Salvo
Kayıtlı Üye
Hak ehliyeti
Madde 48 (ÖTKM 46) - Tüzel kişiler, cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehildirler.(TMK : 8, 11, 13,17, 18,21, 51,118,124,129, 145, ,295,296, 305,335 364. 414, 495 ,496, 497, 498, 499, 500, 528, 531, 545 )
Gerekçe: Yürürlükteki Kanunun 46 ncı maddesini karşılamaktadır.
Maddenin kenar başlığında, yürürlükteki metnin kenar başlığındaki “Medenî haklardan istifade” deyimi yerine, teknik ve daha doğru bir ifade olan hem kaynak Kanunda hem de 1984 tarihli Öntasarıda kullanılan “Hak ehliyeti” terimi tercih edilmiştir.
Hüküm değişikliği yoktur; madde içerik itibarıyla yürürlükteki metnin aynıdır.
Böylece, yaradılış gereği sadece insanlara özgü olan ve maddede “...cins, yaş, hısımlık gibi...” ifadesiyle sınırlayıcı olarak sayılmayan nitelikler dışındaki bütün haklara ve borçlara tüzel kişilerin de ehil olduğu vurgulanmak suretiyle gerçek ve tüzel kişilerin ehliyet eşitliğini esas alan medenî hukuk yaklaşımı muhafaza edilmektedir. Ancak, yürürlükteki metinde kullanılan “... bütün hakları iktisap ve borçları iltizam edebilirler” tarzındaki ifade, “... bütün haklara ve borçlara ehildirler.” şeklinde değiştirilmiştir. Nitekim, hak ehliyeti kavramı, haklara ve borçlara ehil olma şeklinde açıklandığı için kaynak Kanunda da (m. 53) aynı ifade kullanılmaktadır.
1984 tarihli Öntasarının 47 nci maddesinde yer alan “Özel hükümler saklıdır.” şeklindeki ikinci fıkranın maddeye alınması, kaynak Kanun da izlenmek suretiyle, gereksiz görülmüştür.
Madde 48 (ÖTKM 46) - Tüzel kişiler, cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehildirler.(TMK : 8, 11, 13,17, 18,21, 51,118,124,129, 145, ,295,296, 305,335 364. 414, 495 ,496, 497, 498, 499, 500, 528, 531, 545 )
Gerekçe: Yürürlükteki Kanunun 46 ncı maddesini karşılamaktadır.
Maddenin kenar başlığında, yürürlükteki metnin kenar başlığındaki “Medenî haklardan istifade” deyimi yerine, teknik ve daha doğru bir ifade olan hem kaynak Kanunda hem de 1984 tarihli Öntasarıda kullanılan “Hak ehliyeti” terimi tercih edilmiştir.
Hüküm değişikliği yoktur; madde içerik itibarıyla yürürlükteki metnin aynıdır.
Böylece, yaradılış gereği sadece insanlara özgü olan ve maddede “...cins, yaş, hısımlık gibi...” ifadesiyle sınırlayıcı olarak sayılmayan nitelikler dışındaki bütün haklara ve borçlara tüzel kişilerin de ehil olduğu vurgulanmak suretiyle gerçek ve tüzel kişilerin ehliyet eşitliğini esas alan medenî hukuk yaklaşımı muhafaza edilmektedir. Ancak, yürürlükteki metinde kullanılan “... bütün hakları iktisap ve borçları iltizam edebilirler” tarzındaki ifade, “... bütün haklara ve borçlara ehildirler.” şeklinde değiştirilmiştir. Nitekim, hak ehliyeti kavramı, haklara ve borçlara ehil olma şeklinde açıklandığı için kaynak Kanunda da (m. 53) aynı ifade kullanılmaktadır.
1984 tarihli Öntasarının 47 nci maddesinde yer alan “Özel hükümler saklıdır.” şeklindeki ikinci fıkranın maddeye alınması, kaynak Kanun da izlenmek suretiyle, gereksiz görülmüştür.