meridyen2
Kayıtlı Üye
Her An Her Saniye Yaşanan Mucizeler 3
İnsan hayatında çok önemli yeri olan bitkiler, 500 binden fazla çeşidiyle sonsuz bir hazinedir. Soluduğumuz tertemiz havanın, hayatta kalmak için ihtiyacımız olan besinlerin, kullandığımız enerjinin kaynağı bitkilerdir. Çarpıcı güzellikteki manzaraların, etkileyici kokuların ve gözalıcı renklerin kaynağı da yine bitkilerdir.
Bitkiler, ışığı besine çeviren fotosentez sistemleri, hiç durmadan enerji ve oksijen üreten, doğayı temizleyen, ekolojik dengeyi sağlayan mekanizmaları, tat, koku, renk gibi insana hitap eden estetik özellikleriyle kendilerini yaratan Allah'ın sonsuz ilmini, sanatını, insanlara karşı olan şefkat ve merhametini gözler önüne seren mükemmel canlılardır. Çok özel faydalar için çok özel sistemlere sahip olan bitkilerin bugüne kadar sadece 10.000 türü incelenebilmiş, bu araştırmalar sonucunda her bitkinin birbirinden farklı yaratılış özelliklerine sahip olduğu ortaya çıkmıştır.
Bitkilerdeki Kimya Laboratuvarlarında Gerçekleşen Olağanüstü Bir İşlem: Fotosentez
Yeryüzündeki yaşamın ana enerji kaynağı Güneş'tir. Ancak insanlar ve hayvanlar, güneş enerjisini doğrudan kullanamazlar, çünkü bünyelerinde bu enerjiyi olduğu gibi kullanabilecekleri sistemler yoktur. Ancak bu aşamada mucizevi bir sistemle birlikte bitkiler devreye girer. Bitkiler, kendi içinde olağanüstü bir enerji dönüşüm merkezi kurarak, güneş enerjisini kimyasal enerjiye çevirirler. Hücrelerimiz tarafından kullanılan enerji hammaddelerinin tümü, gerçekte bitkiler aracılığıyla bize taşınan güneş enerjisidir. Örneğin bir şey içerken aslında güneş enerjisi yudumlarız. Ya da kaslarımızdaki kuvvet gerçekte güneş enerjisinin farklı formundan başka bir şey değildir.
Bitkiler güneş enerjisini bizim için kompleks işlemler yaparak bünyelerindeki moleküllere depolamışlardır. Zehirli bir gaz olan karbondioksit gazını da kullanarak insanın ihtiyacı olan enerjiyi sağlayan besini üretirler. Bu çok özel işlemlerin formulü yapılarında saklıdır. Bu işlemlerin tümüne birden fotosentez denir.
Fotosentez olayının devamı için, bu olayın her basamağında ayrı bir enzimin görev alması gerekir. Gerçekten de ayrı ayrı uzmanlık alanları olan birçok enzim hücre içinde bir araya gelir. Güneş enerjisinin besinlere depo edilme olayının tam ve eksiksiz bir şekilde gerçekleşmesini sağlarlar. Bitki hücresinin böyle bir çalışma içine girmesinin tek sebebi, güneş enerjisini canlı hücrelerinin kullanabileceği hale getirmektir. Hala tam olarak bilinmeyen binlerce kimyasal işlem neticesinde güneş enerjisi, bitkide başlayıp canlı hücrelerinde son bulan bu yolcuğunu tamamlamış olur. Bu yolculuk esnasında güneş enerjisi pek çok farklı şekle girmiş ve sonunda insanın kaslarına, kalbine, böbreklerine hatta gözlerine kadar işleyen bir canlılık kaynağı haline dönüşmüştür.
Üzerine bastığınız çimlerin, yanlarından geçtiğiniz ağaçların derinliklerinde gerçekleşen bu kimyasal reaksiyon, yaşamın temel şartlarından biridir. Ve henüz hiçbir laboratuvarda tam olarak taklit edilememiştir.
Allah insanların akıllarının ve güçlerinin yetmeyeceği komplekslikteki bu kusursuz düzenle insanlara olan sonsuz merhametini göstermektedir. İnsanın rahatı, iyiliği, sağlığı en önemlisi de yaşamı için herşey kusursuzca yaratılmaktadır. Rabbimiz'in nimeti sayesinde bu sistem hiç kesintiye uğramaksızın her an devam etmektedir.
Ölü toprak kendileri için bir ayettir; Biz onu dirilttik, ondan taneler çıkarttık, böylelikle ondan yemektedirler. Biz, orada hurmalıklardan ve üzüm-bağlarından bahçeler kıldık ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için. Yine de şükretmiyorlar mı? (Yasin Suresi, 33-35)
Fotosentez ve Işık Uyumu
Güneş'in yaydığı çok farklı dalga boyları arasında sadece çok dar bir aralık, yaşam için gerekli olan ışığı içerir. Ve bu noktada çok önemli bir mucize görülür; atmosfer öyle bir yapıya sahiptir ki, sadece yaşam için gerekli olan aralıktaki ışığın geçmesine izin verir, zararlı olan X ve gama ışınlarını ve diğer zararlı ışınları emer ya da geri yansıtır. Bu süzgeçten geçtikten sonra yeryüzüne ulaşan ışık bitkideki özel bir anten sistemi tarafından algılanır.
Bitkide bulunan bu anten sistemi o kadar hassas bir yapıya sahiptir ki sadece çok küçük bir dalga aralığında bulunan bu ışığı yakalar ve fotosentez işlemini başlatır. Eğer ışık başka bir değere, hıza veya frekansa sahip olsaydı, pigment (bitkinin anteni) bu ışığı göremeyecek ve fotosentez işlemi daha başlamadan sona erecekti.
Yeryüzünde Yaşamın Devamlılığı İçin Gerekli Olan Bitkisel Planktonlar
Planktonlar deniz altındaki yaşam zincirinin en önemli, en can alıcı halkalarından biridir. Bu canlıların boyutları birkaç mikrometreyi geçmez. Bir mikrometrenin bir metrenin milyonda biri olduğu düşünüldüğünde, bu canlıların gözle görülemeyecek kadar ufak oldukları anlaşılacaktır. Peki gözle görülemeyecek kadar küçük olan bu canlıları böylesine önemli, hatta yaşamın devamlılığı için zorunlu yapan hangi özellikleridir?
Deniz altındaki pek çok canlının temel besini bitkisel ve hayvansal olarak ikiye ayrılan planktonlardır. Bu nedenle planktonların varlığında bir azalma, balinalardan küçük deniz canlılarına kadar pek çok canlı için tehlike oluşturur. Bu mikroskobik canlıların önemi sadece bununla sınırlı değildir. Özellikle bitkisel planktonlar dünya üzerindeki çeşitli dengelerin sağlanmasında önemli bir faktördürler.
Fitoplanktonlar, bitkisel planktonlardır ve temel olarak deniz akıntılarıyla sürüklenen tek hücreli mikroskobik organizmalardan oluşur. Fitoplanktonlar, denizlerdeki beslenme zincirinin ilk halkasını oluştururlar. Ayrıca kara bitkilerinde olduğu gibi, doğrudan güneş enerjisini kullanarak fotosentez yapar ve kendi besinlerini üretirler. Dolayısıyla okyanusların temel organik madde kaynağı olan bitkisel planktonlar, aynı zamanda oksijen çevriminde de dengeleyici bir rol oynarlar.
Fitoplanktonların yaptıkları fotosentez işlemleri sırasında havadaki karbondioksit emilir ve büyük miktarda oksijen açığa çıkar, dünyada bitkilerin her yıl atmosfere salıverdiği 110 milyar tonluk miktarın %70'i bu yoldan sağlanır.
Fitoplanktonu oluşturan tek hücreli suyosunlarına çok sayıda örnek göstermek mümkündür. Yüzeyleri geometrik biçimlerle bezeli olan silisli kapsülleri sayesinde kolaylıkla tanınan Diyatomeler ve iki kamçıları sayesinde yer değiştirebilme özelliğine sahip olan Dinoflagellatlar, fitoplanktonlara örnek olarak gösterilebilir.
Planktonların hem çok değişik türleri hem de her türün kendine özgü özellikleri vardır. Burada anlatılan çok sınırlı örneklerde de görüldüğü gibi, bu mikroskobik canlılarda hem görünüş hem de genel yapı olarak bir kusursuzluk hakimdir. Bu canlılar dünya üzerindeki pek çok dengenin sağlanmasına vesile olmaktadırlar. Allah'ın gücü sonsuzdur, dilediğini dilediği şekilde yaratır. Allah herşeye güç yetirendir.
Planktonlar İnsan Vücuduna Nasıl Fayda Sağlar?
İnsan vücudu Omega-3 ve Omega-6 yağ asitlerini üretemez ve dolayısıyla dışarıdan besinlerle alınmaları gerekir. Balık yağında bulunan EPA ve DHA isimli 2 farklı doymamış yağ asidi türü, sağlığımız için çok önemlidir ve önemli Omega-3 yağ asitlerini içerirler.
Balık yağının -Omega-3 yağ asitlerini içermesi nedeniyle- insan sağlığına faydaları hakkında çok fazla delil bulunmaktadır. Omega-3 yağ asitleri, bitkisel yağlarda da bulunmasına karşın, insan sağlığını korumada çok daha az etkilidirler. Buna karşın deniz planktonları Omega-3 yağ asidini EPA ve DHA'ya dönüştürmede çok etkilidirler. Balıklar bu planktonları yediklerinde EPA ve DHA açısından zengin hale gelirler. Bu nedenle balık, vücut için son derece önem taşıyan bu yağ asitleri açısından en zengin besinlerden biridir.
Her An Her Saniye Verilen Nimetlere Şükretmek
Yazı dizimiz boyunca tüm evrende, kendi bedenimizde ve çevremizde her an her saniye gerçekleşen mucizelerden sadece birkaçına şahit olduk. İnsanın sadece burada sayılan olaylar üzerinde düşünmesi bile, Allah'ın insanlar üzerindeki sonsuz ihsanını, şefkatini ve merhametini anlaması için yeterlidir. Göklerde, yerde ve bu ikisi arasında bulunan tüm kompleks sistemler insanlara hizmet için durmaksızın kusursuzca işlemektedir. Ve her an her saniye evrenin her köşesinde ve insan bedeninde mucizevi bir uyum ve düzen yaşanmaktadır. Allah insanlara rahmet kapılarını sonuna kadar açmış ve olabilecek en güzel şekilde nimetlerle donatmıştır. Her an çevremizde yaşanan bu mucizeleri fark eden insanın yapması gereken ise her bir nimet ve güzellik karşısında Allah'a şükretmektir.
Vicdanını dinleyen bir insanda, evrendeki düzeni idrak edebilme yeteneği ve Allah'a karşı derin bir sevgi ve korku oluşacaktır. Allah’ın rızasını ve cennetini isteyen her insan, her an Allah'a yönelmeli, sahip olduğu herşey için Rabbimiz'e şükretmeli, O'na güçlü bir sevgi ile bağlanmak için sürekli dua etmelidir. Çünkü Kuran'da bildirildiğine göre hesap günü geldiğinde, her insan kendisine sunulan nimetlerden sorguya çekilecektir. Bu, insanın hayatı boyunca unutmaması gereken en önemli gerçektir.
Size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Allah'ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür. (İbrahim Suresi, 34)
(makale harun yahya)
İnsan hayatında çok önemli yeri olan bitkiler, 500 binden fazla çeşidiyle sonsuz bir hazinedir. Soluduğumuz tertemiz havanın, hayatta kalmak için ihtiyacımız olan besinlerin, kullandığımız enerjinin kaynağı bitkilerdir. Çarpıcı güzellikteki manzaraların, etkileyici kokuların ve gözalıcı renklerin kaynağı da yine bitkilerdir.
Bitkiler, ışığı besine çeviren fotosentez sistemleri, hiç durmadan enerji ve oksijen üreten, doğayı temizleyen, ekolojik dengeyi sağlayan mekanizmaları, tat, koku, renk gibi insana hitap eden estetik özellikleriyle kendilerini yaratan Allah'ın sonsuz ilmini, sanatını, insanlara karşı olan şefkat ve merhametini gözler önüne seren mükemmel canlılardır. Çok özel faydalar için çok özel sistemlere sahip olan bitkilerin bugüne kadar sadece 10.000 türü incelenebilmiş, bu araştırmalar sonucunda her bitkinin birbirinden farklı yaratılış özelliklerine sahip olduğu ortaya çıkmıştır.
Bitkilerdeki Kimya Laboratuvarlarında Gerçekleşen Olağanüstü Bir İşlem: Fotosentez
Yeryüzündeki yaşamın ana enerji kaynağı Güneş'tir. Ancak insanlar ve hayvanlar, güneş enerjisini doğrudan kullanamazlar, çünkü bünyelerinde bu enerjiyi olduğu gibi kullanabilecekleri sistemler yoktur. Ancak bu aşamada mucizevi bir sistemle birlikte bitkiler devreye girer. Bitkiler, kendi içinde olağanüstü bir enerji dönüşüm merkezi kurarak, güneş enerjisini kimyasal enerjiye çevirirler. Hücrelerimiz tarafından kullanılan enerji hammaddelerinin tümü, gerçekte bitkiler aracılığıyla bize taşınan güneş enerjisidir. Örneğin bir şey içerken aslında güneş enerjisi yudumlarız. Ya da kaslarımızdaki kuvvet gerçekte güneş enerjisinin farklı formundan başka bir şey değildir.
Bitkiler güneş enerjisini bizim için kompleks işlemler yaparak bünyelerindeki moleküllere depolamışlardır. Zehirli bir gaz olan karbondioksit gazını da kullanarak insanın ihtiyacı olan enerjiyi sağlayan besini üretirler. Bu çok özel işlemlerin formulü yapılarında saklıdır. Bu işlemlerin tümüne birden fotosentez denir.
Fotosentez olayının devamı için, bu olayın her basamağında ayrı bir enzimin görev alması gerekir. Gerçekten de ayrı ayrı uzmanlık alanları olan birçok enzim hücre içinde bir araya gelir. Güneş enerjisinin besinlere depo edilme olayının tam ve eksiksiz bir şekilde gerçekleşmesini sağlarlar. Bitki hücresinin böyle bir çalışma içine girmesinin tek sebebi, güneş enerjisini canlı hücrelerinin kullanabileceği hale getirmektir. Hala tam olarak bilinmeyen binlerce kimyasal işlem neticesinde güneş enerjisi, bitkide başlayıp canlı hücrelerinde son bulan bu yolcuğunu tamamlamış olur. Bu yolculuk esnasında güneş enerjisi pek çok farklı şekle girmiş ve sonunda insanın kaslarına, kalbine, böbreklerine hatta gözlerine kadar işleyen bir canlılık kaynağı haline dönüşmüştür.
Üzerine bastığınız çimlerin, yanlarından geçtiğiniz ağaçların derinliklerinde gerçekleşen bu kimyasal reaksiyon, yaşamın temel şartlarından biridir. Ve henüz hiçbir laboratuvarda tam olarak taklit edilememiştir.
Allah insanların akıllarının ve güçlerinin yetmeyeceği komplekslikteki bu kusursuz düzenle insanlara olan sonsuz merhametini göstermektedir. İnsanın rahatı, iyiliği, sağlığı en önemlisi de yaşamı için herşey kusursuzca yaratılmaktadır. Rabbimiz'in nimeti sayesinde bu sistem hiç kesintiye uğramaksızın her an devam etmektedir.
Ölü toprak kendileri için bir ayettir; Biz onu dirilttik, ondan taneler çıkarttık, böylelikle ondan yemektedirler. Biz, orada hurmalıklardan ve üzüm-bağlarından bahçeler kıldık ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için. Yine de şükretmiyorlar mı? (Yasin Suresi, 33-35)
Fotosentez ve Işık Uyumu
Güneş'in yaydığı çok farklı dalga boyları arasında sadece çok dar bir aralık, yaşam için gerekli olan ışığı içerir. Ve bu noktada çok önemli bir mucize görülür; atmosfer öyle bir yapıya sahiptir ki, sadece yaşam için gerekli olan aralıktaki ışığın geçmesine izin verir, zararlı olan X ve gama ışınlarını ve diğer zararlı ışınları emer ya da geri yansıtır. Bu süzgeçten geçtikten sonra yeryüzüne ulaşan ışık bitkideki özel bir anten sistemi tarafından algılanır.
Bitkide bulunan bu anten sistemi o kadar hassas bir yapıya sahiptir ki sadece çok küçük bir dalga aralığında bulunan bu ışığı yakalar ve fotosentez işlemini başlatır. Eğer ışık başka bir değere, hıza veya frekansa sahip olsaydı, pigment (bitkinin anteni) bu ışığı göremeyecek ve fotosentez işlemi daha başlamadan sona erecekti.
Yeryüzünde Yaşamın Devamlılığı İçin Gerekli Olan Bitkisel Planktonlar
Planktonlar deniz altındaki yaşam zincirinin en önemli, en can alıcı halkalarından biridir. Bu canlıların boyutları birkaç mikrometreyi geçmez. Bir mikrometrenin bir metrenin milyonda biri olduğu düşünüldüğünde, bu canlıların gözle görülemeyecek kadar ufak oldukları anlaşılacaktır. Peki gözle görülemeyecek kadar küçük olan bu canlıları böylesine önemli, hatta yaşamın devamlılığı için zorunlu yapan hangi özellikleridir?
Deniz altındaki pek çok canlının temel besini bitkisel ve hayvansal olarak ikiye ayrılan planktonlardır. Bu nedenle planktonların varlığında bir azalma, balinalardan küçük deniz canlılarına kadar pek çok canlı için tehlike oluşturur. Bu mikroskobik canlıların önemi sadece bununla sınırlı değildir. Özellikle bitkisel planktonlar dünya üzerindeki çeşitli dengelerin sağlanmasında önemli bir faktördürler.
Fitoplanktonlar, bitkisel planktonlardır ve temel olarak deniz akıntılarıyla sürüklenen tek hücreli mikroskobik organizmalardan oluşur. Fitoplanktonlar, denizlerdeki beslenme zincirinin ilk halkasını oluştururlar. Ayrıca kara bitkilerinde olduğu gibi, doğrudan güneş enerjisini kullanarak fotosentez yapar ve kendi besinlerini üretirler. Dolayısıyla okyanusların temel organik madde kaynağı olan bitkisel planktonlar, aynı zamanda oksijen çevriminde de dengeleyici bir rol oynarlar.
Fitoplanktonların yaptıkları fotosentez işlemleri sırasında havadaki karbondioksit emilir ve büyük miktarda oksijen açığa çıkar, dünyada bitkilerin her yıl atmosfere salıverdiği 110 milyar tonluk miktarın %70'i bu yoldan sağlanır.
Fitoplanktonu oluşturan tek hücreli suyosunlarına çok sayıda örnek göstermek mümkündür. Yüzeyleri geometrik biçimlerle bezeli olan silisli kapsülleri sayesinde kolaylıkla tanınan Diyatomeler ve iki kamçıları sayesinde yer değiştirebilme özelliğine sahip olan Dinoflagellatlar, fitoplanktonlara örnek olarak gösterilebilir.
Planktonların hem çok değişik türleri hem de her türün kendine özgü özellikleri vardır. Burada anlatılan çok sınırlı örneklerde de görüldüğü gibi, bu mikroskobik canlılarda hem görünüş hem de genel yapı olarak bir kusursuzluk hakimdir. Bu canlılar dünya üzerindeki pek çok dengenin sağlanmasına vesile olmaktadırlar. Allah'ın gücü sonsuzdur, dilediğini dilediği şekilde yaratır. Allah herşeye güç yetirendir.
Planktonlar İnsan Vücuduna Nasıl Fayda Sağlar?
İnsan vücudu Omega-3 ve Omega-6 yağ asitlerini üretemez ve dolayısıyla dışarıdan besinlerle alınmaları gerekir. Balık yağında bulunan EPA ve DHA isimli 2 farklı doymamış yağ asidi türü, sağlığımız için çok önemlidir ve önemli Omega-3 yağ asitlerini içerirler.
Balık yağının -Omega-3 yağ asitlerini içermesi nedeniyle- insan sağlığına faydaları hakkında çok fazla delil bulunmaktadır. Omega-3 yağ asitleri, bitkisel yağlarda da bulunmasına karşın, insan sağlığını korumada çok daha az etkilidirler. Buna karşın deniz planktonları Omega-3 yağ asidini EPA ve DHA'ya dönüştürmede çok etkilidirler. Balıklar bu planktonları yediklerinde EPA ve DHA açısından zengin hale gelirler. Bu nedenle balık, vücut için son derece önem taşıyan bu yağ asitleri açısından en zengin besinlerden biridir.
Her An Her Saniye Verilen Nimetlere Şükretmek
Yazı dizimiz boyunca tüm evrende, kendi bedenimizde ve çevremizde her an her saniye gerçekleşen mucizelerden sadece birkaçına şahit olduk. İnsanın sadece burada sayılan olaylar üzerinde düşünmesi bile, Allah'ın insanlar üzerindeki sonsuz ihsanını, şefkatini ve merhametini anlaması için yeterlidir. Göklerde, yerde ve bu ikisi arasında bulunan tüm kompleks sistemler insanlara hizmet için durmaksızın kusursuzca işlemektedir. Ve her an her saniye evrenin her köşesinde ve insan bedeninde mucizevi bir uyum ve düzen yaşanmaktadır. Allah insanlara rahmet kapılarını sonuna kadar açmış ve olabilecek en güzel şekilde nimetlerle donatmıştır. Her an çevremizde yaşanan bu mucizeleri fark eden insanın yapması gereken ise her bir nimet ve güzellik karşısında Allah'a şükretmektir.
Vicdanını dinleyen bir insanda, evrendeki düzeni idrak edebilme yeteneği ve Allah'a karşı derin bir sevgi ve korku oluşacaktır. Allah’ın rızasını ve cennetini isteyen her insan, her an Allah'a yönelmeli, sahip olduğu herşey için Rabbimiz'e şükretmeli, O'na güçlü bir sevgi ile bağlanmak için sürekli dua etmelidir. Çünkü Kuran'da bildirildiğine göre hesap günü geldiğinde, her insan kendisine sunulan nimetlerden sorguya çekilecektir. Bu, insanın hayatı boyunca unutmaması gereken en önemli gerçektir.
Size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Allah'ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür. (İbrahim Suresi, 34)
(makale harun yahya)