meridyen2
Kayıtlı Üye
Her Müslüman derin bir iman için emek vermekle sorumludur
İçten Allaha yönelen müminler, Ey iman edenler, Allahtan korkup-sakının ve (sizi) Ona (yaklaştıracak) vesile arayın (Maide Suresi, 35) ayetinin hükmü gereği hayatları boyunca güçlü, derin bir iman sahibi olmak için çaba harcarlar. Müminleri Yüce Allahın emirlerini yerine getirmek konusunda coşkuyla harekete geçiren ve Allah yolunda harcadıkları çabayı daimi kılan da, Allah korkuları, kul olarak sorumluluklarını bilmeleri ve Allah sevgileridir.
(Kuranahlaki.com)
Allah Kuranda insanların çeşitli iman dereceleri olduğunu bildirmektedir. Kalplerine iman henüz tam yerleşmemiş olanlar, zorluk karşısında imanları sarsılanlar ya da yalnızca sıkıntı içindeyken Allaha yönelenler Rabbimizin Kuranda bildirdiği iman derecelerinden bazılarıdır. Rabbimiz Kuranda ayrıca, Allahtan saygıyla korkan, Allaha derin bir saygıyla bağlı olan, katıksızca ahiret yurdunu anan salih müminlerin ahlaklarını haber vermektedir. Allahtan çok korkan ve Allahı derin bir sevgiyle seven bir Müslümanın hedefi, Allahın ayetlerinde övgüyle bahsettiği bu yüksek ve derin imanı yaşamak ve bu doğrultuda kendini eğitmektir. Bu, aynı zamanda Allahın müminlere bir emridir:
Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allahtan korkup-sakının, dinleyin ve itaat edin. (Tegabün Suresi, 16)
Hayırlarda Yarışmak Allahın Emridir
Allahtan çok korkan ve amacı yalnızca Onun rızasını kazanmak olan insanlar, imanın en üst dereceleri, en derin hali varken daha alt derecelerini, daha yüzeysel olanını tercih etmezler. Allahın en sevdiği kullarından olmak için var güçleriyle gayret eder, çevrelerindeki insanları da buna teşvik ederler. Müminler geçici olan bu dünya hayatında yalnızca Allahın hoşnut olduğu ahlakı yaşayarak Allahın rızasını ve cennetini kazanmaya çalışır ve bu çabalarını ömür boyu aynı şevk ve kararlılıkla devam ettirerek en derin imana sahip olmayı talep ederler.
Her Müslüman derin bir imana sahip olmak ve Allahın en sevdiği kullarından olmak için hayatı boyunca çaba harcamalıdır. Müslümanların bu güzel çabası takvada yarışmalarına yol açar. Nitekim takvada yarışmak, Allahın Müslümanlara bir emridir. Rabbimizin bu konudaki ayetlerinden biri şöyledir:
Rabbinizden olan bir mağfirete ve cennete (kavuşmak için) çaba gösterip-yarışın, ki (o cennet) genişliği gök ile yerin genişliği gibi olup Allaha ve Resûlüne iman edenler için hazırlanmıştır. İşte bu, Allahın fazlıdır ki, onu dilediğine verir. Allah büyük fazl sahibidir. (Hadid Suresi, 21)
(ilmiarastirma.net)
Derin, Güçlü Bir İman Nasıl Elde Edilir?
Derin bir iman ancak;
Allaha her an koşulsuz bağlı kalmakla,
Hiçbir şart ve ortamda Rabbimizin beğenmeyeceği bir davranış sergilememekle,
Allahın yarattığı kaderi, Ondan gelen her şeyi hep güzel ve hayırlı görmekle,
Dünyanın geçici heveslerine, sahte zevklerine, şeytanın aldatıcı vaatlerine aldanmamakla ve bunlar karşısında bir an bile tereddüte düşmemekle kazanılabilir.
Bu doğrultuda bir ömür sürmek, elbette çok asil bir tercihtir. Önüne çıkan seçeneklerde hep Allahın rızasını tercih etmek, her şartta Allaha yönelip yalnızca Ona rağbet etmek, ancak Allaha candan bağlı, Allahı gönülden seven salih müminlerin gösterdiği asil ve güzel tavırdır. Allah Kuranda Müslümanları yalnızca Kendisine rağbet etmeye şöyle çağırmaktadır:
Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya-devam et. Ve yalnızca Rabbine rağbet et. (İnşirah Suresi, 7-8)
Derin bir imana kavuşmak için gösterilecek çaba çok güzel bir ibadettir. Bu kıymetli çaba Müslümanın bütün hayatını kapsar. Gönülden Allaha yönelen bir Müslüman;
Gözünü açtığı andan itibaren Allaha yaklaşma isteğini ve çabasını göstermeye başlar.
Uyanır uyanmaz Allaha kendisine can verdiği için ve yeniden uyanmayı nasip ettiği için şükreder.
Gün içinde hem kendisi hem diğer Müslüman kardeşleri için Allaha gönülden dua eder.
Allahın emrettiği güzel ahlakın yeryüzünde yaygınlaşması için cesur bir kararlılıkla hiç yılmadan ve yorulmadan çalışır.
Güzel ahlakını Allahın izniyle gün boyu korur, nefsine ağır gelen bir konuda nefsine kapılmaz ve Allahın rızasına uygun davranışı sergiler.
Her an Allaha sadık kalır.
Durmaksızın Allahı anar, Onun nimetlerini düşünür ve anlatır.
(harunyahya.org)
Hiç kuşku yoktur ki Müslümanın bu çabası, Allaha yakın olmayı, Onun hoşnutluğunu kazanmayı her şeyden çok istediğini gösterir. Allah bu kulunun duasına icabet eder, onu takva sahiplerinden kılar. Ona Katından büyük bir hikmet, anlayış verir, heybetini, gücünü arttırır, onu salih kullarından kılar. Bir ayette Rabbimizin iman eden kulları üzerindeki rahmeti şöyle müjdelenmiştir:
Tağuta kulluk etmekten kaçınan ve Allaha içten yönelenler ise; onlar için bir müjde vardır, öyleyse kullarıma müjde ver. (Zümer Suresi, 17)
(alıntı harun yahya)
İçten Allaha yönelen müminler, Ey iman edenler, Allahtan korkup-sakının ve (sizi) Ona (yaklaştıracak) vesile arayın (Maide Suresi, 35) ayetinin hükmü gereği hayatları boyunca güçlü, derin bir iman sahibi olmak için çaba harcarlar. Müminleri Yüce Allahın emirlerini yerine getirmek konusunda coşkuyla harekete geçiren ve Allah yolunda harcadıkları çabayı daimi kılan da, Allah korkuları, kul olarak sorumluluklarını bilmeleri ve Allah sevgileridir.
(Kuranahlaki.com)
Allah Kuranda insanların çeşitli iman dereceleri olduğunu bildirmektedir. Kalplerine iman henüz tam yerleşmemiş olanlar, zorluk karşısında imanları sarsılanlar ya da yalnızca sıkıntı içindeyken Allaha yönelenler Rabbimizin Kuranda bildirdiği iman derecelerinden bazılarıdır. Rabbimiz Kuranda ayrıca, Allahtan saygıyla korkan, Allaha derin bir saygıyla bağlı olan, katıksızca ahiret yurdunu anan salih müminlerin ahlaklarını haber vermektedir. Allahtan çok korkan ve Allahı derin bir sevgiyle seven bir Müslümanın hedefi, Allahın ayetlerinde övgüyle bahsettiği bu yüksek ve derin imanı yaşamak ve bu doğrultuda kendini eğitmektir. Bu, aynı zamanda Allahın müminlere bir emridir:
Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allahtan korkup-sakının, dinleyin ve itaat edin. (Tegabün Suresi, 16)
Hayırlarda Yarışmak Allahın Emridir
Allahtan çok korkan ve amacı yalnızca Onun rızasını kazanmak olan insanlar, imanın en üst dereceleri, en derin hali varken daha alt derecelerini, daha yüzeysel olanını tercih etmezler. Allahın en sevdiği kullarından olmak için var güçleriyle gayret eder, çevrelerindeki insanları da buna teşvik ederler. Müminler geçici olan bu dünya hayatında yalnızca Allahın hoşnut olduğu ahlakı yaşayarak Allahın rızasını ve cennetini kazanmaya çalışır ve bu çabalarını ömür boyu aynı şevk ve kararlılıkla devam ettirerek en derin imana sahip olmayı talep ederler.
Her Müslüman derin bir imana sahip olmak ve Allahın en sevdiği kullarından olmak için hayatı boyunca çaba harcamalıdır. Müslümanların bu güzel çabası takvada yarışmalarına yol açar. Nitekim takvada yarışmak, Allahın Müslümanlara bir emridir. Rabbimizin bu konudaki ayetlerinden biri şöyledir:
Rabbinizden olan bir mağfirete ve cennete (kavuşmak için) çaba gösterip-yarışın, ki (o cennet) genişliği gök ile yerin genişliği gibi olup Allaha ve Resûlüne iman edenler için hazırlanmıştır. İşte bu, Allahın fazlıdır ki, onu dilediğine verir. Allah büyük fazl sahibidir. (Hadid Suresi, 21)
(ilmiarastirma.net)
Derin, Güçlü Bir İman Nasıl Elde Edilir?
Derin bir iman ancak;
Allaha her an koşulsuz bağlı kalmakla,
Hiçbir şart ve ortamda Rabbimizin beğenmeyeceği bir davranış sergilememekle,
Allahın yarattığı kaderi, Ondan gelen her şeyi hep güzel ve hayırlı görmekle,
Dünyanın geçici heveslerine, sahte zevklerine, şeytanın aldatıcı vaatlerine aldanmamakla ve bunlar karşısında bir an bile tereddüte düşmemekle kazanılabilir.
Bu doğrultuda bir ömür sürmek, elbette çok asil bir tercihtir. Önüne çıkan seçeneklerde hep Allahın rızasını tercih etmek, her şartta Allaha yönelip yalnızca Ona rağbet etmek, ancak Allaha candan bağlı, Allahı gönülden seven salih müminlerin gösterdiği asil ve güzel tavırdır. Allah Kuranda Müslümanları yalnızca Kendisine rağbet etmeye şöyle çağırmaktadır:
Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya-devam et. Ve yalnızca Rabbine rağbet et. (İnşirah Suresi, 7-8)
Derin bir imana kavuşmak için gösterilecek çaba çok güzel bir ibadettir. Bu kıymetli çaba Müslümanın bütün hayatını kapsar. Gönülden Allaha yönelen bir Müslüman;
Gözünü açtığı andan itibaren Allaha yaklaşma isteğini ve çabasını göstermeye başlar.
Uyanır uyanmaz Allaha kendisine can verdiği için ve yeniden uyanmayı nasip ettiği için şükreder.
Gün içinde hem kendisi hem diğer Müslüman kardeşleri için Allaha gönülden dua eder.
Allahın emrettiği güzel ahlakın yeryüzünde yaygınlaşması için cesur bir kararlılıkla hiç yılmadan ve yorulmadan çalışır.
Güzel ahlakını Allahın izniyle gün boyu korur, nefsine ağır gelen bir konuda nefsine kapılmaz ve Allahın rızasına uygun davranışı sergiler.
Her an Allaha sadık kalır.
Durmaksızın Allahı anar, Onun nimetlerini düşünür ve anlatır.
(harunyahya.org)
Hiç kuşku yoktur ki Müslümanın bu çabası, Allaha yakın olmayı, Onun hoşnutluğunu kazanmayı her şeyden çok istediğini gösterir. Allah bu kulunun duasına icabet eder, onu takva sahiplerinden kılar. Ona Katından büyük bir hikmet, anlayış verir, heybetini, gücünü arttırır, onu salih kullarından kılar. Bir ayette Rabbimizin iman eden kulları üzerindeki rahmeti şöyle müjdelenmiştir:
Tağuta kulluk etmekten kaçınan ve Allaha içten yönelenler ise; onlar için bir müjde vardır, öyleyse kullarıma müjde ver. (Zümer Suresi, 17)
(alıntı harun yahya)