Gülerek Ölen Tilki

` nazLı ..

Bayan Üye
GÜLEREK ÖLEN TİLKİ


Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bundan yıllar önce bir tilki yaşamış. Bu tilki de gelmiş geçmiş diğer tilkiler gibi tavuk yemeyi çok severmiş. Nasıl olmuşsa olmuş ve bizim tilki ormana yakın olan çiftlikten üç tavuk aşırmayı başarmış.
İnsanlar çiftlikten eksilen tavukları fark edince bazı tedbirler almaya başlamış. Eğitimli köpekler, çiftlik etrafında kazılan çukurlar… Hatta tilkiler için özellikle bırakılan geçitler ama elektrik döşenmiş geçitler… İnsanların hazırladıkları bu tuzaklara tilkiler epey kurban vermişler. Köpeklere yakalanıp dayaktan hastanelik olan tilki mi istersin yoksa çukura düşüp günlerce aç susuz kalanları mı? Ya da gizli geçit buldum deyip elektriğe tutulup gözlerinde ampul yananlar mı?

Başına bu kadar bela açılan tilki nesli, artık çiftlikten tavuk kaçırma sevdasından vazgeçmiş. Sadece bizim tilki kalmış bu hevesi devam ettiren. Ona da arkadaşları, yaşlı tilkiler, eş dost, akraba, herkes “Vazgeç.” demiş ama nafile. “Ben mutlaka bir yol bulup soyumun intikamını insanoğlundan alacağım.” diyor başka da bir şey demiyormuş.
Azimli tilki, günlerce planlar yapmış, krokiler çizmiş. Haftalarca çiftliği izleyip köpeklerin nöbet şeklini anlamaya çalışmış. Hatta o kadar ileri gitmiş ki çiftlikteki tavuklar hakkında bilmediği kalmamış. Hangi kümeste kaç tavuk var? Hangi tavuk yumurtluyor, hangisi yumurtlamıyor? Hangi tavuk besili, hangisi cılız? Bunların hepsini ajandasına yazıyormuş. Ancak bu zaman diliminde tavuk hayaliyle yaşadığından kendine kuru ekmeği çok görüyormuş. Nasıl olsa çiftliğin sistemini çözünce sabah akşam tavuk yiyecekmiş!
Günler böyle akıp gitmiş. Bizim tilki, çiftliğe giriş denemelerinden bir türlü vazgeçmemiş. Elektrik geçirmeyen kıyafetle geçitten geçmek istemiş, ördekler ortalığı ayağa kaldırmış. Bizim ki de geri kaçmış. Bir keresinde köpeklerin elinden dereye kaçarak kurtulmuş. Köpekler suyun içerisinde onun kokusunu ve ayak izlerini takip edememişler. Artık gün gelmiş zavallı tilki, gece rüyasında gördüğü besili tavukları uyumadığı zamanlarda da görmeye başlamış. Öyle ki ormanda hareket eden her şeyi tavuk zanneder olmuş. Dostlarının, bu durumun artık doktorluk olduğunu söylemeleri üzerine azimli tilki bir psikiyatri uzmanına gitmiş.
Doktor, bizimkinin şikâyetlerini, tavuklarla maceralarını, onları yakalamak için neler neler yaptığını tek tek dinlemiş ve kendine notlar almış. Durumun çok vahim olduğunu gören doktor, hastanın belli bir süre hastaneye yatırılmasını istemiş.
Hasta tilki hastaneye yattığı ilk gün doktor yanına gelmiş. Tansiyonuna ve ateşine bakmış. Çıkarken de hemşireye,
—Hastamızda çok fazla güç kaybı var. Bir an önce kendini bedenen toparlasın ki ruhen de güçlenebilsin. Sorun bakalım kendisine, akşam yemeğinde kızarmış tavuk isterse hemen verilsin.
—Peki, efendim, demiş hemşire ve az sonra tilkinin yanına gelmiş. Ona,
—Efendim, kendinizi daha iyi hissedersiniz diye size kızarmış tavuk yedirmek istiyoruz. Kızarmış tavuk ister misiniz?
Tilki, önce duyduklarına inanamamış. Sonra onu bir gülme krizi tutmuş. Bunlar onun son kahkahalarıymış. Neden mi? Eee, tilkiye “Tavuk yer misin?” diye sormuşlar, o da gülmekten ölmüş.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst