Salvo
Kayıtlı Üye
846 Güney İtalya'nın Müslümanlarca Taciz Edilmesi
Müslümanlar Sicilya'nın fethine 827'de Ağlabilerin bayrağı altında başlamışlardı. Fakat hareket, Kayravan'da dinamik bir idarenin olmaması ve adanın sıkı bir şekilde direnmesi nedeniyle yavaş ilerliyordu. Yine de müslümanlar, fethin tamamlanmasını beklemeksizin, adanın kontrolleri altında bulunan bölümünü, Akdeniz'deki saldırı seferlerini desteklemek için kullanmaya başlamışlardı.
846'da Güney İtalya'dan ana karaya saldırdılar ve Ostia'yı ele geçirerek Roma kalesinin önlerinde görünmeye başladılar. Şehirden çekildiler, fakat önce St. Peter türbesini yağmaladılar. Başkent, 849'da tekrar tehdit edildi, fakat ele geçirilemedi. Müslümanlar, her ne kadar Güney İtalya'nın hiç bir bölgesini kalıcı olarak kontrollerine alamamışlarsa da, burası için dokuzuncu ve onuncu asırlarda sürekli bir taciz ve saldırı kaynağı oldular. Ana karadan sadece birkaç mil genişlikteki Messina Boğazı ile ayrılan Sicilya'dan farklı olarak, Arap-İslam Medeniyeti İtalya'da hiç bir iz bırakmadı.
Müslümanlar, Akdeniz'de bir zamanların üstün gücü Bizans Deniz kuvvetlerinin yerini etkili bir şekilde almışlardı, fakat bir sonraki asırda, denizde karşı konulamaz üstünlüklerini kurdular. Müslümanlar Doğuda da düzenli bir şekilde Çin'e kadar giderek güçlü bir denizci millet olmuşlardı.
Müslümanlar Sicilya'nın fethine 827'de Ağlabilerin bayrağı altında başlamışlardı. Fakat hareket, Kayravan'da dinamik bir idarenin olmaması ve adanın sıkı bir şekilde direnmesi nedeniyle yavaş ilerliyordu. Yine de müslümanlar, fethin tamamlanmasını beklemeksizin, adanın kontrolleri altında bulunan bölümünü, Akdeniz'deki saldırı seferlerini desteklemek için kullanmaya başlamışlardı.
846'da Güney İtalya'dan ana karaya saldırdılar ve Ostia'yı ele geçirerek Roma kalesinin önlerinde görünmeye başladılar. Şehirden çekildiler, fakat önce St. Peter türbesini yağmaladılar. Başkent, 849'da tekrar tehdit edildi, fakat ele geçirilemedi. Müslümanlar, her ne kadar Güney İtalya'nın hiç bir bölgesini kalıcı olarak kontrollerine alamamışlarsa da, burası için dokuzuncu ve onuncu asırlarda sürekli bir taciz ve saldırı kaynağı oldular. Ana karadan sadece birkaç mil genişlikteki Messina Boğazı ile ayrılan Sicilya'dan farklı olarak, Arap-İslam Medeniyeti İtalya'da hiç bir iz bırakmadı.
Müslümanlar, Akdeniz'de bir zamanların üstün gücü Bizans Deniz kuvvetlerinin yerini etkili bir şekilde almışlardı, fakat bir sonraki asırda, denizde karşı konulamaz üstünlüklerini kurdular. Müslümanlar Doğuda da düzenli bir şekilde Çin'e kadar giderek güçlü bir denizci millet olmuşlardı.