Güneş saati, Güneş ışınlarının bir cisimde meydana getirdiği gölgelerden faydalanarak günün kısımlarını bulan düzenektir. Güneş saatinin ilk modeli toprağa çakılan bir odun parçasından başka bir şey değildi. İlk defa düşey olarak düzenlenen bir çubuk şeklinde kullanılmış ve gölge uzunluğuna göre günün zamanı tesbit edilmiştir. Günümüze kadar ulaşabilen en eski güneş saati ise, Mısırlılara ait olup, M.Ö. 800 yıllarından kalmadır. Bu uzun bir taş sütunun çevresindeki altı işaretten oluşuyordu. Sabahleyin doğuya, akşam olunca da batıya çevrilen taşın işaretli ucunun düşürdüğü gölgelerin yardımıyla, zaman belirleniyor.
Eski Yunanda değişik güneş saatleri kullanılmıştır. Pergalı Apollonius (M.Ö. 250) konik kesit kullanarak daha da hassas saat elde etmiştir. Ptolemi ise kurduğu düzende gölgeleri çeşitli eğik düzlemlerde gösterir saat geliştirmiştir. Atina’daki bir kulede M.Ö. 100 yılından kalma sekiz güneş saati bulunmaktadır. Roma’da ise M.Ö. 290’da ilk güneş saati ortaya çıkmıştır.
Babilliler, Yunanlılar ve Araplar tarafından değişik biçimlerde yapılan güneş saatleri, 14. yüzyıldan itibaren Avrupa’da kiliselerin ve büyük binaların üzerlerinde de görülmeye başlandı. Hatta daha sonraları da pek güvenilemeyen saatlerin ayarlarının yapılabilmesi için kullanıldı.
Rönesansla güneş saati yaygınlaştı. Ancak 19. yüzyıldan îtibâren süs olmaktan ileri gitmemiştir. Güneş saatinin çalışma prensibi, güneşin gökteki hareketi ile ilgilidir. Bu görünür hareket dünyanın kendi ve güneş etrafındaki dönüşü ile ilgilidir. Ancak, güneş saatinin hassaslığı için gözönüne alınması gereken başka üç tesir daha vardır: Bunlardan ilki, dünyanın güneşi odak kabul ederek
hareket etmesi; ikincisi, yörüngenin elips olması ve üçüncüsü, dünyânın dönme ekseninin eğik olmasıdır.
Eski Yunanda değişik güneş saatleri kullanılmıştır. Pergalı Apollonius (M.Ö. 250) konik kesit kullanarak daha da hassas saat elde etmiştir. Ptolemi ise kurduğu düzende gölgeleri çeşitli eğik düzlemlerde gösterir saat geliştirmiştir. Atina’daki bir kulede M.Ö. 100 yılından kalma sekiz güneş saati bulunmaktadır. Roma’da ise M.Ö. 290’da ilk güneş saati ortaya çıkmıştır.
Babilliler, Yunanlılar ve Araplar tarafından değişik biçimlerde yapılan güneş saatleri, 14. yüzyıldan itibaren Avrupa’da kiliselerin ve büyük binaların üzerlerinde de görülmeye başlandı. Hatta daha sonraları da pek güvenilemeyen saatlerin ayarlarının yapılabilmesi için kullanıldı.
Rönesansla güneş saati yaygınlaştı. Ancak 19. yüzyıldan îtibâren süs olmaktan ileri gitmemiştir. Güneş saatinin çalışma prensibi, güneşin gökteki hareketi ile ilgilidir. Bu görünür hareket dünyanın kendi ve güneş etrafındaki dönüşü ile ilgilidir. Ancak, güneş saatinin hassaslığı için gözönüne alınması gereken başka üç tesir daha vardır: Bunlardan ilki, dünyanın güneşi odak kabul ederek
hareket etmesi; ikincisi, yörüngenin elips olması ve üçüncüsü, dünyânın dönme ekseninin eğik olmasıdır.