ASeL
Bayan Üye
Hayvanat Bahçesi - Cengiz Numanoğlu
Hayvanat bahçesi
Pariste yolum düştü, hayvanat bahçesine,
Bir maymunun önünden, geçerken öylesine,
Dedim ki: Aynı çağda yaşıyoruz seninle;
Çağdaş mı oluyorsun, yâni şimdi benimle?
Maymun birden öfkeyle, açtı iki gözünü;
Dedi ki: Bre yobaz ! Darvine sor özünü.
O beynini birazcık, geçmişinle bağdaştır,
Gördüğün bu hayvanlar, elbette ki çağdaştır.
Şaşırdım birden bire, dedim câhil kalmışım;
Bunca çağdaş hayvanın, vebâlini almışım.
Ben bunları düşünüp, göz atarken çevreye,
Bu kez dişi bir maymun, giriverdi devreye.
Özgürlüğü savundu, feminizm adına;
Hayvanlarda cinsellik, sınırsızmış kadına.
Meğerse, irticâdan onlar da çok çekmişler;
En sonunda, Erosun heykelini dikmişler.
Hayvan olmak onlara, kolaylıklar sağlarmış,
Çünkü; edep, haysiyet, insanları bağlarmış.
Dedi ki: Hak, adâlet, hayvanların nesine ?
Çünkü; burda bakılır, herkesin cüssesine.
Derken bu kez karşıma, çıktı çağdaş bir ayı,
Onursal pastalardan, almış büyük bir payı.
Dedim ki: Ayı kardeş, sistem nasıl işliyor?
Mürtecî odakları, hangi hayvan fişliyor ?
Ayı kardeş her sözün, üstüne basa basa,
Dedi ki: Geçerlidir burada babayasa.
Aslan, eğer kafaya koymuş ise koyunu;
Kendisi bulandırır, gider kendi suyunu.
Bak dedi, tam arkanda çağdaş kültür merkezi,
Beyin banyolarına sokuyoruz herkesi.
Hiç kaçırmaz, eşiyle her konsere gidermiş,
Akbabalar korosu, onu çok etkilermiş.
Dokuzuncu senfoni, istiklal marşlarıymış,
Mozart, Şopen, Bethoven, onun göz yaşlarıymış.
Babasından öğrenmiş, bas-bariton çalmayı,
Dedim ki: Ne kadar da, asâletli bir ayı.
O esnâda bir fare, çalılardan fırladı,
Kedinin pençesinde, acı acı hırladı.
Bunu görünce ayı, hafiften gülümsedi:
Kedi-fare oyunu, burada yasal dedi.
Baktım biraz ilerde, kalabalık bir gurup,
Biât edeceklermiş, aslana saygı durup.
Mahalle baskısından, şikâyetleri varmış,
Bu tehlikeyle ancak, aslan başa çıkarmış.
Dostlarım.. Şu Parise, kalkıp gitmeye değer,
Bakın çağdaş hayvanlar, neler başarmış meğer.
Ürkütmesin sizleri, sesi üç beş çakalın,
İnsan olmak güzel şey, hepiniz hoşçakalın.
Cengiz Numanoğlu
(2008)
Hayvanat bahçesi
Pariste yolum düştü, hayvanat bahçesine,
Bir maymunun önünden, geçerken öylesine,
Dedim ki: Aynı çağda yaşıyoruz seninle;
Çağdaş mı oluyorsun, yâni şimdi benimle?
Maymun birden öfkeyle, açtı iki gözünü;
Dedi ki: Bre yobaz ! Darvine sor özünü.
O beynini birazcık, geçmişinle bağdaştır,
Gördüğün bu hayvanlar, elbette ki çağdaştır.
Şaşırdım birden bire, dedim câhil kalmışım;
Bunca çağdaş hayvanın, vebâlini almışım.
Ben bunları düşünüp, göz atarken çevreye,
Bu kez dişi bir maymun, giriverdi devreye.
Özgürlüğü savundu, feminizm adına;
Hayvanlarda cinsellik, sınırsızmış kadına.
Meğerse, irticâdan onlar da çok çekmişler;
En sonunda, Erosun heykelini dikmişler.
Hayvan olmak onlara, kolaylıklar sağlarmış,
Çünkü; edep, haysiyet, insanları bağlarmış.
Dedi ki: Hak, adâlet, hayvanların nesine ?
Çünkü; burda bakılır, herkesin cüssesine.
Derken bu kez karşıma, çıktı çağdaş bir ayı,
Onursal pastalardan, almış büyük bir payı.
Dedim ki: Ayı kardeş, sistem nasıl işliyor?
Mürtecî odakları, hangi hayvan fişliyor ?
Ayı kardeş her sözün, üstüne basa basa,
Dedi ki: Geçerlidir burada babayasa.
Aslan, eğer kafaya koymuş ise koyunu;
Kendisi bulandırır, gider kendi suyunu.
Bak dedi, tam arkanda çağdaş kültür merkezi,
Beyin banyolarına sokuyoruz herkesi.
Hiç kaçırmaz, eşiyle her konsere gidermiş,
Akbabalar korosu, onu çok etkilermiş.
Dokuzuncu senfoni, istiklal marşlarıymış,
Mozart, Şopen, Bethoven, onun göz yaşlarıymış.
Babasından öğrenmiş, bas-bariton çalmayı,
Dedim ki: Ne kadar da, asâletli bir ayı.
O esnâda bir fare, çalılardan fırladı,
Kedinin pençesinde, acı acı hırladı.
Bunu görünce ayı, hafiften gülümsedi:
Kedi-fare oyunu, burada yasal dedi.
Baktım biraz ilerde, kalabalık bir gurup,
Biât edeceklermiş, aslana saygı durup.
Mahalle baskısından, şikâyetleri varmış,
Bu tehlikeyle ancak, aslan başa çıkarmış.
Dostlarım.. Şu Parise, kalkıp gitmeye değer,
Bakın çağdaş hayvanlar, neler başarmış meğer.
Ürkütmesin sizleri, sesi üç beş çakalın,
İnsan olmak güzel şey, hepiniz hoşçakalın.
Cengiz Numanoğlu
(2008)