ashli
Bayan Üye
"Maddi ve manevi birçok zorluğu göze alarak güzel olmak için katlanılan zorlukların bedeli ağır olmamalı" diyen Dr. Alper Tuncel, estetik ameliyat yaptırmak isteyenlere önemli tavsiyelerde bulunuyor.
"Maddi ve manevi birçok zorluğu göze alarak güzel olmak için katlanılan zorlukların bedeli ağır olmamalı" diyen Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Alper Tuncel, güzelleşmek için bir dizi operasyon geçirdikten sonra çirkinleşen ve doğallıktan uzaklaşan kişilere dikkat çekerek, estetik ameliyat yaptırmak isteyenlere önemli tavsiyelerde bulunuyor. Ayrıca Tuncel, güzellik kavramının tek bir tanımının olmadığını; ifade sahibi, anlamlı, dengeli, uyumlu, ürpertici, masum, yüce gibi birçok kavramı da içinde barındırdığını belirtiyor.
İşte, Dr. Tuncel'in önerileri...
Herkes Angelina Jolie olamaz
Amerikalı milyarder “panter kadın”ı estetik faciası diye herkesin hatırlar. Michael Jackson’ın yaptırdığı estetik ameliyatlar ve kötü burun operasyonları da hafızalarda. Estetik işlemlerde kesin veya yüzde yüz diye bir sonuç yoktur. Gerçek güzellik, bütünde doğal görünebilmektir.
Herkes Angelina Jolie gibi Hollywood yıldızlarına benzemek istiyor ancak altyapı uygun değilse bu mümkün değildir.
Estetik, doğallıktan uzak olmamalı
Kalkık hokka gibi burunlar, yay gibi kaşlar ve dolgun dudaklar, tek başlarına çok güzeldir ve dört dörtlük gibi görünür. Ancak bir araya geldiklerinde her zaman güzel bir görüntüyü oluşturmazlar. İfadesiz, yapay ve kötü görüntü de oluşturabilirler. Bilinçsizce yapılan işlemler yüz ifadesini bozar, birbirine benzeyen, doğallıktan uzak, çirkin insanlar oluşturur.
Liposuction zayıflatmaz!
Zayıf ve fit bir görünüme sahip olmak için sıklıkla başvurulan ve uygun koşullar olduğunda “mükemmel sonuçlar” veren liposuction, zayıflatma değil şekillendirme ameliyatıdır. Liposuction basen, göbek, bacaklar gibi bölgelerde zayıflama amaçlı kullanıldığında ve özellikle plastik cerrah olmayan doktorlar tarafından yapıldığında, deride sarkmalar ya da çukurluklara neden olabilir. Fit olmak isterken sarkık bir deriye de sahip olunabilir. Bu nedenle tekniği bilmeyen kişilere sırf ucuz diye gidilmemesi gerekir.
Türkiye’de en çok burun estetiği yapılıyor
Burun ameliyatları en çok yapılan estetik ameliyat olmasına rağmen, yanlış uygulama sonrası ciddi sorunlar görülebiliyor. Kötü yapılmış burunlar da hemen fark ediliyor.
En çok rastlanan hata, burnun ameliyat geçirmiş olduğunun belli olmasıdır. Yüzle uyumlu olmayan, orantısız sonuçlar, bakıldığında anlaşılmasının dışında sağlık açısından da risklidir.
Botoksa dikkat!
Son yıllarda estetik alanında sıkça başvurulan yöntemlerden biri olan botoks, çok titiz, işinin ehli hekimler tarafından ve kalitesi tescil edilmiş maddeler kullanılarak yapılmalıdır. Her estetik kusur, botoks ile düzelemez. Botoks dikkatli uygulanmadığında yüzde donuk, şaşkın ve hayret ifadesi oluşabilir.
İri göğüsler, dolgun dudaklar…
Estetik müdahalelerde ucuz olduğu için tercih edilen bazı maddeler alerjik reaksiyonlara yol açar. Özellikle göğüs ameliyatlarında seçilen protezin kalitesi çok önemlidir ve sonucu etkiler. Bu tür ameliyatlarda, doktorla hasta ortak karar oluşturamadığında, göğüs ölçüsü karşılaşılan en büyük sorun olur.
Göğüs küçültme ve dikleştirme ameliyatlarında uygun yöntem tercih edilmezse çok iz kalabilir, simetri bozularak, şekilsiz bir görüntü ortaya çıkabilir.
Dudak kalınlaştırmada ise yanlış uygulamalar ördek gagasını anımsatan, doğallıktan uzak, itici görüntülere neden olabilir. Dolayısıyla güzel görünmek isterken önceki halinden bile kötü görünüme kavuşan hastanın psikolojisi bozularak bir çıkmaz doğurur.
Estetiğe nasıl karar vermeli?
Hastanın gerçekten istediği operasyona ihtiyacının olup olmadığı, psikolojisi, beklentileri, vücudunun alt yapısı detaylıca ele alınmalı ve sonrasında operasyon kararı verilmelidir. Cerrahi olsun ya da olmasın her türlü estetik müdahalenin diğer müdahalelerde olduğu gibi belli başarı oranları, sonuçları ve riskleri vardır. Bu işlemleri yaptırmak isteyen her bireyin bunu kabul etmesi gerekir.
Plastik cerrahın, geçmiş tecrübelerinden faydalanarak, olmayacak olanı olacakmış gibi sunmaktan kaçınması ve gerçekçi hedeflerle ilerlemesi gerekir. Bu süreçte riskler gerçekten kabul edilecek kadar azalır.
"Maddi ve manevi birçok zorluğu göze alarak güzel olmak için katlanılan zorlukların bedeli ağır olmamalı" diyen Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Alper Tuncel, güzelleşmek için bir dizi operasyon geçirdikten sonra çirkinleşen ve doğallıktan uzaklaşan kişilere dikkat çekerek, estetik ameliyat yaptırmak isteyenlere önemli tavsiyelerde bulunuyor. Ayrıca Tuncel, güzellik kavramının tek bir tanımının olmadığını; ifade sahibi, anlamlı, dengeli, uyumlu, ürpertici, masum, yüce gibi birçok kavramı da içinde barındırdığını belirtiyor.
İşte, Dr. Tuncel'in önerileri...
Herkes Angelina Jolie olamaz
Amerikalı milyarder “panter kadın”ı estetik faciası diye herkesin hatırlar. Michael Jackson’ın yaptırdığı estetik ameliyatlar ve kötü burun operasyonları da hafızalarda. Estetik işlemlerde kesin veya yüzde yüz diye bir sonuç yoktur. Gerçek güzellik, bütünde doğal görünebilmektir.
Herkes Angelina Jolie gibi Hollywood yıldızlarına benzemek istiyor ancak altyapı uygun değilse bu mümkün değildir.
Estetik, doğallıktan uzak olmamalı
Kalkık hokka gibi burunlar, yay gibi kaşlar ve dolgun dudaklar, tek başlarına çok güzeldir ve dört dörtlük gibi görünür. Ancak bir araya geldiklerinde her zaman güzel bir görüntüyü oluşturmazlar. İfadesiz, yapay ve kötü görüntü de oluşturabilirler. Bilinçsizce yapılan işlemler yüz ifadesini bozar, birbirine benzeyen, doğallıktan uzak, çirkin insanlar oluşturur.
Liposuction zayıflatmaz!
Zayıf ve fit bir görünüme sahip olmak için sıklıkla başvurulan ve uygun koşullar olduğunda “mükemmel sonuçlar” veren liposuction, zayıflatma değil şekillendirme ameliyatıdır. Liposuction basen, göbek, bacaklar gibi bölgelerde zayıflama amaçlı kullanıldığında ve özellikle plastik cerrah olmayan doktorlar tarafından yapıldığında, deride sarkmalar ya da çukurluklara neden olabilir. Fit olmak isterken sarkık bir deriye de sahip olunabilir. Bu nedenle tekniği bilmeyen kişilere sırf ucuz diye gidilmemesi gerekir.
Türkiye’de en çok burun estetiği yapılıyor
Burun ameliyatları en çok yapılan estetik ameliyat olmasına rağmen, yanlış uygulama sonrası ciddi sorunlar görülebiliyor. Kötü yapılmış burunlar da hemen fark ediliyor.
En çok rastlanan hata, burnun ameliyat geçirmiş olduğunun belli olmasıdır. Yüzle uyumlu olmayan, orantısız sonuçlar, bakıldığında anlaşılmasının dışında sağlık açısından da risklidir.
Botoksa dikkat!
Son yıllarda estetik alanında sıkça başvurulan yöntemlerden biri olan botoks, çok titiz, işinin ehli hekimler tarafından ve kalitesi tescil edilmiş maddeler kullanılarak yapılmalıdır. Her estetik kusur, botoks ile düzelemez. Botoks dikkatli uygulanmadığında yüzde donuk, şaşkın ve hayret ifadesi oluşabilir.
İri göğüsler, dolgun dudaklar…
Estetik müdahalelerde ucuz olduğu için tercih edilen bazı maddeler alerjik reaksiyonlara yol açar. Özellikle göğüs ameliyatlarında seçilen protezin kalitesi çok önemlidir ve sonucu etkiler. Bu tür ameliyatlarda, doktorla hasta ortak karar oluşturamadığında, göğüs ölçüsü karşılaşılan en büyük sorun olur.
Göğüs küçültme ve dikleştirme ameliyatlarında uygun yöntem tercih edilmezse çok iz kalabilir, simetri bozularak, şekilsiz bir görüntü ortaya çıkabilir.
Dudak kalınlaştırmada ise yanlış uygulamalar ördek gagasını anımsatan, doğallıktan uzak, itici görüntülere neden olabilir. Dolayısıyla güzel görünmek isterken önceki halinden bile kötü görünüme kavuşan hastanın psikolojisi bozularak bir çıkmaz doğurur.
Estetiğe nasıl karar vermeli?
Hastanın gerçekten istediği operasyona ihtiyacının olup olmadığı, psikolojisi, beklentileri, vücudunun alt yapısı detaylıca ele alınmalı ve sonrasında operasyon kararı verilmelidir. Cerrahi olsun ya da olmasın her türlü estetik müdahalenin diğer müdahalelerde olduğu gibi belli başarı oranları, sonuçları ve riskleri vardır. Bu işlemleri yaptırmak isteyen her bireyin bunu kabul etmesi gerekir.
Plastik cerrahın, geçmiş tecrübelerinden faydalanarak, olmayacak olanı olacakmış gibi sunmaktan kaçınması ve gerçekçi hedeflerle ilerlemesi gerekir. Bu süreçte riskler gerçekten kabul edilecek kadar azalır.
