Ladeyna
Bayan Üye
Hâyal Günlüğüm...
Gecenin puslu karanlığı yerini güneşin parlak ışıklarına bırakmaktaydı,
ay kendini gizleme çalışırken,güneş tüm gücüyle ufuktan göğe doğru yükseliyordu,
Hafiften esen bir meltem,
...
başını kaybolmakta olan ay'a çevirerek uluyan köpek,
ve gökkubbeden,şehadetle yankılanan ezan sesi,
...
İşte böyle idi hayalimdeki gün..
Heyecanın korkuya kapılmış bir hali hüküm sürmekteydi ruhuma,
ellerim titriyor,kalbim hiç olmadığı kadar hızlı çarpıyordu,
gün gelmişti,sonuçlar belli olacaktı,
iyi veya kötü,katlanacaktım ne olacaksa,
aklımda binbir türlü soru işareti vardı,
''acaba polis adayı olabildimmi ? ''
''acaba gözlerimi çizdirdiğimi anladılarmı ? ''
''ya. giremediysem ? ''
''Belkide girmiş ve şu an bunları bir polis adayı olarak düşünüyorumdur''
ve daha nicesi..
Bunları düşünürken yanıma annem geldi,
sanırım stresli olduğum her halimden belliydi,
gerçi belli olmasada annem bunu her halikarda anlardı,
uzun uzun konuştuk eksisinden artısına kadar,
şimdiye kadar bu konuşmaları çok yapmıştık ama bu sefer farklıydı,
bu konuşmaların gerçekleşmesine sadece saatler kalmıştı,
10:45'de açılanacaktı sonuçlar
fakat yelkovan ve akrep adeta kilitlenmiş,sanki hiç ilerlemiyorlardı,
bu beni çileden çıkarıyor,heyecaımı bir kat daha arttırıyordu,
intibak eğitimi sona erdiği için annem ve babamla otelde kalıyorduk,
sanırım saat biraz ilerlemişti..
Hep birlikte kahvaltıya indik,
sonuçları almak içi Polis akademisine gidecektik,
hazırlandık arabaya bindik ve Polis Akademisinin önüne geldik,
birden duraksadım,
içimde nedensizce dolaşan bir korku vardı,
sonuçları almak istemiyordum,ama almalıydım,
ya bugün ya yarın,daha fazla bu stresi yaşamamalıydım,
tüm metanetimi topladım,''Polis Akademisi''levhasına uzun uzun baktım,
derin bir nefes aldım,
belki bu bakçeye son girişim olacaktı,sonuçları aldığımda belki bir daha asla
giremeyecektim,bir daha bu levhanın altından geçemeyecek,bu banklarda oturamayacaktım,
belki de hep bu bahçede olacaktım,
babamın ''Hadi kızım''demesiyle karıştı düşüncelerim..
içeriye girdik.
Emniyet müdürünün kapısı çaldık,
Orta yaşlı,uzun boylu,hafif kilolu,şakaklarına kır düşmüş,açık tenli,gözlüklü biriydi...
Selamlaşma fastı bittikten sonra,sonucu almak istediğimizi söyledik,
Ben yüz mimiklerine bakınca anlayabileceğimi düşünmüştüm sonucun ne olduğunu fakat yüz mimiklerinde hiç bir değişiklik yoktu,ne gülüyor ne gülmüyor,
bir yandan ciddi,bir yandan babacan tavrını devam ettiriyordu,
arkadaki masadan uzun,hardal rengi bir zarf aldı ve bana doğru uzattı,
titreyen ellerimle aldım zarfı,durdum dua ettim ardından zarfı açtım,
sonucu görünce adeta donup kaldım,ne yapacağımı nasıl tepki vereceğimi bilmiyordum,içimden sadece sevinç çığlıkları atmak geliyordu
ama yapmadım birden hemen yanımda duran annemin boynuna sarıldım,gözlerimden yaşlar süzülüyordu,
neden süzülüyordu onuda bilmiyordum ama olsun bir önemi yoktu,
inanasım gelmiyordum artık Polis Adayı olmuştum,ne kadar güzel bir duyguymuş Polis Adayı olmak,
hemen ardından babamın boynuna atladık,sonra sakinleştim yani sakinleşmiş gibi yaptım,
müdürüm ayağa kalktı elini uzattı bende aynı şekilde karşılık verdim
''Tebrik ederim Rana'' dedi bende
''Çok teşekkür ederim sayın müdürüm'' dedim
fakat kelimeleri bir araya getirmekte oldukça güçlük çekiyordum,
heyecandan dilim düğümlenmişti,
Bir kaç imza attıktan sonra,bir yere yönlendirdi ve oradan üniformalarımı almamı söyledi,
gittik..
bütüm malzemelerden ikişer üçer aldık,spor kıyafeti,tören kıyafeti,şapka...
hepsi birbirinden güzeldi,bu şimdiye kadar yaptığım en mükemmel alışverişti...
10-15 günlük bir izinim vardı,bu sırada Alanya'ya geri döndük,
abim yurtdışında olduğu için bu gelişmeleri yüz yüze söylemeyecektim,
telefonla olup biteni anlattım ve sandığım gibi bir tepi vermedi,
o da artık anlamıştı ne kadar çok istediğimi ve her zamanki sevecen tavrıyla
'''Tebrikler Prensesim ! '' dedi,
ekmek almak için markete gidiyordum,Mehmet amca sınavlara gittiğimi biliyordu,sonucu sordu ''Kazandım ! '' dedim,
ellerini havaya kandırdı zafer işareti yaptı sonra tebrik etti,bu mutluluk benim için pahabiçilemez bir nitelikteydi,
mahalleden bir çok kişi bu durumdan haberdar olmuş ve herkes bana 'eskiden olduğu gibi ''Komiserim'' diye hitap ediyordu,
ama şimdi bir nevi gerçekti..
Tatil zamanımı iyi bir şekilde değerlendirdim,
ama gün yaklaştıkça benim içimdeki heyecan annemin üzüntüsü oluyordu,
çünkü biz şimdiye kadar hiç ayrlmamıştık,ilk defa ayrılacaktık,
aslında bu benim içinde oldukça üzücü bir durumdu,lakin bir yandanda hayalimi gerçekleştiriyordum,
ama annemin balkona çıkıp derinlere dalması beni içten içe üzüyordu,
oturduk konuştuk,ben konuştum annem dinledi,annem konuştu ben dinledim,
ikimizin yüreğinde bir burkluk,biraz hüzün,biraz heyecan,
anlatılamaz duygulardaydık,
...
Tatilim bitti,ailem Ankara taşındı ve günün belirli saatlerinde de olsa rahatlıkla görüşebilecektik,
bu annemi oldukça rahatlatıyordu,
Sabah oldu, annemin sesiyle uyandım,kalbim yine çok hızlı çarpıyordu,
hemen iki üç lokma bir şeyler atıştırdıktan sonra üniformalarımı giydim
bir yandanda Emniyet Müdürlüğünün 164.kuruluş yıldönümü şarkısı ''Sizin için varız''
şarkısı çalıyordu,saçlarımı kuyruk şekilinde topladım,botlarımın bacıklarını sıkıca bağladım,
boydan olan aynanın karşısına geçtim kendime baktım uzun bir süre,sonra (yine müzik eşliğinde)
kendime selam verdim,annem ve babama döndüm onların ellrini öptüm,sarıldım,ve evden çıktık,
beni polis akademisinin bahçesine bırakıp gittiler...
Etrafta bayan çok azdı,birazda havalı gözüküyorlardı,
yanlarına gitmektense bir köşede törenin bitmesini bekledim,
müdür bir şeyler söyledi,sonra istiklal marşı okundu,tabi bayrağa karşı selam vererek !
Ardından sınıfa girdim,bir tane kız vardı hafif bir tebessüm ile yanına yaklaştım,tanıştık arkadaş olduk,
mütevazi birine benziyordu,sonra sınıfa bir başkomiser birde amir girdi,
konuşma yaptılar,kendilerini tanıttılar,sonra biz kendimizi tanıttık,
bugün hiç ders işlemedik,heyecanımı bastırmakta güçlük çekiyordum,
boş bir zamanda eskilere dalıp gittim,
imkansız gibi gözüken fakat sürekli kendimi ''olacak''diye kandırdığım olay gerçektende olmuştu !
Benden mutlusu olamazdı bu durumda...
Güneş ufuğa doğru yaklaşırken,ay kendini belirginleştirdi,
Penceremin hemen karşısına dolunay şeklinde geçti,
yanına en parlak yıldızlar toplanmıştı,
ağustos böceklerinin sesi,ay'ın ışığı,yıldızların parlaklığı,
yeni bir sayfayı çevirmişti,saat ilerliyor gece yarısına yaklaşıyordu...
Hayalim böyle sonlandı..
Gerçekleşmesi ümidi ile..
Râna K.
Gecenin puslu karanlığı yerini güneşin parlak ışıklarına bırakmaktaydı,
ay kendini gizleme çalışırken,güneş tüm gücüyle ufuktan göğe doğru yükseliyordu,
Hafiften esen bir meltem,
...
başını kaybolmakta olan ay'a çevirerek uluyan köpek,
ve gökkubbeden,şehadetle yankılanan ezan sesi,
...
İşte böyle idi hayalimdeki gün..
Heyecanın korkuya kapılmış bir hali hüküm sürmekteydi ruhuma,
ellerim titriyor,kalbim hiç olmadığı kadar hızlı çarpıyordu,
gün gelmişti,sonuçlar belli olacaktı,
iyi veya kötü,katlanacaktım ne olacaksa,
aklımda binbir türlü soru işareti vardı,
''acaba polis adayı olabildimmi ? ''
''acaba gözlerimi çizdirdiğimi anladılarmı ? ''
''ya. giremediysem ? ''
''Belkide girmiş ve şu an bunları bir polis adayı olarak düşünüyorumdur''
ve daha nicesi..
Bunları düşünürken yanıma annem geldi,
sanırım stresli olduğum her halimden belliydi,
gerçi belli olmasada annem bunu her halikarda anlardı,
uzun uzun konuştuk eksisinden artısına kadar,
şimdiye kadar bu konuşmaları çok yapmıştık ama bu sefer farklıydı,
bu konuşmaların gerçekleşmesine sadece saatler kalmıştı,
10:45'de açılanacaktı sonuçlar
fakat yelkovan ve akrep adeta kilitlenmiş,sanki hiç ilerlemiyorlardı,
bu beni çileden çıkarıyor,heyecaımı bir kat daha arttırıyordu,
intibak eğitimi sona erdiği için annem ve babamla otelde kalıyorduk,
sanırım saat biraz ilerlemişti..
Hep birlikte kahvaltıya indik,
sonuçları almak içi Polis akademisine gidecektik,
hazırlandık arabaya bindik ve Polis Akademisinin önüne geldik,
birden duraksadım,
içimde nedensizce dolaşan bir korku vardı,
sonuçları almak istemiyordum,ama almalıydım,
ya bugün ya yarın,daha fazla bu stresi yaşamamalıydım,
tüm metanetimi topladım,''Polis Akademisi''levhasına uzun uzun baktım,
derin bir nefes aldım,
belki bu bakçeye son girişim olacaktı,sonuçları aldığımda belki bir daha asla
giremeyecektim,bir daha bu levhanın altından geçemeyecek,bu banklarda oturamayacaktım,
belki de hep bu bahçede olacaktım,
babamın ''Hadi kızım''demesiyle karıştı düşüncelerim..
içeriye girdik.
Emniyet müdürünün kapısı çaldık,
Orta yaşlı,uzun boylu,hafif kilolu,şakaklarına kır düşmüş,açık tenli,gözlüklü biriydi...
Selamlaşma fastı bittikten sonra,sonucu almak istediğimizi söyledik,
Ben yüz mimiklerine bakınca anlayabileceğimi düşünmüştüm sonucun ne olduğunu fakat yüz mimiklerinde hiç bir değişiklik yoktu,ne gülüyor ne gülmüyor,
bir yandan ciddi,bir yandan babacan tavrını devam ettiriyordu,
arkadaki masadan uzun,hardal rengi bir zarf aldı ve bana doğru uzattı,
titreyen ellerimle aldım zarfı,durdum dua ettim ardından zarfı açtım,
sonucu görünce adeta donup kaldım,ne yapacağımı nasıl tepki vereceğimi bilmiyordum,içimden sadece sevinç çığlıkları atmak geliyordu
ama yapmadım birden hemen yanımda duran annemin boynuna sarıldım,gözlerimden yaşlar süzülüyordu,
neden süzülüyordu onuda bilmiyordum ama olsun bir önemi yoktu,
inanasım gelmiyordum artık Polis Adayı olmuştum,ne kadar güzel bir duyguymuş Polis Adayı olmak,
hemen ardından babamın boynuna atladık,sonra sakinleştim yani sakinleşmiş gibi yaptım,
müdürüm ayağa kalktı elini uzattı bende aynı şekilde karşılık verdim
''Tebrik ederim Rana'' dedi bende
''Çok teşekkür ederim sayın müdürüm'' dedim
fakat kelimeleri bir araya getirmekte oldukça güçlük çekiyordum,
heyecandan dilim düğümlenmişti,
Bir kaç imza attıktan sonra,bir yere yönlendirdi ve oradan üniformalarımı almamı söyledi,
gittik..
bütüm malzemelerden ikişer üçer aldık,spor kıyafeti,tören kıyafeti,şapka...
hepsi birbirinden güzeldi,bu şimdiye kadar yaptığım en mükemmel alışverişti...
10-15 günlük bir izinim vardı,bu sırada Alanya'ya geri döndük,
abim yurtdışında olduğu için bu gelişmeleri yüz yüze söylemeyecektim,
telefonla olup biteni anlattım ve sandığım gibi bir tepi vermedi,
o da artık anlamıştı ne kadar çok istediğimi ve her zamanki sevecen tavrıyla
'''Tebrikler Prensesim ! '' dedi,
ekmek almak için markete gidiyordum,Mehmet amca sınavlara gittiğimi biliyordu,sonucu sordu ''Kazandım ! '' dedim,
ellerini havaya kandırdı zafer işareti yaptı sonra tebrik etti,bu mutluluk benim için pahabiçilemez bir nitelikteydi,
mahalleden bir çok kişi bu durumdan haberdar olmuş ve herkes bana 'eskiden olduğu gibi ''Komiserim'' diye hitap ediyordu,
ama şimdi bir nevi gerçekti..
Tatil zamanımı iyi bir şekilde değerlendirdim,
ama gün yaklaştıkça benim içimdeki heyecan annemin üzüntüsü oluyordu,
çünkü biz şimdiye kadar hiç ayrlmamıştık,ilk defa ayrılacaktık,
aslında bu benim içinde oldukça üzücü bir durumdu,lakin bir yandanda hayalimi gerçekleştiriyordum,
ama annemin balkona çıkıp derinlere dalması beni içten içe üzüyordu,
oturduk konuştuk,ben konuştum annem dinledi,annem konuştu ben dinledim,
ikimizin yüreğinde bir burkluk,biraz hüzün,biraz heyecan,
anlatılamaz duygulardaydık,
...
Tatilim bitti,ailem Ankara taşındı ve günün belirli saatlerinde de olsa rahatlıkla görüşebilecektik,
bu annemi oldukça rahatlatıyordu,
Sabah oldu, annemin sesiyle uyandım,kalbim yine çok hızlı çarpıyordu,
hemen iki üç lokma bir şeyler atıştırdıktan sonra üniformalarımı giydim
bir yandanda Emniyet Müdürlüğünün 164.kuruluş yıldönümü şarkısı ''Sizin için varız''
şarkısı çalıyordu,saçlarımı kuyruk şekilinde topladım,botlarımın bacıklarını sıkıca bağladım,
boydan olan aynanın karşısına geçtim kendime baktım uzun bir süre,sonra (yine müzik eşliğinde)
kendime selam verdim,annem ve babama döndüm onların ellrini öptüm,sarıldım,ve evden çıktık,
beni polis akademisinin bahçesine bırakıp gittiler...
Etrafta bayan çok azdı,birazda havalı gözüküyorlardı,
yanlarına gitmektense bir köşede törenin bitmesini bekledim,
müdür bir şeyler söyledi,sonra istiklal marşı okundu,tabi bayrağa karşı selam vererek !
Ardından sınıfa girdim,bir tane kız vardı hafif bir tebessüm ile yanına yaklaştım,tanıştık arkadaş olduk,
mütevazi birine benziyordu,sonra sınıfa bir başkomiser birde amir girdi,
konuşma yaptılar,kendilerini tanıttılar,sonra biz kendimizi tanıttık,
bugün hiç ders işlemedik,heyecanımı bastırmakta güçlük çekiyordum,
boş bir zamanda eskilere dalıp gittim,
imkansız gibi gözüken fakat sürekli kendimi ''olacak''diye kandırdığım olay gerçektende olmuştu !
Benden mutlusu olamazdı bu durumda...
Güneş ufuğa doğru yaklaşırken,ay kendini belirginleştirdi,
Penceremin hemen karşısına dolunay şeklinde geçti,
yanına en parlak yıldızlar toplanmıştı,
ağustos böceklerinin sesi,ay'ın ışığı,yıldızların parlaklığı,
yeni bir sayfayı çevirmişti,saat ilerliyor gece yarısına yaklaşıyordu...
Hayalim böyle sonlandı..
Gerçekleşmesi ümidi ile..
Râna K.