Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Yapımı :2001 - ABD , İngiltere
Tür : Aile , Fantastik , Macera
Süre: 152 Dak.
Yönetmen : Chris Columbus
Oyuncular : Emma Watson , Daniel Radcliffe , Rupert Grint , Alan Rickman , Bonnie Wright
Seslendirenler : Gülen Karaman , Mazlum Kiper , Bilge Şen , Kerem Atabeyoğlu , Bedia Ener
Senaryo : J.K. Rowling , Steve Kloves
Yapımcı : David Heyman
J.K. Rowling'in aynı adlı kült romanından sinemaya uyarlanan Harry Potter ve Felsefe Taşı, İngiltere'den dünya vizyonuna uzanan son fantastik kahraman olarak öne çıkıyor. Kahramanımız Harry Potter yaşamının ilk on yılını kendisini pek sevmeyen eniştesi Vernon'un ve teyzesi Petunia'nın evinde merdivenlerin altında geçirmiştir. Bir gün, Hagrid isimli bir dev ona gelir ve Hogwarts isimli Cadılık okulunda okuması için bir teklifte bulunur. Böylece Harry iki dünya olduğunu keşfeder: Muggle'ların, yani arasında büyüdüğü insanların dünyası ile fantastik , büyülü bambaşka bir dünya...
Tabii ki Harry Potter, bu ikincisini isteyecektir. Onu bekleyen bu yepyeni dünyada iyilerin safında yeralan Harry Potter, kısa zamanda edindiği arkadaş grubuyla okuldaki sihirler ve büyüler dünyasında benzersiz bir yolculuğa katılırken, kötülüğe karşı mücadelesine de başlamış olur.
Kolay değil, tüm zamanların en çok satan ve en çok okunan kitap serisinin beyazperdeye aktarılma fikri ortaya çıktığı anda herkesi büyük bir heyecan kaplamıştı. Birleşik Krallıkın en zengin kadınlarından biri haline gelen J.K. Rowlingin edebiyat dünyasına çıp gibi düşen ve fantastik kurguyla gerçeği olabilecek en akıllıca biçimde birleştiren kitabı Harry Potter and the Philosophers Stone, 1997 yılında ilk olarak yayınlandı. 1000 kopyayla başlayan maceranın o ilk eserleri günümüzde 15 ila 25 bin sterlin fiyat aralığında satılıyor. Tüm bunlardan yalnızca 4 yıl sonra, çocuk filmlerinin aranan isimlerinden Chris Columbusun yönetmen koltuğuna oturduğu ve Warner Bros. stüdyolarını tarihinde daha önce yaşamadığı bir zenginliğe götürecek olan ilk film, Harry Potter and the Sorcerers Stone ismiyle vizyona girdi.
Annesi ve babası trajik bir biçimde öldürülen küçük Harry Potter (Daniel Radcliffe), kendisinden nefret eden teyzesi, eniştesi ve kuzeni ile birlikte yaşamaktadır. Bir gün ansızın gelen davetsiz bir misafir, Harrynin aslında sihirli güçlerini olduğunu anlamasına ve anlamamıza sebep olur. Harry, Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okuluna kabul edilmiştir. Fantastik canavarlar, iyilerle kötülerin savaşı ve Harrynin kaderinin belirleneceği bu Hogwartsta ilk yılı anlatan filmde iki buçuk saatlik bir maceraya çıkıyoruz.
Filmin konusunu anlatmaya daha fazla gerek yok, hatta yukarıdaki paragrafa da gerek yoktu belki de. Ama yine de bir takım kurallar gereği bahsetmek gerekiyor. Eminim ki bu yazıyı okuyan herkes bu filmi defalarca izledi. J.K. Rowlingin önce senaryo yazımına yardım ettiği, daha sonra yapımcılığını üstlendiği serinin bu ilk filmini kaleme alan isim Steve Kloves. Serinin beşinci filmi olan The Order of the Phoenix hariç geri kalan yedi filmin senaryosuyla birlikte Harry Potter and the Forbidden Journey isimli kısa filmi de yazan Steve Kloves, bu sene vizyona girecek olan The Amazing Spider-Man filmine de el atmış durumda. Wonder Boys filmi için yazdığı senaryo ile Oscara aday olan senarist, aslında tüm Harry Potter filmleri gözden geçirildiğinde karşımıza çıkan en iyi senaryo örneklerinden birini bu ilk filmde ortaya koyuyor. Bir çocuğun masalını, olması gerektiği gibi yani bir çocuk masalı şeklinde kaleme alan Kloves, ağır ve gereksiz diyaloglardan kaçınarak hikayenin yalnızca pür kısımlarına odaklanıyor. Rowlingin bir hayli dolu olan kitabını beyazperdeye aktarırken elinden gelenin en iyisini yaparak daha sonraki filmlerde hayranları kızdıracak adımlarının önüne geçmeyi başarıyor.
Filmin oyuncu kadrosu, daha sonra genişleyip daha güzel bir hal alacak olsa da, yapılabilecek en iyi seçimlerle oluşturulmuş. Çocuk oyuncuları bir kenara bırakırsak, daha sonra vefat ettiği için rolünü Michael Gambona devredecek olan Richard Harris, Gambonın çizdiği çılgın Dumbledore imajından daha tatmin edici bir performans sergilemişti. Minerva McGonagall rolüyle kendisini tanımayan herkese de artık ulaşmış olan, Britanyadan çıkmış en başarılı ve büyük aktrislerden olan Maggie Smithin harikulade performansını zaten daha sonra yedi film boyunca izleyeceğimizi biliyorsunuz. Alan Rickmandan bahsetmek bile istemiyorum çünkü bu oyuncu kadrosunda hakkı en çok yenen isimdir kendisi. Sekiz film boyunca en başarılı performansı sergilemeyi başka hiçbir oyuncuya da kaptırmayacak kadar ustadır. Zaten hep demişimdir, Harry Potter serisinin oyuncu kadrosu, Britanyadan çıkan en usta kadroyu barındırmakta. Daha sonra katılan oyuncularla iyice zenginleşecek olan serinin muhtemelen hiç değişmeyen tek olumlu özelliği de bu. Yine de Daniel Radcliffein gittikçe kötüleşen bir oyuncu olduğunu düşündüğümü söylemek isterim. Keşke hep bacak kadar kalsaydı.
Daha önce Oscar Yarışında Son 10 Yılın En İyi 10 Film Müziği listemin zirvesine de oturttuğum, John Williams imzalı ve efsaneleşmiş film müzikleri, Sorcerers Stoneun belki de en iyi tarafıydı. Sayısız Oscara aday gösterilen (tamam sayılı ama sayısız) yaşayan en büyük müzisyen diyebileceğimiz Williamsın daha sonraki Harry Potter filmlerinde de kullanıcak meşhur bestesi Oscara aday olmuş olsa da kazanamadı.
Toplamda 10 kez Oscara aday olan ve bu adaylıklardan üçünü zafere dönüştüren ve her zaman işlerini severek takip ettiğim Stuart Craigin sanat yönetmenliğinde adeta sinemada devrim yaratan Harry Potter and the Sorcerers Stone, Quidditchten tutun Hogwarts şatosuna, Seçmen Şapkadan satranç taşlarına, Gryffindorun kılıcından Erised Aynasına, asalardan tutun her türlü sihirli nesneye kadar Star Warstan bu yana en iyi yapım tasarımı işini ortaya koydu. Serinin sonraki filmlerinde daha da zenginleşecek olan set dekorları ve yapım tasarımları ne yazık ki hiçbir zaman Akademinin hoşuna gitmeyi başaramadı. Aynı şekilde kostüm tasarımında da bir çığır açan Harry Potter serisi, ilk filmiyle bu konudaki başarısında ne kadar iddialı olacağının sinyallerini vermişti.
Bir yönetmen filmi olmaktan çok uzak, hayranların bir kısmını memnun edemese de genel anlamda bir çocuk kitabını sinemaya aktarmak konusunda bana göre oldukça başarılı bir iş olan Harry Potter and the Sorcerers Stone, daha sonra izlenebilirlik ve başarı konusunda inişli çıkışlı bir yol izleyecek bir serinin ilk filmi. Chris Columbusla bir sonraki çocuk filmini de yapacak olan yapımcılar, daha sonra Alfonso Cuaron gibi usta bir yönetmene teslim edecekler bu seriyi tek film için dahi olsa. 1 milyar dolara yakın gişe hasılatı da filmin ne kadar iddialı olduğunun kanıtı. Tek yapmanız gereken bunun bir çocuk filmi olduğunu anlamak, bir çocuk filmi olarak da nasıl bir çağı başlattığını görmekten ibaret. O bile bu filme verdiğim puan için yeterli bir sebep.