Eclipse
Kayıtlı Üye
Hayat diyorum...Uzun zamandır ara vermiştim sana.Zamanseni de bırakmıştım akışına...Elime almalı mıyım seni?Yeniden başlamalı mıyım hayat sana?Yeniden çabalamalı mıyım seninle başetmek için?
Kapattığım sayfaları yeniden açtın önüme.Kilitlerimi kırdın sana karşıheveslerimi kırdın.Umutlarımı tükettinhayallerimi tükettin.Beni tükettin...
Birilerine karşı yaşamaktan bıktım artık senikendime yaşayamamaktan bıktım.Geceleri ağlamaktanyatağıma yorgun uzanmaktan lacivert gökyüzündeki yıldızları silik gözlerle izlemekten bıktım...
Hayat değer miydi sana gülümseyerek?
Sen tüm kızıllığıyla kana bürünmüş ruhunla esir almaya çalışırken masum gülücükleri..
''Yaşat beni soldurma içimdeki kır çiçeklerimi'' derken sessizce gümüş ışıltılı hançerini saplıyordun yeni filizlenen çiçek misali ruhlara..
Kana buluyordun beyazın kutsallığına teslim olmuş saf yürekleri..
Haindin! acımasızdın!
Ama vazgeçilmezdin!
Seni delice öldürüp öç alma hayalleri kurdururken delicede sevişmelerin aklıma mıh gibi çakılıp tüm ruhumu sarıp tutsak ediyordu.
Bu gelgitler sanki zevk veriyordu ruhumun altlarında bilmediğim acısever kuytularıma.
İnanılmaz olan sana aşık olduğumu sanıp seni yaşamaya çalışırken kendimi hapsedişimdi senin karanlık dünyanın içine.
Ama farkında değildim yada kendime bu gerçeği açıklamaktan korkuyordum.
Sen korkularımı mı ele geçirmiştin?
Hastalıklı bir sevgimi yaratmaya çalıştın kuşların cıvıldadığı temiz yüreğimde?
Belkide istediğini elde ettin be acılar şehrinin vazgeçilmezi...
Sonunda benide kendine benzettin...
Sana ettiğim bedduaların alacasında..
Yine mutluluk hayallerim göçmen kuşlar gibi beni benden alarak senden hastalıklı bir parça armağan ederek ruhuma uçup gittiler...
Kapattığım sayfaları yeniden açtın önüme.Kilitlerimi kırdın sana karşıheveslerimi kırdın.Umutlarımı tükettinhayallerimi tükettin.Beni tükettin...
Birilerine karşı yaşamaktan bıktım artık senikendime yaşayamamaktan bıktım.Geceleri ağlamaktanyatağıma yorgun uzanmaktan lacivert gökyüzündeki yıldızları silik gözlerle izlemekten bıktım...
Hayat değer miydi sana gülümseyerek?
Sen tüm kızıllığıyla kana bürünmüş ruhunla esir almaya çalışırken masum gülücükleri..
''Yaşat beni soldurma içimdeki kır çiçeklerimi'' derken sessizce gümüş ışıltılı hançerini saplıyordun yeni filizlenen çiçek misali ruhlara..
Kana buluyordun beyazın kutsallığına teslim olmuş saf yürekleri..
Haindin! acımasızdın!
Ama vazgeçilmezdin!
Seni delice öldürüp öç alma hayalleri kurdururken delicede sevişmelerin aklıma mıh gibi çakılıp tüm ruhumu sarıp tutsak ediyordu.
Bu gelgitler sanki zevk veriyordu ruhumun altlarında bilmediğim acısever kuytularıma.
İnanılmaz olan sana aşık olduğumu sanıp seni yaşamaya çalışırken kendimi hapsedişimdi senin karanlık dünyanın içine.
Ama farkında değildim yada kendime bu gerçeği açıklamaktan korkuyordum.
Sen korkularımı mı ele geçirmiştin?
Hastalıklı bir sevgimi yaratmaya çalıştın kuşların cıvıldadığı temiz yüreğimde?
Belkide istediğini elde ettin be acılar şehrinin vazgeçilmezi...
Sonunda benide kendine benzettin...
Sana ettiğim bedduaların alacasında..
Yine mutluluk hayallerim göçmen kuşlar gibi beni benden alarak senden hastalıklı bir parça armağan ederek ruhuma uçup gittiler...