Havuz sefası hastanede bitmesin!

$owaLyé

Kayıtlı Üye
K avurucu yaz sıcaklarında serinlemenin ve bu arada eğlenmenin en çok tercih edilenidir deniz ve havuzlar… Pek çok kişinin tatil planında yer alan en önemli bölümdür deniz veya havuz sefası… Özellikle çocuklar, imkân bulduklarında, bıraksanız neredeyse tüm günü suyun içinde geçiriverirler… Ama sağlığa uygun gerekli şartlara sahip olmayan deniz ve havuzlara girmenin, sefayı bir hastalık cefasına dönüştürmesi işten bile değil… Yeterince temiz olmayan havuz ve deniz suyu ile bulaşabilecek hastalıklar; mide-bağırsak enfeksiyonları, üst solunum yolu enfeksiyonları, kulak, göz ve cilt enfeksiyonları gibi çeşitli rahatsızlıklardır.
Memorial Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kemal Sarıca’nın Memorial web sayfasında yer alan uyarılarının dikkate alınması gerekiyor:
“Havuzlar insanların ortak kullanım alanlarıdır. Yaz aylarında artan sıcaklarla beraber serinlemek için havuzların kullanımı artar. Havuz suyunun sebep olabileceği hastalıkların başında, idrar yolu enfeksiyonları geliyor. Havuz suyundan bulaşan enfeksiyonlardan daha çok kadın ve çocuklar etkileniyor. Kadınların anatomik yapısı sebebiyle, idrar torbasından dışarıya açılan idrar kanalı kısa; yetişkin erkeklerde bu kanal çok daha uzundur. Bu sebeple idrar yolu enfeksiyonlarının gelişmesi açısından kadın ve çocuklar risk altında olur. Diğer bir konu, ıslak mayo veya giysilerle vakit geçirilmesidir. Islak mayo, kapladığı bölge itibarıyla idrar torbası ve idrar yollarının enfeksiyonuna zemin hazırlar. Havuz dışında esen rüzgârın da etkisiyle bu organlarda ödem oluşur. Bunun için havuzdan çıkıldığında kesinlikle duş alıp kurulanarak, mayo değiştirilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde vücut dirençleri nispeten düşük olan çocukların da kesinlikle ıslak mayo ile dolaşmalarına izin verilmemelidir. Ateş, yanma, sızlama, akıntı vs. enfeksiyon belirtilerinin görülmesi halinde mutlaka hekime başvurmalı ve mikrobun cinsini ve hassas olduğu ilaçları tespit edici testlerin ardından tedavi planlanmalı.”

Havuzun hijyen olması çok önemli. Havuzun kabul edebileceği kapasitenin çok üzerinde kişinin kullanımı dolayısıyla hijyenin bozulması kaçınılmaz olur. Havuzun büyüklüğü, düzenli olarak temizlenmesi, içine klor gibi anti bakteriyel maddelerin katılması, bunun devamlılığının olması ve bakteriyel durumunun sürekli değerlendirilmesi gerekiyor.

Havuza girerken ve havuzdan çıkarken alınacak önlemler:
Havuza girerken kesinlikle duş alınmalı ve belli antiseptik solüsyonlarla (enfeksiyon önleyici sıvılar) ayaklar yıkanarak, ayaktaki cilt ve mantar enfeksiyonlarının bulaşmasına karşı önlemler alınmalıdır. Ayaklardaki ve ciltteki mantar enfeksiyonları, cinsel organa temas eden su ile birlikte bu bölgede de mantar oluşumuna sebep olabilir. Özellikle çocuklar erişkin havuzlarını kullanıyorlarsa, havuz kullanımı ile ilgili kurallardan haberdar edilmeli ve kontrol edilmelidir. Havuz suyu yutulmamalıdır. Kulak enfeksiyonlarına karşı, kulak tıkaçları kullanılmalıdır. Göz enfeksiyonlarına karşı, gözlük ve maskeler kullanılmalıdır. Ciltte sıyrık ve kesik alanları varsa, mümkünse denize veya havuza girilmemeli; değilse, yüzme sonrasında temiz su ve sabunla cildi birkaç kez yıkamalıdır. Havuzda veya kenarında yiyecek yenmemeli ve sigara içilmemelidir
.

Hijyen şartları yerinde olmayan havuzlar ve lağımlar ile kirletilen denizler sağlık için büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle virüslü dışkı ile kirlenmiş enfekte sular yoluyla bulaşan Hepatit A virüsü, yazın riskli bir ortam oluşturuyor. Çünkü insandan insana bulaşan bu hastalıkta, hastalığın belirtileri ortaya çıkmadan iki hafta önce, hastalar virüsü yaymaya başlıyor ve ortalama 4-6 hafta, hatta bazı durumlarda 4-5 ay süre ile virüsü yaymaya devam ediyor. Özellikle çocuklarda hastalık belirti vermeden geçirildiği için, hastalığın yayılımını engellemek mümkün olamıyor. Hepatit A virüsünün yayılımında en önemli rolü oynayan çocuklar, aynı zamanda hastalığa yakalanma konusunda en fazla risk altında olan grup. Küçük çocuklar tuvalet temizliğine yeterince dikkat edemiyorlar. Ayrıca çevrelerinde ellerine geçirdiği her şeyi ağızlarına ***ürebiliyorlar. Bu sebeple küçük çocuklar Hepatit A enfeksiyonuna daha kolay maruz kalıyor ve hastalığın büyük çocuklara ve yetişkinlere bulaşması açısından tehlike oluşturuyorlar.

Hepatit A
belirtileri, sarılık, halsizlik, güçsüzlük, iştahsızlık, bulantı, kusma, karın ağrısı, ateş ve koyu kahve idrar gibi belirtiler olup, yaş ilerledikçe daha yoğun olarak görülüyor. Hepatit A virüsü, her yıl dünyada 1,5 milyon kişide görülüyor. Hastalıktan korunmanın en etkili yolu ise Hepatit A aşısıdır. Aşı, iki dozda uygulanıyor. Birinci doz aşı, iki hafta gibi bir sürede hızlı koruma sağlarken, ikinci doz aşı, daha uzun vadede koruma sağlıyor. Hepatit A’nın yüksek oranda görüldüğü toplumlarda çocukların rutin aşılanması önemli bir şarttır. Aşı, süregelen salgınların önünü kestiği gibi, ileride oluşabilecek salgınların önlenmesinde çok önemli rol oynuyor. Yazın öğrencilere yüzme ağırlıklı yaz okullarına rağbet ediyorlar. Bu noktada velilerin çocuklarına Hepatit A ve B aşılarının yaptırmış olması ve havuzun veya denizin hijyenik şartlara sahip olup olmadığına dikkat etmesi ve kontrol etmesi gerekiyor. Aksi takdirde, havuz sefası, hastane cefasına dönüşebiliyor.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst