nones
Bayan Üye
bu büyüyü, bana İstanbul da tanıştığım, hoca yerine koyduğum bir arkadaş verdi.
gümüş bir yüzüğün ya da kılıç sapının ortasına "eski uygur harfleri (göktürk harfleri olabilir)" ile sırasıyla kare oluşturacak şekilde,
........., "dayme", "bakradaymheh" ve "köktengri"
yazılır. sonrasında kişi hangi unsurdan ise ya da hangi unsurun hakimiyetini istiyorsa, "ateş, toprak, su, demir ve ağaç" unsurları olmak üzere;
toprak:
üzerine yazdığı kılıç ya da yüzüğü kimsenin geçmediği, uğramadığı ve hiç ağacın olmadığı bir yerde kuru toprağa gömülür. gömülme sırasında;
"ey toprağın ruhu, ruhumu ruhunla karıştır, bana izin ver bütün olayım. dilediğim gibi kullanayım" ve gömülür, 5 gün beklenilir.
su:
bir göl bulunur, doğal göl olmalı ve çok az hatta hiç bir insanın uğramadığı bir yer olmalı. ay ve güneşin birlikte gök yüzün de durup gölü aydınlattığı sırada,
üzerine yazılan gümüş yüzük ya da kılıcı, göle atar. attıktan sonra;
ey suyun ruhu, ruhumu ruhunla karıştır, bana izin ver bütün olayım. dilediğim gibi kullanayım" der ve 5 gün bekler.
ağaç:
zamanında türklerin yaşadığı bölgede tanrı adını aldığı bir ğaç varmış. şimdi bu ağaç olmadığından bunu es geçiyoruz.
demir:
zamanında türklerin kullandığı bir çeşit demir varmış. kimileri zulkarneynin karışımı diyiyorlar. eğer öyleyse; o karışı alıp eritip, yüzüğün üztünde ya da kılıç sapının üstünde ki yazıya dökülüp sonsuza dek o şekil kalır. dökerken aynı sözler tekrar edilir ama demir demiyoruz. bu sefer "köktengri" diyiyoruz.
ateş:
ateş olayı gerçektende çok zor. sönmüş bir yanardağ bulunur ve bacasının kenarına gömülür. ve şu şözler söylenilir:
"ey ateşin ruhu! çağırdım seni, ruhunu bütünleştir ruhumla, hakim olayım ruhuna." denilir ve 5 gün bekletilir. çıkartma sırasında ise;
çıkartma olayı 4 safhada gerçekleşiyor.
tam kazarken "zuzhuyne" denilir. dokunurken "dayme" denilir. çıkartırken de
"bakradaymheh" denilir. sonra kazdığınız yeri kapatmak zorundasınız.
kapatırken de "ey köktengri, doğru kullanmamı sağla" denilir ve bitmiş olunur.
türklerde ki sözlerin, çevirisi ancak bu kadar oluyor... ve bu çevirilere rağmen oluyor. denenmiş ve faydası görülmüştür. o kişide resmen, şahit oldum. ama o büyük bir gümüş hançere yapmııştı.
alıntı
gümüş bir yüzüğün ya da kılıç sapının ortasına "eski uygur harfleri (göktürk harfleri olabilir)" ile sırasıyla kare oluşturacak şekilde,
........., "dayme", "bakradaymheh" ve "köktengri"
yazılır. sonrasında kişi hangi unsurdan ise ya da hangi unsurun hakimiyetini istiyorsa, "ateş, toprak, su, demir ve ağaç" unsurları olmak üzere;
toprak:
üzerine yazdığı kılıç ya da yüzüğü kimsenin geçmediği, uğramadığı ve hiç ağacın olmadığı bir yerde kuru toprağa gömülür. gömülme sırasında;
"ey toprağın ruhu, ruhumu ruhunla karıştır, bana izin ver bütün olayım. dilediğim gibi kullanayım" ve gömülür, 5 gün beklenilir.
su:
bir göl bulunur, doğal göl olmalı ve çok az hatta hiç bir insanın uğramadığı bir yer olmalı. ay ve güneşin birlikte gök yüzün de durup gölü aydınlattığı sırada,
üzerine yazılan gümüş yüzük ya da kılıcı, göle atar. attıktan sonra;
ey suyun ruhu, ruhumu ruhunla karıştır, bana izin ver bütün olayım. dilediğim gibi kullanayım" der ve 5 gün bekler.
ağaç:
zamanında türklerin yaşadığı bölgede tanrı adını aldığı bir ğaç varmış. şimdi bu ağaç olmadığından bunu es geçiyoruz.
demir:
zamanında türklerin kullandığı bir çeşit demir varmış. kimileri zulkarneynin karışımı diyiyorlar. eğer öyleyse; o karışı alıp eritip, yüzüğün üztünde ya da kılıç sapının üstünde ki yazıya dökülüp sonsuza dek o şekil kalır. dökerken aynı sözler tekrar edilir ama demir demiyoruz. bu sefer "köktengri" diyiyoruz.
ateş:
ateş olayı gerçektende çok zor. sönmüş bir yanardağ bulunur ve bacasının kenarına gömülür. ve şu şözler söylenilir:
"ey ateşin ruhu! çağırdım seni, ruhunu bütünleştir ruhumla, hakim olayım ruhuna." denilir ve 5 gün bekletilir. çıkartma sırasında ise;
çıkartma olayı 4 safhada gerçekleşiyor.
tam kazarken "zuzhuyne" denilir. dokunurken "dayme" denilir. çıkartırken de
"bakradaymheh" denilir. sonra kazdığınız yeri kapatmak zorundasınız.
kapatırken de "ey köktengri, doğru kullanmamı sağla" denilir ve bitmiş olunur.
türklerde ki sözlerin, çevirisi ancak bu kadar oluyor... ve bu çevirilere rağmen oluyor. denenmiş ve faydası görülmüştür. o kişide resmen, şahit oldum. ama o büyük bir gümüş hançere yapmııştı.
alıntı