^monaLİSA_!
Bayan Üye
Şahane insan;
basına iyi sıfatını ekleyecegeniz her ismi hakeden müzisyen..
Önyargıyla yaklaşan kimselere ilk başta pek ciddi bir müzisyen gibi gelmese de, önyargı kötü bir şeydir,
Hayko Cepkinse süper müzisyen'dir demeli,
albümü de mutlaka edinilmeli.
Duyarak çaldığını ve söylediğini yoğun hissettiren onun gibi çok az müzisyen görebilirsiniz sahnede.
Absürd mimiklerine, acıyı yüklenmiş haykırışlarına,
şekilden şekle giren yüzü,
vücuduna eşlik eden aşk ve yakarış dolu nidalarla izleyenin aklını çeler Hayko.
Bir Mesih ile iblis arasında gidip gelen suretiyle günümüzün kâğıttan kaplanlarına benzemez;
gerektiğinde yardım ve sevgi dilenmeyi gurur meselesi haline getirmeden yakar ağıtını.
Orada çok yakınımızda ve aynı zamanda bin ışık yılı uzağımızdadır Hayko.
Size bakar; siz dahil orada bulunan herkesin gözlerinin içine tek tek bakar.
Özel olduğunuzu sezer.
Sahne kutsaldır Hayko'nun sanatında.
Hayallerden oluşan dünyasının içine daha ilk dakikalardan itibaren çekiverir sizi.
Şaşkınlığınızı üzerinizden atacak fırsatı bulamadan,
bir ağaç gibi açtığı kollarından meyvesini sunarcasına tattırır akraba olmuş hüznü ve kahkahayı.
Sahnede onu görmemiş olanlara,
aşk acısını dışavurum sanatına tahvil edilişini merak edenlere ihbar edilir.
"Sakin Olmam Lazım" çıkalı 2 SENE oldu.
Bu satırların yazarı, rötarı için okurlarının ve sanatçının teveccühüne sığınır.
Hayko Cepkin, Heavy metal gruplarının tişörtlerini giyen, ateşli, uzun saçlı, siyahlar içindeki dinleyicilerine metalci selamı çakarken, façalı, fanatik takipçilerine de elini göğsüne bastırarak `eyvallah` diyor.
Hayko , attığı her korkunç çığlıkla insanın aslında aklını başına getiriyor. :147:
İşte onu bu tavrı nedeniyle seviyoruz: Tüm Türkiyeliler olarak doğuştan gelen korkularımızı ve hüzünlerimizi arabesk bir mahcuplukla önce kabul edip, sonra onların üstüne heavy metal keskinliğiyle büyük bir öfke boşaltıyor.
Hayko Cepkin'i özenti olarak gören bir kişi ya O'nun albümünü dinlememiş,ya O'nun konserine gitmemiş ve O'nunla sohbet etmemiş,ya da kendi başına geldiği konumu hazmedemeyen önyargılı birisinden başkası değildir!..
Nasıl ? Anlatabildik mi acaba hangi organımızla gülebildiğimizi ?hihihihihihi
basına iyi sıfatını ekleyecegeniz her ismi hakeden müzisyen..
Önyargıyla yaklaşan kimselere ilk başta pek ciddi bir müzisyen gibi gelmese de, önyargı kötü bir şeydir,
Hayko Cepkinse süper müzisyen'dir demeli,
albümü de mutlaka edinilmeli.
Duyarak çaldığını ve söylediğini yoğun hissettiren onun gibi çok az müzisyen görebilirsiniz sahnede.
Absürd mimiklerine, acıyı yüklenmiş haykırışlarına,
şekilden şekle giren yüzü,
vücuduna eşlik eden aşk ve yakarış dolu nidalarla izleyenin aklını çeler Hayko.
Bir Mesih ile iblis arasında gidip gelen suretiyle günümüzün kâğıttan kaplanlarına benzemez;
gerektiğinde yardım ve sevgi dilenmeyi gurur meselesi haline getirmeden yakar ağıtını.
Orada çok yakınımızda ve aynı zamanda bin ışık yılı uzağımızdadır Hayko.
Size bakar; siz dahil orada bulunan herkesin gözlerinin içine tek tek bakar.
Özel olduğunuzu sezer.
Sahne kutsaldır Hayko'nun sanatında.
Hayallerden oluşan dünyasının içine daha ilk dakikalardan itibaren çekiverir sizi.
Şaşkınlığınızı üzerinizden atacak fırsatı bulamadan,
bir ağaç gibi açtığı kollarından meyvesini sunarcasına tattırır akraba olmuş hüznü ve kahkahayı.
Sahnede onu görmemiş olanlara,
aşk acısını dışavurum sanatına tahvil edilişini merak edenlere ihbar edilir.
"Sakin Olmam Lazım" çıkalı 2 SENE oldu.
Bu satırların yazarı, rötarı için okurlarının ve sanatçının teveccühüne sığınır.
Hayko Cepkin, Heavy metal gruplarının tişörtlerini giyen, ateşli, uzun saçlı, siyahlar içindeki dinleyicilerine metalci selamı çakarken, façalı, fanatik takipçilerine de elini göğsüne bastırarak `eyvallah` diyor.
Hayko , attığı her korkunç çığlıkla insanın aslında aklını başına getiriyor. :147:
İşte onu bu tavrı nedeniyle seviyoruz: Tüm Türkiyeliler olarak doğuştan gelen korkularımızı ve hüzünlerimizi arabesk bir mahcuplukla önce kabul edip, sonra onların üstüne heavy metal keskinliğiyle büyük bir öfke boşaltıyor.
Hayko Cepkin'i özenti olarak gören bir kişi ya O'nun albümünü dinlememiş,ya O'nun konserine gitmemiş ve O'nunla sohbet etmemiş,ya da kendi başına geldiği konumu hazmedemeyen önyargılı birisinden başkası değildir!..
Nasıl ? Anlatabildik mi acaba hangi organımızla gülebildiğimizi ?hihihihihihi
