Hacc -- 2. Bölüm

SuskunDervis

Kayıtlı Üye
ALLAH’A ULAŞMA

Hacc,haram aylardan Zilhicce’de yapılır.Mekke toprakları asude ve huzur doludur.Çöl; korku,nefret ve savaşın yerine,barış ve güvenlikle tanınır.Halkın,Allah ile karşılaşmaya serbest olduğu bir ibadet havası hakimdir.

“İnsanlar içinde Hacc’ı ilan et!Gerek yaya,gerek her uzak yoldan gelerek arık develerin üstünde sana gelsinler.”(Hacc,27)

Sen ey çamur,Allah’ın ruhunu ara ve onun ardından git!Davetini kabul et,O’nu “görmek” için evini terk et,O seni bekliyor!

İnsan varlığı,gaye,Allah’ın ruhuna yaklaşmak olmadıkça bir saçmadan başka bir şey değildir.Seni Allah’tan uzaklaştıran bütün şu ihtiyaç ve doymak bilmez arzularından sıyrıl. Dolayısıyla ,hacca giden sonsuz insan göçüne katıl.Kadir Allah’ı “gör.”

Hacc için evinden ayrılmadan önce bütün borçların ödenmelidir.Yakınlarına veya dostlarına karşı bütün nefret ve kızgınlıklar yok olmalı.İçinde bir arzu doğmalı!Bütün bu jestler,bir gün herkesin başına gelecek ölüme hazırlanmada birer deneydir.Bu hareketler,kişisel ve mali arınmayı garanti eder.Vedanın son anları ve insanın geleceği sembolize edilir.

Artık sonsuzluğa katılmak için serbestsin.”Göz,kulak ve kalbinin,işlediklerine en iti tanıklar” olduğu Allah’ın mahkemesinde “hiçbir şey yapamayacağın” yeniden dirilme gününde,bütün azaların yaptıklarından sorumlu olacak.(İsra,36)

Sen ve bedeninin her azası amellerinizden sorumlusunuz.Bu “amel yurdu”ndayken, “hesap yurdu”na hazırlan.Ölmeden önce ölümü duy.Hacca git.

Hacc,ezeli ve ebedi,eşi benzeri olmayan,Hakim-i Mutlak Allah’a dönüşünü temsil eder. O’na dönmek tamlığa,güzelliğe,kuvvete,bilgiye,değere ve gerçeğe doğru bir hareketi simgeler.Sonsuza giden yolunda Allah’a hiçbir zaman yaklaşamayacaksın.O,seni doğru yola yöneltecek olandır;senin varacağın değildir!

İslam,mistisizimden ayrıdır.Bir mistik,”Allah adına” yaşar ve “Allah uğruna” ölür.Fakat bir Müslüman Allah’ yaklaşmak için kavga verir.

“Biz Allah’tanız ve biz Allah’a dönücüleriz.”(Bakara,156)

“Bütün işler ancak Allah’a dönüp varır.”(Şuara,53)

Bizim gayemiz “kaybolmak(fena)” değil,aksine “açmak(çiçeklenmek)”tır. Bu,”Allah için” yapılmaz,kendinizi “Allah’a yaklaştırmak” için yapılır. Allah,senden o kadar çok uzakta değil ki O’na varmaya çalışasın!Allah,sana senden daha yakındır!

“Biz ona şah damarından daha yakınız.”(Kaf,16)

Öte yandan,Allah’tan başka herkese ulaşmak çok uzaktır!

Ey insan bütün melekler sana secde etti.Öyleyken,zamanla ve sosyal etkilerle oldukça değiştin.Allah’tan başka kimseye ibadet etmemek üzere verdiğin söze uymadın.Aksine,bazısı insandan tağutların kölesi oldun.

“Güçlü melikin yanında doğruluk oturağındalar.”(Kamer,55)

Şimdi diğer kişilere itaat,kendine bağlılık,zulüm,cehalet,hedef yokluğu, korkaklık ve oburlukla nitelenir oldun.Bu hayat sana hayvani özellikler kazandırdı.Artık sen bir “kurt,tilki,fare ve koyun” gibisin.

Ey insan,menşeine dön.Hacc’a git ve seni en iyi yaratık olarak yaratan en iyi Veli’ni ziyaret et.Seni görmek için bekliyor.Kuvvet saraylarını,servet hazinelerini ve saptırıcı mabedleri terk et.Çobanı kurt olan şu hayvan sürülerinden ayrıl.Allah’ın Evi’ni ya da İnsanların Evi’ni görmeye giden Mikat’taki topluluğa katıl.


MİKAT’A GİRİŞ VE BİR OLUŞ

Gösteri Mikat’ta başlar.Bu noktada aktör(insan) elbiselerini değiştirmelidir.Niçin?Çünkü kişinin elbisesi,kendisi kadar karakterini de örter.Bir başka deyimle,kişi elbise giymez,fakat gerçekte elbise onu gizler.

Elbiseler,model,tercih,mevkii ve farklılığı sembolize eder.İnsanlar arasında “ayrılığa” neden olan sun’i sınırlar çizerler.Pek çok durumlarda,insanlar arasında ayrışma,”ayrıcalığı” doğurur. Daha açık bir deyimle “biz” değil, ”ben” ortaya çıkar.”Ben”,ırkımı,kabilemi,sınıfımı,grubumu, mevkiimi, ailemi,değerlerimi anlatmada kullanılır,bir insan olarak “ben” değil.

Böyle pek çok “sınırlar” meydana gelir hayatımızda.”Kabiloğulları”,cellatlar ve zalimler Adem’in ailesini ve insanlığın birliğini pek çok gruplara ve parçalara ayırdılar.Sonuçta şu ilişki türleri doğdu.
Efendi/köle,zalim/mazlum,sömürgeci/sömürülen,kulanan/kullanılan,kuvvetli/zayıf, zengin/fakir,besili/arık,şerefli/********,mutlu/mutsuz, soylular/serfler, medeni/vahşi, Doğlu/Batılı,Arap/acem vs.

İnsanlık ırklara,uluslara,sınıflara,yan sınıflara,grup ve ailelere bölündü.Her birinin kendine özgü farklı mevkii,değerleri,isim ve unvanları var.Evet,neden?Bütün bunlar ancak kişinin benliğini göstermesi için,fakat bu kadar “uydurma isim” altında!

Şimdi elbiselerini çıkar.Onları Mikat’ta bırak.Düz,beyaz kumaştan yapılmış kefeni giy. Herkes gibi giyineceksin.”Ayrılık” ortaya çıksın.Bir parçacık halinde kalabalığa katıl,bir damla olarak okyanusa dal.

Gururlanma,buraya birini görmek için gelmedin.

Akçakgönüllü ol,Allah’ı göreceksin.

Ölümcüllüğü kavrayan bir kişi ol veya bir ölümcül ol,varlığını duyan.

Mikat’ta ırkını veya kabileni hiç düşünmeden günlük hayatında seni bir kurt(vahşet ve zalimliğin sembolü),bir fare(kurnazlığın ve istifçiliğin sembolü),bir tilki(hilekarlığın sembolü) ve bir koyun(köleliğin sembolü) yapan bütün örtüleri çıkar at.Bunların hepsini Mikat’ta bırak ve sonunda nasıl bir “ölü” olacaksın,şimdi de bir insan,yalnızca bir “adem” olarak başlangıçtaki şekline bürün!

İki parçalı kumaşa dolan.Birini omuzlarına ört,diğerini beline sar.Hiçbir özel şekil ve araç kullanma.Giydiğin kumaş olukça basit ve sade dokunmuştur. Herkes aynı “ihram”ı giyer.Hiçbir görünüm farkı yoktur.

Dünyanın her tarafından gelip hacca doğru yol alan kervanlar Mikat’ta toplanacaktır.Aynı yerde ve aynı zamanda karşılaşacaklardır.

Allah yolunda kişi,’olduğu gibi’değil,’olması gerektiği’ gibi olacaktır.

“Ve dönüş Allah’adır.”(Nur,42)

Ne kadar harika!Her şey kımıldıyor-evrim,ölüm ve hayat,hayat ve ölüm,zıtlık,değişkenlik ve yön.

“O’nun varlığından başka her şey helak olucudur.”(Kasas,88)

Ve Allah ‘mutlak’ tam ve ebedi varlık!

“O her gün bir işdedir.”(Rahman,29)

Hacc bir kımıdamadır.Kişi Allah’a dönmeye karar verir.Bütün benlik ve bencillik eğilimleri Mikat’ta gömülür.Kendi ölü bedenini görür ve kendi mezarını ziyaret eder.Kişiye hayatın son noktası hatırlatılır.Mikat’ta ölümü ve tekrar dirilmeyi duyduktan sonra,Mikat’ta Miad arasındaki çölde görevine devam etmelidir.

Sahne,hüküm günüdür.Bir ufuktan diğerine ‘beyazlar seli’ akar.Herkes kefen giymektedir. Kimse tanınmaz.Cesetler Mikat’ta bırakılmıştır.Ne isimler,ne ırklar,ne de sosyal mevkiiler bu büyük bileşimde bir farklılık meydana getirmez.Eşsiz bir birlik havası hakimdir.Allah’ın birliğini ilan eden bir insan gösterisidir bu.

Korku ve zevk,heyecan ve cezbe,şaşkınlık ve vecd hepsi manyetik bir alanda ufak parçacıklar.olarak görülür.Bu alanın merkezinde Allah vardır!Görünen yalnızca insandır. Yönü tek bir tarafa,Allah’a doğrudur.Bu çölde bütün kavim ve gruplar tek bir kabile halinde karışmıştır.Bir Kabe’yle yüzyüzedirler.

Elbiselerini ve seni bir kişi olarak ‘sen’ yapan bütün işaretleri çıkardın mı,artık kalabalığın kalbine girebilirsin.İhramlıyken,sana hayatını hatırlatan her şeyi unutmaya çalış.

Herkes kendini ‘eritir’ ve yeni bir ‘insan’ şekli oluşturur.Benlik ve kişisel özellikler gömülür.Grup,bir ‘halk’ veya bir ‘ümmet’ olur.Bütün ‘ben’ler Mikat’ta ölmüş ve ‘biz’ ortaya çıkmıştır.

Mina’dan ayrıldığında bir ümmet olmalıydın,İbrahim(as) böyle yapmıştı.Senden de İbrahim gibi davranman istenir.

“Hakikaten İbrahim bir ümmetti;Allah’a itaatkardı,hanifti.O,hiçbir zaman müşriklerden olmamıştı.”(Nahl,120)

En sonunda herkes bir,bir herkesdir!Herkes eşittir.Şirk toplumu bir tevhid toplumuna dönüşmüştür.Bu,ümmettir veya doğru yol üzerinde olan toplumdur.Bu mükemmel,hareketli ve imamın önderliğinde bir toplum olmalıdır.

Haccı eda eden herkes Allah ile karşılaşmak üzere kendinden uzaklamıştır.O’na Allah’ın ruhu bahşedilmiştir.Bir sürgünden kurtulup Ahiret’e gittin.Cehaleti ve zulmü yenerek,ilim ve adaletle aydınlandın.Şirki terk ettin,tevhidi kabul ettin.

Haccı eda etmeden önce,insanlar insan olma özelliklerini kaybetmişlerdi. Kuvvet,servet, kabile,ülke ve ırklarla kendilerinden kopmuşlardı.Hayatları sadece bir ‘var olmak’tan öte geçmiyordu.Sonunda hacc ibadeti kendilerini keşfetmelerini sağladı.Şimdi,birbirlerini ‘bir’ olarak ve bir tek ‘fert’ olarak algılıyorlar,başka bir şey değil!


NİYET

Büyük bir değişiklik ve dönüşün başlangıcı olan Mikat’a varmadan önce niyet etmelisin.Bu neyi içerir?Bu,kendi evinden insanların evine;hayattan sevgiye;benlikten Allah’a;kölelikten hürriyete;ırk ayrımından eşitliğe;içtenlik ve gerçeğe;giyimli olmaktan soyunuk olmaya; günlük hayattan ebedi hayata;bencillik ve gayesizlikten bağlılık ve sorumluluğa geçiştir. Kısaca “ihram”lı oluşa geçiştir.

Niyetini kuvvetle belirtmelisin.Hurma tohumları gibi kabuğundan çıkacaksın. Son derece bilinçli olarak inancını kalbinde duymalısın.Kalbini aşk aleviyle aydınlat,’yan’ ve ‘parla’. Kendini tamamen unut!Geçmişteki hayatın ‘ihmal’ ve ‘cehalet’ten ibaretti.Her bakımdan yardımsızdın.İşinde bile,alıştığından fazla veya zorla çalışan bir köle olmuştun.Şimdi bu yaşama şeklini bırak!Tam ve anlamıyla Cenab-ı Allah’ın,kendinin ve insanların bilincine er. Yeni bir iş,yeni bir yön ve yeni bir benlik seç!


MİKAT’TA NAMAZ

Mikat’ta haccetmeye hazırlan,neyi ve niçin yapman gerektiğini bil.İhram’a girdiğinde, kendini Allah’a arz ederek namaz dur.Mikat’ta namaz, ’Allah’ım,putlara artık daha fazla tapmayacağım ve bundan sonra Nemrud’un kölesi de olmayacağım.Allah’ım;senin huzurunda bir zamlim(kurt),bir hilekar(tilki) ve bir istifçi(fare) olarak değil,İbrahim gibi duruyorum. Hayır,Ahiret’te gördüğümde giyeceğim elbiselerin aynısını giymiş bir insan olarak karşındayım’ demektir.

Bu demektir ki,bilinçli olarak ve bilerek Allah’a itaat etmek ve O’nun kulu olmak istiyorsun.Allah’tan başka herkese ve her şeye isyan edeceksin. Gerekli görevleri yerine getirmeye hazır olduğunu anlatıyorsun.Böyle bir duruş,her zaman ki duadan farklı değildir, fakat bu,Allah’la daha içten bir konuşma gibidir.Sanki Allah hemen karşındadır.

De ki,’ey celal ve izzeti,şefkat ve merhameti dostu,düşmanı,doğruyu, günahkarı,mü’min ve kafiri aşan Rahman ve Rahim olan Allah’ım…Sana ibadet ederim,çünkü yalnızca Sen ibadet olunmaya layıksın.Sen,din gününün Rabb’i ve Sahib’inden başka birini tanımam.’

“Yalnız sana ibadet eder,yalnız senden yardım dileriz.”(Fatiha,5)

Tek aşkımız,tek yardımcımız!Cehaletin içinde ne kadar kaybolduğumuzu gör.Zalimler tarafından ne kadar saptırıldığımızı anla!Zayıflığımızı bizi nasıl çepeçevre sardığını idrak et!

“Bizi doğru yola hidayet et;gerçeğin,bilincin,doğrunun, güzelliğin,tamlığın, sevginin ve iyiliğin yoluna.”(Fatiha,6)

“Nimet verdiklerinin,gazap ettiklerinin ve sapıklıkta kalmışların yoluna değil.”(Fatiha,7)

Mikat’ta,beyaz ahiret elbisesi içinde yapılan her rüku korku ve onurluğun neden olduğu günahları reddeder ve af diler hayatımızda işlenen günahlar…Her secde,kuvvet saraylarında işlenen günahlar için bir bağışlanma diler.

Mikat’ta kılınan namaz,artık O’ndan başka kimse karşısında rüku ve secde etmeyeceğine dair Allah’a verilen bir sözdür.

Selam ve Allah’ın rahmet ve bereketi senin üzerine olsun ey Nebi,

Selam bizim ve üzerimize ve Allah’ın Salih kulları üzerine olsun,

Selam,Allah’ın rahmet ve bereketi üzerinize olsun!...

Mikat namazında söylenen bütün bu sözler uzağı değil,yakını gösteren sözlerdir.

Allah,İbrahim,Muhammed,insanlar,cennet,ahiret,kurtuluş,hürriyet,aşk vs.Mikat’ta hazırdır. Renksiz ihram bezine bürünmüş olarak,yeni bir doğuşu,öldükten sonra dirilişi yaşarsın! Allah’ın emrini reddeden şeytan seni daha fazla aldatamayacaktır.Bundan böyle yabancılık duymayacaksın. Utanarak ve özür dileyerek Allah’a dönüyorsun.Ve şu anda hürsün ve sorumluluk altındasın!


BAZI DAVRANIŞLARDAN KAÇINMA(MUHARREMAT)

İhramlıyken yapmaman istenen belli şeyler vardır,işini,mevkini,sosyal sınıf ve ırkını hatırlatan her şey bunun içine girer.Tek kelimeyle,Mikat’tan önceki hayatına ait bütün dünyevi sorunlar yasaklanmıştır.Aşağıdaki liste,yapmaman gereken davranışları gösteriyor:

-Hayalini görmek için aynaya bakma ki,geçici olarak ‘benliğini’ unutasın.

-Geçmişin zevkli anlarını hatırlamamak için güzel koku kullanma ve koklama

-Manevi bir çevrede bulunuyorsun,dolayısıyla sevgiyi kokla!

-Kimseye emir verme,kardeşlik havası içinde ol!

-Hayvan veya böcekleri incitme,birkaç günlüğüne olsun İsa gibi yaşa!

-Bitkileri kırma ve koparma.Tabiata karşı barışçı ol,saldırı eğilimlerini yok et!

-Avlanma.Dolayısıyla başkalarına karşı merhametli ol!

-Sevişme ve cinsel münasebette bulunma ki,gerçek aşktan nasibini alasın!

-Evlenme ve evlenme törenlerine katılma!

-Makyaj yapma.Kendiğini olduğun gibi gör!

-İffetsiz,tartışmacı,lanetleyici(küfür gibi) veya gururlu olma!

-İhramını dikme.Dolayısıyla,ayrılık meydana getirmekten kaçın!

-Silah taşıma,ama gerekirse ihramının altına koy!

-Gölgede durma,güneşte yan.

-Başını örtme(erkekler için)

-Yüzünü örtme(kadınlar için)

-Ayakkabı veya çorap giyme,bırak ayakların yalın olsun!Gerekirse basit bir terlik!

-Süslenme.

-Saçını kesme.

-Tırnaklarını kesme!

-Krem kullanma!

-Kan akıtma(örneğin,bir tarafını keserek)

Hacc başlamıştır.Allah’a koş!İhramlıyken,’lebbeyk’ de.Allah seni çağırıyor. Artık O’na cevap verme ve tamamen itaat etme zamanıdır:”Lebbeyk,Allah’ım lebbeyk;hamd ve nimet senin için,mülk de senin için.Senin ortağın yok,lebbeyk!”

Dünyanın sömürücü,dolandırıcı ve despotik süper güçlerini reddeden insanlar bağırıyorlar.

“Lebbeyk,Allahümme lebbeyk.”Herkes her yer Kadir-i Mutlak Allah’a sesleniyor.Düşün ey insan;manyetik bir alanda bir demir parçacığı gibisin!Mirac’a giden yolun üzerinde göğe doğru uçan bir milyon beyaz kuşun arasındasın sanki.

Kabe’ye yaklaşıyorsun.Yaklaştıkça heyecanın artıyor.Kapatıldığı kafesten kurtulmaya çalışan yırtıcı,vahşi bir hayvan gibi kalbin göğsünün duvarına çarpıyor.Bedenin sanki sana çok dar geliyor.

Bütün hava Allah’ın ruhu ile dopdolu olduğu için gözyaşlarını tutamıyorsun. Allah’ın ihtişamı derinin altında ki kalbinde,zihninde,duyularında,her bir taş ve kum parçacığının yüzünde,vadide,çölde ve esrarlı ufuklarda hissediliyor.

Allah’tan başka kimseyi görmüyorsun.Tek ‘O’ var,diğerleri köpük ve dalga gibi.Tek gerçek O,O’nun dışındaki her şey sahte.

Çöle aşk yağmış.

Yer ıslanmış.

Herkesin ayağı çamurda.

Seninki aşka girmiş.

Haccın çeşitli bölümlerini yerine getirirken kendinden koptuğunu ve Allah’a doğru bir hareket içinde olduğunu hissedersin.Heyecanla yalnızca bir yöne doğru itildiğini duyarsın. Geri dönmeye hakkın yoktur.Dünya,çarpan bir kalb gibi görünüyor.Her yerde Allah…

Mekke’ye yaklaşıyorsun.Haram Bölge’yi gösteren bir işaret vardır.Bu güvenlik hissi duyarsın gittikçe.Ne kavgaya,ne avlanmaya,öldürmeye ve ne de bitkileri koparmaya izin verilir Haram Bölge’de.Bu kural,Peygamberimiz Hz.Muhammed(saa)’in Kabe’yi putlardan temizlemek için Mekke’yi fethinden sonra konmuştur.O zamandan bu yana bu bölgede bazı davranışları yasaklayan bu sünnet uygulanagelmektedir.

Harem-i Mekke’ye yaklaşıldığında “lebbeyk” sesleri birden kesilecektir.Her yerde görülen sessizlik,vardığınız simgeler.Burada,Ev Sahibi(Allah) ve O’nun Evi vardı.Herkes sessiz,fakat herkesin kalbi aşk ateşiyle yanmakta.

Mekke şehri,etrafı dağlarla çevrili kocaman bir kaseyi andırır.Her vadi,cadde ve sokak bu yüce evin tabanıyla yüz yüzedir.Beyaz bir ırmak gibi Mescid-i Haram’a doğru akan büyük insan seli göreceksin.Bu selin ortasında,bir damla olduğunu duyacaksın.

Kabe’ye yaklaştıkça daha çok ihtişama şahit olacaksın.Tepeleri indikçe Allah’a daha çok yaklaşırsın.Ancak alçakgönüllülük ve itaatle ihtişam ve vakara yaklaşabilir,son olarak da zirveye erişebilirsin.Bir başka deyişle, Allah’ı ne metafizik yoluyla,ne de göklerde ara;O’nu ancak bu dünya üzerinde arayacaksın.O,sorunlarımızın derinliğinde ve öyle ki,taşlarda bile görülebilir. O’nu görmek için doğru yolda(Sırat-ı Müstakim) olman gerektiğini her zaman aklında tut.Bunun için de kendini doğru yolu bulacak şekilde eğitmelisin!Bu sahne,insanlığın kaderine işaret eder.Yeryüzünün derinliğine inişi(kabre gömülerek) ve Allah’a yükselişi (ahrette tekrar doğarak) sembolize eder.

Şimdi Kabe’ye daha yakınsın.Hava,sessizlik,düşünce ve sevgiyle dolu.Her bir an attığın her bir adım sana daha çok sevgi ve haşyet bahşediyor.Allah’ın varlığının ağırlığı arttıkça artıyor gibi.Gözlerin büyüdükçe büyüyor ve Kıble’ye dikiliyor,soluğunu yakalamak güçleşiyor, dudakların sessizlik içindeyken kalbin arzularla doluyor.Zayıf omuzların ve ince kalb zarlarının bu gerilime nasıl katlanacağı merak ediyorsun.

Vadiyi inerken yıkılacak gibi olurusn.Fakat,karşında işte Kabe görünüyor. Müslümanların ibadetlerinde yöneldikleri Kabe,varlığın,imanın,sevginin ve hayatın merkezidir.Acı içinde kıvranan hastaların yataklarının çevrildiği yöndür.Aynı zamanda,ölülerin de gömüldüğü yön.

Dr.Ali Şeriati
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst