Hayatta Olmaz!

nones

Bayan Üye
Kafasına takılmıştı o söz ona söylenirken. Neden bu sözün kendisine söylendiği hiç düşünmemiş. Sadece bu kelimelere karşı vereceği cevabı düşünür olmuştu. Hayatta olmazı hep duymuyordu belki. Ancak yaşamında, olmazları yaşıyordu olmuş haliyle. Şimdi de en sevdiği arkadaşı ona hayatın getirdiklerini dillendirmişti ona.
Hayatta olmaz; diye.


Kızgınlığı geçip, eve gelip bir duş aldığında sakinlemişti. Sonra bir ara düşünür oldu.
‘Peki nerede olacaktı?’ Yerçekiminin olmadığı, bizim bize yabancılaştığımız yerde mi? Yoksa yerçekiminin bu kadar yoğun bir şekilde hissedildiği damarlarında ağır akan kanda mı? Bir pranga mahkûmu olmaya aday, düşüncelerin de mi? diye. Biraz tepkisiz kalması, onun düşüncelerin kıpırdadığını hissetmesine neden oldu. Devam ettirdi, ‘Peki nerede?’ diye sakince düşüncelerini. Akabinde düşüncelerin, eyleme geçtiği davranışlarında mı; diye düşündü.


Hepimiz çoğu kez düşünmeden edemeyiz. ‘Ya bu, ona ikna olmazsa. Onu nasıl ikna ederim de; benim dediğimi kabul ettiririm.’diye. Kimi zaman, ondan-mış gibi davranır, onunla bir olayın, o keyfin tadını çıkarır. Sonra gerisini hallederiz, şekliyle bakar, çoğu zaman geçiştirebiliriz. Bazen karşımızdakine onay verir ya da onay vermeyiz. Bir de bakmışız ki ya karşımızdakinin yapıp ettiklerini, taklit eder olmuşuz. Ya da onun karşısında etten bir duvar gibi durmuşuz. Bazen aynı onun gibi yapmayı, gamsız davranmayı kafamıza koymuş. Sonrasında bundan dolayı da kendimizi fedakâr bulmuşuz


Onsuz yapamazken, o nesnenin veya o kişinin tutkunu olmuş. Hep onu severken, onun üstüne bu kadar düşerken kendimizi ona ulaşmanın özleyeni bulmuşuz. Aslında tepkisiz kalmakla bir adım geride kalmak zan etmişiz. Tüm bunların üstene üstelik anne, baba olarak çocuklarımızı da öğütlemişiz. ‘Bak şöyle, şöyle yap. Şunu da şöyle, şöyle yap.’diye. Hatta bazen kestirmeden gidip, ‘Şunu, şunu yapma, bunu da …me-, …ma, tamam.’demelerle hayatta olmazı, olur yapar olmuşuz. Yani küçük şeylerde fedakârlık göstermeyle, küçük şeylere takılmayı karıştırmışız. Küçük, küçük olaylarda oluşan azim ve sabır süreçlerini unutmuş, birçok şeyi takılır olmuşuz. Sonra da hep aynı davranarak, hayatın da bize farklı tepki vermesini beklemişiz.


New NLP bir kum saati gibi zamanı, olayları hayattan okurken, kendinden yaza bilmeyi ilke edindiriyor insana. Ve ‘Güçlü olan tepkisizdir; zayıf olan hep tepkiseldir.’diyor.


Hayatta olabilirler, başımıza gelenlere, tepkisiz kalıp, onları sakince karşılayabilmemiz. Küçük olaylarda fedakârlık yapabildiklerimiz. Kendi içimizde güçlenip, kendimizi keşfedip, büyük oyunu kazanmaya aday yanımızdır.


Büyük oyunu kazananlardan olabilmek için, hayatta olmaz-larımızı, olabilire çevirebildiğimiz küçük oyunlardaki sebeplerimiz. Ve küçük olaylardaki yapıp ettiklerimiz, bize büyük olaylara taşır.


Boş başağın diklenip, dolu başağın eğikliğindeki gibi hayatta ki dikliği.
Ve hayattaki her şeye rağmen ‘Hayatta olmazlara’ gösterebildiği eğikliğidir.



Yaşamınızda hoşçakalın…


Orhan Müftüoğlu
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst