Hapis cezasının konutta çektirilmesinde yeni dönem : Denetimli serbestlik

RaPizM^^

Bayan Üye
Vehbi Kadri KAMER
CTEGM Daire Başkanı

1. Giriş

Ülkemizde, 1 Haziran 2005 tarihinde kurulan denetimli serbestlik sis*temi ile hapis cezasının konutta çektirilmesinde yeni bir döneme geçilmiştir. Bu dönemin en önemli özelliği; hapis cezası konutta çektirilen hükümlülerin sadece infaz süresince konutlarından dışarı çıkıp çıkmadıkların denetlenme*mesi aynı zamanda denetimli serbestlik hizmetleri ile rehabilitasyonlarının yani topluma kazandırılmalarının sağlanmasıdır.[1]
Suçlu kişinin yaşı ve cinsiyeti göz önünde bulundurularak mahkûm olduğu hapis cezasının ceza infaz kurumunda çektirilmesi, çoğu zaman ce*zalandırmakla güdülen amaçla bağdaşmayan sonuçlar ortaya çıkarabilmek*tedir. Hatta cezanın infazıyla güdülen resosyalizasyon amacının ileri yaştaki hükümlülerle ilgili olarak gerçekleşmesini beklemek, çoğu zaman gerçek*likle de bağdaşmamaktadır. Ayrıca ileri yaştaki hükümlülerin toplumsal ortama girmeden, örneğin oturduğu yerde infazının sağlanması, infaz ku*rumlarındaki mekân sorunu bakımından büyük önem taşımaktadır.[2]
Nitekim medeni ülkeler mevzuatlarında; ileri yaştaki hükümlülerle, yaş sınırı aranmaksızın kadın hükümlülerin, mahkûm oldukları belli süreyi aşmayan hürriyeti bağlayıcı cezaların infaz kurumuna alınmadan özel infaz rejimine uygun olarak çektirilmesine imkân tanıyan düzenlemeler yapmak*tadır. Ceza hukuku biliminin bir kazanımı olan bu gelişmelere paralel olarak İnfaz Kanunu’muzda da bu yönde bir düzenleme yapılmasının gerekli ol*duğu mülahaza edilmiştir.[3]
Hapis cezasının özel infaz rejimine tabi tutularak çektirilmesi, bu ce*zaya bağlı hak yoksunlukları bakımından herhangi bir değişikliğe neden olmamaktadır. Ayrıca bu özel infaz rejiminin, mahkûmiyetin dayanağını oluşturan suçun işlenmesi nedeniyle gerek kişilere gerekse kamuya karşı doğmuş olan tazminat sorumluluğu üzerinde de herhangi bir etkisi bulun*mamaktadır.[4]
Hapis cezasının konutta çektirilmesi; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 110, Ceza İnfaz Kurumlarının Yö*netimine ve Cezaların İnfazına Dair Tüzüğün 52 ve Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Yönetmeliği’nin 62, 63 ve 64’üncü maddelerinde düzenlenmiştir.
Makalede; 1 Haziran 2005 tarihinden önce hapis cezasının konutta çektirilmesi, bu tarihten sonra hapis cezasının konutta çektirilmesi açıklan*dıktan sonra hapis cezasının konutta çektirilmesi kurumu ile ilgili değerlen*dirme yapılacaktır.
II. 1 Haziran 2005 tarihinden önce hapis cezasının konutta çekti*rilmesi
1 Haziran 2005 tarihinden önce hapis cezasının konutta çektirilmesi; 13 Temmuz 1965 tarihli ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun ile 1 Mart 1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiştir.
A. 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’da hapis cezasının konutta çektirilmesi[5]
İnfaz sistemimizde, hüküm kesinleştikten sonra hapis cezasının hü*kümlünün konutunda çektirilmesi, 13 Temmuz 1965 tarihli ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun ile uygulanmaya başlanmıştır. Anılan Ka*nun’un 8’inci maddesinde hapis cezasının konutta çektirilmesi düzenlenmiş, bu düzenleme zaman içinde bir kez değiştirilmiştir.
1. 13 Temmuz 1965 tarihli ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un sekizinci maddesi
13 Temmuz 1965 tarihli ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Ka*nun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasında; hükümlü 65 yaşını ikmal etmiş veya sıhhi durumu cezaevinde bulunmasına mani olacak derecede bozuk olduğu tabip raporu ile tevsik edilmiş ve hükümlülük süresi 30 günü geç*memişse oturduğu yerde çektirilmesine mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu düzenlemenin ilk şeklinde; hapis cezasının süresinin otuz günden az olması, hükümlünün 65 yaşını bitirmesi ve sağlık nedenleri ile hapis ce*zasının ceza infaz kurumunda yerine getirilmesinin mümkün olmaması ha*linde mahkemece verilen hapis cezası hükümlünün oturduğu yerde yerine getirilecektir.[6]
1 Ağustos 1967 tarihli ve 6/8517 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ile Tevkifevlerinin Yönetimine ve Cezaların İnfazına Dair Tüzüğün 87’nci maddesinde; mahkemece, hükümlü hakkında cezasının oturduğu yerde çek*tirilmesine dair verilen ve kesinleşen ilamın Cumhuriyet Başsavcılığına ve*rile*ceği, Cumhuriyet savcısının hükümlünün oturduğu yeri müştemilatı bir*likte belirleyeceği ve bu yerden hiçbir şekilde ayrılmamasını, aksi halde cezalan*dırılacağını ayrıca geri kalan cezanın ceza infaz kurumunda çektiri*leceğini hükümlüye bildireceği, cezanın infazına başlandığı tarih ile sona erdiği ta*rihlerin bildirilmesi amacıyla ilamı kolluğa göndereceği belirtilmiş*tir.[7]
2. 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un sekizinci mad*de*sinde 12.06.1979 tarih ve 2248 sayılı Kanun’la yapılan deği*şik*lik
647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 8’inci maddesinde 12 Haziran 1979 tarihli ve 2248 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik ile kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezaların hükümlünün veya varsa kanuni vekili veya Cumhuriyet savcısının talebi üzerine; hükümlü 65 yaşını ikmal etmiş veya sıhhi durumu cezaevinde bulunmasına mani olacak derecede bozuk olduğu tabip raporu ile belgelendirilmiş ve hükümlülük süresi 60 günü geç*memişse oturduğu yerde çektirilmesine mahkemece karar verilebileceği, bu karara hükümlü tarafından kasten veya ihmali neticesi riayet olunmadığı takdirde bir aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağı, geri kalan cezası da ayrıca çektirileceği belirtilmiştir.
Yapılan bu düzenleme ile hükümlünün oturduğu yerde infaz edilecek hapis cezasının süresi otuz günden altmış güne çıkarılmış, ayrıca bu infaz usulünün gereklerine uyulmaması halinde bir aya kadar hapis cezası verile*bile*ceği hükme bağlanmıştır.


B. 1 Ağustos 1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ha*pis cezasının konutta çektirilmesi[8]
1 Ağustos 1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 21’inci maddesinin ikinci fıkrasında hapis cezasının konutta çektirilmesi düzenlen*miştir.
Anılan hükümde; mahkûmiyetleri bir aydan fazla ve mükerrer olma*yan kadın ve küçüklerin cezalarının oturdukları yerde çektirilmesine mah*keme karar verebileceği, bu karara mahkûm tarafından riayet olunmadığı takdirde ceza tamamen ve adiyen infaz olunacağı belirtilmiştir.
Bu düzenlemenin en önemli özelliği; 647 sayılı Cezaların İnfazı Hak*kında Kanun’un 8’inci maddesinden farklı olarak, mahkemece yargılama sonunda hüküm ile birlikte hapis cezasının hükümlünün oturduğu yerde çektirilmesine karar verilebilmesidir. Bunun için gerekli şartlar; mahkemece ve*rilen sonuç cezanın bir aydan fazla hapis cezası olmaması, sanığın müker*rer bulunmaması ve sanığın 18 yaşından küçük veya bayan olmasıdır.
III. 1 Haziran 2005 tarihinden sonra hapis cezasının konutta çekti*rilmesi
1 Haziran 2005 tarihinden sonra hapis cezasının konutta çektirilmesi, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 110’uncu maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Bu düzenlemede yer alan hapis cezasının konutta çektirilmesi üç başlık altında incelenebilir.
A. Hapis cezasının konutta infazının koşulları[9]
1 Haziran 2005 tarihinden sonra hapis cezasının konutta infazının ko*şullarını iki başlık altında inceleyebiliriz.
1. 22 Nisan 2006 tarihine kadar mahkemece hapis cezasının ko*nutta çektirilmesine karar verilebilmesinin koşulları
Mahkemelerce 22 Nisan 2006 tarihine kadar verilen hapis cezasının konutta çektirilmesi kararında, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 110’uncu maddesinde hükümlülerin; cinsiyetini, yaşını, sağlık durumunu ve ceza miktarını dikkate alarak ikili bir sistem ön*görmüştür.
Birincisi;hükmü veren mahkeme veya hükümlü başka bir yerde bulu*nuyorsa o yerde bulunan aynı derecedeki mahkeme,
a. Kadın veya
b. Altmışbeş yaşını bitirmiş hükümlülerin,
mahkûm oldukları altı ay veya daha az süreli hapis cezasının hüküm*lünün konutunda çektirilmesine karar verebilecektir. Bu infaz şekline ceza*nın infazına başlandıktan sonrada karar verilebilecektir.
Altı ay ve daha az süreli hapis cezalarının infazında “kadınlar” için yaş sınırlaması bulunmamakta, “erkekler” için altmışbeş yaşı bitirmiş olmak koşulu aranmaktadır. Hükümlünün yaşının hangi tarihe göre belirleneceği konusunda mevzuatta bir düzenleme bulunmamakla birlikte, uygulamada yaşın hükümlünün hapis cezasının konutta çektirilmesine ilişkin mahkemeye başvurulduğu tarihe göre belirlenmesi gerektiği yönünde görüş birliği bu*lunmaktadır.
Mahkemece hapis cezasının çektirilmesine karar verilen hükümlüler hakkında, koşullu salıverilme hükümleriuygulanmamaktadır.
Denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüğü tarafından hapis cezasının konutta çektirilmesine karar verilen hükümlüler hakkında hazırlanan “denetleme planına” uyarıya rağmen uyulmaması hâlinde, hapis cezasının baştan itibaren infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmekte*dir.
İkincisi; yetmişbeş yaşını bitirmiş olup da üç yıl ve daha az süreli ha*pis cezasına mahkûm olanların, bu cezalarının ceza infaz kurumlarında çek*tirilmesi sağlık durumları itibarıyla elverişli olmadığı, tam teşekküllü Devlet veya üniversite hastanelerince verilecek raporla tespit edilenler hakkında cezanın konutlarında çektirilmesine hükmü veren mahkemece veya hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemece karar verilebilecektir. Ancak, mahkûmiyete konu suç nedeniyle herhangi bir zarar doğmuşsa, bu zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi şartı da ayrıca aranmalıdır.
Mahkemece hapis cezasının çektirilmesine karar verilen hükümlüler hakkında koşullu salıverilme hükümleriuygulanmaktadır.
Bu konuda önem arz eden, cezanın konutta infazı için aranan sağlık durumu koşulu, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkın*daki Kanun’un 16’ncı maddesinde aranan sağlık durumu koşulundan farklı ve daha hafif bir durumu ifade etmektedir. Anılan Kanun’un 16’ncı madde*sinde “hapis cezasının infazı mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike oluş*turma” durumu bulunmaktadır. Ayrıca anılan Kanun’un 16’ncı maddesine göre alı*nacak raporlar, aynı Kanun’un 110’uncu maddesinde belirtilen tam teşek*küllü Devlet veya üniversite hastanelerinden farklı olarak Adlî Tıp Ku*ru*munca düzenlenmesi veya Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adlî Tıp Kurumunca onaylan*ması gerekmektedir.
2. 22 Nisan 2006 tarihinden sonra mahkemece hapis cezasının ko*nutta çektirilmesine karar verilebilmesinin koşulları[10]
6 Nisan 2006 tarihli ve 5485 sayılı Kanun’la 5275 sayılı Ceza ve Gü*venlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 100’üncü maddesinin değişti*rilmesi ile 22 Nisan 2006 tarihinden sonra hükümlülerin hapis ceza*sının konutta çektirilmesinde üçlü bir sistem getirilmiştir.
Birincisi;
a) Kadın veya
b) Altmışbeş yaşını bitirmiş erkek hükümlülerin
mahkûm oldukları altı ay veya daha az süreli hapis cezasının hüküm*lünün konutunda çektirilmesine karar verilebilecektir.
Altı ay ve daha az süreli hapis cezalarında kadınlar için yaş sınırla*ması bulunmamakta erkekler için altmışbeş yaşı bitirmiş olmak koşulu aranmaktadır.
İkincisi; yetmiş yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları bir yıl veya daha az süreli hapis cezasının hükümlünün konutunda çektirilmesine karar verilebilecektir.
Üçüncüsü; Yetmişbeş yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları üç yıl veya daha az süreli hapis cezasının hükümlünün konutunda çektirilme*sine karar verilebilecektir.
B. Hapis cezasının konutta çektirilmesinde karar vermeye görevli ve yetkili mahkeme
1 Haziran 2005 tarihinden sonra hapis cezasının konutta çektirilme*sine;
a. Hükmü veren mahkeme veya
b. Hükümlü, hükmü veren mahkemenin bulunduğu yerden başka bir yerde bulunması halinde hükümlünün bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkeme,
karar vermeye yetkilidir.
Hapis cezasının konuta çektirilmesine; infaz başlamadan önce karar verilebileceği gibi hapis cezasının infazına başlandıktan sonra da karar veri*lebilecektir.
Mahkemenin vereceği karar, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Ka*nunu’nun 267’nci maddesinde belirtilen itiraz usulüne tabidir.
C. Hapis cezasının konutta çektirilmesinde uygulanacak infaz re*jimi
Hapis cezasının konutta infazında uygulanacak infaz rejimi konusu; koşullu salıverme ile konut kavramı başlıkları altında incelenecektir.
1. Koşullu salıverme hükümlerinin uygulanmaması
22 Nisan 2006 tarihinden sonra yukarıda belirtilen üç durumda hapis cezasının konutta çektirilmesine karar verilen hükümlüler hakkında, koşullu salıverilme hükümleriuygulanmamaktadır. Uygulamada; Ceza İnfaz Ku*rumlarının Yönetimine ve Cezaların İnfazına Dair Tüzüğün 52’inci madde*sinin ikinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendinde “Cezanın bu şekilde çektirilmesine karar verilenler hakkında koşullu salıverilme hüküm*leri uygulanır.” hükmü bulunmakta ise de anılan Tüzüğün 6 Nisan 2006 tarihinde yürürlüğe girmiş ancak 22 Nisan 2006 tarihinde 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 110’uncu maddesi de*ğiştirilmiştir. Bu nedenle anılan Kanun Tüzüğün bu hükmünü zımnen yü*rürlükten kaldırmıştır.
İnfaz rejimi konusunda son olarak; suç tarihinin 22 Nisan 2006 tari*hinden önce, ancak mahkemece hapis cezasının konutta çektirilmesine iliş*kin kararın bu tarihten sonra verilmesi halinde, hükümlü hakkında koşullu salıverme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda; Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılan görüşme tutanağı ile Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün görüşünün değerlendirilmesi gerekmekte*dir.[11]
2. Mahkemelerce verilen disiplin hapsinin konutta çektirilmesine karar verilememesi
Disiplin hapsinin konutta çektirilmesine karar verilip verilemeyeceği konusunda farklı uygulamalar bulunmaktadır. Ancak bu konuda 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 110’uncu mad*desi incelendiğinde “hapis” cezasının konutta infazından bahsedilmektedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 45’inci maddesinde suç karşılığı uygula*nan yaptırım olarak cezaların hapis ve adlî para cezaları olduğu, 46’ncı mad*desinde hapis cezalarının; ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, müebbet hapis cezası ve süreli hapis cezası bulunduğu belirtilmiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 2’nci maddesinin (k) ben*dinde disiplin hapsinin kısmi bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış olan fiil dolayısıyla verilen hapsi ifade ettiği hükme bağlanmıştır.
Bu nedenle,disiplin hapsinin konutta çektirilmesine karar verilemeye*ceği değerlendirilmektedir.[12]
3. Konut kavramı
Konut kavramı; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu’nun 110’uncu, Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimine ve Ce*zaların İnfazına Dair Tüzüğün 52’nci maddelerinde açıklanmamıştır. An*cak, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Yö*netme*liğinde konut konusunda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116’ncı mad*desine atıf yapılmıştır.
Bu nedenle konutun kapsamı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116’ncı maddesine göre değerlendirilmesi gerekmektedir.
D. Hapis cezasının konutta çektirilmesi kararlarının yerine geti*rilmesi
1 Haziran 2005 tarihinden sonra hapis cezasının konutta çektirilme*sine ilişkin kararların infaz işlemleri dört başlık altında incelenebilir.
1. Hapis cezasının konutta çektirilmesi kararlarının kayıt işlem*leri ve hükümlüye bildirim yapılması
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 110’uncu maddesinde düzenlenen hapis cezasının konutta çektirilmesine ilişkin karar mahkemece Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmelidir. Cum*huriyet başsavcılığınca karar, “denetimli serbestlik genel defterine” kayde*dildikten sonra denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüğüne veya bürosuna iletilmelidir.
Şube müdürlüğü veya büroca karar, “denetimli serbestlik defterine” kaydedilmelidir.
Hakkında hapis cezasının konutta çektirilmesi kararı verilen hüküm*lüye, on gün içinde şube müdürlüğü veya büroya başvurması hususunda bildirim yapılmalıdır.
2. Hükümlünün on gün içinde başvurmaması halinde yapılacak işlemler
Hükümlünün veya vekilinin ya da kanuni temsilcisinin haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen mazereti olmaksızın şube müdürlüğü veya büroya, on gün içinde başvurmaması hâlinde; şube müdürlüğü veya büroca ilgili defterdeki kayıt kapatılarak durum Cumhuriyet başsavcılığı aracılığıyla mahkemeye bildirilmelidir.
3. Hükümlünün on gün içinde başvurması halinde yapılacak iş*lemler
Hükümlünün veya vekilinin ya da kanuni temsilcisinin süresinde baş*vurması halinde, denetim görevlisi veya denetleme memuru tarafından de*netleme planı hazırlanmalıdır. Denetleme memuru tarafından hazırlanan denetleme planı, denetim görevlisinin onayı ile uygulamaya konulmalıdır.
Denetleme planında; hükümlünün cezasını infaz edeceği adres, infazın başlama ve bitiş tarihleri belirtilmelidir.
Şube müdürlüğü veya büroca hazırlanan denetleme planı, hükümlüye ve kolluğa bildirilmelidir.
Hükümlünün denetleme planına uyup uymadığı şube müdürlüğü veya büroca her zaman denetlenmelidir.
Hükümlünün haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen maze*retine dayanarak konuttan geçici süreli ayrılmaya ilişkin talebi, şube mü*dürlüğü veya büroya yazılı olarak iletilmelidir. Şube müdürlüğü veya büro, hükümlünün talebini Cumhuriyet başsavcılığına göndermelidir. Cumhuriyet başsavcısı veya görevlendirdiği Cumhuriyet savcısı tarafından bu konuda bir karar verilmelidir. Karar ayrıca kolluğa iletilmelidir.
Sağlık, yangın, deprem gibi konutu terk etmenin zorunlu olduğu du*rumlarda, şube müdürlüğü veya büroya bilgi verilmelidir. Ayrıca durum tutanakla tespit edilerek zorunlu halin takibi sağlanmalıdır. Bu konuda bir karar alınmak üzere durum Cumhuriyet başsavcılığı aracılığı ile mahkemeye iletilmelidir. Karar ayrıca kolluğa gönderilmelidir.
Hükümlünün konutunu değiştirmek istediğine dair talebi, şube mü*dürlüğü veya büroya yazılı olarak iletilmelidir. Şube müdürlüğü veya büro hükümlünün talebini bu konuda bir karar alınmak üzere Cumhuriyet başsav*cılığı aracılığıyla mahkemeye göndermelidir. Karar ayrıca kolluğa iletilme*lidir.
4. Hapis cezasının konutta çektirilmesi kararlarının infazının sona ermesi
1 Haziran 2005 tarihinden sonra hapis cezasının konutta çektirilme*sine ilişkin kararlarının infazının sona ermesi iki şekilde gerçekleşmektedir.
a. Hapis cezasının konutta çektirilmesi kararlarının infazının ihlal nedeniyle sona ermesi
Hapis cezasının konutta çektirilmesine ilişkin kararının infazının ihlal nedeniyle sona ermesi, uyarıya rağmen “denetleme planına” uyulmaması halinde gerçekleşecektir.
Denetleme planına uyulmadığının kolluk tarafından bildirilmesi ya da şube müdürlüğü veya büro tarafından tespit edilmesi hâlinde, hükümlü de*netleme planına uyması yönünde şube müdürlüğü veya büroca uyarılmalıdır.
Uyarıya rağmen denetleme planına uyulmaması halinde, kayıt kapatı*larak evrak mahkemeye iletilmek üzere Cumhuriyet başsavcılığına gönde*rilmelidir. Ayrıca durum kolluğa bildirilmelidir.
Hükümlünün haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen maze*retine dayanarak, konuttan geçici süreli ayrılma veya sağlık, yangın, deprem gibi konutu terk etmenin zorunlu olduğu durumlar dışında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116’ncı maddesinde belirtilen konut ve eklentinin dışına çıkılması hapis cezasının konutta infazının ihlali sayılmalıdır.
b. Hapis cezasının konutta çektirilmesi kararlarının infazının ta*mamlanması nedeniyle sona ermesi
Hapis cezasının konutta çektirilmesine ilişkin kararının infazının ta*mamlanması nedeniyle sona ermesi, mahkeme kararında belirtilen sürenin “denetleme planına” uygun tamamlanması suretiyle gerçekleşecektir.
Cezanın konutta infazı tamamlandıktan sonra, kolluktan evrakın iadesi istenmeli, kayıt kapatılmalı ve evrak mahkemeye iletilmek üzere Cumhuri*yet başsavcılığına gönderilmelidir.
IV. Değerlendirme
Ülkemizde kurulan denetimli serbestlik sisteminin temelini; suç işle*yen kişinin topluma kazandırılması, işlediği hukuka aykırı eylemin olumsuz sonuçlarını anlaması ve yeniden suç işlememesini hedefleyen rehabilitasyon temeline dayanmaktadır.[13]
Hapis cezasının konutta çektirilmesinde, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun iki önemli düzenleme getirmiştir.
Bi*rincisi; 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanuna göre hapis ce*zasının konutta çektirilmesinin uygulama alanı genişletilmiştir.
İkincisi ve en önem*lisi hapis cezasının konutta çektirilmesi denetimli serbestlik sistemi kapsa*mına alınmıştır. Hükümlüler hapis cezalarının ko*nutta çektirilmesi süre*since; konutlarından dışarı çıkamamaları suretiyle cezaları yerine getiril*mekte, aynı zamanda bu konuda özel eğitim almış de*netimli serbestlik per*sonelinin rehberliğinde topluma kazandırılmaları, so*rumluluk duygusuna sahip birey olmaları, yaptıkları hukuka aykırı davranı*şın sonuçlarını anla*maları konusunda çalışmalar yapılmaktadır.
İki yıllık uygulamaya bakıldığında hapis cezasının konutta çektiril*mesi konusunda denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlükleri*nin çalışmalarının kısa zaman içinde kurumsallaştığı görülmektedir. Bu kap*samda mahkemelerce; 2006 yılında 68 hükümlü hakkında hapis cezasının konutta çektirilmesine karar verilirken, bu sayı 2007 yılında 436’ya ve 2008 yılının ilk altı ayında 104’e yükseldiği görülmektedir.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst