah sekiz tane yumurta yediğini söylüyor: Ama protein almak için sadece beyazlarını yiyorum...
İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin bu yıl sahnelediği 'Don Kişot' temsilinde dikkat çeken Melih Mertel 11 yaşından beri disiplinli bir şekilde mesleği için çalışıyor. Mertel'in en büyük hayali ise 'Romeo ve Juliet' eserinde rol almak. Yakışıklı balet başarı formülünü Cosmopolitan'a anlattı...
Nasıl başladı bale?
Annem beni konservatuvar sınavlarına soktu. Küçükken hobi olarak bale yapmış. Belki içinde kaldı bilmiyorum; balet olmamı çok istedi. Ama babam "Subay adamın balet oğlu olur mu?" diye çok karşı çıktı. Şimdi ise beni izledikçe ikisi de mutluluktan ağlıyor.
Çalışkan bir öğrenci miydiniz?
Benim için "Melih'e okula yatak getirin" derlerdi. Okula en erken ben gider en son da ben çıkardım. Fiziksel olarak çok geç geliştim bu yüzden de çok çalışmam gerekti. Kaslarım geç geliştiği için bazen arkadaşlarımın yaptığı hareketleri yapamıyordum; salonda ağladığım bile olurdu.
JAPONYA'YA DAVET EDİLDİM
O yıllarda günde kaç saatiniz çalışmakla geçiyordu?
Bale dersine sabah 07.30'da başlardık öğlene doğru 11.00 gibi biterdi. Ondan sonra birkaç genel kültür dersi olurdu derken eşli danslara yoğunlaşırdık. Sonra karakter eskrim mimik derslerimiz vardı. Bu tempoyla üniversite sona kadar devam ettim. Şu anda İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda tez yazma aşamasındayım; 'Romantik Dönemde Bale' konusunu işliyorum.
Yurt dışında bir balede çalışmayı düşünüyor musunuz?
Antalya'da çalışırken Zürih Balesi'nden teklif aldım ama o dönemde kadroya daha yeni girmiştim ve gitmeyi düşünmedim. Geçen yaz bir dönem için Japonya'ya davet edildim... 'Don Kişot' bitince de iki yabancı koreograf gelecek onlarla çalışacağım.
Peki bu mükemmel formunuzu nasıl koruyorsunuz?
Her sabah sekiz yumurta yerim. Ama protein almak için sadece beyazlarını yiyorum. Karbonhidrat alımıma da dikkat ederim. Aslında her istediğimi yiyorum. Bazen provaya giderken öğle yemeklerimi yanımda götürürüm. Bu tip işlerde ev kadınlarından daha iyiyimdir. Kendi düzenim vardır ve bozulmasını da istemem. Çamaşırımı kendim ütülerim hayatta başkasını karıştırmam.
ANLAYIŞLI SEVGİLİ LAZIM
Bu mesleği kadınlar mı erkekler mi daha uzun süre yapabiliyor?
Kadınlar daha uzun süre yapabiliyor çünkü daha az sakatlanıyorlar. Erkeklerde daha çok problem çıkıyor çünkü biz devamlı lift yapıyoruz. Bu balerini havaya kaldırma hareketleri vücuda zamanla zarar veriyor. 50 yaşında bu mesleği yapanlar da var tabii ama çok aktif rol almıyorlar. Mesela büyük bir eserde baba kral rollerini oynuyorlar. Yani en fazla 40 yaşına kadar aktif olabilirsiniz.
Kızlarla aranız nasıl?
Hayranlarınız çok olmalı... Tabii ki ilgi oluyor ama çok yoğun bir tempomuz var provalar geç saatlerde bitiyor. İlişki yürütmek de zor oluyor zamanla kavgalar başlıyor. Dolayısıyla karşımdaki kişinin anlayışlı olması gerekiyor.
Hiç balerin bir sevgiliniz oldu mu?
Bir tane uzun ilişkim oldu. Operadan kimseyle de çıkmadım çünkü ayrıldığınızda aynı ortamda olmak problem yaratıyor.
AŞKIN KÖTÜ YÖNLERİ DE VAR
Âşık olduğunuzu nasıl anlarsınız?
Âşık olunca hiç yapmadığım şeyleri yaparım. Ama aslında aşkın kötü yönleri de oluyor. Bazen insanlara güvenmemeyi öğretiyor. Ama yine de bambaşka bir duygu. Aşkta yeri gelince kıskanç olabiliyorum sevdiğim kadını çok kıskanırım. Her zaman olmasa da yeri geldiğinde çok romantiğim.
Genelde sahnede kendinizi nasıl hissedersiniz?
Ben çok pozitifimdir. Bir şeyleri çok büyütüp kafama takmam. Çok sıkı çalışan biriyim ve işimi hiçbir zaman şansa bırakmam. Sahnede ondan sonrası zaten şansa ve sizin heyecanınıza kalıyor. Heyecan ilk 10 saniye sürüyor. Sahneye çıkmak inanılmaz zevkli. En çok stres ve heyecan ise bir eseri ilk kez oynayacağınız zaman oluyor.
AŞKIN KÖTÜ YÖNLERİ DE VAR
Âşık olduğunuzu nasıl anlarsınız?
Âşık olunca hiç yapmadığım şeyleri yaparım. Ama aslında aşkın kötü yönleri de oluyor. Bazen insanlara güvenmemeyi öğretiyor. Ama yine de bambaşka bir duygu. Aşkta yeri gelince kıskanç olabiliyorum sevdiğim kadını çok kıskanırım. Her zaman olmasa da yeri geldiğinde çok romantiğim.
Genelde sahnede kendinizi nasıl hissedersiniz?
Ben çok pozitifimdir. Bir şeyleri çok büyütüp kafama takmam. Çok sıkı çalışan biriyim ve işimi hiçbir zaman şansa bırakmam. Sahnede ondan sonrası zaten şansa ve sizin heyecanınıza kalıyor. Heyecan ilk 10 saniye sürüyor. Sahneye çıkmak inanılmaz zevkli. En çok stres ve heyecan ise bir eseri ilk kez oynayacağınız zaman oluyor.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin bu yıl sahnelediği 'Don Kişot' temsilinde dikkat çeken Melih Mertel 11 yaşından beri disiplinli bir şekilde mesleği için çalışıyor. Mertel'in en büyük hayali ise 'Romeo ve Juliet' eserinde rol almak. Yakışıklı balet başarı formülünü Cosmopolitan'a anlattı...
Nasıl başladı bale?
Annem beni konservatuvar sınavlarına soktu. Küçükken hobi olarak bale yapmış. Belki içinde kaldı bilmiyorum; balet olmamı çok istedi. Ama babam "Subay adamın balet oğlu olur mu?" diye çok karşı çıktı. Şimdi ise beni izledikçe ikisi de mutluluktan ağlıyor.
Çalışkan bir öğrenci miydiniz?
Benim için "Melih'e okula yatak getirin" derlerdi. Okula en erken ben gider en son da ben çıkardım. Fiziksel olarak çok geç geliştim bu yüzden de çok çalışmam gerekti. Kaslarım geç geliştiği için bazen arkadaşlarımın yaptığı hareketleri yapamıyordum; salonda ağladığım bile olurdu.
JAPONYA'YA DAVET EDİLDİM
O yıllarda günde kaç saatiniz çalışmakla geçiyordu?
Bale dersine sabah 07.30'da başlardık öğlene doğru 11.00 gibi biterdi. Ondan sonra birkaç genel kültür dersi olurdu derken eşli danslara yoğunlaşırdık. Sonra karakter eskrim mimik derslerimiz vardı. Bu tempoyla üniversite sona kadar devam ettim. Şu anda İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda tez yazma aşamasındayım; 'Romantik Dönemde Bale' konusunu işliyorum.
Yurt dışında bir balede çalışmayı düşünüyor musunuz?
Antalya'da çalışırken Zürih Balesi'nden teklif aldım ama o dönemde kadroya daha yeni girmiştim ve gitmeyi düşünmedim. Geçen yaz bir dönem için Japonya'ya davet edildim... 'Don Kişot' bitince de iki yabancı koreograf gelecek onlarla çalışacağım.
Peki bu mükemmel formunuzu nasıl koruyorsunuz?
Her sabah sekiz yumurta yerim. Ama protein almak için sadece beyazlarını yiyorum. Karbonhidrat alımıma da dikkat ederim. Aslında her istediğimi yiyorum. Bazen provaya giderken öğle yemeklerimi yanımda götürürüm. Bu tip işlerde ev kadınlarından daha iyiyimdir. Kendi düzenim vardır ve bozulmasını da istemem. Çamaşırımı kendim ütülerim hayatta başkasını karıştırmam.
ANLAYIŞLI SEVGİLİ LAZIM
Bu mesleği kadınlar mı erkekler mi daha uzun süre yapabiliyor?
Kadınlar daha uzun süre yapabiliyor çünkü daha az sakatlanıyorlar. Erkeklerde daha çok problem çıkıyor çünkü biz devamlı lift yapıyoruz. Bu balerini havaya kaldırma hareketleri vücuda zamanla zarar veriyor. 50 yaşında bu mesleği yapanlar da var tabii ama çok aktif rol almıyorlar. Mesela büyük bir eserde baba kral rollerini oynuyorlar. Yani en fazla 40 yaşına kadar aktif olabilirsiniz.
Kızlarla aranız nasıl?
Hayranlarınız çok olmalı... Tabii ki ilgi oluyor ama çok yoğun bir tempomuz var provalar geç saatlerde bitiyor. İlişki yürütmek de zor oluyor zamanla kavgalar başlıyor. Dolayısıyla karşımdaki kişinin anlayışlı olması gerekiyor.
Hiç balerin bir sevgiliniz oldu mu?
Bir tane uzun ilişkim oldu. Operadan kimseyle de çıkmadım çünkü ayrıldığınızda aynı ortamda olmak problem yaratıyor.
AŞKIN KÖTÜ YÖNLERİ DE VAR
Âşık olduğunuzu nasıl anlarsınız?
Âşık olunca hiç yapmadığım şeyleri yaparım. Ama aslında aşkın kötü yönleri de oluyor. Bazen insanlara güvenmemeyi öğretiyor. Ama yine de bambaşka bir duygu. Aşkta yeri gelince kıskanç olabiliyorum sevdiğim kadını çok kıskanırım. Her zaman olmasa da yeri geldiğinde çok romantiğim.
Genelde sahnede kendinizi nasıl hissedersiniz?
Ben çok pozitifimdir. Bir şeyleri çok büyütüp kafama takmam. Çok sıkı çalışan biriyim ve işimi hiçbir zaman şansa bırakmam. Sahnede ondan sonrası zaten şansa ve sizin heyecanınıza kalıyor. Heyecan ilk 10 saniye sürüyor. Sahneye çıkmak inanılmaz zevkli. En çok stres ve heyecan ise bir eseri ilk kez oynayacağınız zaman oluyor.
AŞKIN KÖTÜ YÖNLERİ DE VAR
Âşık olduğunuzu nasıl anlarsınız?
Âşık olunca hiç yapmadığım şeyleri yaparım. Ama aslında aşkın kötü yönleri de oluyor. Bazen insanlara güvenmemeyi öğretiyor. Ama yine de bambaşka bir duygu. Aşkta yeri gelince kıskanç olabiliyorum sevdiğim kadını çok kıskanırım. Her zaman olmasa da yeri geldiğinde çok romantiğim.
Genelde sahnede kendinizi nasıl hissedersiniz?
Ben çok pozitifimdir. Bir şeyleri çok büyütüp kafama takmam. Çok sıkı çalışan biriyim ve işimi hiçbir zaman şansa bırakmam. Sahnede ondan sonrası zaten şansa ve sizin heyecanınıza kalıyor. Heyecan ilk 10 saniye sürüyor. Sahneye çıkmak inanılmaz zevkli. En çok stres ve heyecan ise bir eseri ilk kez oynayacağınız zaman oluyor.