ToLeRaNS
Kayıtlı Üye
Azap tohumu yeşerecek, çile çiçek açacak
Yayla zambakları güne bakacak,
Ümit vadisinde sevgi pırıltıları
Tebessüm dağıtacak
Mutluluğun adını, huzurun tadını
Herkes duyacak, duyuracak;
“Gül Mevsimi” gelince...
Anadolu dile gelecek, tarih konuşacak
Elele gönül gönüle bitmeyen bir hizmet başlayacak
Bozulan bağlara, yorulan yollara
İhtiyar dağlara yeniden can gelecek.
Nezaket zarafet, nefaset bereket
Sağlık ve afiyet, hürriyet adalet
Hayatın adı, mutluluğun tadı olacak;
“Gül Mevsimi” gelince..
Gül ile bülbül, kelebek ile sümbül
Zamanı mekanı aşan bir atmosferde
Kendinden geçecek, aşkı soluyacak.
Ağaçlar imrenecek, gökten melekler inecek
Eflatun akşamlar, erguvani geceler
Turuncu sabahlara uzanıp
Zaman ezan ezan duracak;
“Gül Mevsimi” gelince...
Söğüt’te bir mezar, Bursa’da bir çınar
Diyarbekir’de Sultan Süleyman
Konya’da Mevla’na konuşacak
Buharalı erenler, Taşkentli yarenler
Gelip geçenler selam duracak.
Üsküp’te bir kermes,
Tiflis’te bir nefes,Bitlis’te bir ses
Görkemli bir medeniyetin ihyası olacak;
“Gül Mevsimi” gelince...
Şehitler tebessüm edecek, melekler görecek
Pörsümeyen bir çağ,eskimez medeniyet
Gönül Sitesi’ni kuracak,dünyayı aydınlatacak.
Sabır, alın teri ve çile
Tarihin çöplüğüne gömülecek hile
“Gül Aydınlığı”nda sevgi ve iman
Gül uygarlığının meşalesi olacak;
“Gül Mevsimi”gelince
“Gül Mevsimi” gelince...
Naci GÜMÜŞ