Bir gün Resulullah (saa) meclisinde iken İmam Ali (as)ye buyurdu ki: Ey Ali! Yarın Baki dağlarına git. Güneş çıkınca onu selamla. Allahın izniyle sana cevap verecektir.
Orada bulunan cemaat hayrete düşer. Ertesi gün Emirül Müminin Ali, muhacirlerden ve Ansarlardan oluşan büyük bir kalabalıkla Baki dağlarına çıkar. Kalabalığın içinde Ebu Bekir, Ömer ve Osman da vardı. Güneş doğunca İmam Ali ona: Essalamü aleyki ya halkullahil cedid elmuti Sana selam olsun, ey Allahın yeni doğan ve ona itaatkar mahluku? Hazır olanlar gökten cevap şeklinde şöyle bir nida duydular: Aleyküm esselâm yâ Evvel, ya Âhir, yâ Zâhir, yâ Bâtin, yâ men hüve bi külli şeyin aliym Sana selam olsun ey İlk, ey Son, ey Açık ve ey Gizli olan. Sen her şeyin bilginisin.
Ebu Bekir, Ömer, Muhacir ve Ansar Güneşten bu sesi duyduklarında haykırıp bağırdılar. Sonra bir mühlet sonra oradan ayrıldılar. Resulullah (saa)ın yanına geldiklerinde ona dediler ki: Ey Resulullah! Sen bize Ali bizim gibi bir beşerdir diyordun. Oysa Güneş ona Allahın kendi nefsine hitap ettiği gibi ona hitap etti. Resulullah (saa) onlara: Ondan ne duydunuz? diye sordu. Onlar dediler ki: Güneşin ona: Sana selam olsun, ey İlk, ey Son, ey açık ve ey gizli. Sen her şeyi bilensin. Şeklinde hitap ettiğini duyduk. Resulullah (saa) onlara buyurdu ki: Doğru söyledi. O (yani Ali) İlktir; bana ilk iman eden kişi demektir. O Sondur; beni yıkayacak, kefenleyecek ve mezarıma koyacak Son kişi demektir. O Açıktır; O benim bütün ilmimi açıklayandır. O Gizlidir; o gizli ilmimin sahibidir. O her şeyin bilginidir. O helal, haram, farz ve sünnetlerde bilgin olandır. Bunda sorun nedir? Sonra onların hepsi mescitten çıkıp mahcup halde oradan ayrıldılar.
(Seyyid Haşim el-Behrâni Medinetül Meâciz C.1, S.87-88 Müessesetül Alemi Lil Matbûât H.1423 Beyrut Bas.; el-Meclisi Bihârül Envâr C.41, S.179-180 Müessesetül Vefa 1404 H Beyrut Bas./ Şâzân bin Cibrîl el-Kummi el-Fedâil S.69-70 Darür Radiy 1363 H. Kum Bas. / Hüseyn bin Abdülvehhâb Uyûn el-Mucizât S.14-15 Müessesetil Alemi lil Matbuat 3.Baskı H.1403 Beyrut Bas. / Kitâb Selim bin Kays (Ö. 80 H.) S.933-934, Hadis No: 72 Dârül Hâdi 1415 H.Kum Bas./ Süleyman Daşkapan Kuranda Ehl-i Beyt ve Soru-Cevap S.55-56 Onur Ofset-Antakya)
Orada bulunan cemaat hayrete düşer. Ertesi gün Emirül Müminin Ali, muhacirlerden ve Ansarlardan oluşan büyük bir kalabalıkla Baki dağlarına çıkar. Kalabalığın içinde Ebu Bekir, Ömer ve Osman da vardı. Güneş doğunca İmam Ali ona: Essalamü aleyki ya halkullahil cedid elmuti Sana selam olsun, ey Allahın yeni doğan ve ona itaatkar mahluku? Hazır olanlar gökten cevap şeklinde şöyle bir nida duydular: Aleyküm esselâm yâ Evvel, ya Âhir, yâ Zâhir, yâ Bâtin, yâ men hüve bi külli şeyin aliym Sana selam olsun ey İlk, ey Son, ey Açık ve ey Gizli olan. Sen her şeyin bilginisin.
Ebu Bekir, Ömer, Muhacir ve Ansar Güneşten bu sesi duyduklarında haykırıp bağırdılar. Sonra bir mühlet sonra oradan ayrıldılar. Resulullah (saa)ın yanına geldiklerinde ona dediler ki: Ey Resulullah! Sen bize Ali bizim gibi bir beşerdir diyordun. Oysa Güneş ona Allahın kendi nefsine hitap ettiği gibi ona hitap etti. Resulullah (saa) onlara: Ondan ne duydunuz? diye sordu. Onlar dediler ki: Güneşin ona: Sana selam olsun, ey İlk, ey Son, ey açık ve ey gizli. Sen her şeyi bilensin. Şeklinde hitap ettiğini duyduk. Resulullah (saa) onlara buyurdu ki: Doğru söyledi. O (yani Ali) İlktir; bana ilk iman eden kişi demektir. O Sondur; beni yıkayacak, kefenleyecek ve mezarıma koyacak Son kişi demektir. O Açıktır; O benim bütün ilmimi açıklayandır. O Gizlidir; o gizli ilmimin sahibidir. O her şeyin bilginidir. O helal, haram, farz ve sünnetlerde bilgin olandır. Bunda sorun nedir? Sonra onların hepsi mescitten çıkıp mahcup halde oradan ayrıldılar.
(Seyyid Haşim el-Behrâni Medinetül Meâciz C.1, S.87-88 Müessesetül Alemi Lil Matbûât H.1423 Beyrut Bas.; el-Meclisi Bihârül Envâr C.41, S.179-180 Müessesetül Vefa 1404 H Beyrut Bas./ Şâzân bin Cibrîl el-Kummi el-Fedâil S.69-70 Darür Radiy 1363 H. Kum Bas. / Hüseyn bin Abdülvehhâb Uyûn el-Mucizât S.14-15 Müessesetil Alemi lil Matbuat 3.Baskı H.1403 Beyrut Bas. / Kitâb Selim bin Kays (Ö. 80 H.) S.933-934, Hadis No: 72 Dârül Hâdi 1415 H.Kum Bas./ Süleyman Daşkapan Kuranda Ehl-i Beyt ve Soru-Cevap S.55-56 Onur Ofset-Antakya)