Gece alt ıslatmanın primer ve sekonder olmak üzere iki tipi olduğunu söyleyen Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Dr. Yasemen Usere bu tiplerin neler olduğunu ve altını ıslatan çocuklara nasıl yaklaşmak gerektiğini sorduk.
Alt ıslatma sorunu olan çocukların ebeveynleri, bu sorunlarla çocuk 5-6 yaşında iken ilgilenmeye başladıklarından bir uzmandan yardım isteme süreçleri uzayabiliyor. Ailelerin ancak çocuk 7-8 yaşına geldiğinde bir uzman desteğine ihtiyaç duyduğunu belirten Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Dr. Yasemen User, Türkiyede 7-11 yaşındaki erkek çocukların yüzde 16'sında, kızların ise yüzde 11'inde altını ıslatma sorunu olduğunu kaydediyor.
Alt ıslatma tipleri
Eğer çocuk hekime getirilinceye kadar sürekli altını ıslatıyorsa primer (birincil) tip, en az 6 ay kuru kaldıktan sonra altını ıslatmaya yeniden başlamışsa sekonder (ikincil) tip alt ıslatma söz konusudur. Altını ıslatan çocukların büyük çoğunluğu birincil altını ıslatma grubunda toplanıyor. Bazen altını ıslatmaya sık ve acil idrar yapma ihtiyacı duyma gibi bulgular eşlik edebilir.
Alt ıslatmanın nedenleri
Bunu fizyolojik ve organik olmak üzere iki gruba ayırıyoruz. Eğer gündüz de altını ıslatma, sıkıştırarak idrar tutma gibi şikayetler varsa altta yatan organik bir hastalık olma olasılığı daha fazladır. Öte yandan anne ve babadan birisinde altını ıslatma öyküsü varsa yüzde 45, ikisinde birden varsa yüzde 77 oranında çocukta altını ıslatma sorunu görülüyor. Aile öyküsünde alt ıslatma çocukların iyileşme süreci de ailelerine benzer bir seyir gösteriyor.
Altını ıslatan çocuklara nasıl yaklaşılmalı?
Psikolojik olaylar altını ıslatma sorununa sanıldığı kadar sık yol açmaz. Bu nedenle de altını ıslatan çocukların büyük çoğunluğunda ruhsal bir sorun aramaya gerek yok. Ruhsal bir sorundan sonra altını ıslatma yaşanıyorsa bu genellikle fizyolojik altını ıslatmanın yeniden ortaya çıkması şeklinde yorumlanabilir. Davranışsal gerilemesi olan çocuklarda gece altını ıslatma yanında okul başarısızlığı ve korku gibi ek bulgular vardır ve bu çocuklar mutlaka çocuk psikiyatrları tarafından görülmelidir.
Çocuklar, altını ıslatıyor olmaktan çok ailelerin ve toplumun yanlış tutumları nedeniyle zarar görür. Bu tutumlar içinde en tehlikeli olanı cezalandırmadır. Cezalandırıcı tutumlar çocuklar üzerinde ömür boyu etki edecek izler bırakır. Altını ıslatan çocukların en geç 4 yaşından sonra bir çocuk nefroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi ve gerekli incelemeler yapıldıktan sonra çocuk için bir tedavi planı yapılması gerekir.