Sen
Güzel kokulu nefes
Müjdeci gülümseyiş
İsli perdemden süzülüp
Kanımla öpüşen yakıcı serinlik.
İçimi ısıtan kara kış neşesi
Birkaç beylik küfrü aklımdan kazıyıp
Ruhumun kırık aynasına saklanmış yüzümü
Doğan güneşe savuran
Hayat görmemiş toprağımın bekçisi.
Sen
Adaleti sakat yeryüzünün körelmiş gözüne ışık
Tarlasında bacakları yırtılıp çocukluğu kurşuna dizilen kızın
Kadınlığa giden yoluna ekilmiş tohuma sabır.
Çekik gözlü bebeklerin hıçkırık nöbetinde
Yere düşürdüğü yetimliğe
Tatlı tebessüm.
Sen
Yüreği paslı koğuşlara fırlatılmış
İdamını bekleyen yaslı ozanın
Hüzünleri başucunda volta atarken
Kırık kaleminden dökülen ceset kokulu şiirin başı dik imgesi.
Ve
Aç bırakılmış özgürlüğe kanat çırpan kırlangıcın
Ayağında taşıdığı uğursuz yaranın
Okyanusun mimiklerine dökülürken
Çıkardığı sesin
Coşkulu çıldırışı.
Sen çocuk sen!
Mabedimde yanan ateşi boğan cellâdın
Irzına geçilesi çiğ süt emmiş sözlerine
Kınında keskin cesaret.
Menopozlu zamanların sancısı kasıklarıma savurup kırbacını
İliğimden gençlik sağarken
Günlerin eteği altında becerilen düşümün
Onarılmaz sivri kemiği.
-Biliyordum-
Tanrı'nın avuçlarından düşerken
Göğün yedi rengi kanatlarını kesti
Düştün...
Elinde habercisi olduğun ölümden
Ağız dolusu cinayet emri.
Bak yabani otların koynuna çekilirken benliğim
Çöl sarhoşu dudaklarım
Gri gözlerine hayat bıraktı.
Sen ki
Ardımda bırakılan dil sürülmemiş surenin
Öksüz yüzü.
Bil;
Ölüme elçiliğinle biat ettim
Güzel kokulu nefes
Müjdeci gülümseyiş
İsli perdemden süzülüp
Kanımla öpüşen yakıcı serinlik.
İçimi ısıtan kara kış neşesi
Birkaç beylik küfrü aklımdan kazıyıp
Ruhumun kırık aynasına saklanmış yüzümü
Doğan güneşe savuran
Hayat görmemiş toprağımın bekçisi.
Sen
Adaleti sakat yeryüzünün körelmiş gözüne ışık
Tarlasında bacakları yırtılıp çocukluğu kurşuna dizilen kızın
Kadınlığa giden yoluna ekilmiş tohuma sabır.
Çekik gözlü bebeklerin hıçkırık nöbetinde
Yere düşürdüğü yetimliğe
Tatlı tebessüm.
Sen
Yüreği paslı koğuşlara fırlatılmış
İdamını bekleyen yaslı ozanın
Hüzünleri başucunda volta atarken
Kırık kaleminden dökülen ceset kokulu şiirin başı dik imgesi.
Ve
Aç bırakılmış özgürlüğe kanat çırpan kırlangıcın
Ayağında taşıdığı uğursuz yaranın
Okyanusun mimiklerine dökülürken
Çıkardığı sesin
Coşkulu çıldırışı.
Sen çocuk sen!
Mabedimde yanan ateşi boğan cellâdın
Irzına geçilesi çiğ süt emmiş sözlerine
Kınında keskin cesaret.
Menopozlu zamanların sancısı kasıklarıma savurup kırbacını
İliğimden gençlik sağarken
Günlerin eteği altında becerilen düşümün
Onarılmaz sivri kemiği.
-Biliyordum-
Tanrı'nın avuçlarından düşerken
Göğün yedi rengi kanatlarını kesti
Düştün...
Elinde habercisi olduğun ölümden
Ağız dolusu cinayet emri.
Bak yabani otların koynuna çekilirken benliğim
Çöl sarhoşu dudaklarım
Gri gözlerine hayat bıraktı.
Sen ki
Ardımda bırakılan dil sürülmemiş surenin
Öksüz yüzü.
Bil;
Ölüme elçiliğinle biat ettim